Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Hekimler tam güne 1 şartla karşı değil!
Bakanlığın tam gün yasa taslağı beklentileri karşılamadı. Taslakta, hekimler için öngörülen emeklilik maaşı, 1. dereceden emekli hakim maaşından çok uzak. Tam gün görev yaptıktan sonra, çalışma serbestisinin getirilmesini talep eden hekimler bunun hem üniversiteye, hem hastaneye, hem de hastaya katkı sağlayacağını düşünüyor.
Fatma Ergüzeloğlu / Ankara
Hekimler kurumlarında tam gün çalışmaya, mesai saati sonrasında istedikleri yerde serbest çalışabilmeleri koşuluyla karşı değiller. Fakat Bakanlığın hazırladığı tam gün çalışma taslağı, ne çalışma mantığı ne de getirdiği iyileştirmelerle farklı kesimlerde görev yapan hekimlerin pek çoğunu memnun etmekten çok uzak. Türk Radyoloji Derneği Başkanı Dr. Muzaffer Başak, tam yasa taslağının içeriğinin doldurulması gerektiğini belirterek, Emekliliğe yansıyan kalıcı unsurların olması lazım. Birinci derece emekli hakim 4 bin 100 YTL alırken bugünde birinci derece uzman hekim bin 200 YTL alıyor. Yeni taslakla bu rakama 750 YTL ilave ediliyor. Halbuki birinci derece hakimlerle eş düzey sağlanmalı ve bu kaynakların devamlılığı temin edilmeli diye konuştu. Hekimlerin tam gün çalışmaya başladıktan sonra döner sermayenin kalıcılığının sağlanıp sağlanamayacağını sorgulayan Başak, en büyük kaygılardan birinin olduğunu söyledi.1. derece hakim-hekim farkı
Başak, tasarıda kısmi iyileştirmeler olduğunu belirterek bunların maksimize edilmesi gerektiğine işaret etti. İlk taslakta bu unsurların hiçbirinin olmadığını belirten Başak, bu sonucun müzakereler sonucunda ortaya çıkmaya başladığını ifade etti. Başak, İlk taslakta ek göstergeler 3 bin 600'den 4 bin 800'e çıkartılıyordu, başka da bir şey yoktu. İnsanları tam gün çalıştırmak gibi bir öneriniz varsa bunun ekonomik ve sosyal haklarının temin edilmesi gerekir. Güvenceli bir şekilde artırılarak sürdürülmesi gerekiyor, yani orada 7 bin ek gösterge diyorsa mesela onun 10 bin olması gerek. Emekliliğe yansıyan hakları birinci derece hakimle ortak algılatmak lazım diye konuştu. Askeri hekimler taleplerinde haklı
Başak, Genelkurmay kararı nedeniyle taslağın askeri hekimleri kapsamadığını belirterek askeri hekimlerin da taleplerini şöyle ifade etti:
Askeri hakimler, pilotlar kadar görev tazminatı istiyorlar ki, bu da çok doğal bir talep. Onlar da askeri hakimler-pilotlarla eş tazminatlar almak istiyorlar. Bunlar verilirken amaç, özele kaçışın engellenmesiydi. Askeri hekimler için de aynı mantık geçerli olabilir. 40 saatlik çalışma süresi biçiliyor
Tam gün yasa tasarısının 7. maddesinde radyasyonla çalışan personel için haftalık 40 saatlik çalışma süresi biçildiğini belirten Başak, buna itiraz ettiklerini, sağlık koşullarının tesis edildikten sonra çalıştırabilirlik unsurunun söz konusu olacağını bildirdi. Başak şöyle konuştu: Taslağın 7. maddesine karşıyız. Bu bizim spesifik problemimiz. çalışma Bakanlığı 50 ilde yaptığı bir çalışmayla Türkiye'deki 1372 adet maden aranan-çıkarılan işletmeyi teftiş etti ve bunların sadece 27'sinin standartlara uygun üretim yaptığı tespit edildi. 12 bin 500 üzerinde tahminen eksiklik saptandı. Bu radyoloji üniteleri için de yapılabilir. Hekimler kamuya dönüyor
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde cerrahi branşta part time çalışan bir uzman hekimse, aynı zamanda poliklinikte çalışıyor olmasına rağmen kamuya dönüş yapacağını söyledi. Tasarıyla çok iyi bir para verileceğini ummadığını belirten hekim tazminatların ek ödemelerin adı olduğunu ama ne kadar olacağının belli olmadığını ifade etti. İyi bir döner sermaye verilir ve üzerine maaş da iyileştirilirse elbette iyi olur diye konuşan hekim döner sermayenin de her yerde aynı olmadığını söyledi. Tasarıyla getirilen kısıtlamanın kabul edilemez olduğunu belirten uzman hekim şöyle konuştu:
Bir genel cerrah, ameliyathanesi olmadan muayenehanesinde ne iş yapar? Yapamaz. Bazı psikiyatrlar, bazı kadın doğumcular muayenehane kapatıp serbest çalışabilirler. Ama ben genel cerrahım. Taslak, kişiye muayenehanesinde hasta bakıp, herhangi bir hastanede ameliyat yapma şansı da vermiyor. Ancak hastanede çalışırsa veriyor bu imkanı. Hangi hekim açık tutabilir ki muayenehanesini? Ankara'da özel ameliyat yaptıracak kimse var mı? Ben neredeyse iki yıldır yapmıyorum. Ankara memur şehri, İstanbul gibi değil, İstanbul'da özel sigorta gelişmiş. Dönerler muntazam ödense sadece kamuda çalışırım
Muayenehanelerin yüzde 95'inin kapanacağını ileri süren uzman hekim, Branşından dolayı muayenehanede iş yapabilecek bir kesim var veya emekliliği yakın olan hekimler istifa ederek özele geçer. Ben istifa edip kamuya geçerim zaten bizim için başka bir seçenek yok. Tam gün adı altında emeklilik maaşına katkısı olmayan bir iyileştirmenin anlamı olmaz ki diye konuştu. Hastanelerinde döner sermaye ödemelerinin bir iki aydır ilk defa, diğer hastaneler gibi verilmeye başlandığını kaydeden uzman hekim, döner sermaye ödemesinin garanti altına alınması durumunda şu anda bile özel poliklinikte çalışmayacağını söyledi. Ama kasım-aralık ayında 500/600 YTL döner verilince korktum açıkçası diye konuşan hekim, ilk partide muayenehanesini kapattığını, bir dönem tam gün çalıştığını ama gene bir poliklinikle anlaşmak zorunda kaldığını anlattı.Performans branşlara göre yeniden düzenlenmeli
Yasa tasarısında öngörülen iyileştirmeler konusunda Maliye Bakanlığının makul bir rakam vereceğine inanmadığını kaydeden uzman hekim, döner sermaye konusunda esneklik olduğunu, bunun bir an önce düzeltilmesi gerektiğini kaydetti. Bizden daha az yorulan kişiler bizden daha çok performans alıyorlar. Adaletsizlik var. Belli branşların Komisyondaki ağırlığından dolayı o branştakiler daha fazla puan alıyor diye konuşan uzman hekim performans düzenlemesinin acil olarak yapılması gerektiğini söyledi. Uzman hekim şöyle devam etti:
Branşları küçümsemek gibi değil ama cerrahi branşlarda sabaha kadar tuttuğunuz nöbetlerde hem hasta bakıyorsunuz hem fiziksel olarak yoruluyorsunuz. Fiziki güç gerektiren branşlarla diğer branşların aynı kategoriye konulmaması gerekiyor. Belki sözlerime kızacaklar ama aynı kefeye konulmak istemiyorum, performansın adil olmasını istiyorum. Performans verimi artıyor ama suistimal de oluyor. Ben de 16'ya kadar, o da 16'ya kadar duruyor. Ama benim yaptığım ameliyatlar hayati. O arkadaş daha risksiz işlerde görev yaptığı halde puan katsayısı daha fazla olduğu için daha fazla alıyor. Bazen kadromuz az olabiliyor, kadronun az olduğu yerde daha fazla puan düşebiliyor. Bunu da demeye korkuyoruz çünkü kadrosu fazla olan yerlerin de dağıtılma ihtimali ortaya çıkıyor.Tam gün taslağında performans da yenilensin
Uzman hekim, eğitim hastanesinde yapılan ameliyatla Anadolu'da yapılan ameliyatın da aynı olamayacağını ileri sürdü. Buraya, kimsenin yapmak istemediği zorlu vakalar geliyor. Ona da 500 puan, bana da 500 puan verirseniz bu adil olmaz diye konuşan hekim, eğitim hastanelerinin katkı puanına rağmen bunun yetersiz olduğunu belirtti. Uzman hekim şöyle konuştu: Bakanlık performansı hep sayıyla ölçüyor; çok vaka bakmak, çok ameliyat yapmak her zaman verimi göstermez. Burası eğitim hastanesi, burada asistan yetişiyor fabrika gibi değerlendirmemek gerekir. Tasarıyla performansın devam edeceği söyleniyor. Eğer bu devam edecekse düzeltilmesi gerekir. Risksiz branşlarda daha az çalışan asistanlar bile bizim uzmandan çok puan alıyor. Dahiliyeci olduğum için uygulama beni çok bağlamıyor
Hacettepe üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ersin Tan da, üniversitedeki görevinden emekliye ayrılıp muayenehanesinde görevine devam edeceğini açıkladı. Cerrahi branş olsam ameliyat edecek hastane sıkıntım olur ama dahiliyeci olduğum için uygulama beni çok bağlamıyor diye konuşan Tan, tasarının yasalaşması halinde yargıya gideceklerini bildirdi. Hekimin muayenehanesinde çalışması durumunda hasta kaybının olup-olmayacağı sorusu karşısında Tan, Kendine güvenen hekim her yerde kendi hastasını bulur diye konuştu. Tan, tam gün yasa taslığını şöyle eleştirdi:
Doktorlarla bir yerde alay ediliyor. üç alternatif sunduk' deniliyor: Ya kamu, ya SGK anlaşmalı özel sağlık kuruluşu veya muayenehanede çalışma önerisi getiriliyor. Ama muayenehanede çalıştığınız takdirde özellikle cerrahi branşlar veya girişim yapacak branşlar için SGK ile anlaşmalı olmayan bir hastanede hasta bakıp, tetkiklerin de orada yapılabileceği öngörülüyor. Bütün özel sağlık kuruluşları bir yandan gelir elde etmek için SGK ile anlaşmalı. Sonuçta, teoride olan ama pratikte olmayacak bir olay bu. Yani muayenehanede çalışan ve dışarıda hasta takibi, cerrahi müdahale gereksinimi duyan hiçbir hekim tek başına muayenehanede çalışma imkanını bulamayacak.Bakan Akdağ da muayenehanesinde çalıştı
Performansa dayalı tam gün çalışmanın büyük problem çıkartacağını öne süren Tan, İsteyen hasta istediği doktora erişemeyecek, bunu hep göz ardı ediyorlar diye konuştu. Tan, kanun çıktığı takdirde hekimin kamuyu tercih edeceği düşüncesinin doğru olmadığını belirterek, kamuyu tercih etmeyecek branşlardan birinin kadın doğum birinin de nefroloji olduğunu söyledi.Prof. Dr. Ersin Tan şöyle konuştu:
Bu branştakilerin büyük kısmı kamudan ayrılıp özele geçecekler. çünkü dışarıda bir sürü diyaliz, kadın doğum merkezi var. Bu branşlardaki hekim sayısında oldukça büyük açıklar olacaktır. Sağlık Bakanının da 1999 yılında seçilinceye kadar bir muayenehanesinin olduğu ve saat 18.00'den sonra bir poliklinikte özel olarak çalıştığı söyleniyor. Bu doğruysa bugün de muayenehane açan hekimler, Sağlık Bakanının açtığı nedenlerle muayenehane açıyor. Muayenehane açan veya muayenehanesinde kalacak hekimi soyguncu, hastanın cebine göz diken' kişi olarak değerlendirmek çok acı bir şey. Hiç kimse tam gün çalışmaya karşı çıkmıyor, düzenleme yapılacaksa yapılsın. Ama bu düzenleme gerekli kuruluşların-kişilerin önerileriyle birlikte konsensüs sağlandıktan sonra hazırlanabilir. Mühim olan kişilerin art niyetli olmaması.Hacettepe'de bir odayı 2 profesör kullanıyor
Trabzon Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl ile yaptıkları bir konuşmayı anımsatan Ersin Tan, Erdöl'ün Biz tam gün çalışma uygulaması çıkartacaksak bunu saat 16'ya kadar yapacağız. 16'dan sonra isteyen gitsin istediği yerde çalışsın dediğini kaydetti. Tan, hükümetin esas yola çıkış düşüncesinin böyle olmasına rağmen tasarının değiştirilerek çok katı kuralların getirildiğine dikkat çekti. Tan, Hacattepe'deki çalışma koşullarının olumsuzluğunu belirterek şunları söyledi:
Hacettepe gibi Türkiye'nin en saygın üniversitesindeki hasta muayene etme şartlarımızı keşke bir görseniz! Biz odayı iki profesör paylaşıyoruz ve bu odayı özel hasta göreceğimiz zaman birimiz bir hafta diğerimiz bir hafta kullanıyor. Benim çalışma mekanımda bile büyük problem var. Bugün Hacettepe üniversitesine 70-80 kişinin geri döndüğünü düşünürseniz olursak, hasta bakacak yer yok. Muayenehanesi olan hekim sayısını hep 7 bin civarında ifade ediyorlar. Bu rakam Sağlık Bakanlığına ait ama üniversitedekileri de aldığın zaman bu 20 bine yaklaşıyor. üniversiteler kendini idame edemeyecek
Tan, muayenehanelere yapılan yatırımların da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, gastroenteroloji, kardiyoloji gibi branşların 100 bin dolar civarında borçlanarak alet edevat aldığını ve muayenehanelerin kapatılması durumunda bunların ne olacağını sorguladı. Benim muayenehanemde 4 kişi çalışıyor. Bu 4 kişi ne olacak? Bunun kıdem tazminatını vereceğim, onlar iş arayacaklar diye konuşan Tan, Hükümetin istihdam paketi açtığını fakat 10 binlerce kişiyi dışarıda bıraktığını ifade etti. Tan, aynı zamanda tasarıyla birlikte üniversiteye kendi hastası geldiği takdirde muayene olamayacağını, özel randevu alamayacağını da belirtti. Hasta bana ulaşamayacak. Evinde takip ettiğimiz hastalar var, bizim oraya gitmemiz bile problem olacak. Hasta memnuniyetini yükseltme amacı güdülmesine rağmen bir süre sonra hastaların çoğu memnuniyetsiz olacak diye konuşan Tan, devletten yeterli ödeneği alamayan üniversitelerin kendini idame ettirme şansının da ortadan kalkacağını öne sürdü. Yabancı hekimler Avrupa'dan gelmeyecek
Tasarıyla aynı zamanda yabancı hekimlerin de önünün açılmasını şiddetle eleştiren Tan şunları söyledi:
Bunu aklım almıyor. Kalkıp Türkmenistan'dan, çin'den, Rusya'dan hekim getirilmesi öneriliyor. Buna Türk Tabipleri Birliği olsun tüm meslek kuruluşları olsun isyan ediyor. Buralardan gelecek doktorun kalitesi yerlerde sürünüyor. Denklik sağlanacak deniliyor. Denklik sınavı gerçek anlamda yapılacak olsun gelecek bir tek kişi Türkiye'de doktorluk yapamaz. Gerçekten hakkıyla yapılacak bir sınav sonrasında. Hani duyuyoruz, çin'den- Kırgizistan'dan gelen akupunkturcu, biyoenerji doktoru gibi saçma terimlerle muayenehane açılıyor ve kişilerin hiçbiri denetlenmiyor. İşte bu kişilerin eline verilecek halkın sağlığı. Gerçek anlamda tüm üniversitelerin katılımıyla bir denklik sınavı yapıldığı takdirde tek kişi bu sınavdan geçemez. çünkü bizimle onlar arasındaki tıp eğitiminde dağlar kadar fark var. Hiçbir doktorun Avrupa Birliği ülkesinden kalkıp Türkiye'ye geleceğini tahmin edebiliyor musunuz? Bu mümkün değil. Bu da kişi başına düşen doktor sayısını istatistiksel olarak anlatsa da, kalitede yerleri bulacaktır.özele engel tam güne başarı getirecek
Türkiye Sağlık İşletmeleri Derneği (TüSİDER) Genel Sekreteri Dr. Serdar Sargın, tam gün çalışmaya geçilmesi durumunda sadece özelde değil kamuda da doktor sıkıntısının olacağını söyledi. Tam gün yasasının çıkartılması için acele edildiğini fakat uygulamanın kamuya yarar getirmeyeceğini savunan Sargın şunları söyledi:
15 Şubat yönetmeliklerine göre zaten şu anda doktor hiçbir yere başlayamıyor. Tam günün çıkartılması için de acele ediliyor. İnsanlar istifa edecek evet ama özel kurumda çalışmaya başlayamayacağı için istifa da edemeyecek. Bu kez de tam gün başarılı oldu' denilecek. Aslında kimse kamuda durmayacak ama planlamadan ötürü özele de başlayamayacağı için istifa etmemiş olacak. Ne zaman ki 15 Şubat yönetmelikleri iptal olur, ki olacak, tam gün çıkartılsa bile hekimler istifa edip buldukları yerlerde göreve başlayacak.Her branşta hekim sıkıntısı yaşanacak
Sargın, planlama iptal edilmezse özel sektör olarak tüm branşlarda hekim sıkıntısı yaşayacaklarını belirtti. Yönetmelik iptalinin sözkonusu olması durumunda ise, öncelikli sıkıntının fizik tedavi, göz gibi branşlardan başlayacağını kaydeden Sargın, Şu anda tam günle 15 Şubat yönetmelikleri eş zamanlı devam ederse sıkıntı her branşta eşit olur diye konuştu. Hekimler zaten tam gün çalışıyor
Uzmanlık Dernekleri Platformu adına konuşan, Hacettepe üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Türk Ortopedi ve Travmatoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Bülent Atilla, tam gün çalışma uygulamasının sağlık hizmetine ek bir katkı getirmezken, meslek grubunun özlük hakkının elinden alındığını söyledi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın verdiği rakamları ölçü alan ve tam gün çalışma oranının Türkiye genelinde yüzde 80 ve üzerinde olduğunu belirten Atilla, Tam gün yasası geldiği zaman kalan yüzde 20'lik kesimden günde 1-2 saat ek kamu hizmeti beklendiğini görüyoruz. Buradan da sağlık hizmetlerinde önemli bir değişiklik olmayacağını anlıyoruz. Zaten doktorların çoğu tam gün çalışıyor. O zaman tek bir şey kalıyor; doktorların tam mesai icra ettikten sonra kendi özel kurumlarında veya muayenehanelerinde özel hasta görebilme imkanı ellerinden alınıyor. Dolayısıyla sağlıkta bir iyileştirme söz konusu değil. Ancak meslek grubunun hakkının elinden alınması söz konusu diye konuştu. Hekimler neden tercihe zorlanıyor?
Atilla, ortopedinin önemli müdahalelerinin hastanede yapılması gerektiğini, muayenehanelerin buna uygun olmadığını anımsattı. özel çalışmayı tercih eden ortopedistlerin çok önemli bir kısmının özel hastanelerde, hastanenin bir işçisi veya görevlisi olarak değil de, kendi serbest mesleğinin sahibi olarak çalışmayı tercih ettiğini kaydeden Atilla, yasa taslağıyla bu hakkı kaybedeceklerini bildirdi. Atilla, diğer tüm meslek gruplarının serbest çalışma hakkı olmasına karşın sadece doktorlardan bu hakkın yeni düzenlemelerle yok edildiğini söyledi. Aynı zamanda üniversitede öğretim üyesi olan Atilla, kanuna ilişkin gelişmeleri takip ettiğini fakat nerede çalışacağına henüz karar vermediğini belirterek, Hekimlerin karar vermeye zorlanmış olmak hoş değil. Bizim önerimiz tam gün kamuda hizmet verelim, ancak mesai sonrası serbest meslek kurallarına göre ek hizmet üretebilelim. Niçin birini tercih etmek zorunda kalayım? diye konuştu.Eşitlik ihlali söz konusu
Atilla, asıl problemlerin yasanın uygulama safhasına yaklaşıldıkça ortaya çıkacağını ileri sürdü. Askeri hekimlerin kapsam dışı bırakılmalarının Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirten Atilla şöyle konuştu:
Sadece sağlık çalışanları değil üniversite kanunu olarak düşündüğünüz zaman diğer üniversite öğretim üyelerine çalışma hakkı tanınırken sadece doktor öğretim üyelerine bu hakkın tanınmadığını görüyoruz. Dolayısıyla gene bir aykırılık ortaya çıkıyor. Taslakta diş hekimlerinin birden fazla SGK ile anlaşmalı kurumlarda anlaşma yapabileceği belirtiliyor. O zaman sağlık çalışanları içinde de diş hekimleri ve tıp hekimleri ayrımı yapılıyor. Vakıf üniversitelerinde çalışan hekimler için de benzer ayrıcalıkların söz konusu olduğunu duyuyoruz. Sağlık hizmetini iyileştirmekten çok devlet sektöründe öğretim üyesi olarak çalışan veya devlet hastanelerinde doktorların haklarını elinden almak durumunda kalıyor bu yasa. Bunun ülkeye getirisi çok kuşkulu. TTB'nin ve platformun bunu mahkemeye götürecekleri yolunda demeçleri var.Danışmanlık hakkıyok ediliyor
Hiçbir ortopedist veya hiçbir doktorun tam gün saat 17'ye kadar çalışmaya karşı olmadığını berten Atilla, Bunun sonrasındaki ek çalışma hakkı neden elimizden alınıyor? Bunu anlamıyoruz. Huzursuzluk bundan doğuyor diye konuştu. Atilla, taslakta, devlet sektöründe çalışan bir doktorun gereği halinde başka bir kurumda kısmi zamanlı çalıştırabileceğinin belirtildiğine dikkat çekerek bu gereği kimin belirleyeceğini sorguladı. Atilla şöyle konuştu: Neden doktor bunu kendisi belirlemiyor? Ayrıca üniversitelerde bir öğretim üyesi danışman olarak çalışma yapabilir ve bundan gelir edebilir. Bu taslak, uygulamada sırf doktorlar için bunu kaldırıyor. Mühendis, mühendislik konusunda danışmanlık yaparken benim danışmanlığım da ortopedi cerrahisi alanında olacaktır mutlaka, bu da kağıda yazı yazarak değil ameliyatta uygulamayla olur. Bu hakkım neden elimden alınıyor?Ucuz işçi gibi ucuz hekim getirilemez
Atilla, taslaktaki yabancı hekimler ile ilgili maddenin riskli olduğuna işaret ederek, dünyada kendi vatandaşı olduğu ülke dışından çalışmaları en zor sınavlara ve şartlara bağlanmış meslek grubunun yine hekimlik olduğunu söyledi. çünkü doktorların verdiği hizmet çok önemlidir. Yabancı bir bilgisayar uzmanını çalıştırabilirsiniz fakat yabancı doktoru çalıştırdığınız zaman onun mesleki bilgi-beceri ve uygulamalarının en üst düzeyde olması ve bunun ölçülmesi lazım. çünkü hastaya zarar verebilmesi söz konusu diye konuşan Atilla, ucuz işçi getirir gibi ucuz hekim getirilemeyeceğini söyledi. Atilla, böyle bir uygulamanın dünyada örneği olmadığını belirterek şöyle konuştu:
Biz nüfusu genç, ucuz ve yüksek iş gücünün olduğu bir ülkeyiz. Buna karşın Avrupa Birliği niteliksiz işçi grubunda bile Türkler'e serbest dolaşım hakkı vermiyor. Kabul etmiyorlar. çünkü öncelikle kendi standartlarını korumak ve kendi insanına uygun çalışma koşulları yaratmakla yükümlü hükümetler.
MEDİMAGAZİN
Kaynak: saglikcalisanlari Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |