Sağlığınız için ipuçları! [03.02.2008]
İşte sağlığınızı korumanız için size yardımcı olacak ipuçları...- Yaban mersini, böğürtlen, yulaf gibi süper besinlerden satın almak farklı türde meyve ve sebze tüketmenin en iyi yolu. Ancak yalnızca pahalı süper besinlerden tüketirseniz 'sıradan' meyve-sebzelerde bulanan önemli vitaminlerden mahrum kalabilirsiniz. Sağlıklı beslenebilmek için günde en az beş porsiyon, farklı renklerde sebze ve meyve tüketmeye çalışın.- D vitamini güçlü kemiklere sahip olabilmek için gerekli olan kalsiyumu absorbe ediyor. Sağlıklı bir vücut için gerekli olan kalsiyum miktarı ise 10 mikrogram. Güneş banyosu kalsiyumun açığa çıkmasına yardımcı oluyor. Ancak güneşin zararlı ışınlarına maruz kalma endişesi bizi bu konuda biraz çekingen yapıyor. Eğer bu endişeyi yaşıyorsanız yağlı balıklardan yiyebilir ya da takviye kapsüllere başvurabilirsiniz.- Kan şekerinizi ve kolestrolünüzü dengelemek için gün içinde küçük porsiyonlar halinde yemek yiyin. Eğer öğünlerinizde gereğinden fazla yerseniz kolestrolünüz yükselebilir. Öğün atlarsanız da yeteri kadar beslenemezsiniz. - Yaşınız ilerledikçe metabolizmanız da yavaşlar. 50 yaşından itibaren, günlük öğünlerinizden 200 kalori azaltmalısınız. Eğer azaltmaz ya da yakmazsanız, size geri dönüşü ayda 6.000 kalori yani yaklaşık 1 kilo olacaktır. Düzenli egzersiz yapmak hem kilo vermenize yardımcı olur hem de kas yoğunluğunuzu artırır ve bu da metabolizmanızı hızlandırır.- Alaşımında nikel bulunan takılar kullanmaktan kaçının. Bu tarz aksesuarlar derinizde kızarıklık ve kaşıntıya yol açabiliyor. Parfüm alerjisi de derinin tahriş olmasına neden olabiliyor. Eğer alerjiniz varsa parfümünüzü cildiniz yerine kıyafetinizin üzerine sıkın.- Geçici dövmeden uzak durun. Bu tip dövmelerde PPD adı verilen kimyasalı da içeren koyu renkli saç boyası bulunuyor. Bu yüzden geçici dövmeler cildinizin kabarmasına neden olabilir. Üstelik cildiniz bir kez böyle bir tepki verdiğinde ömür boyu bu hassasiyeti yaşayabilirsiniz.- Retinol (A vitamininin bir türü) içeren cilt kremlerinin kırışıklıkları azaltmada etkili olduğu artık kanıtlandı. Ancak, kırışıklıklarla savaşmanın en iyi yolu güneşten korunmak ve sigaradan uzak durmaktır, bunu unutmayın.- İyi bir duruş, kaslarınızın, eklemlerinizin, tendonlarınızın ve liflerinizin sağlıklı olduğunun işaretidir. Dik bir duruş doğru nefes almanızı ve hazmı kolaylaştırır. Otururken, yürürken, ayaktayken ve hatta yatarken mümkün olduğunca dik olun.- Göbeğinizin ve göbek kaslarınızın sıkılaşması, alt sırt kaslanızı da güçlendirir ve sizi zayıf gösterir. Ayrıca adet öncesi yaşadığınız ağrıları da azaltır. Göbeğinizi içeri çekin ya da karnınızı kalın bir kuşakla bağlayın ve mümkün olduğunca böyle dolaşın.- Eklemleriniz menstural dönemizde hassaslaşabilir. Östrojen değerleri yumurtlama döneminizde ve periyodunuzdan birkaç gün önce yükselir. Bu dönemde eklemlerinizi koruyarak onların incinmesini önleyebilirsiniz. Dolayısıyla bu dönemde yüksek tempolu egzersizlerden, ağırlık kaldırmaktan kaçının.- Gün içinde mümkün oldukça hareket etmeye çalışın. Örneğin telefonda konuşurken oturmayın, masanın etrafında dolaşın. Çoğumuz tüm gün ofiste oturarak çalışırız. Gün boyunca hareketsiz kalıp, işten çıkar çıkmaz spor salonuna koşarak yüksek tempolu egzersiz yapmak eklemler ve kaslar için faydalı değil tam tersine zararlı olabilir.- Pek çok kadın kilo almaktan korktuğu için sigarayı bırakmak istemez. Sigaranın zayıflattığına dair bir kanıt yoktur. Araştırmalar sigaranın kanser türlerinin üçte birine yakalanma riskini artırdığını gösteriyor. Bırakmak için hipnoz ve akupunktur gibi teknikleri deneyebilirsiniz.- 10 kadından birinde göğüs kanserine rastlanıyor. Alkol kullanımı ise bu riski artırıyor. Günde iki kadeh şarap riski yüzde 8, üç kadeh şarap ise yüzde 16 artırıyor. Aslında haftada 14 birim içilmesi tavsiye edilse de, bu miktar bir kadın için çok fazla. En iyisi alkolden uzak durun.- Obezite hormon değerlerini değiştiriyor ve bu da fazla östrojen üretimine neden oluyor. Böylece döl yatağınız kalınlaşıyor ve rahim kanserine yakalanma riskiniz artıyor. Kilonuzu dengede tutmaya çalışın.- Fazla pişmiş, yanık ya da mangalda çok kalmış yiyeceklerin, özellikle de etin, kansere sebep olan maddeler içerdiği artık kanıtlandı. Ayrıca çok fazla kırmızı et tüketmek de bağırsak kanserine davetiye çıkarıyor. Dolayısıyla günlük kırmızı et tüketimi bir porsiyonu yani 80 gramı geçmemeli.- Kek, bisküvi, gazlı içeceklerde şeker vardır evet, ancak bazı yiyecek içeceklerde ise gizli şeker vardır. Mısır nişastası, glikoz, fruktoz dişlerin düşmanı olan gizli şeker içerir. Paketli gıdalar tüketirken üzerindeki tabloları iyice okuyun. Bu nedenle aldığınız gıdalardaki gizli şekere dikkat edin.- Dişlerinizi fırçaladıktan sonra dilinizi de temizleyerek onu bakterilerden arındırın. Bunun için üzerinde dil temizleyicisi de bulunan bir fırça kullanabilirsiniz. Dişlerinizi beyazlatmak istiyorsanız; eczanelerde satılan diş beyazlatıcıları fazla asidik olabilir ve diş minesini tahrip edebilir. Sizin için uygun yöntemi öğrenmek üzere diş doktorunuza danışın.- Çoğu zaman semptomları belirgin olmayan chlamydia'ya yakalanma oranı giderek artıyor. Pek çok kadın bu enfeksiyonu kaptıklarının bile farkına varmıyor. Ancak chlamydia kısırlığa neden olabiliyor. Yine de doğum kontrol hapı alsanız bile kondom kullanmaktan vazgeçmeyin. Uzun süreli bir ilişkiniz varsa kondom kullanmayı bırakmadan önce doktorunuza danışın.- Eğer sancılı ve yoğun bir adet dönemi geçiriyorsanız ya da cinsel ilişki sonrasında sancınız varsa endometriyozis (rahim iç tabakasının bulunması gerektiği yerden daha farklı bir yerde bulunması) olabilirsiniz. Edometriyozis kısırlığa neden olabiliyor. Bu yüzden sepmtomları ilk hissettiğinizde bir doktora danışmanızda fayda var.- Rahim kanserine karşı, her üç yılda bir smear testi yaptırmalısınız. Test sonrasında anormal hücrelerle karşılaşmak kanser olduğunuz anlamına gelmez. Ama bu hücreler zaman içinde kansere dönüşebilir ve dolayısıyla tedavi edilmesi gerekir.- Olası kist ya da tümörlere karşı pelvik muayenelerinizi aksatmayın. Kistler çok büyük olmadıkları sürece bir belirti göstermezler ve yumurtalıklara kan gitmesini engelleyebilirler. Dolayısıyla düzenli olarak jinekoloğunuza görünün.- Adet döneminizde yağ yakımı miktarı değişebilir. Periyodunuzdan bir hafta sonra östrojen değerleriniz düşebilir ve bu yüzden yağ yakımı azalabilir. Dolayısıyla bu dönemde yoga gibi hafif bir egzersiz programı uygulayın. Periyodunuzdan bir hafta öncesinde ise
e binmek gibi yüksek tempolu bir egzersiz uygularsanız normal zamandan yüzde 30 daha fazla yağ yakabilirsiniz.- Eğer
e biniyorsanız, kadınlar için özel tasarlanmış pelvisinize uygun bir seleyi tercih edin. Vücudunuza uygun olmayan bir sele üzerinde pedal çevirmek, pelvik bölgeye kan akışını engeller. Hatta orgazma ulaşmanızı bile! Ne kadar uzun süreli baskıya maruz kalınırsa o kadar risk altındasınız demektir. Ancak şanslısınız ki
e binmeyi uzun süreli bıraktığınız anda duyularınıza tekrar kavuşabilirsiniz.- Ağırlık kaldırarak şiş karnınızdan kurtulabilirsiniz. Karın bölgesindeki yağlar, kalçadaki yağlara oranla daha devingendir. Ağırlık takarak yürümeyi ya da ağırlıklı yelek giymeyi deneyin. Ekstra direnç kemiklerinizin güçlenmesine ve daha fazla yağ yakmanıza yardımcı olur.- Güneş gözlüklerinizde, UV ışınlarının en azından yüzde 99'unu kestiğinin bir işareti olan CE damgasının bulunup bulunmadığını kontrol edin. Açık renkli ve üzerinde CE damgası olmayan gözlükler, gözleriniz için zararlıdır. Bu gözlükler UV ışınlarını direkt olarak alır ve gözbebeklerinizin büyümesine neden olur.- Göz muayeneleriniz sırasında retina kontrolü de yaptırın. Eğer retinanız şekil değiştirmişse bu diabetin ya da yüksek tansiyonun belirtisi olabilir.- Kardiyovasküler hastalıklar kadın ölümlerinin başlıca sebebi. Sigara kullanımı ise kardiyovasküler hastalıklara yakalanma olasılığını ikiye katlıyor. Gençler için de risk çok daha fazla.- Kalp hastalıkları çoğunlukla erkeklerde görüldüğüne dair yaygın bir inanış var ve çoğu zaman kadınlar ne yazık ki tedavi için geç kalabiliyor. Ailenizde kalp rahatsızlıkları varsa düzenli muayene olmalısınız. Eğer göğsünüzde ağrı şikayetiniz varsa mutlaka bir kardiyoloğa danışmalısınız.Kaynak: Haber 7 - 30 Ocak 2008
Acı ağaç, Ahlat, Maydanoz, Böğürtlen, Yerelması, Günlük, Katırtırnağı, Ispanak, Mersin, Mısır, Muz, Nişasta, Yulaf