Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Iliskiler Iliskiler Iliskiler
Iliski
Ruhsal Saglikli Insan
Saglikli Aile
Aile Problemleri
Evlilik ve Evlilik Iliskileri
Bosanma ve Bosanma Terapileri
Iliski
Bu bölüm, Aile ve Iliski Terapisti Uz.Dr.Murat Dokur Uz.Psk.Rosita Kastro'nun hazirladigi Aile ve çift Terapileri çalisma notlarindan yararlanilarak hazirlanmistir.
ILISKI , kisiler arasinda, duygu ve düsüncelerle olusan davranislarda sekillenen bir mesaj iletimidir. Arzu, Istek ve ihtiyaçlarin karsilanmasina yönelik bir alisveris sürecidir.
Bir iliskinin üç bileseni vardir :
1- ILETISIM
2- Güç
3- DUYGULAR
1- ILETISIM (KOMüNIKASYON) Katilanlarin sözlü yada sözsüz mesajlarla, beden diliyle birbirlerine bilgi ilettikleri ve bu iletileri anlamaya , yorumlamaya çalistiklari bir süreçtir. Iliskide bulunan kisiler her zaman, iliskide hangi mesajlarin ve ne tür davranislarin olacagini anlamaya çalisirlar.
Insanlarin karsisindakini anlamasi kadar kendini ifade edebilmesi de iletisimde önemli bir ögedir. Bireyin kendini ifade edebilmesi için önce kendini anlayabilmesi ve anladiktan sonra tanimlayabilmesi, sonrada bunu davranisa veya söze dökerek ifade edebilmesi gerekir.
Anlama sürecinde bireyin geçmisinden getirdikleri (toplum-kültür-aile-okul yasamindan gelen ögretiler-inanç sistemleri-temalar ve kaliplar) bugünkü durumu, sezgilerini kullanma, duygulari ve mantiginin isleyis biçimi, gücü, yapabilirim ölçegi, içindeki enerji hepsi harekete geçer. Bireyin kendini anlayabilme ve ne istedigini bilebilmesi ve harekete geçirebilmesi kisiler arasi iliskilerinde etkin olmasini saglayacaktir. Bireyin karsi tarafi anlayabilmesi için ne söylendigini dinlemesini ögrenmesi gerekir. Söylenenlerin, davranislarla paralel olup olmadigini, beden dilini, karsisindakinin duygularini yargilayici olmadan , olabildigince tarafsiz duyabilmeli, sezebilmeli ve hissedebilmelidir.
Elbette bu son derece karmasik bir süreçtir. Iki kisi karsilastiginda çesitli davranislar ortaya çikabilir. Sevgi, sakalasmama, umursamama, erotik davranislar gibi. Bu iki kisi karsilikli iliskilerini tanimlayacaklardir. Iliskilerinde neyin olup, neyin olmayacagina karar verip, belirlendigi sürece Iliskinin tanimlanmasi adi verilir. Zaman içinde bu tanimlama ikisinin istegi üzerine degiskenlik gösterebilir. Bir kadinla bir erkek birlikte içki içerlerken biri öpmek istediginde digeri geri çekilmisse bu ask iliskisi degil dostluk iliskisi olarak kalmali mesaji gitmektedir. Kisiler bu durumu kabul ediyorsa veya etmiyorsa ona göre mesaj iletecek ve iliski bu alanda tanimlanacaktir.
Insanlarin davranislari ile, kurduklari cümleleri ile paralel olup olmadigi da iliskiyi tanimlar. örnegin bir kiz hayir deyip erkekten uzaklasmissa ne istedigine dair net bir durum vardir. Ama kiz erkege dogru egilerek belirsiz ve tutarsiz bir hayir demisse, cümlesi hayir derken bakisi ve beden diliyle evet mesaji yolluyorsa, burada hem kendi için hem erkek için karmasik bir durum olusur. Cümlesi hayir , davranisi evet oldugu için paradoks yaratmistir.
Iki arkadas karsilastiginda Seni gördügüme sevindim cümleleri ile tokalasirken beden dilleri, bakis, gülümseme, duygu akisi varsa sorun yoktur iliski tanimlanmistir. Ama biri digerine Sevindim derken buz gibi bakip geri çekiliyorsa digeri burada esit bir iliski hissetmeyecek ve karmasik duygular yasayacaktir.
Kisiler arasi iliskilerde cümleler ve sözcükler bu sözcüklerin yüksek sesle, alçak sesle, hafif, yumusak sert söylenmesiyle de anlam kazanir. Sözcük arti sözcüge verilen anlam arti bedenin durusu ve ifadesi hepsi bir cümlenin anlamini degistirebilir. Bu gün okula gitmedin mi ? cümlesi yumusak söylendiginde anlayis, sert söylendiginde kizginlik ve suçlama, elestiri içerebilir.
Iki kisi veya kisiler arasi iliskilerde söylenen sözcükler, beden dili kadar sessizlikler ve satir aralari da önem kazanir. Bir kisiyi dinlerken duraksamalari, nerede susup sessiz kaldigi söylemediklerini de anlamaya çalismak önemlidir. örnegin telefonda birini arayip uygun olup olmadigini sormadan konusmaya baslanildiginda, karsi tarafin tek kelimelik cevaplari ve sessizlikleri, söylemedigi halde rahatsiz oldugunu, isi oldugunu anlatmaktadir. Su anda uygun degilim. demis olsaydi o andaki iliskiyi tanimlayacakti.
Bazen çiftler negatif iliskilerle varolmayi ögrenmislerdir. Kadin sinemaya gitmek istemiyorum derken partnerinin bunun sinemaya gitmek konusunda israr etmesi anlamina geldigini anlamasi konusunda anlasmislarsa sorun çikmaz. Partner peki deyip susarsa tartisma baslayacaktir.
Anlatildigi gibi iki insan arasindaki iletisim son derece karmasik süreçtir. Bu süreçlerde bireylerin kendileriyle iç iliskileri, kendilerine ne ölçüde tanimis olduklari, duygularindan haberdar olup olmadiklari, hangi düsüncelerinin, hangi duyguya yol açtigi, duygularinin ayaklarina bag olup olmadigi inandiklari degerler, etikleri yargi sistemleri ve kaliplasmis düsünceleri içgüdüleri ve bunlarin farkinda olup yönlendirebilmeleri, yasama pozitif veya olumsuz bakis biçimleri, ilk ailelerinden ögrendikleri de davranislara yansiyacak ve iliskilerde güçlükler yasanabilecektir. örnegin esinden sürekli kötü davranis gören, içki içen sorumsuz bir erkegi, esi sikayet ettigi halde bir türlü bu erkegi birakamayabilir. Bu kadinin inanç sistemleri incelendiginde kurtarici rolünde olan bir kadin bir erkegi yeteri kadar çok severse onu iyilestirebilecegi inanci tasiyan bir kadin modeli çikabilir. Buna da günümüzde kusak geçisleri dedigimiz, bu kadinin bu inanci annesinden, annenin de annesinden almis olabilecegi incelenir. Bu ailedeki kadinlar büyük bir olasilikla sorumsuz erkekleri kurtarmaktadirlar. Böyle bir iliskide çiftler arasinda çatismalar yogundur.
ILISKIDE Güç (KONTROL)
Iliski içindeki kisiler:
1- Iliskilerinde hangi mesajlar ve davranislar olmali ?
2- Buna kim karar verip ,iliskiyi kim kontrol etmelidir ? Sorularina cevap ararlar.
Insan iliskilerinin dogasi geregi bu durum olusur. Her birey bir baskasi ile iliskisini tanimlama ve karsisindakinin kendisiyle ilgili iliski tanimlamasini ya kabul etme ya da karsi çikmayla ilgilidir.
Bir kisi digerine bir sey söylediginde karsi taraf sessiz de kalsa, sessiz kalan taraf karsisindakine sessizlikle ne tür bir iliski istedigini tanimlamis olur.
Bir iliskide hangi davranislarin bulunmasi gerektigine tümüyle öteki kisinin eline vermek insanin yapisinda olmayan bir seydir. örnegin bir erkek esine Bana ne yapmam gerektigini sen söyle derse iliskisinin esi tarafindan kontrol edilen bir iliski olmasini saglar ve bir paradoks ortaya çikar.
1- Ne yapmam gerekiyor bana söyle
2- Sana verdigim bu emri yerine getir.
Sonuçta bir kisi bir gün digeriyle iliskisini tanimlamaktan kaçindiginda çok daha genis bir düzeyde iliskiyi kontrol eder. Bu bir robotun kontrol edildigi gibi bir durum degildir. Bir kisi ben merkezci bir tutum ve agresif bir davranisla diger kisinin özgürlügünü kisitlayabilir, ama bir digeri çaresiz davranarakla digerinin özgürlügünü kisitlayabilir. çaresiz davranarak bir baska kisinin kendine bakmasini saglayan kisi sanki bakanin kontrolü altinda gibi gözükürken kendine baktirdigi bir iliski seklinde kontrol etmeyi basarmistir. üç aylik bir bebek çok küçük ve çaresizdir, bakima muhtaçtir, ama ebeveynlerin bütün yasami ona göre planlanmistir. Tüm evi bebek kontrol etmektedir.
Iliski kurma biçimi kabaca dört gurupta toplanabilir :
1.Simetrik iliskiler
2.Tamamlayici iliskiler
3.Paralel iliskiler
4.Meta-complamenter iliski
5.Simetrik iliskide bir davranis diger kisiden ayni sekilde cevap görür ve güç tirmanmasina yol açar politikacilar arasinda sik görülür. Ben güçlüyüm- Ben daha güçlüyüm yada ben güçsüzüm - ben daha güçsüzüm iliski biçimidir bu.
6.Tamamlayici iliski birbirine ters tutum ve davranislarla birbirini tamamlayan iliski biçimidir. Biri neseli - Digeri karamsar, biri ögretmen digeri ögrenci, biri hasta digeri kendine baktiran gibi.
7.Paralel iliski- (Esit)
Burada kisiler her iki türlü iliskiye zaman içinde uyumla sürdürebilirler, yardim eden yardim da alabilir.
8.Meta - Complomanter iliski
Ayni anda hem simetrik hem tamamlayici iliski tanimi vardir. örnek : Bana hükmetmeni istiyorum.
Bir iliskinin kimin tarafindan kontrol edilecegi sorunu ile herkes karsilasir ve herkesin bu sorunla ugrasmak için belirli teknikleri vardir.
Bir iliskinin kontrolünü kazanmaya çalismak patolojik degildir. Fakat kisi bir iliskiyi kontrol etmeye çalistigi halde kontrol etmedigini söylerse o zaman bu kisi belirtisel bir sekilde davranmak zorunda kalir. Birbiriyle iyi anlasan esler iliskilerinde kimin nereyi kontrol edecegini iyi bilirler. örnegin erkek parayi kadin sosyal yasam programlari gibi sorunlu iliskiler, kisilerin iliskilerinin hangi alaninin kimin tarafindan kontrol edilecegini saptayamadiklari ve bu konuda bir anlasmaya varamadiklari iliskilerdir. Sorunlu iliskilerde biri iliskinin belirli bir alanini kontrol etmek istedigi zaman digeri de ayni alani kontrol etmeye çalisir ve savas çikar. Bu savas bazen ince, açik ve zenginlik içeriyor olabildigi gibi, kaba, pasif direnç ve fiziksel kavga ile de bitebilir.
Sorunlu iliskiler her zaman Psikiyatrik belirtiler dogurmaz. Bir iliskide kisilerden biri digerinin davranisini kisitlayip bunu yapmadigini söylerse iliski patalojik nitelik kazanir. Kadin kocasini evde olmaya zorlar ama kendini yadsir. Yani esini sürekli zorladiginin bilincinde degildir. örnegin bir erkek arkadasiyla yemege gitmek veya maça gitmek istediginde, karisinin basi agrir, basi döner ve düsüp bayilabilir. Psikolojide kadinin sürekli hastalik çikararak kocasini evde tutabilmesine kadinin IKINCIL KAZANçLAR adi verilir.
DUYGULAR
Bir iliski üçüncü bileseni olarak, duygulara göre de tanimlanmaktadir. Kisi kendinin ne hissettigini ne kadar iyi farkedebiliyor ve tanimlayabiliyorsa, bir olay oldugunda ne kadari kendinden, ne kadari karsi taraftan bunun ayirimina ulasabilecektir.
Bazen ilk tanisilan bir kimse ile, ilk saniyeler içinde, o kisiyi sevip sevmemekle ilgili bir karar verilebilir. Geçmisteki sevimli, sevilen bir ögretmen, paylasimci sevgi dolu bir abla, sicak bir anneanne v.s. gibi bilinç altindan olumlu yasantilarimizi çagristiran ve çagiran olumlu duygularla tanistigimiz bu kisiyi hemen sevebiliriz ( Aktarim ). Bazen kötü anilarimizin oldugu bir ögretmen, dayak yenilen bir agabey, mizmiz ve sinsi bir kizkardes, olumsuz çagrisimlarin olusturdugu olumsuz duygularla karsimizdaki kisiyi sevmeyebiliriz. Burada duygulari tanimlama büyük önem kazanir. 3 - 5 saniyede karsimizdaki kisiyi hangi duyguyla sevmedik, o mu birsey yapti ? Bizde mi bir duygu olustu ? Hangi duygu olustu ? Korku, kaygi, endise, gerginlik, üzüntü, sevinç, nese, merak, bosluk, kaos, yabancilik, yetersizlik, ümitsizlik, kizginlik, öfke, yalnizlik v.s. gibi.
Kisi ne hissettigini tanimlayabilirse, neden böyle hissettigini, hangi noktada bu duygusunun olusmaya basladigini saptayarak, sanki karismis bir yumagin ucunu bulmustur ve artik çöze çöze sonuna gidebilecektir.
KISILERDE çIFTE AçMAZ
çifte açmaz kisi ne yaparsa yapsin kazanamayacagi bir durumdur. Kisi yogun bir iliski içindedir ve partneri birbiriyle çelisen mesajlar kendisine iletmektedir. Ve kisi hangi mesaja karsilik vermesi gerektigini bilemez ve kafasi karisir.
Bir erkek esine Pazar günü için programi sen yap, ben her seye uyarim der. Kadin yürüyüs teklif ettiginde Peki ama, simdi trafik vardir der. Kadin öyleyse sinemaya gidelim derse Peki ama bu havada mi ? dediginde kadin bir çifte açmazdadir. Erkek.Peki ama pozisyonu almistir. Hem kadina program yapma sorumlulugunu birakmis hem de durumu kontrol etmektedir.
çok görülen bir örnek kadin esine ona hiç çiçek getirmedigini söyler. Adam ertesi aksam elinde çiçekler ile gelir, kadin çiçeklere bakip Ben söyleyip de sen bana çiçek getirdikten sonra ne degeri var ki ?! deyip gider. Burada erkek çifte açmaza düsmüstür. Kadin iliskiyi kontrol etmektedir.
ILISKILERDE KENDINI DOGRULAYAN KEHANET YA DA YAZGI çAGIRMA
Kisi baskalarinin kendine nasil davranacagina dair kafasinda bir varsayim olusturmustur. Buna uygun bir davranista bulunur. Bu davranis digerinde kisinin varsayimini dogrulayacak bir davranisa neden olur. Bu kisinin kisiler arasi iliskilerde digerlerini bu sekilde bazi davranislara ittigi gözlemlenir. Kisinin kendisini bu davranislara uyup duran biri olarak degil de, baskalarina tepki veren biri olarak görünür.
örnegin bir adam sürekli esinden gizli kapakli davranislar içinde hareket ederek karisinin dikkatini çeker ve kadin her seyini karistirir. Adam bireyselligini bir tehdit olarak bu davranisi tanimlayarak esinden ayrilir. Ikinci evliliginde gene gizli kapakli davranislari esini uyarir ve kadin her seyini karistirmaya basladiginda kendini dogrulayan kehaneti olusmus ya da yazgisini çagirmistir. Ruhsal Saglikli Insan
1995 yilin da Amerikali kuramci Ellis (Ret kuramcisi) Ruhsal olarak saglikli insani söyle tanimlamistir.
1. BIREYIN KENDINE YöNELIK ILGISI
Bireyin duygularinin, düsüncelerinin farkindaligi, sinirlari, idealleri, hayalleri, hedefleri, etikleri, yaraticiligi ve kendini tanimasi.
2. SOSYAL ILGI
Moral degerlere dikkat etmek, bireyin kazanci çok iyiyse bir kismini yoksullarla paylasabilmek, yardim kurumlarinda görev alma, üretmek, insani ilgi.
3. KENDI YASAMININ SORUMLULUGUNU ALMA
Kendi hayatini finanse edebilmek baska insanlara hasta ve sakat olmadikça yikilmamak ayak bagi olmamak ( Ruhsal sorunlarinin ortaya çikisinda kendi sorumluluklarini kabul edebilme)
4. öFKE VE KIZGINLIGI KONTROLLü KULLANMAK
Içgüdüleri yönlendirebilmek, esnek olabilmek, kendi gibi olmayan insanlari oldugu gibi kabul edebilme becerisi.
5. BELIRSIZLIKLERI KABULLENME GüCü
ölüm, yaralanma gibi yasam olaylarinda belirsizlikleri kabullenme gücü.
6. YARATICILIK
7. BILIMSEL DüSüNCE
8. BEN KABULü (Olumlu ve olumsuz)
9. RISK ALABILME
10. UZUN VADELI HEDOIZM
Daha büyük bir keyif için zevki erteleyebilme örnegin üniversite sinavlarini kazanabilme için günlük eglencelerden fedakarlik etmek gibi.
11. üTOPYACI OLMAK Saglikli Aile
Saglikli aile, bazen bir kadin ve bir erkegin evlenerek çocuk sahibi olmalari ile olusan, bazen de aile büyükleri veya akrabalardan bir veya birkaç kisiyle birlikte yasamalarindan olusan küçük bir gruptur.
Aile problemlerine geçmeden önce saglikli bir aileyi tanimlayalim.
Saglikli aile, önüne bir sorun çiktiginda bu sorunu çözerek gelismeye devam eder.
Aile üyeleri birbirlerin uyardiklarinda bu uyarilar yapici olarak degerlendirilir ve elestiriler rahatlikla karsilanir.
Aile üyeleri arasinda güç dagilimi esnektir. (Annenin yada babanin yada çocugun Aile üyelerine her istedigini yaptirdigi bir ailede, güç dagilimi tek bir kiside toplanmistir ve esnek degildir).
Her bireyin kendini ortaya koymasi, kendisi olmasi hakkinda bir seçme özgürlügü vardir.
Aile üyeleri yasam güçlüklerinden kaynaklanan üzüntü ve gerginlikleri tanir ve bunu bir kisiye yüklemez.
Aile bir grup olarak yasamlarini daha iyiye tasiyarak güçlenir.
Aile üyeleri birbirine karsi esnek ve tamamlayici bir rol üstlenmistir.
Aile üyeleri yeniliklere ve yeni durumlara kolaylikla uyum saglarlar.
Aile üyeleri arasinda yakinlasma ve ayrilik seviyeleri bulunur. Bu seviyeler bireylerde panik uyandirmadan degisebilirler.
çekirdek aile, yani anne- baba ve çocuklarin diger aile üyeleri ile iliskileri sagliklidir. Ama önem sirasinda birincil durumdadir. Aile Problemleri
Aile çatismalarindan bir tanesi, aile üyelerinin bireysellik ihtiyaci ile birliktelik ihtiyaçlari arasindaki dengeyi kuramamalarindan olusmaya baslar. Eslerden ya da çocuklardan birinin büyüyerek degismeye baslamasi, daha fazla bireysellik ihtiyaci duymasi ailenin diger üyelerinde endise, kaygi, stres olusturmaya baslar ve tartismalara neden olur. örnegin bir koca yeni bir is kuruyor olabilir, yeni bir hobi edinme ihtiyaci dogabilir ve esine eskisinden daha az zaman ayirabilir. Kadin bu zamani kendisi için olumlu olabilecek, zevk aldigi bir etkinlikle geçirmeyip, kocasinin yolunu beklemeye baslarsa, gittikçe kizginlik ve öfkesi artar. Sonunda tartisma çikarir. Bu durum karsisinda koca üzülerek karisina yaklasir, bu sefer kadin uzaga gitmistir. Koca bir süre dener ve esi yaklasmayinca bu sefer o tartisma çikarir ve uzaga çekilir. Bu sefer de pisman olan kadin yaklasir. Böylece duygusal baski sebebiyle yasanan bu iki durum arasinda kisiler yakinlasma - uzaklasma ikilemi ve gidis-gelis yasarlar.
Baska bir örnekte büyümekte olan bir genç kiz anne ve babasi ile daha az zaman geçirmeye baslayabilir ve arkadaslari ile birlikte olmayi daha çok tercih edebilir. Bu anne ve babada kaygi, stres ve endise yaratirsa ailede gerilimler, tartismalar baslar.
çocuklar büyüdükçe bireysellik itiyaçlari artarken ev kadini bir annede : Artik bana ihtiyaçlari yok kaygi ve endisesi baslar. Bir kadinin kendine ve ihtiyaçlarina daha fazla zaman ayirmaya karar verip, yabanci dil ögrenimine, spor yapmaya baslamasi gibi etkinlikleri kocasini kaygilandirmaya baslar. Bütün bu örnekler çogaltilabilir. Aile üyelerinin ilerleyen zaman içinde kendilerini gelistirmeye, farklilasmaya duyduklari temel bir ihtiyaç vardir. Farklilasma ve kendini gelistirme ihtiyacini, toplumun gelismesi, kültür, yasanilan ortam, kitap okuma, televizyon, basin ve arkadas gruplari etkileyebilir. Sonuç olarak farklilasma bireyin yogun iliskiler içinde kendini tanimlayabilme ve varligini sürdürebilme sürecidir.
Evlilik veya aile içinde çesitli nedenlerle bir problem, bir güçlükle karsilasildiginda, (Dogum, ölüm, deprem, hastalik, para kaybi) problemden olusan gerginlikle basa çikabilmek için aile su mekanizmalardan bir veya birkaçini kullanir.
1- Birbirinden uzaklasma
2- Birbiriyle çatismaya girme
3- Iliskinin uyumu için eslerden veya aile üyelerinden birinin kendini ifade etmesi
4- çiftin ve ailenin ortak bir ilgi alanina yönlenmesi.
1- Birbirinden uzaklasma
Sistem teorisine göre, dürtüsel olarak kisileri yönlendiren, birliktelik ihtiyaci ve bireysellesme ihtiyaci arasindaki dengenin kurulabilmesidir. Bireyin bireysellik ihtiyaci, farklilasma düzeyi düsükse, birliktelik ihtiyaci duygusal sistemin kisiye hakim olusuyla artar. Yani özetle duygusal insanlarin bireysellesme ihtiyaçlari az, birliktelik ihtiyaçlari yüksektir. Birey farklilasmaya basladiginda iliskilerindeki kaygi da artacagindan, kaygi ve endise duygusal sistemi harekete geçirerek bireyin farklilasmasini azaltir.
Bireysellik ihtiyaci, farklilasma düzeyleri çok düsük olan kisilerde digerleri ile olan iliskide asiri yakinlik ve kaynasma meydana gelir. Artik kisiler iliski içinde bireyselliklerini koruyamazlar. Bagimlilik arttikça iliski sikinti ve gerginlik üretmeye baslar.
Iliski içinde iki türlü anksiyete (gerginlik, kaygi, tasa, endise) yasanir:
A- Duygusal olarak izole olup birliktelik ihtiyacina yol açan anksiyete.
B- Iliskide yogun duygusallik nedeniyle partnerle asiri kaynasma ve bireysellik ihtiyacinin artmasi.
Bu iki durum arasinda kisiler yakinlasma - uzaklasma ikilemini ve gelis gidisleri yasamaya baslarlar.
Ailenin karsilastigi bir problemde, olusan iç gerginlik veya birbirlerinin duygusal tepkilerinden kaçinmak için aile üyeleri veya çiftler birbirlerinden uzaklasirlar. Kisi araya mesafe koyarak karsilasmalari az ve yüzeysel tutar, böylece kendini bagimlilik iliskisinden korumaya çalisir. Ama bu duygusal mesafe, kisinin bagimlilik ihtiyaçlari da oldugu için, baska yerlere akar. Bu mesleki basarilar, evlilik disi iliskiler veya terapötik iliskiler olabilir.
2- Birbiriyle çatismaya girme
Yakinlasma -Uzaklasma ikilemine çözüm olabilir. çocuklari ebeveynin asiri ilgisinden korur.
çatismali evlilik iliskisi, eslerin duygusal tepkiselliginin çogunun diger este yogunlastigi çok siki iliskilerdir. Gerilim dayanilmaz bir ölçüye geldiginde, çift çatismanin kalkmasini degil, gerilimin basa çikabilecekleri düzeye inmesini isterler.
3- Bir kisinin kendini feda etmesi
Evlilik veya aile içinde gerilim, uyumun sürmesi adina, diger esin kendi isteklerinden vazgeçerek yada indirim yaparak çözülmeye çalisilir. Süreç içinde en çok özveride bulunmus olan kiside, Fizyolojik yada Psikolojik bir belirti olusmaya baslar. Sürekli kendi isteklerinden vazgeçen kisi de olusan öfke bosalamadigi için bedenine zarar verebilir. ( Allerji, ülser belirtileri, çarpinti vs.). Bu tür iliskilerde kisi bosanir veya esini kaybederse yillarca süren hastaliklari birden ortadan kalkabilir.
4- Ortak ilgi alanina yönelme
Her iki es veya aile üyeleri iliskilerindeki bagimliligin yarattigi anksiyete den (endise, kaygi) Kaçinmak için ilgilerini bir çocuk veya çocuklardan birine yöneltebilirler. Ilerleyen süreçte bu çocukta ailenin gerginlik ortamlarinda bir hastalik (Semptom) belirtisi gelistirme, asiri duygusal tepkiler verme, bireysellik kazanamama ve aileye bagimli kalma, sorumluluktan kaçinma davranislari gelismeye baslar. çikardigi problemlerle aileyi bir arada tutmaya çalisan çocuk, günah keçisi ilan edilir. özetle ailenin patolojisi günah keçisi olan çocukta somutlasmistir.
Kisiler duygusal tepkiler verme derecesini genetik ve ögrenme yoluyla devralir. Ilk ailesindeki iliskilerde bagimlilik (Füzyon) yasayan kisi, kendini ebeveyninin asiri ilgisinden koruyabilmek için fiziksel mesafeler, kisa süreli ve seyrek görüsmeler yaparak duyguyu kesme yoluna gider. Ama burada bagimlilik iliskisi çözümlenmemistir ve diger iliskilerinde kisi ayni bagimlilik iliskisini yasamaya devam eder. Tekrar sikilir, tekrar iliskiyi keserek baska bir iliskiye girer.
Es ya da partner seçimi, kisilerin kendileriyle benzer bireysellik düzeyi, ve benzer birliktelik ihtiyaci duymasi ile belirlenir. Yani duygusal tamamlayicilik vardir, ancak iliski içinde kisiler bunun tam tersi rolleri gerçeklestirerek sürdürürler.
Aile es terapileri günümüzde yaygindir. Aile üyeleri çatismalari çözemedikleri durumlarda mutlaka aile ve es terapistlerine bas vurmalidirlar. Evlilik ve Evlilik Iliskileri
Bu bölüm, Aile ve Iliski Terapisti Uz.Dr.Murat Dokur Uz.Psk.Rosita Kastro'nun hazirladigi Aile ve çift Terapileri çalisma notlarindan yararlanilarak hazirlanmistir.
Bir evlilik karmasik ve sürekli olarak degisen bir iliskidir.
Iki insan birbirlerine olan bagliliklarini bir törenle kutlayip yasal hale getirdikten sonra, tüm evlilikleri boyunca sürecek olan bir sonuçla karsilasmis olurlar. Iste simdi amaçlarina ulasmis ve evlenmislerdir ama birlikte yasamak istediklerinden mi, yoksa birlikte yasamak ZORUNDA olduklarindan mi birlikte yasamaktadirlar ? Bir evliligin zorunlu ve gönüllü nitelikleri bir dengeye ulastigi zaman, bu evlilik iyi gitmeye ve esler iliskilerinden doyum saglamaya baslarlar. Mutlu esler ne denli birbirilerinden keyif de alsalar her evlilikte gelenekler, görenekler farkliliklardan ve yasal gerekçelerden kaynaklanan zorunlu özellikler bulunur.
Evlenmeden önce iki kisi arasinda belirli bir iliski türü kurulur ve bu iliskiyi esler birbirlerini yeterince tanimadan kurmus olabilirler. Evlendikten sonra, evlilik eylemi esler arasindaki daha önceden kurulmus bu iliskide, radikal bir degisikligi gerektirebilir. örnegin evlenmeden önce partnerinin ufak tefek kusurlarini görmezden gelen bir kiz, evlenince hemen bunlari düzeltmek isteyebilir. Ayni sekilde evlilik öncesi esinin asiri duygusal olmasini hosgörü ile kabul eden erkek, evlilikte esi duygusal davrandiginda çileden çikabilir. çogu zaman esler arasinda evlilikte çikabilecek sorunlar evlilik öncesi de vardir ve görmezden gelinir. Esler hiç beklemedikleri durumlarla karsilastiklarini söylerler ama kendi ihtiyaçlarina cevap verebilecek kisileri seçerler. örnegin kendisini degersiz bulan bir adam, onun bu sorununa isbirligi yapacak bir kadini bulur.
Aynen saygiya yasaminda yer vermeyen bir kadin ve ona saygisiz bir sekilde davranacak es seçerler. Bir özdeyisle tencere kapagini bulur.
Birlikte yasarken eslerin üzerinde anlasmak zorunda olduklari alanlar vardir; örnegin kim hangi isi ne ölçüde yapacak? Bütçeyi kim düzenleyecek ? Birbirlerine ne ölçüde karisacaklar? Koca sinirli oldugunda karisi onu bebek gibi avutmali mi? Ayni sekilde kadin sinirli ise ne olacak ? Erkek esine bebek gibi mi davranmali ? Kimin yakin akraba ve dost olduguna, eve kimlerin girip giremeyecegine kim karar verecek ya da nasil karar verilecek ? Evin yükünü kadin mi, erkek mi omuzlayacak ? çocuklarla ilgili kararlari kim nasil alacak, sorumluluklar nasil paylasilacak ? Mutlu bir evlilik bu ve bunun gibi daha bir çok konuda eslerin bir anlasmaya varabildikleri bir iliskidir.
Yeni evlilikte esler aralarinda bir sorun çiktiginda sorunu farkliliklar olarak kabul edip ortak bir noktada anlasarak ortak bir çözüm üretebilmeli, iletisim ve etkilesim kanallarini açik tutabilmelidirler. Tüm evliliklerde uyulmasi gereken belirli kurallar vardir.
Esler birlikte yasarken, yalniz hangi kurallara uyacaklarini degil, kurallarin kimin tarafindan konulmasi gerektigini de konusmali ve bu konuda anlasmalidirlar. Bu anlasma tüm diger kurallarin temelini olusturur. Evliligin ilk günleri hosgörü içinde geçerken, zamanla kimin neyi ne ölçüde kontrol etmesi gerektigi konusunda bir güç savasina girerler.
Bu savasta anlasmazliklari çözerken hangi kurallara uymalari gerektigini belirten kurallari da koyabilirler. Baska bir deyisle, esler kural koymanin kurallarini koyabilirler. örnegin esler her konuda anlasmak zorunda olmadiklari konusunda anlasmaya varabilirler. Ama bu tür bir anlasmaya varmalari da bir tür kural koyma eylemidir.
Kurallar konusundaki tüm bu açiklamalar bir evlilik iliskisinin tümüyle rasyonel bir iliski oldugu anlaminda anlasilmamalidir. Esler sessiz konusmalarla, satir aralari ve alt yazilarla birbirlerini anlayabilirler ve birbirlerine ihtiyaçlarini kurallar tanimlamadan verebilirler. Birbirlerini dinleyebilen ve esinin duygularini anlayabilen çiftler anlasmak istiyorlarsa, zaten bunu yaparlar. örnegin erkek üzgünse kadin, kadin üzgünse erkegin onu dinleyip anlayip avutabilmesi gibi. çiftlerin iliskisinde ailelerinden ögrendikleri iliski kaliplari da rol oynar. örnegin duygularin sürekli bastirildigi bir ailede yetismis kadin kocasinin duygusal davranmasindan asiri rahatsiz olabilir. Ayni sekilde titiz bir ailede yetismis bir erkek, esinin saçakli bir görüntüsünü tolere edemez. Ailesinden belirli bir konusma mesafesini ögrenen kisi esi bu mesafeye uymuyorsa rahatsiz olabilir. Her ailede aile bireyleri birbirlerinden öylesine incelikli davranislar ögrenirler ki, burada bunlari incelemeye olanak yoktur. özetle eslerin aralarinda farkli iliski kurabilme yeteneginden yoksun olmalari, ya da bunu ögrenememe, evlilikte önemli ölçüde mutsuzluklarin dogmasina yol açabilir.
Zorunlu iliski, örnegin çalisan bir kadin, zengin bir erkekle evlenir. Erkek esinin çalismasini istemez, kadin peki der ve zamanla ekonomik bagimsizligini kaybederek gelecek kaygisi ile esinin her türlü olumsuz tavrini tolere ederse, kadin için evlilik zorunlu hale dönüsür. Erkek içinden, karisi çalismadigi için tüm maddi yükün kendi omuzlarinda oldugunu düsünerek, içten içe esine kizarak, onu küçümsemeye baslayabilir. Küçümsenen kadin kendini geriye çeker, erkek bu sefer öfke duyar ve böylece kisir bir döngü olusur. Ya da erkek, evlenmek istemedigi sevgilisi bundan dolayi r girisiminde bulundugu için veya hamile kalan bir kadinla evlilik gerçeklestirebilir. Bu zorunlu bir evlilik olmustur. Adam bir felaketi önlemek için mi evlendigi, kizla vicdan azabi çekmemek için mi evlendigi konusunda kuskulara kapilirlar ve bu çiftin sorunlari bitmez.
Evlilikte eslerden biri digerinin tolere edilemeyecek davranislarina sürekli göz yumarsa bu evlilik zorunlu bir iliskiye dönüsür. özellikle her türlü davranislari hos görü ile karsilanan es, zamanla esinin kendisi olmadan olamayacagini düsünür. Bu tür esler arasinda kolaylikla çatisma döngüsellikleri gelisir. örnegin bir kadin kocasinin baska seçenegi olmadigi için kendisiyle yasadigini düsünmeye basladiysa, artik bu kadina kocasinin sevecen davranislari bile batmaya baslar. Kayitsiz kalir, ya da ters davranir. Adam bu davranislara karsin karisina daha çok ilgi gösterirse kadinin kocasi hakkinda düsüncesi pekisir. Ama adam karisinin bu davranislarina karsi çikarsa ve karisinin çok geçimsiz oldugunu söyleyip bosanmak istese, bu kez kadin adama yapisir ve kocasini çok sevdigini söyler. Bunun üzerine adam karisina karsi eskisi gibi hosgörülü bir sekilde davranirsa yine eski kisir döngünün çarklari dönmeye baslar ve kadin kocasinin kendisinden ayrilamayacagini düsünmeye baslar. Esler arasindaki çatismalarin bir kismi seksüel iliskiler üzerinden yasanir. Eslerin seksüel iliskilerinden zevk alabilmeleri için, karsilikli olarak birbirlerini uyarabilmeleri , erotize edebilmeleri gerekir. Bazen utangaç davranmalar kadar, seksüel iliskide de gücün esit paylasimi ve bakisik iliski gereklidir. (Bakiniz iliski ve iliski problemleri, Aile iliskileri)
Esler arasinda seksüel çatismalar çesitli sekillerde gelisir. örnegin erkek yalniz kendi cani istedigi zaman, karisina yakinlasarak sevismek isteyebilir. Kadin buna itiraz edebilir ve kendisinin ikincil bir konuma itilidigini belirtebilir. Kari koca isteklerini açikça ifade ediyorlarsa çatismalarin çözümü kolaylasir. Ama esler birbirlerine ne istediklerini açikça ifade etmiyorlarsa, o zaman çatismalarin çözümü güçlesir. örnegin bir kadin sevismek ister ama bunu söylemek yerine , kocasinin anlamasini ve teklifin ondan gelmesini bekleyerek kocasina arkasini dönüp yatar. Erkek ise tam tersi, esi kendiyle sevismek istemiyor sanip oda sirtini dönüp yatar. Bu tür bir iletisim örüntüsü içinde zamanla ikiside sevilmediklerini düsünmeye baslarlar. Bu esler, iliskilerinin tanimlanmasi sorununu çözüp , isteklerini birbirlerine açikça söyleyebilme yürekliligi kazanmis olsalar, üzülmek yerine sevismenin tadini çikarabilirler.
Iliskide gücün kimde olacagi ve iliskiyi kimin kontrol edecegi konusunda bir savas varsa, esler çatismalari çözümleyebilmek için seksüel iliskilerinden de yararlanmaya çalisirlar. Kadin kocasi tarafindan küçümsendigi düsüncesine kapilmissa, kolay yutulur bir lokma olmadigini kocasina kanitlamak için, kocasinin sevecen davranislarina kayitsiz kalabilir. Adam bir kaç kez deneyip sonuç alamazsa o da kendi kabuguna çekilebilir. Bir süre sonra kadin geri döner ve kocasiyla sevisir ama sanki hep o istiyormus düsüncesine kapilarak kocasi tarafindan küçümsendigi kanisi pekisir. Seksüel anlasmazliklar iliskinin tanimlanmasi sorunlarindan bagimsiz degildir. Eslerin birbirlerine davranislari yasamlarindaki diger kisilere davranislari ve seksüel iliskideki davranislarinda da gözlenir. Iliskinin diger alanlarinda esine hayir diyemeyen bir kadin, sevisirken de kocasina hayir diyemez. Esine buyurgan bir sekilde davranan kadin, kocasi aksam gelirken birsey satin alip gelse bile gene kocasina buyurgan davranir. özetle eslerin iliskileri nasilsa, seksüel iliskileri de öyledir. Iliskilerinin tanimlanmasi sorununu çözebildiklerinde, seksüel sorunlarini da çözerler.
Esler arasindaki paradoksal iletisim fizyolojik rahatsizliklara da dönüsebilir. örnegin kocasini seksüel olarak uyaran bir kadin , bir neden bulup kocasiyla cinsellik yasamazsa, kocasida kadinin bu davranisiyla isbirligi yapabilir; iktidarsizlik ya da erken bosalma problemlerine yakalanabilir.
Esler kavga ettikleri zamanlarda birbirlerine düsündükleri herseyi ifade edebiliyorken, normal zamanda onu kirar, incitirim korkusu ile söyleyemediklerini söylerler. Bu kavga eslerin kendilerini anlamalarini saglar. Esler kavga aninda bir biçimde birbirlerini korumayi birakmislardir. çiftlerin birbirlerini korumasi son derece normaldir. Ama asiri korumacilik da çiftlerin iliskisine zarar verebilir. örnegin bir kadin kocasini incitirim düsüncesiyle, onun hos olmayan bir davranisini söylemezse, kocasina iyilik degil kötülük yapmistir. Ayni sekilde kadin kocasindan yüksek statüye geçmemek için, kisisel basarisini engellerse, bunu ilerde kocasina karsi koz olarak kullanabilir. Bazen eslerden kimin kimi korudugu da belli olmayabilir. Erkek Esim çok mahçuptur. Böyle seksüel konulardan utanir derken aslinda kendi utaniyor olabilir.
Bazen eslerin belirtisel davranislari birbirleriyle örtüsür. Erkek sürekli kalp krizi geçireceginden yakinir. Fobik gibi görünen bu belirti, esiyle iliski açisindan incelenirse, erkegin kalbinden yakinmadigi durumlarda kadinin kendi dünyasina ve depresyona çekildigi görülür. Erkegin kalbinin sikismasi durumu kadini kendi depresif dünyasindan çikarir. Kadin esiyle ilgilenir ve depresyonundan çikar. Erkek iyilesirken kadin tekrar depresyona girer ve bu döngü tekrarlayarak bir sistem olusur.
Tüm bu örneklerde çiftlerin arasindaki iliski biçimlerini görüyoruz. Kabaca çiftlerin iliski kurma sistemleri dört ana grupta toplanir :
1-Simetrik iliskiler
2-Tamamlayici iliskiler
3-Paralel iliskiler
4-Meta-complamenter iliski
1. Simetrik iliskide bir davranis diger kisiden ayni sekilde cevap görür ve güç tirmanmasina yol açar politikacilar arasinda sik görülür. Ben güçlüyüm- Ben daha güçlüyüm yada ben güçsüzüm - ben daha güçsüzüm iliski biçimidir bu.
2. Tamamlayici iliski birbirine ters tutum ve davranislarla birbirini tamamlayan iliski biçimidir. Biri neseli - Digeri karamsar, biri ögretmen digeri ögrenci, biri hasta digeri kendine baktiran gibi.
3. Paralel iliski- (Esit)
Burada kisiler her iki türlü iliskiye zaman içinde uyumla sürdürebilirler, yardim eden yardim da alabilir.
4. Meta - Complomanter iliski
Ayni anda hem simetrik hem tamamlayici iliski tanimi vardir. örnek : Bana hükmetmeni istiyorum.
Bir iliskinin kimin tarafindan kontrol edilecegi sorunu ile herkes karsilasir ve herkesin bu sorunla ugrasmak için belirli teknikleri vardir.
Bir iliskinin kontrolünü kazanmaya çalismak patolojik degildir. Fakat kisi bir iliskiyi kontrol etmeye çalistigi halde kontrol etmedigini söylerse o zaman bu kisi belirtisel bir sekilde davranmak zorunda kalir. Birbiriyle iyi anlasan esler iliskilerinde kimin nereyi kontrol edecegini iyi bilirler. örnegin erkek parayi kadin sosyal yasam programlari gibi sorunlu iliskiler, kisilerin iliskilerinin hangi alaninin kimin tarafindan kontrol edilecegini saptayamadiklari ve bu konuda bir anlasmaya varamadiklari iliskilerdir. Sorunlu iliskilerde biri iliskinin belirli bir alanini kontrol etmek istedigi zaman digeri de ayni alani kontrol etmeye çalisir ve savas çikar. Bu savas bazen ince, açik ve zenginlik içeriyor olabildigi gibi, kaba, pasif direnç ve fiziksel kavga ile de bitebilir.
Sorunlu iliskiler her zaman Psikiyatrik belirtiler dogurmaz. Bir iliskide kisilerden biri digerinin davranisini kisitlayip bunu yapmadigini söylerse iliski patalojik nitelik kazanir. Kadin kocasini evde olmaya zorlar ama kendini yadsir. Yani esini sürekli zorladiginin bilincinde degildir. örnegin bir erkek arkadasiyla yemege gitmek veya maça gitmek istediginde, karisinin basi agrir, basi döner ve düsüp bayilabilir. Psikolojide kadinin sürekli hastalik çikararak kocasini evde tutabilmesine kadinin IKINCIL KAZANçLAR adi verilir.
(Bakiniz iliski ve iliski problemleri) Bosanma ve Bosanma Terapileri
Bu bölüm, Aile ve Iliski Terapisti Uz.Dr.Murat Dokur Uz.Psk.Rosita Kastro'nun hazirladigi Aile ve çift Terapileri çalisma notlarindan yararlanilarak hazirlanmistir.
Bosanma iki insan arasindaki duygusal ve kisisel beraberligin sona ermesidir. Bazen bir çift evli olarak kalabilir ama aralarinda duygusal olarak bir bosanma olmustur. Ama ailelerin kendilerine yaklasimi, sosyal baski, kültürünün etkisi, dini inançlar evlilik süresinde edinilmis mülk ve paylasimi varsa çocuklarinin durumu nedeniyle çiftler bir arada yasamaya devam edebilirler.
Bazen de çiftler sekilsel olarak evlerini birbirlerinden ayirabilirler veya yasal olarak bosanabilirler ama eger duygusal olarak birbirlerinden bosanmamislarsa birbirlerini iliskiye çekme ve itme arasinda gidip gelebilirler. Bir tanesi yeni bir partner ile yeni bir yasama geçene kadar bu itme- çekme devam edebilir.
Evli bir çiftin beraberliginde sikinti hissi, keyifli hissetmekten daha fazla yogunlastigi noktada çiftin problemleri de baslar. Evlilikte neden sikinti duygusunun arttigi sorunu ise çiftlerin dinamiklerine göre degisir. En görülen etkenler sunlardir :
1 - çiftin birbirini asiri ölçüde kontrol etme ihtiyaci
2 - Iliskiyi kimin kontrol edecegi sorusu güç savasi
3 - çiftlerden birisi yada her ikisinin duygularinda degisme , eslerin birbirini artik çekici ve erotik bulmamasi. Birinin digerini erotize edememesi.
4 - çiftin birbiriyle konusmamasi iletisimlerinin çesitli nedenlerle kesilmesi ( çocuklar; birbirlerine kizginlik,toplumsal roller, para gibi)
Her bireyin ve çiftin problemleri olmasi normaldir. önemli olan bu problemleri çözebilme ve ileriye dogru hareket edebilmektir. çiftin problemlerini çözebilmeleri içinde önce birbirleriyle konusabilmeleri gerekir. (Bakiniz iliski ve iliski problemleri)
Bosanmanin 3 dönemi :
1- BOSANMA öNCESI DüSüNME DöNEMI
Duygular : çiftlerde birbirlerine yabancilasma baslar. Iliskide tatminsizlik ve bu gerçegin farkedilmesiyle korku, üzüntü, kaygi, kaos, yetersizlik duygulari, bosluk hissi ve suçluluk duygulari olusur. Esler birbirleriyle sürekli tartisirlar, yüzlesmeye çalisirlar, terapi arayisina girebilirler. Birbirlerine karsi fiziksel ve duygusal olarak içe kapanma, çeliskili duygular yasamak, zaman zaman eski sevecenliklerini kazanma çabalari görülür. Bir süre de negatif iletisimler ve negatif duygularla yasarlar.
2- BOSANMA SüRESI - MAHKEME DöNEMI DUYGULAR VE DAVRANIS
çiftlerden birinde veya her ikisinde depresyon görülebilir. Kizginlik, ümitsizlik, çaresizlik duygularina bagli olarak karsi tarafla pazarlik yapma, kavga, tehdit, inkar, ra bas vurma, yas tutmak görülmeye baslar. Ardindan gelen yogun öfke sonrasi fiziksel olarak ayrilarak kanuni islemler baslatilir. Ekonomik düzenlemeler ve varsa çocuklarla ilgili pazarliklar baslar.
Kizginlik , öfke, üzüntü, çaresizlik, yalnizlik duygulariyla yas süreci yasandiktan sonra akraba ailelere ve arkadaslara söyleme süreci baslar.
3- BOSANMA SONRASI- DENGELERIN TEKRAR KURULMASI DUYGULAR VE DAVRANISLAR
Bu dönemde cosku ve iyimserlikle bosanma eylemi sonuçlandirilir. Kararli davranislarla yeni arkadasliklar ve merak duygulariyla yeni aktivitelerde roller alinir. Varsa çocuklar için yasam günlük bir rutine oturtulur. Yavas yavas durumu oldugu gibi kabul etme, yeni bir kimlik olusmasi, kendine güvenme ve duygusal bosanmayi tamamlama, kendinden emin olma, enerji ve cosku, bagimsizlik ve bireysellik duygularinin yükselmesi ile birlikte yeni partner veya sevgi nesnesi arama dönemi baslar. çocuklarin durumlarina alismalari ve kabullenmeleriyle birlikte yeni yasam biçimi olusur. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |