Kisilik Bozukluklari Kisilik Bozukluklari
Kisilik Bozukluklari
Normallik - Anormallik nedir ?
Antisosyal Kisilik Bozuklugu
Bagimli Kisilik Bozuklugu
Borderline Kisilik Bozuklugu
çekingen Kisilik Bozuklugu
Histerionik Kisilik Bozuklugu
Narsisistik Kisilik Bozuklugu
Obsesif Kompulsif Kisilik Bozuklugu
Paranoid Kisilik Bozuklugu
Sizoid Kisilik Bozuklugu
Sizodipal Kisilik Bozuklugu
Pasif Agresif Kisilik Bozuklugu
Siniflanamayan Kisilik Bozuklugu
Kisilik Bozukluklari
DSM IV'de kisilik bozuklugu söyle tanimlanmistir. Kisinin içinde yasadigi toplumdan önemli ölçüde sapmalar gösteren, sürekli bir davranis biçimidir; yaygindir ve esnekligi yoktur. Ergenlik ya da genç eriskinlik yillarinda baslar, zamanla kalici olur. Sikintiya ve islevsellikte bozulmaya yol açar.
DSM IV, onbir tane kisilik bozuklugu tanimlamistir.
1- Paranoid Kisilik Bozuklugu
Baskalarinin davranislarinin kötü niyetli yorumlanmasi, kuskucu düsünce biçimi. (Bakiniz Paranoid Kisilik Bozuklugu)
2- Sizoid Kisilik Bozuklugu
Toplumsal iliskilerden kopma, duygulari göstermede bir kisirlik ve siglik yasama. (Bakiniz Sizoid Kisilik Bozuklugu)
3- Sizodipal Kisilik Bozuklugu
Yakin iliskilerde birden bir rahatsizlik yasama, bilissel ve algisal çarpikliklar ve siradisi acayip davranislar. (Bakiniz Sizodipal Kisilik Bozuklugu)
4- Antisosyal Kisilik Bozuklugu
Baskalarinin haklarini görmezlikten gelme ve baskalarinin haklarina saldirma. (Bakiniz Antisosyal Kisilik Bozuklugu)
5- Borderline (Sinir) Kisilik Bozuklugu
Kisilerarasi iliskilerde, benlik algisinda ve duygulanimlarda tutarsizlik, dürtüsel davranma. (Bakiniz Borderline Kisilik Bozuklugu)
6- Histerionik Kisilik Bozuklugu
Asiri duygusallik ve sürekli ilgi çekme arayisi. (Bakiniz Histerionik Kisilik Bozuklugu)
7- Narsisistik Kisilik Bozuklugu
Büyüklük duygulari, begenilme ihtiyaci ve karsisindakinin duygularini anlamak istememek, anlamamak. (Bakiniz Narsisistik Kisilik Bozuklugu)
8- çekingen Kisilik Bozuklugu
Toplumsal kitlenme, yetersizlik duygulari ve olumsuz degerlendirilmeye asiri duyarlilik gösterme. (Bakiniz çekingen Kisilik Bozuklugu)
9- Bagimli Kisilik Bozuklugu
Kendine bakim verilmesi ihtiyacinin yüksek olmasi nedeniyle, iliskilerde sürekli alttan alma, boyun egme ve askinti olma davranisidir. (Bakiniz Bagimli Kisilik Bozuklugu)
10- Obsesif-Kompulsif Kisilik Bozuklugu
Düzenlilik, mükemmeliyetçilik ve asiri bir sekilde duygularini denetim altinda tutmaya çalisma.
11- Baska Türlü Adlandirilamayan Kisilik Bozuklugu
Iki durum için kapsanmistir :
a- Kisinin kisilik yapisi, bir kisilik bozuklugu için genel tani ölçütlerini karsilamaktadir ve degisik birçok kisilik bozuklugunun özellikleri vardir. Tek bir taniya girmemektedir.
b- Kisinin kisilik yapisi, bir kisilik bozuklugu için genel tani ölçütlerini karsilamaktadir, ancak tanilari kapsamayan bir kisilik yapisida vardir. (Pasif - Agresif Kisilik Bozuklugu gibi)
TANIMA
Kisilik özellikleri, toplumsal ve kisisel ortamlarda sergilenen, kisinin kendini ve çevresini algilamasi, iliski kurma biçimi ve düsünceleri ile ilgili süregiden bir örüntüdür. Kisilik özellikleri esneklikten yoksun, uyumu bozucu oldugunda, üretkenlikte bir bozulmaya ve sikintiya neden oldugunda ancak kisilik bozukluklarini olusturur. Su alanlardan en az ikisinde kendisini gösterir : Bilis, duygulanim, kisilerarasi üretkenlik ya da dürtü kontrolü. Bu kisilik yapisi esneklik göstermez. Toplumsal, ailevi, mesleki ya da diger önemli alanlarda bozulmaya neden olur. Bu yapi degismez, uzun süredir vardir ve baslangici en azindan ergenlik ya da eriskinlik dönemine uzanir.
Kisilik bozukluklari incelenirken bireyin etnik, kültürel ve toplumsal geçmisi dikkate alinmalidir. Göçten sonra, kültürden etkilenme sonucu olusan sorunlarla ya da bireyin geldigi kültürden kaynaklanan aliskanliklari, gelenekler, görenekler, din ve siyasal degerlerin disavurulus biçimi ile karistirilmamalidir.
Kisilik bozukluklari aileye, çevreye, topluma uyum problemleri ile ortaya çikar. çocuklukta görülmeye baslayabilir, zaman içinde degiserek kalabilir. Bazen destek veren esin kaybi veya bir is travmasi gibi durumlardan sonra alevlenebilir. Orta veya ileri yasta kisilik degismesi olarak görülebilir.
GIDIS
Kisilik bozuklugunun özellikleri ergenlik ya da erken eriskinlik döneminde taninabilir. Zamanla, yasla birlikte Antisosyal ve Borderline Kisilik Bozukluklari giderek silinebilir veya yatisabilir. Ama Obsesif-Kompulsif ve Sizodipal Kisilik Bozukluklari için bu durum geçerli degildir.
Kisi asiri bir stresle karsilasmis ve kisilik degisikligine ugramissa, travma sonrasi stres bozuklugu, madde kullanimi ile ortaya çikmissa, madde zehirlenmesi (Entoksikasyonu) ya da yoksunlugun incelenmesi. Genel tibbi bir durum (örnegin bir beyin tümörü), varsa genel tibbi bir duruma bagli kisilik degisikliginin arastirilmasi gerekir.
Bir kisilik bozuklugunda normal davranislarin içine geçmis ve ayirt edilemeyen normal disi davranislar olabilir. Içe dönüklük karsisinda - disa dönüklük, kapali yasanti karsisinda - açik yasanti, uzlasmazlik - vicdanlilik görülebilir. Ayrica, duygusal tepkisellik, toplumsal endise, bilissel çarpiklik, dürtüsellik, içten olamama, samimiyetsizlik, benmerkezcilik, yenilik arama, ödüle bagimlilik, zarardan kaçinma, baskinlik, yakin iliskiye girme, sinir koyuculuk, israrcilik, olumlu duygulanma karsisinda olumsuz duygulanma, haz arama karsisinda aci çekmekten kaçinma, kendi basina üretmek yerine baskalarindan beslenme boyutlari vardir.
Kisilik bozuklulari kümeleri, acayip - siradan, rol yapan - duygusal ve gergin - korku içinde gibi çesitli yönleriyle bugün üzerinde yogun arastirmalar yapilan bir bozukluktur. Psikiyatr ve psikoterapistlerin en sik karsilastiklari bozukluklar kisilik bozukluklaridir. Ilaç + psikoterapi ile 1 yildan 10 yila kadar süren ve destek psikoterapisi ile devam eden vakalar literatürde çogalmistir.
Normallik - Anormallik nedir ?
Kaynaklarda normal ve anormal kavrami normatif, istatistik ve sosyal ölçülere göre degerlendirilir. Normatif ölçüye göre, yargilamayi yapan kisiye ters düsen, onun görüslerine aykiri olan, anormaldir. örnegin esiyle hergün yatmak istemeyen kadin kocasina göre anormal, kadina göre de, kocasi anormaldir. Istatistik ölçüye göre, ortalamadan çok aykiri düsen anormaldir. örnegin belli bir siniftaki ögrencilerin zeka ortalamasi 100 ise, 90 olanda, 110 olanda anormaldir. Sosyal ölçüye göre, o toplumsal ortam içinde uyumu çok iyi olup, yasantisindan ve halinden hosnut olanlar normal, bu ortama uyum saglayamayanlar anormaldir. Genelde, hepimizin zaman zaman bu ölçülerin hepsine birden uyamadigi, bazen birine, bazen ötekine aykiri düstügü olur. Ayrica, özellikle toplumsal normlar açisindan insan ve insan topluluklari her zaman ayni uyumu saglayamazlar ve normlar de çok degisik oldugundan bir grup için normal olan toplumsal kosul, digeri için anormal sayilabilir.
Normal ve anormal arasindaki sinirin çizilmesideki bu zorluklara karsin, yine de belirgin biçimde ayird edilebilen normal ve anormal kisilik tipleri vardir. Bu tipler iki türlü siniflama yapilarak ayrilabilir. Birincisi anormalligin islevsel mi yoksa yapisal mi oldugu, ikincisi anormalligin psikonevroz mu yoksa psikoz mu oldugudur ?
Yapisal ya da organik bozuklugunda, bozukluk belli bir organik nedene dayalidir. örnegin beyin doku ya da damarlarindaki dogustan veya edinilmis bozukluklari, kan hastaliklari, endokrin bozukluklari v.s. sayilabilir. Islevsel bozukluklarda ise saptanabilen bir organik bozukluk yoktur, ancak kisinin sinir sisteminde edinilmis bazi davranis degisiklikleri ya da bozukluklari olusmustur. örnegin, çesitli ruhsal nedenlere, streslere bagli olarak, sinir sisteminin uyarilabilirliginin artmasi ile çabuk sinirlenme, ya da vegetatif sinir sistemi dengesinin bozulmasi ile çesitli vegetatif belirtilerin (çarpinti, terleme, yüz kizarmasi, mide salgisi artmasi, nefes darligi v.s.) genel davranis ve ruhsal durumu bozulmalari gibi.
Psikonevrozlarla psikozlar arasindaki ayirima gelindiginde ise, psikonevrozlarin psikozlardan çok daha fazla sayida görülmekte olup, kisinin düsünce, yargi, algi v.s. ruhsal islevlerinde fazla bir bozukluk göstermeyip, daha çok duygu bozuklugunun ön planda oldugu hastaliklardir. Bunlarda dis görünüm ve dis ortam ile iliskilerdeki davranis genellikle normal gibidir. Asil huzursuzluk kendi içlerindedir. Psikozlarda ise yargi, algi ve düsünce alaninda bozukluklar ön plandadir ve dis ortam iliskileri bozuk olup normal insan toplulugu içinde hemen göze batip, o ortamda yasamalari olanakli degildir.
Antisosyal Kisilik Bozuklugu
Antisosyal Kisilik Bozuklugu'nun baslica özelligi çocuklukta ya da ergenlik yillarinin ilk yillarinda baslayan ve yetiskinlik dönemine dogru süren, baskalarinin haklarini saymama ve haklarina saldirma ile giden yaygin bir bozukluktur.
Bu bozukluk psikopatlik, sosyopatlik ya da dissoyal kisilik bozuklugu olarak da adlandirilir. Hilekarlik ve manipülasyon, antisosyal kisilik bozuklugunun baslica özellikleridir.
Bu taninin konulabilmesi için kisi en az 18 yasinda olmalidir ve 15 yasindan önce davranis bozuklugunun bazi belirtilerini göstermelidir. Davranis bozuklugu baskalarinin temel haklarina saldiran ve yasa uygun toplumsal göreneklerin ve kurallarin bozuldugu, tekrarlayici ve sürekli bir bozukluktur.
Davranis bozuklugu:
1. Insanlara ve hayvanlara saldirganlik
2. Mala zarar verme
3. Sahtekarlik, hirsizlik
4. Kurallari ciddi bir biçimde bozma
gibi dört siniflama içerir.
Antisosyal Davranis Bozuklugu yetiskinlige dogru uzanir. Bu kisiler yasalara uygun davranis biçimine ayak uyduramazlar. Bu kisiler sik sik mala zarar verme, baskalarini taciz etme, hirsizlik yapma, yasadisi islerin pesinde kosma gibi tutuklanmalarina zemin hazirlayan (tutuklansinlar ya da tutuklanmasinlar) eylemlerde bulunurlar. Bu kisiler baskalarinin isteklerini, haklarini ya da duygularini görmezlikten gelirler. Siklikla düzenbazlik yaparlar ve kisisel bir çikar saglamak ya da sirf zevk almak için (para kazanma, cinsel doyum saglama ya da güç elde etme gibi) yönlendirici davranabilirler. Sik sik yalan söylerler, takma isim kullanirlar, baskalarini dolandirirlar ya da hasta gibi davranirlar. Ileriye dönük tasarilar yapmayip dürtüsel yasarlar. Kendileri kiskirtan anlik durumlara göre mantikli düsünmeden kendileri ve baskalari için olusacak sonuçlari düsünmeden karar verirler. Bu da islerini, oturduklari yeri ve iliskilerini birden degistirmelerine yol açar. Irrite ve saldirgan egilimli olup, sik sik kavga ederler. Fiziksel saldirilara kalkisir, es ve çocuklarini da döverler. (Bu davranis, normal kisinin kendisini ya da bir baskasini savunmasindan farklidir). Bu kisiler kendilerinin ve baskalarinin güvenligi karsisinda umursamazlik gösterirler. Kisinin araba kullanmasi kendi ve diger insanlar için tehlikeli olabilir. Alkollü araba kullanma, sürat, sik sik kaza yapma görülür. Uyusturucu madde kullanimi, zararli sonuçlara neden olacak cinsel davranislari, ailesini ve çocuklarini ihmal eden bir tavri vardir. Bu insanlar ileri derecede sorumsuz olma özelligi tasirlar. Isleriyle ilgili sorumluluk almadiklari için uzun süre issiz kalabilirler. önlem almadan islerini birakabilirler. Ailevi hastaliklar bahanesiyle sik sik islerine gitmezler. Ailelerine maddi ve manevi destek vermezler, borçlarina sadik olmazlar. Sorumsuz eylemlerinin sonuçlarindan vicdan azabi duymazlar. Yüzeysel bir biçimde akila uydurarak Adaletsiz dünya , Kaybedecekler kaybeder , O nasil olsa yeniden kazanir gibi cümleler kurarlar. Kurbanlarini aptal, çaresiz ya da böyle bir kadere zaten kendileri razi olan insanlar olarak suçlarlar. Eylemlerinin zararli sonuçlarini hafife alirlar. Zarar veren davranislarini telafi etmezler ya da düzeltmezler.
Sizofreni ya da Manik Bozuklukla ortaya çikmissa, Antisosyal kisilik bozuklugu tanisi konulamaz.
ESLIK EDEN öZELLIKLER VE BOZUKLUKLAR
Bu insanlar diger insanlarin acilarina , duygularina, haklarina karsi hissizdirler, esduyumdan yoksundurlar ve de bu insanlara karsi alayci ve hakir gören bir tavir takinirlar. Kendilerine sisirilmis gerçekçi olmayan bir deger biçerek, kibirli davranirlar. Siradan islerin kendileri için olmadigini savunarak, simdiki ve gelecekteki gerçek sorunlara karsi ilgisiz kalirlar. Ileri derecede sabit fikirli, kendine güvenen ya da kendini begenmis kisilerdir. Yumusak ve rahat hareketler içinde yüzeysel bir çekicilik sergileyebilirler. Oldukça konuskan ve sözel olarak cana yakin olabilirler.
(Konuyu bilmeyen bir kisiyi etkileyebilecek teknik terimler ya da anlasilmaz bir dil kullanirlar)
çogu kez tek esli bir iliskiyi sürdüremezler ve cinsel iliskilerde sorumsuz ve sömürücü olurlar.
Kendilerini geçindiremeyip yoksulluga düserler. Evsiz barksiz yasayabilirler. Yillarini cezaevlerinde geçirebilirler. Siddete basvurduklari için erken yasta ölebilirler (r, kaza ve baskasini öldürme)
Bu insanlar gerginlik ve can sikintisina katlanamama, depresif duygudurum bozuklugu, uyusturucu madde kullanimi bozukluklari, somatizasyon bozuklugu, patalojik kumar oynama ve dürtü kontrol bozukluklari olabilir. Borderline, histerionik ve narsisistik kisilik bozukluklari ile beraber görülebilir.
çocuklarda 10 yasindan önce davranis bozuklugu ve eslik eden Dikkat eksikligi arti Hiperaktivite görülmüsse, eriskinlik döneminde Antisosyal Kisilik Bozuklugu gelistirme egilimi yüksektir.
çocuk istismari, çocuga yeterli bakimin verilmemesi, kararsiz ya da tutarsiz anne – babalik Antisosyal kisilik yapisinin olusmasina neden olur.
GIDIS
Erkeklerde % 3, kadinlarda % 1 görülür. Kronik bir gidisi vardir. Yas ilerledikçe 40li yaslarda yatisir.
Aileden biri Antisosyal Kisilik Bozuklugu tasiyorsa, çocuklardan erkek olanda uyusturucu ve Antisosyal Kisilik Bozuklugu, kadinlarda ise somatizasyon (Psikolojik bir rahatsizligin bedende fiziksel bir belirtiye dönüsmesi. Bas, mide agrilari v.s. gibi ) bozuklugu olmaktadir.
Antisosyal Kisilik Bozuklugu olan anne – babalarin hem kendi öz biyolojik çocuklarinda, hem de evlat edindikleri çocuklarda Antisosyal Kisilik Bozuklugu + Somatizasyon Bozuklugu + Uyusturucu medde kullanimi ile ilgili bozukluklar daha çok görülmüstür.
18 yasin altindaki kisilere bu tani konmaz. Ayrica 15 yasindan önce Davranis Bozuklugunun bazi semptomlari olmalidir.
Antisosyal Kisilik Bozuklugu ile Narsisistik Kisilik Bozuklugu olan kisilerin kati olma, rahat hareket etme, yüzeysel olma, karsisindakini sömürme ve esduyum, empati yapamama gibi ortak özellikleri vardir. Ama Narsisistik Kisilik Bozuklugu dürtüsellik, saldirganlik, sahtekarlik özelliklerini kapsamaz. Antisosyal Kisilik Bozuklugunda kisi baskalarinin kendisine hayranlik duymasini önemsemez ve baskalarini kiskanmaz. Narsisler çocukluk dönemlerinde Davranis Bozuklugu göstermemistir.
Antisosyal Kisilik Bozuklugu diger Kisilik Bozukluklarindan suça yönelimi ile ayirt edilmelidir. Bazen tani tam Antisosyal Kisilik Bozukluguna uymuyorsa Eriskin Antisosyal Davranisi terimi kullanilir.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
Bagimli Kisilik Bozuklugu
Bagimli Kisilik Bozuklugu'nun baslica özelligi uysal, yapiskan (askinti) davranisa ve ayrilma korkusuna yol açacak sekilde asiri bir düzeyde kendisine bakim verilmesi ihtiyacinin olmasidir. Ergenlik ve ergenlik sonrasi (genç yetiskinlik) döneminde baslar ve degisik kosullarda ortaya çikar. Bagimli ve uysal davranislar kendisine baktirmak (bakim vermek) üzerine tasarlanir. Bireyin baskalarinin yardimi olmadan kendi basina basaramayacagi düsüncesi ise ilgili benlik algisindan kaynaklanir.
Bu kisiler baskalarindan bol miktarda ögüt ve destek almazlarsa günlük kararlarini almakta bile güçlük çekebilirler. Girisimde bulunmak ve sorumluluk almak için baskalarinin (çogu zaman tek bir kisi) ön ayak olmasini isterler. Nerede yasayacaklar, ne gibi isleri olacak, hangi komsuyla yakin görüsecekler gibi konularda karar verirken anne, baba ya da ese bagimlidirlar. Böyle bozuklugu olan ergenler, ne giymeleri gerektigi, kimlerle arkadaslik etmeleri, hangi okula gitmeleri, hangi hobileri seçmeleri konularinda anne ve babalari karar versin isterler. Sorumlulugu baskalarinin almasini istemeleri yaslarina ve durumlarina uygun degildir (küçük çocuklarin gereksinimleri, yasli ve özürlü kisilerin yardim istemesinden bu durum farklidir).
Bu kisiler sevgileri kaybetme, destekleri yitirme, ya da kabul görmeyecekleri korkusu ile bagimli olduklari kisiler basta olmak üzere , digerleriyle ayni görüste olmadiklarini söylemekte çogu zaman güçlük çekerler. Tek basina basaramama inanci öylesine yerlesmistir ki, yanlis olduguna inansalar bile, rehberlik eden kisinin önerilerini uygularlar. Kendilerinden uzaklasacak kaygisi ile gereksinim duyduklari seyleri söyleyemeyip, kizginliklarini gösteremezler. Misillemeden korkarlar.
Tasarilari baslatamazlar. Kendilerine güvenmedikleri için, isi baslatmak üzere baskalarini beklerler; çünkü bir kural olarak baskalari kendilerinden daha iyi yapar; onlar yardimsiz yapamazlar. Kendilerini beceriksiz sunarlar. Eger yeterli destek görürlerse islerini iyi yaparlar. Daha yeterli biri olmak ya da daha yeterli biri olarak görünmekten korkarlar. çünkü bu durumun terkedilmelerine yol açacagina inanirlar. Sorunlarinin çözümü için baskalarina güvendikleri için bagimsiz yasama becerileri gelistiremezler ve bir kisir döngü ile bagimliliklari artar.
Bu kisiler bakim ve destek almak için, akla yatkin olmasa da baskalarinin hos olmayan isteklerine boyun egecek kadar asiriya gidebilirler. önemli bir bagi sürdürme ihtiyaçlari çogu zaman dengesiz ya da çarpik iliskilerin dogmasiyla sonuçlanabilir. Olagandisi özverilerde bulunup, sözel ya da cinsel olarak kötüye kullanima katlanabilirler. Kendilerine bakamayacaklari inanci öylesine yerlesmistir ki, tek baslarina kaldiklarinda kendilerini rahatsiz ve çaresiz hissederler. Sirf tek basina kalmamak için önemli bulduklari kisinin pesine takilip giderler. Yakin bir iliskileri sonlandiginda (sevgiliden ayrilma, bakan kisinin ölümü gibi) DERHAL bakim ve destek kaynagi olarak baska bir iliski arayisi içine girerler. Yakin bir iliskileri olmadiginda olamayacaklari inanciyla baska birine gelisigüzel baglanabilirler.
Asiri ve gerçek disi bir korkuyla, saglam bir delilleri olmadigi halde terkedilecekleri endisesi yasarlar. Kendi kendilerine bakamayacaklari korkusu ile gerçekçi olmayan bir biçimde kafa yorarlar. Genelde kötümserdirler, kendilerinden kuskulanirlar. Yeteneklerini, sahip olduklari degerleri küçümserler ve sürekli kendilerini aptal olarak tanimlaniyor olabilirler. Elestirileri ve kabul görmemeyi degersiz olduklarinin bir kaniti olarak alip, kendilerine olan güvenlerini yitirirler. Baskasinin kendisini asiri bir düzeyde koruyup, kollamasini ve üzerlerinde egemenlik kurmasini isterler. Girisimci olunmasi gereken bir meslekte basarisiz olabilirler. Sorumluluk alma ve karar verme durumlarinda endise ve gerginlik baslar.
Toplumsal iliskileri kisinin bagimli oldugu birkaç kisi ile sinirlidir. Duygu durum bozukluklari basta olmak üzere, diger kisilik bozukluklari : borderline, çekingen ve histerionik kisilik bozukluklari ile birlikte görülür.çocukluk ve ergenlikte uzun süren (kronik) fiziksel hastalik ya da ayrilma anksiyete bozuklugu geçirmis kisi de bu bozuklugun gelismesine zemin hazirlayabilir.
Bagimli davranislarin yasa ve sosyokültürel gruplarin etkenleri dikkate alinarak incelenmesi gerekir. Kültürel degerlere göre fazla ise ya da gerçek disi kaygilar yansitiyorsa bu tani konmalidir. çocuklara ve ergenlere bu tani konulurken çok dikkatli olunmalidir. çocuk ve ergenin rehberlige ihtiyaci olmasi farkli bir durumdur.
Bagimli kisilik bozuklugu ruh sagligi kliniklerinde en sik karsilasildigi bildirilen bozukluklardan biridir. Kadinlarda ve erkeklerde esit görülür. Ortak özelliklere sahip oldugu için diger kisilik bozukluklari ile karistirilabilir.
Bagimli kisilik bozuklugu daha çok boyun eger, tepkisel ve yapiskan davranislar gösterir. Borderline kisilik bozuklugunda da terkedilme korkusu vardir ama bu kisi duygusal olarak boslukta kalma, öfke duygulari ve isteklerde bulunma ile tepki gösterirken. Bagimli kisilik bozuklugu olan kisi terkedilmeye suskunlukla ve boyun egerek tepki gösterir. Böyle bir durumda derhal onun yerini tutacak baska bir iliskinin arayisina girer. Histerioniklerse güvence verilmesine ve kabul görmeye karsi güçlü ihtiyaçlari vardir. Bunlar da çocuksu ve yapiskan görülürler. Ancak silik ve yumusak basli davranislarla davranan bagimli kisilik bozuklugundan farkli olarak histerionikler asiri derecede süslü olmalari ile belirlidir ve ilgi çekmek için özel bir takim çabalar harcarlar. çekingen kisilik bozuklugunda öylesine güçlü asagilanma ve reddedilme korkusu vardir ki, kabul görüleceklerinden emin olana dek kendilerini geri çekerler. Bunun tersine bagimli kisilik bozuklugu olan kisiler, iliskilerden kaçmak ya da kendilerini geri çekmekten çok, önemli bulduklari diger kisilerle baglanti kurma ve bu baglantiyi sürdürme çabasi gösterirler.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
Borderline Kisilik Bozuklugu
Kisilerarasi iliskilerde, benlik algisinda ve duygulanimda tutarsizlik, belirgin dürtüselligin oldugu, genç eriskinlik döneminde baslayan ve degisik kosullar altinda ortaya çikan bir davranis biçimidir.
Bu kisiler gerçek ya da hayali bir terkedilmekten kaçinmak için çilginca çabalar gösterirler. Yakinda ya reddedilecegi ya da bir ayriligin olacagi algisi ya da dis yapinin degismesi, benlik algisinda, duygulanimda, biliste ve davranista derin degisikliklere yol açabilir. Bu kisiler çevresel kosullara karsi çok duyarlidirlar. Belirli bir zaman dilimiyle sinirli gerçek ayriliklar oldugunda ya da tasarlanan seylerde kaçinilmaz degisiklikler oldugunda bile yogun terkedilme korkulari ve uygunsuz öfke yasarlar (örnegin onlar için önemli birinin birkaç dakika geç kalmasi, randevusunu iptal etmesi karsisinda panikleme ya da hiddetlenme). Bu terkedilme nin kötü olduklarini gösterdigine inanabilirler.
Terkedilme korkulari, tek basina kalmaya dayanamamalari ve yanlarinda baskalarinin olmasina gereksinimleri ile iliskilidir. Terkedilmek, kaçinmak için çilginca çabalar göstermeleri, bir yerlerine zarar vermeleri ya da r tehdidi ve davranisinda bulunmalari gibi dürtüsel eylemlerini kapsayabilir.
Borderline kisilik bozuklugu olan kisilerin tutarsiz ve gergin iliskileri vardir. Daha birinci ya da ikinci görüsmede kendisine bakanlari ya da sevgilileri olabilecek kisileri gözlerinde yüceltebilirler. Birlikte çok zaman geçirmeyi isteyebilirler ve iliskilerinin daha basinda en özel yönlerini paylasabilirler. Bununla birlikte, baskasinin yeterince ilgilenmedigini, yeterli özveride bulunmadigini ve yeterince ORADA OLMADIGINI hissederek kisileri yüceltmeden birden degersizlestirmeye geçebilirler. Bu kisiler baskalariyla esduyum yapabilirler ve baskalarini besleyebilirler. Ancak bunlari gerektiginde kendi beslenmelerinin karsilanmasi için diger kisilerin ORADA OLMALARI karsiliginda ve bunun beklentisi içinde yaparlar. Bu kisiler baskalarina bakislarinda, birden, belirgin degisiklik göstermeye yatkindirlar. O kisileri bir iyiliksever destekçi ya da insafsizca cezalandirici olarak görebilirler. Bu tür gidip gelmeler, çogu zaman, besleyici nitelikleri yücelestirilmis ya da reddetmesi, ya da terketmesi beklenen, bakim veren bir kisi ile ilgili bir düs kirikligi yansitir.
Sürekli ve belirgin bir biçimde tutarsiz bir benlik algisi ya da benlik duyumu ile belirli bir kimlik karmasasi olabilir. Amaçlarin, degerlerin, mesleki beklentilerin sürekli olarak degismesi ile belirli, birden ortaya çikan belirgin benlik algisi degisiklikleri vardir. Meslek, cinsel kimlik, degerler ve arkadas türleri ile ilgili görüslerinde ve tasarilarinda birden ortaya çikan degisiklikler olur. Bu kisiler yardim arama geregi duyan bir insan rolünden, geçmisteki yanlis tedavilerin öcünü almaya çalisan adil bir insan rolüne hizla geçis yapabilirler. Genellikle kötü ve günahkar olmaya dayali bir benlik algilari olmasina karsin, bazen bu duygularin hiç olmadigi anlar da yasayabilirler. Bu tür yasantilari genellikle anlamli, besleyen , destekleyen bir iliskilerinin olmadigini hissettikleri durumlarda ortaya çikar. Bu kisilerin yapilandirilmamis islerdeki ya da okuldaki basarilari düsük olabilir. Kendilerine zarar verici; kumar oynama, sorumsuz bir biçimde para harcama, Tikinircasina Yemek Yeme, güvenli olmayan rastgele cinsel iliskilere girme, pervasiz araba kullanma ve uyusturucu madde kullanabilirler. rla ilgili girisimler, göz korkutma eylemleri gösterirler. Bu kisilerin %8 - 10'unda kendini öldürme, yakma, yikma vardir. rla ilgili göz korkutma çogu zaman bu kisilerin yardim almak için hazir olduklari anlamindadir. Ayrilma - reddedilme, ya da sorumluluklarin artmasi dürtüsel olarak kendine zarar verme davranislarina zemin hazirlar. r, yasamda karsilasilan bir güçlükle basa çikamayip, çözülme esnasinda esnasinda görülebilir. Ya da kötü biri olmus olmasinin kefaleti olarak degerlendirilebilir.
Borderline kisilik bozuklugu olan kisilerin duygularini ifadede tepkisellik vardir. öfke, panik, umutsuzluk dönemleri, irrite bir hal, nadiren kendini iyi hissetme ya da doyum bulma dönemleri ile bir rahatlama saglanir. Kisiler arasi iliskilerde stres etkenlerine asiri tepki verebilirler. Kendilerinin sürekli olarak boslukta hissetme güçlügü yasayabilirler. Hemen sikilirlar, bu nedenle sürekli olarak yapacak bir seyler ararlar. Kendilerine bakan kisileri ya da sevgililerini ihmalkar, kisitlayici, aldirmaz, basindan atan kisiler olarak gördüklerinde uygunsuz ve yogun bir öfke disa vururlar. öfkelerini kontrol etme güçlügü yasayarak, esyalara ya da birbirlerine zarar verebilirler. Asiri igneleyici konusurlar, sürekli aci çekiyorlarmis gibi bir tutumlari vardir. öfkelerini kontrolsüz bir biçimde disa vurmayi çogu zaman utanma ve suçluluk duygulari izler ve kötü biri olduklari duygusunu pekistirir. Asiri stres altinda kisilik çözülmesi, süpheci düsünceler ortaya çikabilir. Tüm bu semptomlar, hayali bir terkedilme tehlikesine karsi bir tepkidir. Dakikalar ya da saatler, bazen de günler boyu sürebilir. Sevdikleri kisinin geri dönüsüyle sakinlesirler.
ESLIK EDEN öZELLIKLER VE BOZUKLUKLAR
Borderline kisilik bozuklugu olan kisiler amaçlari tam gerçeklesmek üzere iken kendi ayaklarini kaydirirlar (örnegin tam mezun olacakken okulu birakma, bir iliskiyi iyi bir biçimde sürdürüyorken onu baltalama, bozmaya çalisma). Bazilari stres dönemlerinde hayaller görebilir, vücut algisinda çarpikliklar yasarlar. Daha çok evcil bir hayvan ya da cansiz bir nesne ( geçis nesneleri ) ile kendilerini daha güvende hissederler. Eger duygu durumu bozuklugu ve uyusturucu madde kullanimi varsa, r nedeniyle genç yasta ölümler ortaya çikabilir. Kendilerine aci çektirmeye yönelik girisimler ve basarisiz r girisimleri ile sakat kalabilirler. Sik sik islerini kaybederler veya birakirlar. Egitimlerini yarida birakirlar veya evlenip ayrilirlar. çocukluk yasamlarinda fiziksel ve cinsel kötüye kullanilip, ihmalkarlik, düsmanca çatismalar, küçük yasta anne baba kaybi ya da ayriligi görülür.
Borderline kisilik bozuklugu dünyanin her yerinde tanimlanmistir. Borderline kisilik bozuklugu olan kisilerin % 75'ini kadinlar olusturmaktadir. Genel toplumun % 2'si civarinda görülme sikligi vardir. ABD'de bu kisilerin % 10'u ayakta tedavi görmekte iken (muayenehaneye düzenli olarak gelip giderek), % 20'si ise psikiyatrik yatakli kurumlarda tedavi görürler.
Ailede Antisosyal Kisilik bozuklugu veya Duygudurum Bozuklugu varsa risk artar.
Borderline Kisilik Bozukluklari çogu zaman duygu durum bozukluklari ile birlikte görülür. Ya da ilgi çekme manipülatif davranis ve hizli degisen davranislarla karakterize, Histerionik Kisilik Bozuklugu tanisi ile bir aradadir.
Bazen Sizotipal Kisilik Bozuklugu'nda, süpheci düsüncelerle Paranoid Bozukluk ve Narsisistik Kisilik Bozuklugu'nda ufak uyarilara, öfkeyle tepki gösterme ile beraber olabilir.
Bazen Sizotipal Kisilik Bozuklugu'nda süpheci düsüncelerle, ya da Paranoid Bozukluk ve Narsisistik Kisilik Bozuklugu'nda ufak uyarilara öfkeyle tepki gösterme ile beraber olabilir. Bagimli Kisilik Bozuklugu ile beraber de görülebilir. Borderline Kisilik Bozuklugu olanlar terkedilmeye duygusal açidan boslukta kalma, öfke duyma ve karsi istekte bulunma ile tepki verirken, bagimli kisilik bozuklugu olan kisi ise, duruma giderek artan bir suskunluk ve bas egici bir tutumla tepki gösterir. Acele ile bakim almak ve destek görmek için bunun yerine geçecek yeni bir iliskinin arayisina girer.
Borderline Kisilik Bozukluklari psikoterapide ilaç ve terapi ile tedavi görürler. Zor vakalardir. Bazen 10 yili askin süren terapiler, destek terapisi ile yasam boyu devam edebilirler. Daha çok terapistle arasindaki iyi iliskinin iyilestirici tarafindan yarar görürler ama sik sik yüceltme ve terapisti degersizlestirme süreci yasadiklari için, degersizlestirme süreci atlatilabilirse terapide kalirlar. Terapistleriyle iyi giden iliskilerini de oldukça sik baltalamaya çalisabilirler. Hizli ve zamansiz yüzlestirmeler hemen terapiden uzaklasmalarina neden olur. Terapistin çok dikkatli olmasi gerekebilir.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
çekingen Kisilik Bozuklugu
Ergenlik dönemi ya da sonrasinda (genç yetiskinlik) baslar. Degisik kosullar altinda ortaya çikan, toplumsal ketlenmenin, yetersizlik duygularinin ve elestiriye asiri duyarliligin süreklilik gösterdigi bir davranis biçimidir.
Bu kisiler, elestirilecek, begenilmeyecek ya da dislanacak olma korkusuyla çok fazla kisiler arasi iliskiler gerektiren meslek etkinliklerinden, ya da okul etkinliklerinden kaçinirlar. Islerinde yükselme önerilerini, yeni sorumluluklar ve is arkadaslarindan elestiri alma sonucunu getirebilecegi için geri çevirirebilirler. Sevileceklerinden, elestirilmeden kabul edileceklerinden emin olmadan yeni arkadasliklar kurmaktan kaçinirlar. Tersi kanitlanmadikça diger insanlari reddedici ve elestirici olarak kabul ederler. Destekleyici ve iliskileri besleyici yanlarini tekrar tekrar görmedikçe grup etkinliklerine katilmazlar. Kisiler arasi yakinlik kurmak bu insanlar için zordur. Tutukluk gösterir ve kendileri hakkinda alay edilecegi, küçük düsecekleri kaygisi ile yakinlasma, dostluk kurmaya iliskin duygularini kendilerine saklarlar. Bu kisiler toplumsal durumlarda elestirilecekleri ve dislanacaklari konusu üzerinde asiri düsündükleri için, bu tür tepkileri sezme yetileri çok düsüktür. Hafifi bir elestiride hemen yaralanmis hissederler. Utangaç, sessiz, görünür - görünmez olma egilimleri vardir. Kendilerine yönelik bir ilginin asagilayici ve dislayici olabileceginden korkarlar. Hiçbir sey söylemeden durabilirler, çünkü baskalari bunu yanlis degerlendirebilir kaygilari vardir. Alay konusu olduklarini düsündüren gizli ipuçlarina çok sert tepki verirler. Topluma etkin bir birey olarak katilma özlemleri vardir. Yetersiz hissetme ve benlik saygilarinin düsük olmasi katilimlarini engeller.
Toplumsal yönden yetersiz, beceriksiz, albenisi olmayan, kisisel çekicilikleri ile ilgili kaygili ve baskalarindan asagida hissederler. Siradan durumlarda karsilasacaklari tehlikeleri abartirlar. Güvenli ve kesinlik tasiyan ortamlara duyduklari ihtiyaç sinirli bir yasamlari olmasi sonucunu dogurur. Bu kisiler uygun bir giyecegi olmadigini düsünerek bir is görüsmesini iptal edebilirler. Siradisi somatik belirtiler (kansizlik, yan agrisi, asiri üsüme v.s. gibi) ya da diger sorunlari bahane ederek mahçup olma, utanma kaygisi ile yeni etkinliklerden kaçinirlar.
Iliskiye girdikleri insanlarin davranislarini ve ifadelerini tetikte kalarak degerlendirmeye çalisirlar. Korkulu, gergin, yavas davranislari gülünç duruma düsme ve alay edilmelerine ya da yazgi çagirarak kendileri ile ilgili kaygilarinin, dogrulanmasina neden olur. (Bakiniz kendini dogrulayan kehanet)
Elestiriye yüzleri kizararak ya da aglayarak tepki verme endiseleri vardir. Utangaç ürkek yalniz kendi halinde kisiler olarak tanimlanirlar. Bu bozukluga eslik eden sorunlar toplumsal ve mesleki alanlarda ortaya çikar. Islerinde yükselemezler ya da çok yavas yükselirler. Benlik saygisinin düsük olmasi, dislanmaya duyulan asiri duyarlilik kisiler arasi iliskileri kisitladigi için, toplumdan uzak yasayarak, toplumsal destekten yoksun kalirlar. Ya çok güven duyduklari kisilerle ya da yalniz dolasirlar. Sevgi ve kabul görmek istedikleri için diger insanlarla ideal bir iliskileri oldugu düslerini kurarlar. Az sayida arkadaslari oldugu için onlara çok baglanirlar.
Kadinlarda ve erkeklerde esit oranda görülür. Toplumda %1 oraninda görülür. Kültür ve etnik gruplarin kaçinmayi ve çekinmeyi ne kadar olagan kabul ettigi düsünülerek tani konmalidir.
çekingen davranis çogu zaman bebeklikte ya da çocuklukta utangaçlik ve toplumdan uzaklasma, yabanci ve yeni durumlardan korkma ile baslayabilir. Yas ilerledikçe utangaçlik azalacagina, ergenlikte daha fazla utangaç ve çekingen olur. Eriskinlikte ilerleyen yas ile yatisabilir.
Hem çekingen bozukluk hem de bagimli kisilik bozuklugu bir arada görülebilir. Pekçok kisi çekingen özellik sergileyebilir. Bu özellikler esneklik göstermedigi, uyumu bozdugu, süreklilik tasidiginda, mesleki olarak basariyi engellediginde, çekingen kisilik bozuklugu tanisi alir.
Genelde psikoterapiden çok yararlanirlar. Terapistlerine güvenirlerse baglanirlar. Terapistlerinden aldiklari güçle yavas yavas dis dünyaya katilirlar. Utangaçliklariyla, dislanma korkulari ve yalnizliklariyla, kisiler arasi iliskiler kurma inceliklerini ögrenirler ve bunu terapi odasinin disina çikarabilirler.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
Histerionik Kisilik Bozuklugu
En önemli özelligi, hemen her alanda asiri duygusallik ve ilgilenilme ihtiyaci içinde olmalaridir. Ergenlik ve ergenlik sonrasi (genç yetiskinlik) ortaya çikar.
Histerionik Kisilik Bozuklugu olan kisiler ilgi odagi olmadiklari durumlarda rahatsiz olup degerlerinin anlasilmadigini düsünürler. çogu kez çok canli ve rol yapar bir tarzda ilgiyi üzerlerine çekmeye çalisirlar. Yeni tanistiklari insanlarla neseli, ilgili, açik samimi ve hararetli tarzda iliski kurup, kur yaparak ( flörtöz iliski ) baslangiçta onlari cezbederler. Ama sürekli ilgi odagi olmak istedikleri için bu özellikleri süreklilik göstermez. Sürekli parti yasami rolü sürdürmek zorundaymis gibidirler. Ilgi çekemezlerse çarpici birseyler yaparlar (bir hikaye uydurma, olay sergilemek gibi) Bu kisilerin fiziksel görüntüleri ve davranislari çogu kez uygunsuz bir biçimde cinsel yönden ayartici, bastan çikaricidir. Bu davranislari sadece es ve sevgililerine karsi degil içinde bulunduklari toplumsal çevre, is yasami ve profesyonel iliskilerde de ortaya çikar. Duygusal disa vurumlar sigdir ve hizli degisir. Bu kisiler sürekli fizik görünümleri ile ilgilidirler. Giyim kusamlari için çok fazla zaman, para ve enerji harcarlar. Dis görünümleri ile ilgili iltifatlar duymak isterler. Duymazlarsa kizarlar. Begenmedikleri bir fotograflarini görürlerse asiri derecede sinirlenirler.
Konusmalari ayrintidan yoksun ve karsi tarafi etkilemeye yöneliktir. Saglam düsünceler çarpici bir sekilde sezgisel boyutta dile getirilir, altta yatan nedenleri çogunlukla belirsizlikler tasir ve destekleyici gerçeklerden ve ayrintilardan yoksundur. örnegin birinin çok hos bir insan oldugundan bahsedebilir ama bu kisiyi hos yapan davranislardan birini niteleyemez.
çogu kez gösteris yaparlar. Yapmacik davranislar ve duygularini asiri bir abartma ile gösterirler. Duygularini asiri bir biçimde ortalikta, herkesin önünde sergileyerek arkadaslarini, eslerini, tanidiklarini utandirirlar. Siradan küçük olaylar karsisinda hiçkirarak aglayabilirler ya da öfke patlamalari yasarlar. Ancak duygulari çogu zaman hizli bir biçimde gelip geçiyor gibi görünür ve baskalari da onlari bu duygulari gerçekten yasamiyor olmakla suçlarlar.
Bu kisiler ileri derecede telkine yatkindirlar. Duygulari ve düsünceleri o siradaki heveslerinden kolayca etkilenir. özellikle, sorunlari büyülü bir sekilde çözeceklerine inandiklari otorite figürleri olmak üzere, baskalarina asiri derecede güvenebilirler. Bu insanlar iliskilerinin oldugundan daha yakin oldugunu düsünürler ve tüm tanidiklarini canim, bir tanem, askim v.s. olarak tanimlarlar. Sik sik romantik düslere dalarlar.
Histerionik kisilik bozuklugu olan kisilerin duygusal ya da cinsel iliskilerinde, duygusal yakinlik saglama ile ilgili güçlükleri olur. Baskalari ile olan iliskilerinde farkinda olmadan kurban ya da prenses gibi bir role soyunurlar. Eslerini ya da karsi cinsten arkadaslarini duygusal manipülasyon ya da bastan çikaricilik yoluyla, bir taraftan denetim altinda tutarken, diger taraftan da asiri bir baglilik sergilerler. Ayni cinsten kisilerle arkadasliklari genelde bozuktur. çünkü cinsel yönden ayartici taraflari arkadaslarini rahatsiz eder. Sürekli ilgi görme istekleri arkadaslarini sikmaya baslar. Ilgi odagi olmadiklari zaman depresif ve sinirli olurlar. Sürekli bir heyecan, yenilik, uyarilma arayisi içinde olup, siradan günlük olaylar karsisinda sikilirlar. Eglenecekleri bir ortam ertelenmisse (Hazzin ertelenmesi) büyük bir düs kirikligi, öfke patlamalari yasarlar. Tüm eylemleri, çogu kez hemen doyum saglamaya yöneliktir. Bir ise büyük bir hevesle baslayip ilgilerini de hizla yitirirler. Yeni iliskilerin heyecanini aradiklari için uzun süreli iliskilerini görmezden gelirler.
Gerçekten r etme olasiliklari bilinmemektedir. Dikkati çekmek ve daha fazla ilgi almak için r tehditleri kullanirlar.
çogu kez Borderline, Narsistik, Antisosyal ve Bagimli kisilik bozukluklari ile birlikte görülür. Genel toplumda % 2 - 3 görülür. Kadinlarda daha sik konan bir tanidir ama erkeklerde de ayni oranda görülmektedir.
Ortak pek çok özellik oldugu için diger kisilik bozukluklari Histerionik Kisilik Bozuklugu ile karisabilir. Borderline Kisilik Bozuklugunda ilgi arama, manipüle etme, hizla degisen duygularla belirli olur ve kendine zarar verme, yakin iliskilerde kizginlik dogurucu ayriliklar ve sürekli derin bosluk duygulari ve kimlik bozuklugu ile ayrilir. Antisosyal Kisilik Bozuklugu ve Histerionik Kisilik Bozuklugu olan kisiler dürtüsel, heyecan arayici, pervasiz, bastan çikarici ve manipülatifidir. Histerionik kisilerde duygular abartilidir ve antisosyal davranislar göstermezler. Histerionikler kendi gereksinimlerinin beslenmesi için manipülatif davranirken antisosyaller çikar saglamak, güç elde etmek ve maddi doyum için manipüle ederler.
Narsisler daha çok üstün olduklari için ilgi beklerler. Histerionikler kirilgan ve bagimli olurlar. Narsistik Kisilik Bozuklugu olan kisiler baskalariyla iliskilerinde arkadaslarinin VIP ( çok önemli kisi ) konumunda ve zenginligi vurgulama egilimi tasirlar ve bu kisilerle yakinliklarini abartarak sunarlar. Bagimli kisilik bozuklugu olan kisi kendine yol gösterilmesi ve övgü almak için baskalarina ileri derecede bagimlilik gösterirler. Histerionik kisilerin asiri abartili, süslü, duygusal özelliklerini tasimazlar.
Psikoterapiden fazla yara saglayamazlar. Ara ara bir probleme yönelik gelir giderler. Yüzlestirme tekniklerinden hoslanmazlar. Eger terapide kalabilmislerse abartili duygu gösterilerinin arkasindaki siglikla mücadele edebilirler. (DSM IV'den yararlanilmistir)
Narsisistik Kisilik Bozuklugu
Baslica özelligi ergenlik ve ergenlik sonrasinda baslar, degisik durumlarda ortaya çikar. üstünlük duygusu begenilme gereksinimi ve empati (Baskalarinin isteklerini, duygularini, ne hissettigini anlayabilme, kendini onun yerine koyabilme yetisi) yapamama ile olusan bir bozukluktur.
Bu insanlar kendilerinin çok önemli oldugunu hissederler. Kendilerini olduklarindan daha yetenekli ve önemli görüp, basarilariyla ögünürler. Gösterise düskündürler. Baskalari için çok önemsendiklerini düsündükleri için bekledikleri övgü gelmeyince saskina dönerler. Kendi basarilarinda diger insanlarin katkilarini görmezden gelirler. Siklikla sinirsiz basari, güç, zeka, güzellik ya da kusursuz sevgi hayalleri kurarlar. Kendilerini meshur ya da ayricalikli insanlarla karsilastirilar.
Narsisistik Kisilik Bozuklugu olan kisiler üstün, özel, esi bulunmaz kisiler olduklarina inanip baskalarinin da öyle görmesini beklerler. Kendilerinin ancak özel ve yüksek konumdaki kisilerce anlasilacaklari ve seçkin kisilerle iliski baslatacaklarini düsünürler. Iliskide olduklari kisiler esi bulunmaz, mükemmel ya da üstün yetenekli olarak tanimlarlar. Siradan vasat bulduklari insanlarin, kendi üstün ihtiyaçlarini, özel degerlerini anlayamayacaklarindan emindirler. Iliskiye girdikleri kisilere yükledikleri, yücelestirdikleri degerler yoluyla kendi benlik saygilarini güçlendirirler (yani ayna tutarlar).
Hep en yukaridaki kisilerle (genel müdür, profesör, pasa v.b. )ve en iyi kurumlarla iliski kurmakta israrcidirlar. Birisi kendileri hayal kirikligina ugratirlarsa degerlendirmesini degersiz bulurlar. Bagli bozuklugu olan kisiler çok begenilmek isterler. Benlik saygilari çok kirilgandir. Sürekli baskalarinin kendilerini ne kadar iyi degerlendirdiginin üzerinde dururlar. Bu durum da begenilme ve ilgi görme içindir.
Bir yere gidince büyük bir çoskuyla karsilanmayi bekleyip, sahip olduklarina herkesin imrenmedigini görürlerse çok sasirirlar. özel davranilmayi bekledikleri için bunu göremezlerse sasirirlar ya da öfke duyarlar. çok önemli isleri için siraya girmeyi düsünemezler. Diger insanlar onlara saygi gösterip sirasini vermeli diye düsünüp, bu olmazsa sinirlenirler. Baskalarinin isteklerine ve ihtiyaçlarina hiçbir duyarlilik göstermedikleri için bilerek ya da bilmeyerek baskalarini kendi çikarlari için kullanirlar ve sömürürler.
Birsey istediklerinde, bunun karsi taraf için ne anlama geldigini düsünmeden karsilanmasini beklerler. örnegin baskalarinin, kendilerini, onlarin islerine adayip asiri çalismalarini beklerler. Karsidaki bu durumda ne hissediyor, bunu düsünmezler. Karsilarindaki kisiden yararlaniyorlarsa , amaçlarina ulasmalarini kolaylastiriyorsa ya da benlik saygilarini güçlendiriyorsa, duygusal iliskiye girerler. çok özel davranis görmeyi, buna haklari oldugunu, ayricalikli kisiler olduklarini düsündükleri için çogu kez zorlamalarda bulunup, özel kaynaklarin yaratilmasini beklerler.
Empati kelimesini hiç duymamis gibidirler. Baska kisiler bütün olarak onlarin iyilikleri ile ilgili olarak vardir, diye düsünür ve hareket ederler. Kendi kaygilari ile ilgili gereksiz ayrintilari tartisirlar. Karsilarindakinin önemli bir kaygisini dahi paylasiyor olsa hor gören bir biçimde sabirsiz ve hosgörüsüz olurlar. Cümlelerinin baskalarini incittiginin farkina varmazlar. örnegin çok hasta bir kanser hastasinin önünde ne kadar hos bir tenis maçi yapip, hayatin, yasamanin güzelliginden konusabilirler. Baskalari isteklerini ve gereksinimlerini söylediginde elestirir bir tutumla; bunlarin zayifligin, basarisizligin, küçük beyinli düsünmenin birer belirtisi olarak algilarlar.
Narsisistik Kisilik Bozuklugu olan kisilerle iliskiye girenler, bu kisilerdeki duygusal soguklugu ve karsi ilgi yoksunlugunun oldugunu görürler.Bu kisiler çogu kez baskalarini kiskanirlar ya da baskalarinin kendilerini kiskandigini düsünürler. Diger insanlarin basarilarinda ve sahip olduklari seylerde gözleri kalir. Bunlari onlara çok görürler ve onlarin elde ettikleri bu basarilara , begeniye yada ayricaliklara kendilerinin layik oldugunu düsünürler. özellikle baskalarinin kendi basarilarindaki katkilarini kaba bir sekilde degersizlestirmeye çalisirlar. Bu kisilerin küstah ve kendini begenmis davranislari vardir. çogu kez züppelige varan, tepeden bakan ya da patronluk taslayan tutumlar sergilerler.
ESLIK EDEN BOZUKLUKLAR
Elestiri ve yenilgi karsisinda yaralanmaya çok duyarlidirlar. Disardan göstermeseler de, elestirildiklerinde rezil olmus, alçalmis, çökmüs ve boslukta hissedebilirler. öfkeyle, hor görerek, cüretkar bir saldiriya geçerler. Bu yasantilar çogu kez toplumdan uzaklasmalarina ya da üstünlük duygularini maskeleyebilen bir yumusak basliliga yol açar. Iliskileri bozuktur. Tutkulari ve kendilerine güvenleriyle üstün basari saglayabilirler ama en ufak bir elestiriye ve yenilgiye gelememeleri, basarilarini sürdürmelerini engelleyebilir. Rekabete dayali, risk alma konusunda isteksiz olduklarindan mesleki basarilari düsük kalabilir. Sürekli utanç ya da asagilanmis olma duygularina ve yaninda özelestiriye, toplumdan uzaklasma, depresif duygudurum ve Distimik (Bakiniz Distimik Kisilik Bozuklugu) ya da Majör Depresif Bozukluk ( Bakiniz Majör Depresif Bozukluk ) eslik eder. Tersine üstünlük duygusu tasidiklari dönemlerde, Hipomanik (Bakiniz Manik Atak) bir duygudurumu eslik edebilir.
Histerionik, Borderline, Antisosyal ve Paranoid Kisilik Bozuklugu ile birlikte görülebilir.
Narsistik özellikler ergenlerde sik görülür. Bu yaslarda narsistik özelliklerin görülmesi, Narsisistik Kisilik Bozuklugu gelistirecegi anlamina gelmez.
Narsisistik Kisilik Bozuklugu olan kisiler yaslanma sürecinin getirdigi fiziksel ve mesleki sinirlamalarin baslamasina uyum saglamada zorlanabilirler.
Bu taniyi alanlarin % 50 – 75i erkektir. Genel toplumda % 1den az görülür.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
Obsesif Kompulsif Kisilik Bozuklugu
Obsesif-Kompulsif Kisilik Bozuklugu erken yetiskinlik (Adelesans)'den baslayarak süreklilik gösteren, kati, kusursuzluga yönelik bir davranis biçimidir. Kusursuzluk ilkesi, bireyin yasam alanini kapsar. Gelistirdikleri kati standartlara ve beklenti düzeyine bir türlü ulasamadigi için yapilmakta olan isi de bir türlü bitirilemez. Obsesif Kompulsif kisi kurallara, listelere, düzenlilige, organizasyona ya da zamanin programlanmasi gibi konular içinde öylesine kaybolur ki, yapilan is amacindan sapar, ayrintilar içinde kaybolan kisi esas sorunlari göremez. Baskalarinin her isi kendi yaptiklari gibi yapmalari konusunda mantik disi bir inat ya da dogru yapamayacaklari inanciyla yapmalarina izin vermemek de ayri bir özellikleridir. Dinlenme ihtiyacindan ve dostlarindan yoksun kalma pahasina, kendilerini çalismaya adarlar, karar vermede zorlanirlar ya ertelerler ya da kaçinirlar. Bazen de düsünceleri iki seçenek arasinda gider gelir ve sonuca bir türlü ulasamazlar. çevrelerindeki degisikliklerden rahatsiz olurlar.
Obsesif Kompulsif kisiler kendilerine özgü bir biçimde asiri vicdanlidirlar, toplum ve moral degerlerini kati bir biçimde yorumlarlar. Duygusal yakinliklarini gösteremezler. Para ve hediye verme konusunda - kisisel çikarlari için degilse - cömert davranmazlar, eskimis ise yaramaz esyalarini atmazlar.
Obsesif Kompulsif ebeveynin çocugu ve gelecegin Obsesif Kompulsif yetiskini dünyayi evinin penceresinden izler. Disardaki insanlar ve dünya ona tehlikeli bir yer olarak tanitilmistir. En güvenli yer anne babanin yanidir. Obsesif Kompulsif aile çocuklari, ailelerinden uzun yillar, 30- 40 yaslara dek ayrilamazlar. çogu Obsesif Kompulsif ebeveyn Eger ben olmasaydim tutumlariyla çocugun kendilerine borçlu oldugu mesajini sürekli verirler ve bazi durumlarda çocugun kosulsuz bir baglilik, hatta hayranlik gelistirmesini saglarlar. Freud (1935) ve Frenczi (1952) Obsesif Kompulsif kisilerin Infantile Omnipotance (herseye gücü yeterlilik inanci; gelisimin erken dönemlerinde küçük çocugun, kendisini dünyanin merkezinde algilamasi ve tüm isteklerinin karsilanmasini beklemeye hakki oldugu sanisi) yasadigindan sözederler. Bu nedenle her seyi en iyi bildiklerini savunurlar ve kendi düsüncelerine ters gelen düsünceleri acimasizca elestirirler. Aslinda inançlarinin ve kurallarinin çogu gerçek bir dayanaktan yoksundur.
Obsesif Kompulsif kisinin bencilligi ebeveyn çocuk rollerinin yer degisimine neden olur. çocuk ebeveynin kaprislerini karsilayarak kendi çocuklugundan vazgeçmek zorunda kalir. Baski altinda çocuk sonraki yasaminda da kendisini yönetecek baskilar arar. Bulamazsa kendi içinde yaratir ve yasatir. Bu nedenle tek basina karar veremez, kendisiyle ne yapacagini bilemez, yasama sevincinden yoksundur, yasama etkin katilmak yerine, çogu kez elestirerek gözler. Yasayamadiklarini, baskalarinin özgürlük isteklerini kiskirtir ve panige kapilarak çevresini de baski altinda tutmaya çalisir.
Freud (1908) Obsesif Kompulsif kisilerde asiri düzenlilik, inatçilik ve cimrilik gibi bazi özelliklerin, çocuklukta kizginliklarini ifade etmede güçlük çekmelerinden, ya da inatçiliklarini tuvalet egitimleri sirasinda hosgörüsüz bir anneyle yasanmis olan çekismelerin sonraki yasamdaki izleri olarak degerlendirmistir. Cezalandirilma tehdidi ile özerk büyüyemeyen bu çocuklar, yetiskinlikte ebeveynin davranisini içsellestirerek hosgörüsüz, cezalandirici, duygusal yalitim, asiri entellektüellik, karsit tepki olusturma, yapma bozma gibi kendine savunma sistemleri gelistirirler demistir.
Sonraki yillarda (Gabbard 1985 Gabbard 1990 - Horowitz) kendine deger verme, bagimlilik egilimleri ve kizginligin denetimi arasindaki iliskiler, is iliskileriyle duygusal iliskileri arasindaki dengeler gibi daha çok iliski agirlikli taninmistir. Obsesif Kompulsif kisiler benlikleri ile ilgili bir belirsizlik yasarlar. çocukluklarinda ebeveyn
ve sevgisine duyduklari ihtiyaç yeterince karsilanmamistir. Ebeveyn soguk ve uzak olabilir ya da çocuga yasitlarindan daha fazla sevgiye ve onaya gereksinimi vardir.
Obsesif Kompulsifler bagimlilik duygularini ve kizginliklarini bilinç düzeyinde fark ettikleri için savunma sistemleri kimseye muhtaç olmama ve kizginliklarini kati bir denetim altinda tutma ve önlem alma yönündedir.
Gabbard'in 1990 anlattigi gibi Obsesif Kompulsif kisiler diger insanlarla yakinlik kurmaktan ürkerler. Böyle bir süreç birine yaslanma yönünde güçlü bir sekilde var olan ama bastirilan isteklerin canlanmasina neden olabilir, bunun sonunda yasanilacak yakinlik, düs kirikligi, öfke ve pismanlik duygularina ve ardindan gelen öç alma isteklerine yol açabilir yakinliga izin vermek, vaktiyle gelistirdikleri yakinlasma beklentileri sonucu yasadiklari düs kirikliklari ve incinmelere karsi gelistirdikleri savunma sistemlerinin çökmesine ve her seyin Denetimden çikmasina neden olur. Bu insanlarin yakin çevresindeki kisilerde onun fazla denetleyici olmasindan yakinirlar. Isleri kendisinden baska kimsenin iyi yapabilecegine inanmadigi için iliskilerinde sik sik kilitlenmeler ve kesintiler olur. Diger insanlari bu denli denetleme egilimi çevresindeki destegin saglamligina ve sürekliligine inanmamasindan kaynaklanir. Bu güvensizlik , çocukluk yillarinin travmatik izlerinden oldugu kadar, Obsesif Kompulsif kisinin denetim altinda tuttugu saldirgan egilimler ve yogun yikici isteklerinden de kaynaklanir. Terk edilme ya da saldirgan egilimlerini yansitarak kisilerin yikici davranislarina maruz kalma korkusu yasarlar. Duygularin denetimden çikabilecegi kaygisi herseyi Mantik yoluyla çözümlemeye çalismalarina neden olur; gerçek bir degerlendirme olmasada.
Obsesif Kompulsif kusursuz olmak çabasindadirlar. çocukken yeterince çaba göstermemis olduklari için degerli bulunmadiklari inanci tasidiklarindan, üstün basarilar kazansalarda gene yeterince çaba göstermemis olduklarina ve degerli olmadiklarini düsünüp yasam sevincinden yoksun kalirlar.
Esnek olmayan kati yapilari nedeniyle ayrintilar üzerinde odaklasip bütünü göremezler, esneklikleri Mantiksiz bularak reddederler ve her iste kati standartlari sürdürebilmek için fazla enerji kullanirlar. Yaptiklari hersey, hatta tatil bile eziyet olur. çogu önemli isler basarirlar ama seferberlik yaratarak islerindeki basarilarini sinirlarlar. Iyi konusmacidirlar ama yazma konusunda kusursuzluk beklentileri nedeniyle kitlenebilirler ve sonuç ortaya koyamayabilirler. Olmakta olani yasamak yerine, olmasi gerekene takilip yasam olaylarina katilmazlar. Kendilerinden üstün beklentileri yerine getiremedikleri inancina kapilirlarsa düs kirikligi yasayarak depresyona girerler. özellikle orta (40-50) yaslarda gençlik ideallerini ve düslerini gerçeklestirmekte çok geç kaldiklarina inanmalari depresyonu olusturur.
Psikoterapide asiri entellektüel konusmalar ve tutumlar, duygulardaki yalitim ve siglik, yasamlarinda güzel sanatlar, müzik, felsefe, okuma ve eglenmeye yer olmadigindan Psikoterapistlerini zorlarlar. Gerekirse Psikiyatrist kontrolünde ilaç tedavisinden de yararlanabilirler.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
Paranoid Kisilik Bozuklugu
Baslica özelligi, baskalarinin davranislarini kötü niyetli olarak yorumlayip, sürekli bir kuskuculuk ve güvensizlik göstermedir. Ergenlik ve ergenlik sonrasi (genç yetiskinlik) döneminde baslar ve çesitli durumlarda ortaya çikar.
Böyle bozuklugu olan kisiler beklentilerini dogrulayan her hangi bir kanit olmamasina karsin, baskalarinin kendilerini sömürecegini, zarar verecegini, aldatacagini düsünürler. Gene ellerinde çok az kanit veya hiç kanit yokken, kendilerine birden saldirilacagi ve kendilerine kötülük tasarlandigindan kuskulanirlar.
Is arkadaslari ve dostlarindan kuskulanirlar. Güven ve sadakattan sapma olup olmadigini algilamaya çalisirlar. Dostluk gösterilirse sasirirlar. Zor durumda kaldiklarinda dostlarinin ya kendine saldiracagi ya da görmezden gelecegini düsünürler.
Bu kisiler baskalarina güvenmek, yakinlasmak konusunda isteksizdirler. Paylasilan bilgilerin sonradan kullanilacagi kaygisi yasarlar. Siradan sözlerde ya da olaylarda asagilama, gözdagi verme biçiminde gizli anlamlar ararlar. Bir basarilarindan ya da güzel bir giysilerinden dolayi aldiklari iltifatlari yanlis yorumlarlar.
Bu kisiler sürekli kin beslerler ve onur kirici davranislari, haksizliklari görmezden gelmeyi bagislamazlar. Az da olsa önemsenmemeleri büyük düsmanlik yaratir ve bu duygular kalici olur. Karsi saldirida bulunmada hizli davranirlar. Patalojik olarak kiskanç olabilirler ve eslerinin sadakatsizliginden kuskulanirlar. Bu konuda önemsiz kanitlar toplarlar ve eslerinin nerede ne yaptigini, niyetini ve sadakatini sürekli sorgularlar.
Paranoid kisilik bozuklugu olan kisiler genelde geçinmesi zor kisilerdir ve yakin iliskilerde çogu zaman sorunlar yasarlar. Asiri kuskulu düsmanca duygular, tartismaci tavirlar, durmadan yakinan, sessiz ve mesafeli tutumlariyla insanlara yaklasmazlar. Süreki olasi tehlikeler için tetikte ve ihtiyatli ve ketumdurlar. Dolambaçli davranabilirler. soguk davranirlar, sevgi dolu duygulardan yoksun görünürler. Yansiz, mantikli, akilci duygularda arinmis gibi görünürlerse de alayci, düsmancil ve dirençli ifadelerin bulundugu oynak bir duygulanim sergilerler. Kavgaci ve kuskucu nitelikleri, baskalarinda düsmanca tepkiler dogurur, bu da asil beklentilerini dogru çikarir. Baskalarina güvenmedikleri için öz yeterlilikleri fazladir. özerk olmaya çalisirlar. Esneklikten yoksun ve diger insanlari sürekli elestirirken kendileri için yapilanen küçük elestiriyi kabullenmekte zorlanirlar. Isbirligi yapamazlar. Kendi kusurlari için baskalarini suçlarlar. çevreden geldigine inandiklari tehditlere hizla saldirida bulunduklari için sürekli çekisme içindedirler ve siklikla yasal yollara basvururlar. Kendi iç dünyalarinin korkularini, diger insanlarin kötü oldugu seklinde yansitirlar. Inceden inceye gizli, gerçekçi olmayan büyüklük düslemleri vardir. Dünyayi basite indirme formülleri gelistirirler. Kendilerinden farkli toplumsal kesitten gelen insanlarla ilgili fanatik düsünceler ve paranoid inanç sistemlerini paylasan insanlarla siki sikiya baglanmis mezhepler ya da gruplar olustururlar.
Strese karsi ani çözülmeler görülebilir. Paranoid Kisilik Bozuklugu tek basina kalma, yasitlariyla bozuk iliskiler, toplumsal anksiyete, acayip dil kullanimi ve hayallerle, çocukluk ve ergenlikte ortaya çikabilir. Bu çocuklar acayip bulunurlar.
Kronik sizofreni olan ailelerin çocuklarinda daha çok görülür. Genel toplumda % 0.5 - 2.5 arasi görülür.
Paranoid kisilik bozuklugu olan bazi kisilerde antisosyal davranis görülebilir; ama bu kisisel bir çikar saglamak ya da baskalarini kullanma seklinde degil, daha çok öç alma seklindedir.
Ilaç tedavisi + psikoterapi ile tedavi görürler. Tedavide terapistle kurduklari güven iliskisiyle paralel olarak düzelme saglanabilir veya terapiyi sonlandirirlar.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
Sizoid Kisilik Bozuklugu
Toplumsal iliskilerden kopma ve baskalariyla birlikte olunan ortamlarda duygularini anlatmada kisitli kalma olarak tanimlanmistir. Ergenlikte veya ergenlik sonrasinda baslar ve degisik kosullarda ortaya çikar.
Bu kisiler yakinlik kurma isteginden yoksun görünürler, yakin iliskilerin olusabilecegi durumlarda ilgisiz kalirlar. Ailenin ve herhangi bir toplumsal grubun bir parçasi olmaktan doyum sagliyor gibi gözükmezler. çogu zaman yalnizligi seven, toplumdan uzak, mesafeli yasayan insanlardir. çogu zaman baska insanlarla beraber olmak yerine , baskalariyla etkilesim gerektirmeyecek tek bir etkinlik ya da hobi ile ugrasirlar. Bilgisayar veya matematik oyunlari ya da soyut isleri tercih ederler. Baska biriyle cinsel deneyim yasamaya karsi çok az ilgileri olabilir. çok az etkinlikten zevk alirlar. Günes batarken deniz kenarinda yürüme, ya da cinsel bir eylemde bulunma gibi duygusal, bedensel ya da kisilerarasi yasantilardan genelde pek zevk almazlar. Birinci derece akrabalari disinda yakin arkadas ya da sirdaslari yoktur.
Bu kisiler baskalarinin övgü ya da elestirilerine ilgisiz görünüp, baskalarinin haklarinda ne düsüneceginden rahatsiz olmazlar. Toplumsal adetlere uygun davranmazlar ( Bayramda aile ziyaretleri, özel günleri kutlama gibi ) Sonuç olarak toplumsal becerilerden yoksun veya yüzeysel ya da içine kapanik kisiler olarak görülürler. Duygusal tepkisellikleri olmadigi için genelde donuk bir dis görünüm sergilerler. Gülümseme ve bas sallama gibi davranislar ya da yüz ifadeleri ile çok az karsilik verirler. öfkelenme ya da neselenme gibi güçlü duygulari nadiren yasadiklarini söylerler. Duygulanmalari genelde kisitli oldugundan soguk ve uzak görünürler.
Eger kendilerini rahat ve emin hissederlerse, toplumsal etkilesimle ilgili olarak, rahatsizlik veren duygularini söyleyebilirler.
Bu kisiler direkt olarak kiskirtilsalar da öfkelerini disa vuramaz ve bu duygulari yokmus gibi görünürler. Yasamlarinda bir amaç yokmus ve nereye çekilirlerse oraya gidecek gibi görünürler. Toplumsal becerilerden yoksun ve cinsel deneyim yasama isteklerinin azligindan dolayi, çok az arkadaslari vardir. çok nadir olarak karsi cinsten biriyle çikarlar ve çogunlukla evlenmezler. Böyle bir bozuklugu olan kisiler, insanlardan kopuk islerde çalisirlarsa, islerini iyi yaparlar. Kisilerarasi iliskiler gerektiren mesleklerde isleri bozulabilir.
Kisi degerlendirilirken kültür geçmisi dikkate alinmalidir. Kirsal kentten büyük sehre göçmüs insanlar duygusal donukluk la tepki gösterebilirler ve iletisim bozukluklari olusabilir.
Daha çok erkeklere konan bir tanidir. Bazen otistik bozuklukla karisabilir.
Yalniz basina insanlar sizoid olarak düsünülebilirler. Sizoid kisilik bozuklugu ile karistirilmamalidir. Uyumu bozacak nitelikte, sürekli, esnek olmayan, özel bir sikintiya ve islevsel bir bozukluga neden oluyorsa, sizoid kisilik bozuklugu tanisi konmalidir.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
Sizodipal Kisilik Bozuklugu
En önemli özelligi yakin iliskilerde birdenbire bir rahatsizlik duyma ve yakin iliskilere girme becerisinde azalma görülür. Toplumsal ve kisiler arasi iliskilerde yetersizliklerle bilissel ve algisal çarpikliklar ve alisilan davranislarin disinda davranislarla görülür. Ergenlik ve ergenlik sonrasi ( genç yetiskin dönemi ) baslar ve çesitli durumlarda ortaya çikar.
Sizodipal kisilik bozuklugu olan kisiler günlük siradan olaylara olagan disi bir anlam ve yorum katarlar. Bunlar olaylar olmadan önce onlari gördüklerini ve baskalarinin düsüncelerini okuyabilecek özel bir takim güçlerinin oldugunu düsünürler. Baskalari üzerinde büyüsel bir etkileri ve denetimleri olduguna inanabilirler. Konusmalarinin olagan disi ya da kendine özgü bir yapisi vardir. Daginik, konu disi, belirsizlik tasiyan konusmalari vardir. Ancak çagrisimlarinda daginiklik, evredisilik yoktur. Yanitlar ileri derecede somut ya da ileri derecede soyut olabilir. Sözcüklere ya da kavramlara bazen olagandisi anlamlar yüklerler.
Bu kisiler çogu zaman kuskucudurlar ve duygu durumlari normal sinirlari asar. Basarili iliskiler kurabilme ipuçlarindan habersiz görünürler. Diger insanlarla kati ya da kasitli bir iletisime geçerler. çogu kez olagan disi tavirlari birbirine uymayan daginik giyinmeleri, toplumsal gerekliliklere karsi ilgisiz kalma ( örnegin, gözgöze gelmekten kaçinma, üzerlerine uymayan kirlenmis giysiler giyme, is arkadaslarinin sakalasmalarina katlanamama gibi ) nedeniyle acayip ya da siradisi kisiler olarak görünürler.
Kisiler arasi iliskileri sorunlu olarak yasarlar ve kendilerini iliskide rahatsiz hissederler. Iliskileri olmadigi için mutsuz olduklarini söyleselerde, davranislari yakin iliskiye girme isteklerinin az oldugunu düsündürür. Birinci derece akrabalari disinda, yakin arkadaslari ya da sirdaslari yoktur ya da çok azdir. Tanimadiklari insanlarin oldugu etkinliklerde anksiyete duyarlar. Sadece zorunda iseler diger insanlarla etkilesime girerler. Kendilerini farkli kisiler olarak gördükleri için ve ortama yakisir olmadiklarini düsündükleri için uzak dururlar. Sosyal etkinliklerde çok zaman geçirseler bile anksiyeteleri azalmaz, çünkü diger insanlarin davranislarinin altinda ne yattigina dair kuskuya iliskin bir anksiyete olusmustur. örnegin sizotipal kisi bir aksam yemegine katildiginda gevseyip rahatlayamaz, giderek daha gergin ve kuskucu olabilir; depresyon görülebilir.
Bilissel ve algisal çarpikliklar kültüre göre degerlendirilmelidir. örnegin zenci büyücülügü, samanizm, üfürükçü hocalara olan inançlar kültürden kaynaklanir. Bu kisiler sizodipal olarak degerlendirilemez.
Ilk kez çocukluk ya da ergenlikte yalniz basinalik, yasitlariyla iliskilerde bozukluk, toplumsal anksiyete, okul basarisinda düsüklük, asiri duyarlilik, acayip düsünceler, acayip bir dil kullanma ile kendini gösterir. Bu çocuklar acayip siradisi gibi görünürler ve alay konusu olabilirler. Bu bozukluk erkeklerde daha çok ve genel toplumun % 3'ünde görülür.
Psikoterapiye genelde müracaat etmezler. Yogun duygulanimlar ve yakinlasma istekleri yoktur. Dürtüsel ve manipülatif degillerdir, ancak stres altinda psikotik bir süreç geçirirlerse, yakinlari tarafindan bir psikiyatra getirilirler. Ilaç tedavisinden yararlanirlar. Psikoterapiden çok az yarar saglarlar.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
Pasif Agresif Kisilik Bozuklugu
Baslica özelligi ergenlik ya da ergenlik sonrasi (erken eriskinlik) baslayan ve çesitli kosullarda ortaya çikan toplumsal ve meslek ortamlarinda basari için beklenen isteklere olumsuz bir tutum ve direnç davranisidir. Bu insanlar baskalari tarafindan beklenen düzeyde is yapmalari istenildiginde bu duruma aliskanlik olarak kizar, karsi gelir ve direnirler. Bu karsi gelme en sik olarak is ortaminda ortaya çikar ama toplumsal yasamda da ortaya çikabilir. Direnme özellikle otorite figürleri tarafindan verilen görevlere tepki olarak erteleme, unutkanlik, inatçilik, bilinçli olarak etkisizlikle disa vurulur.
Bu kisiler baskalarinin çabalarini, islerini paylasma ihtiyaçlarini basarisiz kilarak engellerler. örnegin bir amir mesai bitimine dogru memurundan ertesi sabah toplanti için bir yazi hazirlamasini istediginde memur yazinin yetismeyecegini söylemek yerine ya yaziyi baska türlü yazar ya da yanlis yere dosyalar. Ya da kendisini hiç aramadigi için sevgilisine sitem eden erkek, bu istegi üzerine kendisini arayan kiz arkadasinin telefonlarini ya duymaz ya o an telefonu açamayacak kadar mesguldür ya da baska bir ofistedir. Bu bireyler sürekli degerlerinin anlasilmadigindan yakinirlar. Zorluklari çözmek, basa çikmak yerine, basarisizliklarini baskalarinin davranislarina baglarlar. Somurtkan irrite, sabirsiz, tartismaci, kuskucu, süpheci ve ters olabilirler. Otorite figürleri (örnegin üst düzey yönetici, okulda ögretmen, evde ebeveyn rolü oynayan bir es) çogu kez hosnutsuzluk odagidir. Olumsuzluklari ve suçu dissallastirmak egilimleriyle küçük bir kiskirtma ile otorite figürlerine karsi düsmanca duygularini ifade ederek elestirirler. Otorite figürleri tarafindan basarili bulunan is arkadaslarina karsi kirgin ve kiskanç olurlar. çogu kez sansizliktan yakinirlar. Gelecek hakkinda sürekli olumsuz görüsleri vardir.
Iyi olmak ödüllenmez Iyi seyler kisa sürer, gibi yorumlar yaparlar. Bu kisiler kendileri için, sorun olduklarini düsündükleri kisilere karsi düsmanca bir karsilik vermekle, özür dileyip daha iyisini yapma sözü verme arasinda kararsiz kalirlar.
çogu kez kararsizdirlar. Bir eylemle onun tam tersini yapma arasinda tereddütte kalirlar. Baskalariyla sonsuz çekismelere girerler. Baskalarina bagimlilik ve giriskenlik istegi arasindaki yogun çatisma bu bireylerin özelligidir. Yüzeysel bir kabadayilik olmasina ragmen, kendilerine güvenleri azdir. Iyi bir iste olasi en kötü sonlari görürler ve kendilerini gerçekçi olarak tanimlarlar. Borderline, Histerionik, Paranoid, Bagimli, Antisosyal ve çekingen Kisilik Bozuklugu olan bireylerde ortaya çikar.
(DSM IV'den yararlanilmistir)
Siniflanamayan Kisilik Bozuklugu
Bu tani DSM IV'te herhangi bir Kisilik Bozuklugu'nun tani ölçülerini tam almayan, ama belirgin bir sikintisi olan, toplumsal ve mesleki alanda bozulma yasayan bireyler için kullanilir. (Karisik kisilik) Depresif Kisilik Bozuklugu ve Pasif Agresif Kisilik Bozuklugu örnek verilebilir. (Bakiniz Pasif Agresif Kisilik Bozuklugu)