04-05-2010, 01:21 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| çocuklara tepki göstermek çocuklara tepki göstermek
çOCUKLARIMIZA GöSTERDİĞİMİZ TEPKİSEL DAVRANIŞLAR
Tepkisel davranış;insanın sadece kendi ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak,çevresinden kaynaklanan bir duruma karşı gösterdiği anlık davranış biçimidir. Tepkisel davranışlar aniden ortaya çıkarlar,çünkü karşılaşacağımız durumlardan daha önce haberdar olmadığımız için nasıl davranmamız gerektiğini önceden tasarlamamış oluruz. Canımız yandığında ay diye bağırmamız,birinin söylediği bir söz karşısında öfkelenmemiz,hiç ummadığımız bir yerden gelen olumlu cevap karşısında hayret ve sevinçle karışık bir ses tonuyla gerçekten mi?diye sormamız sık sık gösterdiğimiz tepkisel davranışlara örnek olarak verilebilir.
Karşılaştığımız olaylara ve kişilerin davranışlarına karşı çeşitli tepkiler verdiğimiz gibi çocuklarımızınkilere karşı da tepkisel davranışlarda bulunuruz. Bize, hoşumuza gidecek bir armağan verdiği zaman hiç düşünmeden onu öper kucaklarız,bir konuda bizim gibi düşünüyorsa başımızı sallayarak onu onaylarız,ödevlerinin hepsini doğru yapmışsa gözlerinin içine bakarak gülümser aferinderiz. Ancak çocuklarımıza karşı gösterdiğimiz tepkisel davranışlarımız yalnızca olumlu olanlarla sınırlı değildir. Bazen çocuklarımıza öfkelenebiliyor,kızıp bağırabiliyoruz.
Acaba çok sevdiğimiz yavrularımıza karşı neden olumsuz tepkiler geliştirebiliyoruz?Neden mi?çünkü düşünmeden hareket ediyoruz. Düşünmeden hareket ettiğimiz için de karşımızdakinin içinde bulunduğu durumu gözönüne almadan,sadece kendi ihtiyaçlarımızı gözönünde bulundurarak davranıyoruz. Siz evde herhangi bir işle meşgulken,çocuklarınızın salona girdiklerini düşünün. Bir süre sonra yanlarına gittiğinizde;saksılardaki toprakların yere dökülerek tüm salona yayıldığını,gazetelerin küçük küçük parçalanarak sağa sola atıldığını ve koltukların üzerinin yağ lekeleriyle dolu olduğunu görseydiniz ne yapardınız?Bu soruyu pek çok anne-baba;bağırırdım,cezalandırırdım veya döverdim şeklinde cevaplandıracaktır. En fazla verilen yanıt da muhtemelen üçüncüsü olacaktır. Toplumumuzda dayağa çok sık rastlanır,hemen hemen her ailede dayak vardır. Dayak; bizim ihtiyaçlarımızın karşılanmaması veya engellenmesi karşısında gösterdiğimiz tepkisel bir cezalandırma biçimidir. Bu haldeki bir salonla karşılaştığımızda;yapmayı planladığımız bir işten veya dinlenmekten vazgeçerek salonu temizlemek zorunda kalacağımız için çocuklarımıza kızarak onları cezalandırırız. O an için önem verdiğimiz sadece ve sadece dinlenme ihtiyacımızın karşılanmaması veya işimizin engellenmesidir.
Peki,çocuklarımızı cezalandırmaya fırsat kalmadan bizi on dakikalığına,deniz kenarında, çıplak ayakla,dalgaların sesini içimizde hissederek her türlü sıkıntıyı unutacağımız bir yürüyüşe davet etseler;on dakika sonra salona girdiğimizde tepkimiz bu kadar şiddetli olur mu?Tabii ki olmaz. çünkü bu süre içinde olaya alışmış ve nasıl altından kalkabileceğimizi bilinç altımızda tasarlamışızdır.
Tepkisel cezalandırmaların çocuk eğitiminde etkili olduğunu söyleyemeyiz. Belli bir süre sonra çocuklarımız aynı davranışı yine tekrarlayabilirler,ayrıca bu tür davranışlar sonucunda aramızdaki ilişki zedelenir. Sizi kızdıracak durumla karşılaştığınızda gözlerinizi kapatarak içinizden ona kadar saymanızı ve sakin olmanız gerektiğini,bunun altından kalkabileceğinizi kendi kendinize telkin etmenizi öneririm. Bunun sonucunda sinirleriniz biraz olsun yatışacaktır.
Karşılaştığımız durum ile vereceğimiz tepkiler arasında bir boşluk vardır. Bu boşluk ne kadar çok olursa,anlık tepkilerden uzaklaşır,mantıklı kararlara doğru ilerleriz. Bu boşluk;bize tepkimizi seçme özgürlüğünü ve gücünü veren,düşünmek için ayırdığımız zamanın ta kendisidir.
çağla GüR
çOCUK GELİŞİMİ UZMANI
Elektronik posta: caglagur@turk.net Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |