Hipoglisemi nedir?
Hipoglisemi
Kan şekeri düşmesi
Kan şekeri düzeyinin 50 mg/dl veya altına düşmesi hipoglisemi olarak tanımlanır. Hipogliseminin oluşumuna zemin hazırlayacak nedenler ortadan kaldırıldığında hipoglisemi riski de uzaklaştırılmış olur, aksi takdirde insülin veya oral antidiyabetik ilaç kullanan herkeste hipoglisemi görülebilir.
Kan şekeri kontrolünün sağlanamaması, kısa veya uzun dönemde sağlık sorunları oluşturur. Diyabet küçük ve büyük damarlarla birlikte sinirlerin de hasar görmesine neden olabilir. Diyabetin neden olduğu bu hasarlar komplikasyon olarak tanımlanır.
Akut komplikasyonlar;
Hipoglisemi
Diyabetik ketoasidoz koması ve
Hiperozmolar hiperglisemik nonketotik komadır.
Kronik komplikasyonlar;
Retinopati (Gözlerin hasar görmesi)
Nöropati (Sinirlerin hasar görmesi)
Nefropati (Böbreklerin hasar görmesi)
Diyabetik ayak (Ayak ülseri) ve
Empotans (Cinsel güçsüzlük) dır.
Diyabetin akut ve kronik komplikasyonları hem Tip 1 hem de Tip 2 diyabetik hastada görülebilir.
Hipoglisemi nedir?
Kan şekeri düzeyinin 50 mg/dl veya altına düşmesi hipoglisemi olarak tanımlanır. Hipogliseminin oluşumuna zemin hazırlayacak nedenler ortadan kaldırıldığında hipoglisemi riski de uzaklaştırılmış olur, aksi takdirde insülin veya oral antidiyabetik ilaç kullanan herkeste hipoglisemi görülebilir.
Hipoglisemi oluşmasının ardındaki nedenler nelerdir?
Gereğinden fazla insülin veya oral antidiyabetik kullanmak,
Yemekleri ve ara öğünleri düzensiz ve yanlış zamanda yemek,
İlaçları yanlış zamanda kullanmak,
Her zamankinden fazla egzersiz yapmak,
Alkol kullanmak,
Kadınlarda adet kanamasının başlaması,
İnsülin enjeksiyonlarının yerini değiştirmek,
Sindirim güçlüğü, mide boşalmasının gecikmesi,
Soğuk/ılık ortamdan çok sıcak ortama geçmek.
Hipoglisemi belirtileri nelerdir?
Hipogliseminin şiddeti hafif, orta ve ağır olabilir. Hipogliseminin şiddetine göre klinik bulgular farklıdır:
Hafif şiddette hipoglisemi bulguları; Açlık,
Titreme,
Terleme,
Dudakta ve dilde karıncalanma,
Solukluk,
çarpıntı,
Huzursuzluk,
Orta şiddetteki hipoglisemi bulguları; Baş ağrısı,
Karın ağrısı,
Bulanık görme,
Uyuşukluk,
Konuşma zorluğu,
Taşikardi (Kalp atım hızının artması),
Sinirlilik,
Solukluk,
Terleme,
Ağır şiddetteki hipoglisemi bulguları; Bilinç kaybı,
Konvülsiyonlardır.
Hipoglisemi tedavisi nasıl yapılmalıdır?
Eğer kan şekeri ölçme aletiniz varsa, kan şekeriniz ölçerek ölçüm sonucuna göre; eğer kan şekeriniz hemen ölçme imkanınız yoksa, hipoglisemi bulgularına göre hipoglisemi tedavisinin yapılması gerekir.
Hipogliseminin şiddetine ve klinik bulgularına göre tedavi şekli
Hipogliseminin şiddeti
Klinik bulgular
Tedavi
Hafif
Açlık, titreme, terleme, dudakta ve dilde karıncalanma, solukluk, çarpıntı, huzursuzluk
Planlanan ana öğünler veya ara öğünlerden 15-30 dakika öncesinde hipoglisemi oluşmuşsa vakit geçirmeden yenilmesi gereken öğün yenilmelidir. Hipoglisemi öğün sonrası olmuş ise meyve suyu, limonata içilebilir.
Orta
Baş ağrısı, karın ağrısı, bulanık görme, uyuşukluk, konuşma zorluğu, taşikardi, sinirlilik, solukluk, terleme,
2-3 adet glikoz tableti veya ılık suda eritilmiş 1-2 tatlı kaşığı şeker veya 2-3 adet kesme şeker veya 1 büyük çay bardağı şekerli kola veya bir su bardağı meyve suyu veya bir bardak süt alımalıdır.
Ağır
Bilinç kaybı, konvülsiyon
Ağızdan gıda alamayacak durumda şuur kaybı mevcutsa, Parenteral, glikoz veya glukagon gereklidir. Glukagon enjeksiyonu ise 1 mg damar içine, cilt altına veya adeleye zerk edilir.
Hipoglisemi belirtilerinden birini veya birkaçını birden hissettiğinizde hissettiğinizde kendiniz veya bir yakınınız kan şekerinizi ölçmelidir.
Kan şekeri düzeyine göre hipoglisemi tedavisi
Eğer kan şekeriniz >
önerilen karbonhidrat miktarı
51-70 mg/dl ise
15 gram
41-50 mg/dl ise
20 gram
40 mg/dl'den düşük ise
30 gram
Elma veya portakal suyu
1 çay bardağı
(120 gram)
1 büyük su bardağı
(240 gram)
1 büyük su bardağı
(240 gram)
üzüm suyu
¾ çay bardağı
(90 gram)
1 çay bardağı
(120 gram)
¾ büyük su bardağı
(240 gram)
Süt
1.5 su bardağı
(320 gram)
2 su bardağı
(480 gram)
3 su bardağı
(640 gram)
Gerek hipoglisemi belirtilerine, gerekse kan şekeri düzeyine göre hipogliseminin tedavisi yapılırken gerekli olan en önemli tedbir diyabetlinin yanında, iş yerinde, çantasında, arabasında kesme şeker veya glikoz tableti bulundurmasıdır.
Diyabetlinin çevresindeki insanlar hipoglisemi olan diyabetlideki huzursuzluk, solukluk, terleme, dalgınlık ve davranış bozukluğunu fark edebilirler.
Bu nedenle gerek diyabetli kişinin, gerek çevresinin (aile, okul arkadaşları, öğretmenleri vb.) hipoglisemi belirtileri ve tedavisi konusunda bilgilendirilmesi son derece önemlidir. Ayrıca, diyabetlinin yanında taşıyacağı diyabet kartı da, hipoglisemide alınacak acil önlemleri içermelidir.
Yaşadığınız bir hipoglisemi atağından sonra bu hipogliseminin nedeni neydi? Hangi etken bunu yaşamama sebep oldu? Gibi soruları kendinize sorduğunuzda ve bulduğunuz nedeni daha sonra tekrarlamadığınız taktirde hipoglisemi riskinden uzaklaşmış olursunuz.
Egzersiz ve hipoglisemi
Egzersizin oluşturabileceği hipoglisemi riski daha çok insülin kullanan diyabetlilerde söz konusudur. Bu kişilerin egzersiz tipine ve egzersiz süresine göre beslenme planlarına ilave olarak ek bir öğün almaları gereklidir. Tip 2 diyabeti olan şişman kişilerin egzersiz öncesinde ilave bir öğün almaları gerekmez. Egzersiz kilo verme hızlarını arttırır. İnsülin enjeksiyonu yapan kişilerde yemeklerden hemen sonra, 3 saat sonra veya öğünden önce yapılan egzersizin yarattığı en büyük risk hipoglisemidir. Bu nedenle egzersiz öğünlerden 1-2 saat sonra yapılmalıdır. Bu uygulama, hipoglisemi riskini azaltması dışında, postprandiyal (yemek sonrası) glisemi yüksekliğini önlemesi nedeniyle de önerilmektedir.
Glisemi düzeyi 100 mg/dl'nin altında iken egzersiz yapılması hipoglisemi riski oluşturur. Glisemi düzeyi 240 mg/dl'nin üstünde iken yapılan egzersizin ise kan şekerinin daha çok yükselmesine ve keton cisimlerinin artmasına neden olur. Eğer kan şekeriniz 100 mg/dl'nin altında ise egzersiz yapmayınız veya 1 bardak süt, 2 dilim ekmek (kepekli ekmek olmalı) veya poğaça ve 1 adet meyva yedikten sonra egzersiz yapınız. Kan şekeriniz 120-180 mg/dl arasında ise ve 1 saat süreyle egzersiz yapacaksanız, hipoglisemi riskinden korunmak için 25-30 gram karbonhidrat içeren bir öğün yemeniz gerekmektedir. Bu öğün 1 tost veya 1 bardak süt, 2-3 adet bisküvi olabilir. Kan şekeriniz 180-240 mg/dl iken ilave bir öğün almanız gerekmez.
Egzersiz esnasında aktif olarak kullanacağınız vücut bölgesine insülin enjeksiyonu yapmamanız gerekir. örneğin
e binecekseniz bacağınıza veya cam silecekseniz kolunuza insülin enjeksiyonu yapmanız doğru değildir, aksi uygulamalar hipoglisemiye neden olabilir. Egzersiz ve besin alımı dengelenmediği zaman hipoglisemi oluşabilmektedir. Eğer kan şekeri ölçüm cihazınız varsa değişik zamanlarda, farklı sürelerle yaptığınız egzersiz tiplerine karşı vücudunuzun verdiği yanıtı saptayabilirsiniz. örneğin akşam yemeğinden 1 saat sonra yürüyüş yapacaksanız, akşamki insülin dozunu kolunuza enjekte etmelisiniz. Akşam öğün öncesi kan şekerinizi 165 mg/dl ve egzersiz öncesi kan şekerinizi 183 mg/dl olarak ölçtüğünüzü varsayalım, bu durumda egzersiz öncesi ilave bir öğün almanıza gerek yoktur.
Yarım saatlik bir yürüyüş sonrası tekrarlanan kan şekerinizi ölçtüğünüzde şekerinizi 172 mg/dl bulursanız, demek ki uygun bir yol izlemişsiniz. Ancak yürüyüşü hızlı yapmış ve süreyi 1 saate çıkartmışsanız, kan şekeriniz egzersiz sonrası 120 mg/dl ise egzersiz esnasında 1 bardak süt veya 1 meyva olarak ilave bir öğün yemeniz, egzersiz sonrası oluşacak hipogliseminin önlenmesi açısından önemlidir.