Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Otizm ve Otistik Çocuklar Otizm ve Otistik Çocuklar
TANIMI: Otizm,iletişim ve sosyal beceri alanlarında yetersizlik olarak tanımlanabilir.Yunanca Autos,kendi anlamına gelmektedir.
TARİHçESİ: Otizm ilk olarak 1943 yılında Amerikalı çocuk psikiyatristi Leo Kanner tarafından Erken çocukluk Otizmi olarak adlandırılmıştır. Otizm,doğuştan gelen veya hayatın ilk iki yılı içinde ortaya çıkan bir problemdir.
SEBEBİ: Oluş sebebi halen net olarak bilinmemektedir.Ancak bazı araştırmacılar çevreden gelen uyarıcıların işlendiği beyin bölgelerinde fonksiyonel bozukluklar olduğunun üzerinde dururken,diğer araştırmacılar da vücuttaki kimyasal maddelerin salgılanışlarındaki dengesizliklerle ilgili durumları sebep olarak ileri sürmektedirler.
Diğer yandan genetik çalışmalar yapan araştırmacılar da problemi bu yönden açıklamaya çalışmaktadırlar.Ancak genel kanı,bu problemin birden çok sebebin bir araya gelmesiyle oluştuğu şeklindedir.
NE SIKLIKLA RASTLANIR?: Türkiyede bu konuda yapılmış herhangi bir çalışma yoktur.Ancak dünya literatüründe her 10.000 doğumun 4ünde görüldüğü ve erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla rastlandığı bilinmektedir.Son yıllarda bu oran 15/10.000 ve son olarak 1/500dir.
TEDAVİSİ VAR MIDIR?: Otizm,şu anda sahip olduğumuz bilgi ve yöntemlerle,tamamen tedavi edilecek bir problem değildir.Uygun bir eğitim planı ve bazı durumlarda buna destek olacağı düşünülen ilaç tedavisi ile kişi kendi kapasitesi içinde mümkün olan en üst düzeye gelebilir.Tedaviye başlarken çocuğun hangi noktaya varacağını kestirmek mümkün değildir.
Bu konuda uzmanlardan alınacak yardım kadar ve belki ondan da önemlisi ailenin,çocuğunu problemini aşmaya yönelik bazı aktivitelerin içine planlı bir şekilde sokması ve bu ortamları birer eğitim alanı olarak kullanmasıdır.(Doğum günü partisi,market,sinema,tiyatro)
OTİZMİN TANI KRİTERLERİ: Otizmde tanı kriteri olarak DSM-IV-R ölçütü geliştirilmiştir.Otizm teşhisinin konulabilmesi için çocukta;A grubundan en az 2,B grubundan en az 1,C grubundan en az 1 özellik gözlenmelidir. A)Sosyal Etkileşimdeki Yetersizlik
1.çevresindeki bireylerin farkında olmama.
2.Göz kontağı kuramama.(Delip geçen bakışlar)
3.Arkadaşlık ilişkilerindeki yetersizlik.
4.Neşesini,başarısını,ilginç bulduğu şeyleri içinden gelerek başkaları ile paylaşma dürtüsünden yoksun olmak.(örn:İlginç bulduğu şeyleri parmağıyla gösterme, getirme veya belirtme eksikliği gibi)
5.Taklit davranışının hiç olmaması B)Dil,İletişim ve Sembolik Gelişim
1.Karşılıklı iletişimin olmaması
2.Sözel olmayan normal dışı iletişimin kurulması
3.Lisanı basma kalıp ve tekrarlarla kullanması veya kendine özgü bir dili olması(Ekolali)
4.Konuşmada gecikme veya sınırlı sözcükler C)İlgilerinin ve İlgilenilen Etkinliklerin Sınırlı Sayıda Olması
1.İlginin son derece sınırlı olması
2.Günlük yaşamla ilgili alışkanlıkların değişimine karşı çıkma
3.çevredeki değişikliklere karşı tepki gösterme
4.Nesnelerin ayrıntılarıyla ilgilenme
5.Stereotipik hareketler sergileme
EĞİTİM: Otizmin tedavisi konusunda yapılan birçok çalışma sonucuna göre,en iyi tedavinin eğitim olduğu anlaşılmıştır.Bu nedenle otistik çocukların eğitimine olabildiğince erken yaşta başlamak çok önemlidir.Eğitimde öncelikle öğrenmeye hazırlık(göz kontağı,oturma,dikkat süresi),iletişim ve öz bakım becerileri olacak şekilde kolaydan zora doğru bir sıra izlenmelidir. Beceri öğretiminde süre;becerinin her bir basamağında,otistik birey beceriyi kendi kendine yardımsız yapabilene kadar devam edilir. Beceri öğretiminde ortam;öğreteceğimiz beceriye uygun olmalıdır.(örn[img]/images/smilies/biggrin.gif[/img]iş fırçalama becerisi öğretilirken,bunu her zaman dişini fırçaladığı banyo ortamında gerçekleştirmek daha uygun olacaktır.)Ayrıca beceri öğretimi yapılacak ortamın, çocuğun dikkatini dağıtacak materyal ve oyuncaklardan arındırılmış olması gerekmektedir. Beceri öğretiminde tutarlılık;çocuğun yakın çevresindeki diğer kişilerin de planlanan beceri öğretiminden haberdar edilmesi ve onların da eğitimci gibi davranması sağlanmalıdır. Beceri öğretiminde öncelik;öğretimi yapılacak becerinin günlük yaşamdaki yeri ve önemi,o becerinin öncelikli olarak seçilmesinde belirleyici bir ölçüt olmalıdır.(örn:özbakım becerileri:tuvalet,yemek yeme,vb) günlük yaşamda daha sık karşılaşılmasından ve kazanılmadığında büyük problemlere yol açabileceğinden dolayı öncelikli olmalıdır. Beceri öğretiminde uygunluk;öğretilecek beceriler çocuğun yaşına ve performansına uygun olmalıdır.örn;3 yaşında olan ve el becerisi yeterince gelişmemiş olan çocuğunuza ayakkabısının bağcığını kendi başına bağlamasına yönelik eğitim vermek uygun değildir. Beceri öğretimin de önkoşullar;öğretimi yapılacak beceriler birbirinin önkoşul becerisi olabilmektedir.örn:tuvalet becerisini kazandırmadan önce,önkoşul beceri olarak uygun oturma becerisinin kazandırılması gerekmektedir. Beceri öğretiminde ödüllendirme;bir becerinin yeni öğretilmeye başlandığı zamanlarda çocuğu beceriyi her tamamlayışında ödüllendirmek gerekir.Beceriyi tam olarak yapmaya başladığında ödüller seyrekleştirilir.Ancak sözel övgüler sürekli kullanılmaya devam edilir.
Eğitim programları yapılandırılmış ortam olarak adlandırdığımız,bir yetişkin ve bir çocuğun birlikte olduğu,çeşitli öğretim tekniklerinin kullanıldığı,uyarıcısız ortamda uygulanır. çocuğun yapılandırılmış ortamda kazandığı becerileri,başka ortamlarda da kullanabilmesi için uygulanan genelleştirme programları da eğitimde temel taşlardır. çocuklarımıza olabildiğince erken yaşta teşhis konması,eğitime erken başlanması,çocuklarımız hazır oldukları zaman normal eğitim kurumlarına devam edebilmeleri temel amacımız olmalıdır. OTİSTİK çOCUKLARIN EĞİTİMİNDE DİKKAT EDİLECEK öNEMLİ YAKLAŞIMLAR:
Otistik çocuklarda sinir sistemine giren uyarıcıların yorumu bir nedenden dolayı yapılamamaktadır.Bu çocukların zekası yerinde olabilmekte,işitebilmekte ve okuyabilmektedirler.Ancak işittiklerini ve okuduklarını anlayamamaktadırlar.Dili algılamada bir nedenden dolayı yetersizlikleri bulunmaktadır.
Dili algılayamadıkları için dikkatlerini konuşulana ve konuşan kişiye verememektedirler.Birisi konuşurken o kişinin yüzüne bakmamakta ve bunun sonucu olarak diğer insanlardan ve çevreden kopmaktadırlar.Diğer insanların yorumlarını sözel olarak alamadıkları için yüz ifadelerini de yorumlayamamaktadırlar.;Dolayısı ile hem konuşma gelişmemekte,hem de duygularını ifade etmeyi öğrenememektedirler.Bunun sonucu olarak kavramlar gelişmemektedir.
Kavramların Algılanmasında Güçlük çıkaran Etmenler
Otistik çocukların çoğu tehlikelerin farkında değildir.(Pencere-Trafik)
Sözcüklerin mecaz anlamlarını anlamada yetersizdirler(Deyimler ve atasözlerini anlamada güçlük
çekerler)
Zıt anlamlı kelimeleri farklı telaffuz ederler.(Sıcak-Sıcaksız,Soğuk-Soğuksuz)
Bazı seslere karşı aşırı duyarlılık gösterirler.(Sevme-Korkma)
Geçmişi ve şimdiyi karıştırma,buna bağlı olarak anlamsız gülme ve ağlamalar.(zaman üzüntü ve
sevincini köreltmez,geçmiş olayı şimdi oluyormuş gibi hatırlarlar)
Zamirleri karıştırma.(Kendisinden o diye söz etme)
Otistik çocuklarda zeka dağılımı da çok değişkendir.Ağır zeka geriliğinden üstün zekalıya dek genişleyen bir yelpazedir. Otistik çocuklar için yaşamın ilk yıllarında(5 yaşından önce) aldığı tedavi ve özel eğitim çok önemlidir.
Otistik bozukluk konusuna;çocuklarla çalışan herkesin,çeşitli alanlarda çalışan hekimlerin,rehberlik merkezlerinde çalışan psikologların ve eğitimcilerin duyarlı olması gerekir.En ufak kuşkularında çocuk psikiyatrisi klinikleriyle işbirliği yapmaları,bu çocukların daha erken yaşta tanınmalarını ve tedavi programlarının yapılmasını sağlayacaktır.Böylece otistik çocuklar da bireysel özelliklerine göre maksimum performanslarını kullanabilme imkanlarını yakalayabilecek ve toplum içinde daha uyumlu hale gelebileceklerdir.
özel eğitim alan,otizm ile ilgilenen tedavi merkezleri ile ilişkisini kesmeyen ailelerin çocuklarında şu ilerlemeler görülebilmektedir: Göz teması sağlanabilmekte, belirgin dil bilgisi hatası yapsa bile konuşabilmekte,ilköğretimi bitirebilmekte,daha sıcak ve cana yakın olabilmektedir.Değişik sosyal ortamlarda(lokanta ve misafirlik gibi) anne-babasını mahcup etmeyip uygun biçimde davranabilmekte,kendi başına yakınlarının evlerine gidebilmekte,tanıdık bakkaldan kendi isteklerini ve annesinin söylediklerinin alıp getirebilmektedir.Ancak bu çocuklar bile halen otistik belirtiler göstermekte olabilir veya belirtilerin izleri görülebilir.
Otizmi yakından incelediğimizde görmekteyiz ki;
hiç beklenmedik zihinsel güçleri bazen gösterebilmekte,nasıl işlediğini anlayamadığımız bir mekanizma ile çok karmaşık bir yönergeyi alabilmekte,çok karmaşık bir sözcüğü telaffuz edebilmekte,hiç konuşmayanlar bile bir veya birkaç kez çok anlamlı,spontan bir cümle söyleyebilmektedirler.
Otistik çocukların %11-34ü yüksek işlevlidir.Bu çocuklar ifade edilebilir bir dil ve iyi bir zeka düzeyine sahip olgu grubudur. Bireysel ve grup eğitimleri ile belirli bir seviyeye gelen otistik çocuklar kaynaştırma eğitimi alabilirler. Ancak otistik çocukların kaynaştırılacağı okul ve sınıf ortamı önceden düzenlenmelidir.çocuğun kaynaştırma eğitimi alacağı okulun müdürü,sınıf öğretmenleri,rehber öğretmen ve öğrenciler otistik çocuğun özelliklerini bilmelidir.Okulda otistik çocuğun kabul göreceği bir ortam hazırlanmalıdır.
Otistik çocukların soyut ifadeleri anlamadaki güçlükleri iletişim kurmalarını engellemektedir.Bu nedenle öğretmen açık ve net bir dil kullanmalıdır.Ayaklarım beni öldürüyor ya da Neredeyse arkadaşının gözünü çıkarıyordu gibi ifadeler kullanmaktan çekinmelidir.üst düzey iletişim becerileri olan otistik çocuklar bile çok soyut olan bu kavramları anlamada zorlanacaktır.
Sınıfa yönergeler verilirken,öğretmen Şimdi defterlerinizi açın! ifadesinin yanı sıra Ali sen de defterini aç! gibi ifadeler kullanarak,tüm sınıfın yapmasını istediği davranışı otistik çocuğun da yapmasını istediğini belirtmesi anlamayı kolaylaştıracaktır.Anlatılan konunun görselleştirilmesi,ders anlatılırken görsel materyaller kullanılması da özellikle yardımcı olacaktır. AİLELERİN KABULLENME AŞAMASINA KADAR GEçİRDİKLERİ SüREçLER: 1.REDDETME:
Şok
Konan tanıya karşı duyarsız kalma
Konan tanıyı reddetme
Değişik çareler arama
Hatalı tanı konduğunu ispatlama çabası içerisine girme. 2.BİLİNçLİ OLARAK DURUMUN FARKINDA OLMA:
Kızgınlık duyma
Suçluluk
Depresyon
Acı ve ıstırap çekme
Hayal kırıklığı
Utanç duyma
Aşırı sorumluluk yüklenme 3.DüŞüNCE VE DUYGUSAL OLARAK KABULLENME:
Zamanını ve gücünü çocuğunun eğitimi için harcama çabası gösterme
çocuğuyla ilgili gerçek beklentilerini ortaya koyma
çocuğun eğitimine yönelik çalışmaları,girişimleri arama ve uygun olanların savunuculuğunu yapmak
Gerekli merkez ve kişilerle işbirliği kurma çabaları gösterme
Ailenin ve annenin duyduğu utanç,otistik sürecin daha da katlanmasına yol açar.Kendini iyice suçlu hisseden anne,ona bu duyguları yaşatan çocuğu ile çaresiz bir bilinç dışı çatışmaya düşer.
Kaynaklar:
Otizm ve Otistik çocuklar;Doç.Dr.Nilüfer DARICA,Dr.ülkü ABİDOĞLU,Dr.Şebnem GüMüŞçü
Otizm ve İletişim Problemi Olan çocukların Eğitimi;İnci Vural KAYAALP
Yağmur çocuklar;Doç.Dr. Barış KORKMAZ
AQ Otistik Zeka ve Seviyeleri;Selvi Borazancı PERSSON
Biraz Yer Açar Mısınız?;Nevin ERACAR,Vildan ONUR
Bir Otistikle Yaşamak;Nevin ERACAR Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |