Gebelikte cinsel yaşam

[Bluesky24]

Cinsellik, her toplumda sosyal açıdan farklı olarak algılanmakla birlikte temel olarak insanın cinsel dürtüsünden kaynaklanan doğal bir güdüdür.







Sosyal gelişimini çoğunlukla tamamlamış toplumlarda cinselliğe bakış daha rahat olurken, bizim gibi, henüz gelişmekte olan ülkelerde halen tabu olarak görülmektedir. Bu konunun tabu olarak görülmesi, hayatın her dönemine yansımakta ve gerçekten önem arz eden bir anda bile tabu özelliğini koruyarak sağlıksız ve çoğu zaman tehlikeli sonuçlara neden olabilmektedir.







Gebelikte cinsel yaşam ile ilgili sorular da ancak bununla ilgili bir tehlike oluştuğunda doktora başvurulması ile ortaya çıkmaktadır. Anlında çiftler gebelik sırasında cinsellikle ilgili bilgileri dışında olan her şeyi hekimlerine sorarak bilgi almaları gerekir. Bu soruların içine cinsellik de dahildir. Akla geldiği halde tabu kabul edilerek sorulmayan sorular, gebelik süreci içinde tehlikeli bir problem olarak karşımıza çıkabilir. Öte yandan 40 hafta gibi uzun sayılabilecek bir dönem için, körü körüne cinsel perhize girmek de sağlıklı bir tavır olmayacaktır. Bu nedenle bu konuda da bilmediklerinizi sorarak öğrenip, yeni yaşam tarzınızı ona göre düzenlemeniz de yarar olacaktır.







Bu yazı bu konuda genel bilgiler vermeyi amaçlamaktadır. Kesinlikle kendi hekiminizle görüşmeden, sadece buradaki bilgilerle hareket etmeyiniz. Çünkü sizin daha özel bir durumunuz olabilir ve bizim burada anlattığımız genel tavıra uymayabilir.







Gebelik dönemi kadında çeşitli bedensel ve ruhsal değişikliklerin ortaya çıktığı, özel bir dönemdir. Cinsel istek, bu değişikliklere göre gebeliğin bazı dönemlerinde azalabilir,artabilir, yok olabilir ya da aksine artabilir. Kadındaki libido değişimleri hissedilebilir seviyelerde olmakla birlikte genellikle erkekte belirgin bir libido değişimi gözlenmez.







Gebelikte cinsel yaşamı daha iyi değerlendirebilmek için dönemler halinde incelemekte yarar vardır ;







Birinci trimester (1 – 3. aylar):







Gebeliğin ilk dönemlerinde özellikle ilk gebeliği olanlarda gebeliğe bağlı olarak ortaya çıkan genel problemler nedeniyle, kadın, cinsellikten önce hayatına yeni giren ve oldukça değişik olan bu dönemi anlamaya çalışmakla mücadele edecektir. Vücudundaki fizyolojik ve ruhsal değişimleri takip eden ve bunları anlamaya çalışan anne adayını, kendini bekleyen bilmediği bu döneme şüpheli olarak yaklaşacak ve bütün bu olanlar sırasında cinselliği aklına bile getirmeyecektir.







Öte yandan herhangi bir cinsel ilişki girişimi ile bebeğinin zarar görebileceği endişesi de kadını cinsellikten soğutacak, belki, eşinin talepleri ile başlayan bir cinsel ilişki teşebbüsü de genellikle hiçbir haz duymadan, hatta çoğu zaman kısmi de olsa acı verici bir şekilde sonuçlanacaktır. Cinsel organlardaki kanlanmanın artması nedeniyle bu organlar daha şişkin ve gergin olarak görülecektir. Bu gerginlik nedeniyle hem göğüslere dokunmak hem de penisin vajinaya girişi zaman zaman hassasiyet yaratabilecektir. Öte yandan, kanlanma artışı nedeniyle vajinanın cinsel uyarı ile daha fazla nemlenmesi ilişkiyi rahatlatacaktır.







İkinci trimester (3 - 6 aylar):







Bu dönem, gebeliğe ilişkin fizyolojik ve ruhsal değişimlere nispeten alışmış olan anne adayının artık cinselliği daha sık düşünmeye başlayabileceği bir dönemdir. Kadın kendi vücudunu ve fonksiyonlarını yeniden gözlemlemeye başlar. Baba adayının da yaklaşımları ile kadının cinselliğe karşı ilgisi daha da artacaktır. Cinsel organlardaki kanlanma daha da artmış ve özellikle vajinanın nemlenmesindeki artış cinsel ilişkiyi daha kolay hale getirmiştir.







Ayrıca kanlanmanın artması anne adayının cinsel ilişki sırasında orgazmı daha kayda değer yaşamasını da sağlayacaktır. Daha önceki dönemde fark edilmese de, bu dönemden sonra uterusun büyümesi ile cinsel ilişki sırasında meydana gelen minik uterin kasılmalar anne adayı tarafından daha belirgin olarak hissedilecektir. Bu kasılmalar sırasında bebeğin hareketlerinde de bir azalma hatta yok olma fark edilebilir. Ancak çoğu zaman çiftlerde endişeye neden olabilecek olan bu belirtiler geçici ve zararsızdır. Kısa bir süre sonra bebeğin hareketlerinin yeniden hissedilmesi ile bu endişe de kaybolacaktır.







Üçüncü trimester (6 - 9. aylar):







Bu dönem, anne adayının karnının oldukça büyüdüğü ve giderek de daha büyüyeceği dönemdir. Gebeliğin son dönemi olarak kabul ettiğimiz bu dönemin de kendine has fizyolojik değişimleri vardır. Büyüyen uterusun, barsaklara, idrar kesesine, akciğerlere yaptığı fazla bası neticesinde bu organlara ait rahatsızlıklar meydana gelecektir. Bunun yanında gebeliğin son dönemlerine has, yalancı doğum kasılmaları da (Braxton – Hicks) çifti endişelendirebilecek faktörlerden biridir. Büyüyen karın nedeniyle cinsel ilişkinin de pozisyonel olarak zor hale gelmesi diğer bir faktördür. İşte tüm bu ve benzeri nedenlerden ötürü, bu dönemde anne adayının cinsel isteği yeniden körelebilir. Ancak, yine pelvik kanlanmanın artmış olması nedeniyle cinsel ilişkiden duyulabilecek haz da artacaktır.







Lohusalık:







Bu dönem; fizyolojik, ruhsal ve yeni hayat şartları bakımından cinsellikten en fazla uzaklaşılan dönemdir. Normal doğum yapanlarda epizyotomi yerinin, sezaryen olanlarda ise ameliyat kesi yerinin hassasiyeti, lohusalık dönemine has özel bir vajinal akıntının ( loshia ) varlığı, vajinal nemlenmenin azalması, göğüslerin süt nedeniyle gerginliğinden doğan hassasiyet, bebeğin sık sık ağlaması nedeniyle cinsel ilişkiye konsantre olamama, ve en nihayetinde cinsel ilişkiden ötürü bebeğine karşı suçluluk duygusu hissetme gibi bir çok farklı neden bu dönemde cinsel ilişkiyi en asgariye indirecektir. Öte yandan, henüz doğumdan çıkmış olan kadının cinsel organlarının da enfeksiyonlara her zamankinden daha fazla açık olması bu dönemde cinsel ilişkiye girilecekse çok daha temiz ve hijyenik olunması gerekliliğini de beraberinde getirmektedir.







Genel olarak belirtmek gerekirse; gebelikte, özel durumlar dışında, cinsel istek devam ettiği sürece ilişkiyi yasaklamıyoruz. Ancak, risklerin artmış olabileceği dönemlerde ya da gebelik süreci içinde ortaya çıkan farklı klinik durumlarda, doktorunuzun önerisi dahilinde bazı dönemlerde kısıtlama gerekebilir. Böyle durumlarda da bu kısıtlamalara uymak zorunludur.







En önemlisi; gebelik dönemi başta olmak üzere, cinsellikle ilgili, önemli ya da önemsiz olarak nitelendirdiğiniz her türlü probleminizi doktorunuzla paylaşmaktan çekinmeyin, bu konuda doktorunuzdan bilgi almayı asla ihmal etmeyin.







Op.Dr.Özgür Leylek

Kaynak: Ekolay