05-05-2010, 01:54 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Yazılımı güncellemek
O gün piyango bana vurmuş, hastane otoparkında yer bulamadığım için sokağa park ettiğim arabamı çekmişlerdi. O güne kadar park yasağı olmayan sokağın sakinleri toplu dilekçe vererek kaldırımlarını işgal eden araçlardan şikayetçi olmuşlar ve ilk piyango bana vurmuştu. Aynı sokakta aracını benim gibi yerinde bulamayan orta yaşlı, iyi giyimli bir hanımla birlikte, çaresizlik içinde önce biri birimize sonra çevremize bakındık. Köşedeki simitçiden aracın gidebilmesi olası park yerlerini öğrenip gelen ilk taksiye birlikte bindik. Şaşkındım ve biraz da duruma içerlemiştim. Ancak hanımefendinin kızgınlığını, öfkesini görünce suskun kalmayı tercih ettim. Sanırım acelesi vardı ve bu aksilik telaşlanmasına yol açmıştı. İlk gittiğimiz otopark alanını dikkatlice aramamıza karşın araçlarımızı bulamamıştık. Hanımefendinin telaşı öfkesi daha da artmıştı. Sakinleşecek gibi görünmüyordu.
Neyse ki, ikinci gittiğimiz otopark alanında araçlarımızı bulduk. Çekiciler harıl harıl çekip getirdikleri araçları indirip yeni avları için yola koyuluyordu. Önce otopark veznesine ruhsatlarımızı uzatıp çekici ve otopark ücretlerini yatırdık. Sıra trafik polisine ceza ödemeye gelmişti. Masada oturan kır saçlı, hafif göbekli polis memuru ehliyet ve ruhsatlarımızı alıp elindeki telsizle merkezi aradı. Araç ve ehliyet bilgilerini kontrol edip sicil kayıtlarımıza ulaşmak istiyordu. Ancak sanırım merkez bilgisayarında sorun vardı. Beklemekle geçen sinir bozucu sessizliği araya giren telsiz mesajları bozuyordu. Hanımefendi dayanamadı Memur bey acelemiz var, bir an önce işleminizi yapın da gidelim diye söylendi. Polis memuru duvar gibi bir suratla bizlere bakıp eliyle oturmamızı ve sessiz olmamızı işaret etti. Hanımefendiye sakin olmasını söyleyip kenardaki sandalyelere oturduk. Merkezden beklenen yanıt gelecek gibi görünmüyordu. Hanımefendi Sigaranız var mı? diye sordu. Sigara kullanmadığımı söyleyince kendisinin de bırakmaya çabaladığını ancak böylesi durumlarda sakinleşmek için sigara aradığını söyledi. Bir süre daha susup oturduk. Merkez bilgisayardaki arıza giderilememiş, bilgilerimize ulaşılamamıştı. Hanımefendi dayanamadı. Eliyle polis memurunu gösterip;
- Teknolojik donanım tamam ama kafaları değiştirmeden hiçbir şey olmaz. Bilgisayarlar ne yapsın. Her şeyi onlardan bekliyorlar. Bu ülkenin bence en temel sorunu donanım ile yazılım uyumunu sağlayamamak.
Anlamamış gibi bakmış olacağım ki açıklama gereksinimi duydu. Bilgisayar yazılımları üreten ve destek hizmeti veren bilgisayar firması sahibi olduğunu, yeni geliştirdikleri hastane yazılımlarını tanıtmak için hastaneye geldiğini ve işi gereği her şeyi bilgisayar diliyle anlatmanın kolayına geldiğinden söz etti. Biraz da hanımefendiyi konuşturup sakinleştirmem gerektiği düşüncesiyle Gerçekten bu ülkede hep çelişkiler yumağı ile uğraşıyor gibi hissediyorum kendimi. Bilgisayarcı gözüyle bu ülkenin sorununu dile getirmek mümkün mü? diye sordum.
Polis memuru telsiz başında beklemeye devam ediyor, bekleyenlerin sayısı da birer ikişer artıyordu. Bizimki bir süre yere baktı, sonra kaşlarını kaldırdı;
- Donanım ile yazılım uyuşmayınca böyle olur. İnsanı gelişim hızlanıp iletişim artınca donanım ilerliyor, gelişiyor. Yazılım dediğimiz işletim sistemi yani devlet ise bu gelişmeye ayak uyduramıyor. Devlet kendini duruma uyduracak gelişmeyi yapmak yerine uyumsuzluğu gidermek için insani gelişimin önünü kesmeye çabalıyor. Bu ülkenin ihtilalleri hep donanım ile yazılım uyumsuzluğundan olmuş diye düşünüyorum.
- Peki ya Atatürk? Onun yaptığı bilgisayarcı diliyle nasıl bir değişim oluyor?
- O her şeyi değiştirdi. Yazılımı ve işletim sistemini modernize etti. İnsani gelişimin, yani donanımın önünü açtı. Cumhuriyet dönemi bireyleri insani gelişim açısından kısmen de olsa bence dünyayı yakalamayı başardı.
- Peki o zaman sistem nerede tıkandı?
- İletişim arttı. İnsani gelişim hızlandı, ilerledi. Yani donanım çağı yakaladı. İşletim sistemi olarak gördüğümüz devlet aygıtı ise aynı gelişmeyi gösteremedi. Yetersiz kaldı. İnsani gelişimin, küresel iletişimin, gelişimin hızına, din gibi devlet de ayak uyduramadı. Değişmeye zorlandıkça bunu varlığına saldırı olarak algıladı. Karşı durdu. Giderek insani gelişimin önüne engeller çıkarmayı görev bildi. Böylesi daha kolaydı. Eğitim reformunu yapmaktan uzak durdu. İnsani gelişimin, bilimin kalesi olması gereken üniversiteleri kurduğu YÖK ile kontrolünde tutabileceğini zannetti. Ama bunlar ülkenin gelişimini yavaşlatmaktan başka bir işe yaramadı. Sonuçta yetiştirdiği insan gücünü dış ülkelere kaptıran ülke görüntüsündeyiz.
Eliyle masadaki polis memurunu sonra bizim gibi sessizce bekleyenleri gösterip Görüyorsun işte, yarım saattir burada bekliyoruz. Karşında sana hizmet etmek yerine hayatı zorlaştıran devlet aygıtı var. Sesini çıkarmaya kalktığında da hemen dikleniyor, sana devlet düşmanı, anarşist gözüyle bakıyor dedi.
Gerçekten yarım saati geçkin beklememize karşın merkez bilgisayardaki sorun giderilememiş, beklenen provizyonları alamamıştık. Polis memuruna kartvizitimi uzatıp, hekim olduğumu, sorumlusu olduğum hastalarım için daha fazla bekleyemeyeceğimi söyledim. Tınmadı. Beklememi işaret etti. Çantamdan kalemimi çıkarıp park yasağı tabelası olmayan bir yerden aracımın çekildiğini, şikayetçi olacağımı belirtip, polis memurunun yaka numarasını not etmeye çalıştığımı görünce duraladı. Sonra yelkenleri suya indirdi. Anlaşıldı bu iş uzayacak. Ceza işlemini sonraya bırakalım diyerek hanımefendinin ve benim belgelerimi iade etti. Derin oh çekerek dışarı çıktık. Arabalarımızın yanına yürüdük. Hanımefendi İyi ki size rast geldim. Yoksa, kavga edip başımı çoktan derde sokmuştum diyerek teşekkür etti. Arabasının kapısını açarken Bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu ülkenin bir Atatürk daha çıkarması hiç kolay değil. Ülkenin insanına, donanımına uygun yazılım geliştirmek zorundayız, yoksa çağdışı insan kaynağına ve onun devletine katlanmak zorunda kalırız dedi ve arabasına bindi. Selamlaştık, saatine baktı ve aceleyle uzaklaştı. Dr. Mehmet Uhri mehmetuhri
Kaynak: Ekolay Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |