05-05-2010, 01:55 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Vicdanın kokusu
Urfa'nın taş sokaklarını harmanlayıp Gümrük Han'da mola vermiştim. Kalabalığın gizlediği taş kapıdan hana girip çardağın gölgelediği alanlarda oturacak yer bakındım. Rahleye benzeyen o alçak taburelere oturamadığımı gören kahveci tahta sandalye getirdi. Bir süre soluklanıp fotoğraf makinemle ilgilendim.
Az ilerde dama oynayanların çevresi kalabalıktı. Göz ucuyla bana bakıp ilgilenmiyormuş gibi yapsalar da yabancı birinin aralarında olduğunun farkındaydılar. Onların ötesinde ise kontrplak üzerine her taşın vurularak yerleştirildiği sıkı bir domino partisi devam ediyordu. Sarı pirinçten domino taşları oynanmaktan hayli aşınmıştı. Kahveciye çay istediğimi işaret ettim. Omzunda pek temiz sayılmayacak havlusu ile gelip elime bir bardak çay tutuşturdu.
Az sonra kucağında taşıdığı tezgâhı ile masaları dolaşıp el örgüsü çorap eldiven satan sakallı poşulu adam az ötedeki boş tabureye ilişti. Çay istedi. Çıkınını açıp bir parça ekmek ve peynirden oluşan azığını yemeğe koyuldu. Ayağının dibine kadar gelip miyavlayan kediye de ekmeğinden bir parça vermeyi ihmal etmedi. Çoraplarla ilgilendiğimi görünce tezgâhı bana doğru uzatıp kahveciden çay getirmesini istedi.
Hayli canlı ve renkli desenleri olan çorapları elime alıp incelediğimi görünce Beyim için rahat olsun. Hanımım kendi eliyle dokudu bunları. Sağlamdır. Kolay delinmez dedi. Üzerinde lacivert küçük noktalar olan diğerlerine göre daha sade desenli olan çorabı elime aldığımda Beyim al bu çorabı. Bak üzerinde göz var, kem gözlerden korur giyeni dedi. Çorapların desenlerinde anlam olabileceğini o güne kadar fark etmediğimi, kullandığım fabrikasyon çorapların o tür anlamlar taşımaktan uzak hep biri birine benzediğini düşündüm.
Tezgâhtan daha karışık desenli canlı bir çorap çıkarıp motiflerini göstererek askere gidenler için örüldüğünü, üzerindeki desenlerin ayağı tez olsun, tez zamanda askerden salimen dönebilsin diye işlendiğini anlattı. Meraklanmıştım. Diğer çorapları gösterip üzerindeki motiflerin anlamlarını sordum. Tezgâhı gösterip Kilim gibidir bunlar beyim, görene bilene çok şey anlatır diyerek çayına uzandı. Göz motifli olan çorabı işaret ettim. Gazeteye sarıp verdi. Parasını katlayıp iç cebine koydu.
Gelen boyacı çocuğa ayakkabılarımı verdim, boyasın diye. Ayağımda plastik terlikler, elimde hanın acı demli çayı bizim çorapçı ile laflamaya başladık. İsot denen Urfa biberi aradığımı söyleyip nereden alabileceğimi sordum. Dönüp baktı;
- Ne edeceksin isotu? Sizin memlekette biber yok mu?
- Yemeğe lezzet kattığını, mideye iyi geldiğini okumuştum bir yerlerde. Merak işte.
- Hadi oradan. Lezzet katarmış, sevsinler. İsot dediğin çiğ köftenin harcıdır. Lezzetli yemek yapamayınca isota sarılıyorlar. Kaybettiği lezzeti arıyor bu millet.
- Belki de haklılar. Bir şeyler lezzetini yitirdi sanki.
- Beyim doğru söylüyorsun. Eskinin lezzeti kalmadı pek çok yemekte. Mesela eskinin tavuğunu burada Urfa'da bile bulamıyoruz artık. Hele şu kuş gribinden sonra kümes tavuğu da kalmadı. Kaldık o kokmayan market tavuklarına.
- Kokmayan tavuk mu? O nasıl oluyor?
Bir süre durdu. Tezgâhındaki çorapları düzenledi. Poşusunu açıp tezgâhına bıraktı.
- Unuttuk değil mi? Eskinin tavuğu pişerken bütün ev kokardı. Konu komşu bilirdi o evde tavuk piştiğini. Fakire kokmuştur diye bir parça ayrılır gönderilirdi. Şimdinin tavuğu kokmuyor. Tavuk belki aynı tavuk ama kokmayınca lezzeti de olmuyor. O zaman bilmem ne katıp lezzet arıyor insanlar, senin gibi.
- Ne var bunda? Her yerde böyle.
- Beyim yalnız lezzeti yitirsek iyi. Görüp bilmediğin hayvandan, ekip biçmediğin emek vermediğin tarladan gelirse yediklerin değeri de ona göre oluyor. Beslediği hayvanı keserken vicdanlı davranırdı insan. Kendi hayvanımızın yününden yaparız bu çorabı. Çorap yapıp satacağım diye kış günü yününü kırkıp üşütmeyiz, hayvanımızı. Vicdanımız elvermez. Görüp bilmeyenler için ise öyle değil. Şimdi vicdanlar da lezzetler gibi zayıflıyor, yitip gidiyor.
- Ne oluyor vicdan zayıfladığında?
- Yediği hayvanı, bitkiyi, görüp bilmediği için merhametsiz oluyor insanlar. Her şeyi kendine hak biliyor üstelik herkesi de kendi gibi zannediyor.
Poşusunu kafasına tekrar sardı. Bardağında kalan çayı yudumlayıp bitirdi. Sonra vicdan denen şeyin insanın içinde olması gerektiğini, insanı karar vermeye zorladığını hem de hemen karar vermek zorunda bıraktığını anlattı. Ayakkabılarım boyanıp gelmiş boyacı çocuk verdiğim bir liraya sevinip koşarak kaybolmuştu.
- Beyim, vicdan konuştuğunda kokusu gelirdi eskinin tavuğu gibi. Duyardı herkes, vicdanın kokusunu. Şimdi vicdanlar zayıfladı, kokmuyor artık. Koksa da anca kendine kokuyor.
- Yok mu bu derdin dermanı? Eksilen vicdanları yerine koyamaz mıyız?
- Eskiden olsa bakardık hal çaresi. Ne de olsa milletçe güvenirdik birbirimize. Şimdi herkes ayrı, herkes yalnız yaşamak istiyor. Güvenmiyor kimseye. Vicdanlar zayıflayınca korkular da arttı. Allah sonumuzu hayır eyleye.
- Yani?
- Yani işimiz zor. Herkes kendi gibi merhametsiz, vicdansızlar arasında yaşadığını sanıyor. Kendi gibi biliyor çevresindekileri. Güvenmiyor kimseye. Anaya babaya bile güven kalmadı.
Ayağa kalktı. Tezgâhını yüklendi. Selamlaştık. Gümrük Han'dan çıkmadan önce döndü yüksek sesle Vicdan beyim, vicdan. Gitti mi gelmiyor bir daha diyerek hanın kalabalığına karıştı. Dr. Mehmet Uhri mehmetuhri
Kaynak: Ekolay Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |