05-05-2010, 01:55 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Mesleğe bulanmak
Yılların genel cerrahi uzmanı ağabeyimizi bir süredir sıkıntılı görüyorduk. Özgüveni ile hastalarına moral veren o güler yüzlü adam gitmiş suskun, asık suratlı pek ortalıklarda görülmeyen biri gelmişti. Sıkıntısı olduğunu anlamış ancak sorularımıza yanıt alamamıştık. Ameliyat ve nöbet sayısını arttırmaya hastanede daha çok zaman geçirmeye başlayınca sorunun ailevi olduğunu anlamıştık. Evine gitmiyor veya geç gidip sabahları erkenden hastanede oluyordu. Sıkıntısını kendini işe vererek unutmaya çabalıyor gibiydi.
Sorup soruşturduk 20 yıllık eşinin çocukları da alarak evi terk ettiğini öğrendik. Bir süredir sorunları olduğunu biliyorduk. Hastanenin sosyal aktivitelerine katılmıyor, katıldıklarında da yanında hanımını görmüyorduk.
Yorucu bir günün ardından iş çıkışı hep birlikte iki kadeh içip muhabbet edelim diyerek ağabeyimizi de alarak yakınlardaki lokantaya gittik. Yorgunduk ama ağabeyimiz o gün hepimizden daha yorgun görünüyordu. Ertesi gün ameliyatı olduğunu söyleyerek içki almadı. Masanın muhabbetine de eşlik edesi yoktu. Suskun ve kederli oturup arada sırada "benim ne işim var burada, niye getirdiniz" diye söyleniyordu. Yaşça ona daha yakın olan dahiliye uzmanı ağabeyimiz dayanamadı "Yeter be, ne yapalım hanım seni terk ettiyse. İlk terk edilen sen misin bu dünyada? Ne olursa olsun yaşıyoruz işte" diyerek çıkıştı. Bizimki ceketini alıp gitmeye kalktı engel olduk.
Dahiliye uzmanı ağabeyimize öfkeli bakış atarak "Tabii, senin için iş kolay. Ne de olsa dahiliyecisin. Baktın olmuyor yazdığın reçeteyi yırtar artar yenisini yazarsın. Cerrahın halinden ne anlarsın?" dedi. Ortalık gerginleşmeye başlıyordu.
-Ne varmış dahiliyecilerin halinde?
-Yok bir şey. Sorun cerrah olmakta, mesleğe bulanmakta.
-Ne sorunundan söz ediyorsun?
-Anlamıyorsunuz. Ben eskiden böyle biri değildim. Meslek beni değiştirdi, çekilmez biri yaptı. Evlendiği adamı yitirdiğini anlayan bunca yıllık eşim bile beni terk etti.
-Biraz abartmıyor musun?
-Yahu sen dahiliyecisin anlayamazsın, beni ancak cerrahlar anlar. Cerraha insanlar canını emanet eder, bıçağının altına yatar ve her şeyi ondan beklerler. Tüm aksiliklerin hesabını da ondan sorarlar. O yüzden cerrahlar ameliyat sırasında bütün ekibi sürekli kontrol eder. En ufak değişikliği de olabilecek en kötü senaryodan başlayarak irdeler. Bir gözü ameliyattayken diğer gözü anestezide, ekipte ve cihazlardan akan bilgidedir. Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için en ufak değişikliği bile fark eden, hep bir aksilik bekleyen olumsuz beklentiler içinde gerçekleştirir ameliyatı.
-Cerrah olmanın kuralıdır bunlar. Ne var bunda?
-Mesleğe bulanıp eskidikçe hayatı da etkileniyor insanın. Her yerde, her ortamda ameliyathanedeymiş gibi davranmaya başlıyorsun. Bulunduğu ortamı sürekli kontrol eden, ayrıntıları atlamayan, hep olumsuz bir şeyler olacakmış beklentisiyle eşini çocuklarını baskı altında tutan biri olup çıkıverdim. Üstelik bunu çok geç fark ettim. Hanımım daha fazla katlanamayacağını, hayatı herkese zehir ettiğimi söyleyerek çocukları da alıp gitti. Terk etti beni. Üstelik haklıydı. O evlendiği adamdan çok farklı biriydim. Tam bir cerrahtım. Sürekli kontrol eden kollayan, gözünden bir şey kaçmayan, tatillerde bile en ufak aksiliği abartan sürekli olumsuz şeyler olacak beklentisi içinde çevresini huzursuz eden biri olmuştum. Kızımın cep telefonuna gelen mesajlara bile ondan gizli göz atıp kimlerle arkadaşlık ettiğini öğrenmeye çalışan aklınca onu korumaya iyilik yapmaya uğraşan çekilmez biri olmuştum. Dedim ya siz dahiliyeciler böyle değilsiniz anlamazsınız. Baktınız olmuyor canınızı sıkmaz yeni reçete yazarsınız.
-Bunları hiç eşinle konuşmadın mı?
-Eşim konuşmaya sıkıntısı anlatmaya uğraştı. Ben dinlemedim. Evimizin tadı kaçtı. Hep çok işim vardı. Mesleğim çok önemliydi. Baktı olmuyor bunca yıldan sonra terk edip gitti beni. Cascavlak kalıverdim. Mesleğimden başka bir şey de yok elimde. İşimi yaparak unutmaya çabalıyorum ama olmuyor, beceremiyorum.
Masadakiler susmuş ağabeyimizi dinliyorduk. Bir süre susup çatalıyla tabağındaki zeytinle oynadı. Barışmak için aradığını ancak telefona bile cevap vermediğini, kayınvalidesinin de görüştürmeyi başaramadığını anlattı. Çocuklarının da üzgün olduğunu ancak yine de anneleri ile kalmak istediklerini söylerken gözü yaşlanmıştı. "Çocuklarım bile beni bu halde istemiyorlar" diyerek başını önüne eğdi.
"Peki ya sadakat? Sadakat nerede kaldı. Bunca yıllık eşiniz sizi bu yaşta bu halde terk edip giderken konu komşunun akrabaların ne diyeceğini düşünmedi mi? Size biraz sadakatsizlik etmiş olmuyor mu?" diye üsteledim. Gülümseyerek dahiliyeci ağabeyimize baktı. Elini omzuma koydu;
-Sadakat nerededir, bilir misin? Sadakat çapası insanın içine atılıdır. Gerçekten sadıksan o kişiyi bir çapa gibi içine yerleştirirsin. Seninle birlikte yaşar, ona ihanet ettiğinde kendine de acı verir, hissedersin.
-Yani konu komşunun ne dediğinin önemi yok mudur?
-Siz zamaneler onun bunun hakkınızda ne düşündüğünü merak etmekten kendinizi tanıyamıyorsunuz, anlaşılan. Onun bunun ne diyeceğinden korkup eşine sadık kalacağını mı sanıyorsun? Sadakat çapasını içine atmadıysan dışarıda bir yerlere tutturduysan ortalık fırtınaya döndüğünde hiç bir şey seni tutamaz sürüklenirsin.
-Peki ya siz?
Kederle başını önüne eğdi. Dahiliyeci arkadaşımız eliyle sırtını vurup teselli etmek istedi. Bizimki yine tabağındaki zeytin ile oynadı.
-Merak ediyorsan söyleyeyim. Sadakatten taviz vermedik hiç. Çekilmez, birlikte yaşanmaz biri olduğuma karar verip eşim beni kendi içinde yerleştirdiği yerden söküp attı. Sadakatsizlik etmedi. Sadece bana kendinde verdiği yeri geri aldı. Başkalarının ne düşündüğünün hiç önemi yok. Sadakat dediğin iki kişiyi ilgilendirir.
-Peki ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Derin bir iç çekti. Tabağındaki zeytini ağzına attı.
"Bilmiyorum. Ya kendimi mesleğime verip unutmaya çalışacağım ki pek başarabildiğim söylenemez veya bu mesleğin çevremdekilere daha fazla acı vermesine engel olup eşim ve çocuklarım ile yaşabilmek için emekliliğimi isteyeceğim" dedi.
Uzunca süren sessizlikten sonra dahiliyeci ağabeyimiz hesabı istedi. O akşam kısa sürmüş hepimiz daha fazla geç olmadan evimize gitme isteği duymuştuk. Yalnız kalmak istemeyen ağabeyimizi ise hastanedeki odasına bıraktık.
Hepimiz için hayli uzun bir gece olmuştu. Dr. Mehmet Uhri mehmetuhri
Kaynak: Ekolay Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |