Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Bebeklerde İletişim Eksikliği Otizm Olabilir Ankara üniversitesi Otistik Çocuklar Tanı Tedavi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Efser Kerimoğlu, otizmde erken tanının önemine işaret ederek, aileleri, ''bebekleri adı söylendiğinde bakmıyorsa, göz teması kurmuyorsa, eliyle bir şeyi göstermiyorsa, gösterilene bakmıyorsa, 'agu' sesleri çıkarmıyorsa, taklit yapmıyorsa, az ilişki kuruyorsa, daha çok kendi iç dünyasındaymış izlenimi veriyorsa, mutlaka bir uzmana başvurmalıdırlar'' diye uyardı.
Kerimoğlu, yaptığı açıklamada, otizmin, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğu olduğunu ve genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıktığını söyledi. 1990 yılında faaliyete geçen Otistik Çocuklar Tanı Tedavi Araştırma ve Uygulama Merkezi ilk açıldığında yılda sadece 5-6 otistik çocuk gördüklerini anlatan Kerimoğlu, o dönemde merkeze getirilen çocukların yaşlarının 4 ya da 5 olduğunu söyledi. 3 yaşında bir çocuğun merkeze getirilmesi durumunda ''erken başvuru'' diye çok sevindiklerini ifade eden Kerimoğlu, şu anda merkezde izlenen çocukların sayısının 2 bini geçtiğini söyledi.
''Şu anda ilk başvuru yaşı, 1'in altına indi'' diyen Kerimoğlu, otizmin belirtilerini şöyle anlattı:
''0-3 yaş arasındaki bebeklerde ilişki-iletişim bozuklukları olabiliyor. Aileler, bebeklerini iyi gözlemlemeliler. Aileler, bebekleri, adı söylendiğinde bakmıyorsa, göz teması kurmuyorsa, eliyle bir şeyi göstermiyorsa, gösterilene bakmıyorsa, 'agu' sesleri çıkarmıyorsa, taklit yapmıyorsa, az ilişki kuruyorsa, daha çok kendi iç dünyasındaymış izlenimi veriyorsa, mutlaka bir uzmana başvurmalıdırlar. Bunlar bir bebekte 1 yaşından önce de ayırt edilebilir. Ailenin de şüphelenip, 'bunda bir tuhaflık mı var?' diye, bebeği doktora götürmesi gerekir. Ancak aileler, o dönemlerde bu belirtilerin üzerinde çok fazla durmuyor. Ailelerin, belirtileri 'çok sağlıklı bir bebek, bir şeyi yok, zaten babası da geç konuşmuştu' diyerek geçiştirmemesi gerek.''
OTİZM DEĞİL, İLETİŞİM BOZUKLUĞU OLABİLİR
Otistik belirtileri olmasına rağmen 3 yaşından önce otizm tanısı koymaktan kaçındıklarını anlatan Kerimoğlu, bunun nedenini şöyle anlattı:
''Bu gruptaki bebeklerin, otizm yelpazesi içindeki bir başka bozuklukları da olabilir. Bebeklerde iletişim-etkileşim bozuklukları söz konusu olabilir. Uyaran eksikliğine bağlı bir takım bozukluklar da olabilir. Çok fazla ilgilenilmeyen bebekler olabilir ya da çok fazla televizyon karşısında oturtulan bebekler olabilir. Kapalı bir çocuk, erken müdahale ile bir süre sonra daha açılıp, iletişim kurar hale gelebilir.''
Kerimoğlu, otizmin direkt tedavisi ve ilaç tedavisi olmadığını söyledi ve ''En iyi tedavi yöntemi eğitsel tedaviler. Eğitim yolu ile çocuğa ulaşılmaya, kavramlar öğretilmeye, dil gelişimi ve iletişim alanında beceriler kazandırılmaya çalışılıyor. Otistik çocuklar iletişim kurmayan çocuklar olduğu için bu eğitim özel eğitim merkezlerinde, eğitimli kişiler tarafından yapılıyor'' dedi.
TELEVİZYONA DİKKAT
Çok fazla televizyon karşısında oturtulan bebeklerin canlı bir nesne ile değil, cansız bir nesne ile iletişime girdiğine dikkati çeken Kerimoğlu, bebeklerin televizyondan alacağı hiç bir etkileşimin olmadığını kaydetti. Kerimoğlu, ''Zaten iletişimi az bir bebekse, televizyon büsbütün bebeğin içine kapanmasına destek oluyor. Bunu özellikle bakıcıların çok kullandığını duyuyoruz. İşini görürken açıyor televizyonu, oturtuyor bebeği karşısına. Zaten etrafla ilişkisi olmayan bebeğin ilişkisini tamamen kesiyor'' diye konuştu.
HİÇ GELİŞMEYEN YA DA KöTüYE GİDEN ÇOCUK HEMEN HEMEN HİÇ YOK
Otizmin çok emek isteyen bir bozukluk olduğunu anlatan Kerimoğlu, otistik çocukların attıkları en ufak adımların bile çok önemli olduğunu kaydetti. Otistik çocuklardan bazılarının çok iyi gelişme gösterdiğini söyleyen Kerimoğlu, otizm tedavisinde erken tanının ne kadar önemli olduğunu şöyle anlattı:
''Hiç gelişmeyen ya da kötüye giden çocuk, hemen hemen hiç yok. Otistik çocuklar tedavi ile mutlaka kendi çapında çok küçük de olsa adımlar atıyorlar. Diyelim ki bazı çocuklar daha az bazıları daha çok adım atıyor. Bazıları hiç konuşamıyor olsa da iletişim kurmayı öğrenebiliyorlar. Bazılarında konuşma gelişiyor ve örgün eğitimde kaynaştırma eğitimine katılabiliyorlar. Çok ender de olsa, binde bir de olsa yüksek eğitim alabilen, üniversite sınavlarına girebilen çocuklarımız var.
Merkeze başvuran iki bini aşkın çocuğun yarıdan fazlası kaynaştırma eğitimine katılmış. Çocukların 50'ye yakını orta öğretime devam ederken, 5 otistik genç de yüksek öğretim görüyor. Eğer otistik olmasalardı, bu çocuklar zekalarıyla çok iyi yerlere gelebilecek kapasitede olan çocuklar. Kendilerine sağlanan imkanlar ve doğru tedavi ile üniversite eğitimi alabiliyorlar.
Bir kısmı kapasitesi doğrultusunda çok yararlanıyor. Bazıları ilköğretimi tamamlayabilirken bazıları ise ancak özel eğitime devam edebiliyor. Bu tedavileri almasalardı bu çocukların bu noktada olması mümkün değildi. Erken tanı hayat kurtarıyor. Bu çocukların hepsine eğitim şansının verilmesi gerekir. Bu şansı bazı çocuklar daha iyi değerlendirebiliyor.'' Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |