05-05-2010, 11:36 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Şehirliye anlatması zor
Karamsarlık ve iç sıkıntısı hava ile birlikte sanki insanların yüreğine de çökmüştü.
Halbuki baharın müjdecisi "yörük güzelleri" çiçeğe durmuştu, hastanemizin bahçesinde.
Bahar gelmişti de sanırım yüzünü gösterecek güneşi bekliyordu. O gün öğleden sonra güneş sıcak yüzünü gösterir gibi oldu. Hastane ortamından kurtulup kaçma isteği ile işlerimi toparlayıp yakınımızdaki park alanına yöneldim. Ağaçların arasında amaçsızca bir süre yürüdüm. Islıkla kuşlara eşlik ettim. Park kalabalıktı ama kimsenin kimseyle ilgilendiği de yoktu.
Boş banklardan birine oturup koltuğumun altındaki gazetenin yapraklarını çevirmeye başladım. Yaşlıca bir bey izin isteyerek bankın diğer ucuna oturdu. Cebinden çıkardığı ekmeği ufalayarak sağa sola atmaya başladı. Attığı kırıntılara gelen serçeler sunulan yemekten pay kapabilmek için çırpınıyordu. Serçelerin coşkuyla ekmeği ufalama çabaları o kadar güzeldi ki ürkütmemek için gazeteme döndüm. Bir süre sonra adamın kuşlara bir şeyler söylediğini daha doğrusu konuşmaya çabaladığını görünce ilgisiz kalamadım. Mırıl mırıl bir şeyler anlatıyordu kuşlara ancak tam duyamıyordum. Cebimdeki bisküvilerden birini ufalayıp ben de kuşların ziyafetine katkıda bulunmak istedim. Adam elimi tutarak engel oldu.
- Onlar şekerli bisküvi değil mi?
- Evet.
- Şekerli bisküvi verme kuşlara!
- Niçin? Onlara zarar mı verir?
- Anlatması uzun sürer şimdi. Kuşlara iyilik yapmak istiyorsan şekerli bisküvi verme o kadar...
Şaşırmıştım. Sert ve biraz kaba üslupla söylenen bu sözler merakımı uyandırmıştı. Bisküvileri cebime koydum.
"Minicik kuşlara zararlıysa bizler de mi yemesek bu bisküvileri acaba?" diyecek oldum.
Baştan aşağı dikkatlice süzdükten sonra "Şehirde doğup büyümüş birine benziyorsun. Sen yiyebilirsin. Sana zarar vermez" dedi.
"Çattık" dedim içimden. Adam biraz kaçık diye düşünmeye başlamıştım.
Sanki içimden geçenleri anlamış gibi başladı anlatmaya.
- Beyim, ben köyde doğup büyüdüm. Şehirden hep uzak durdum. Ne zaman ki torunum dünyaya geldi onun hatırına kışları şehre, torunumun yanına geliyorum. Ama, şehirden nefret ediyorum. Bir türlü alışamadım. Biraz güneş açtığında hemen parka çıkıyorum. Şu, ilerde salıncakta sallanan kırmızılı kız da benim torunum.
- Allah bağışlasın. Kaç yaşında?
- 4 Yaşında. Seneye yuvaya gidecek inşallah. O zaman ben de onun başını beklemekten kurtulup kaçacağım bu şehirden.
- Nedir seni rahatsız eden şehirde? Neden kaçıyorsun, burada her şey var?
Anlatsam da anlamazsın gibilerden bir bakış attı.
"Herşey var diye kaçıyorum zaten" dedi.
Şaşırmaya devam ediyordum. "Nasıl yani?" gibilerden saçma sözcükler döküldü ağzımdan.
- Şu kuşlara bir bak hele. Ekmek kırıntıları ile karınlarını doyurur ve şakırlar. Karınlarının doyması için kuru ekmek yeterlidir. Onlara şekerli bisküvi verirsen daha da severek yerler. Ama bisküvinin tadını alan kuru ekmeğe bakmamaya başlar. Bir süre sonra aç kalırlar. Dahası, şekerli bisküvi iştahlarını açar. Doysalar bile yemeğe devam ederler. Çatlayıncaya kadar yerler. İşte o yüzden engel oldum onlara bisküvi vermene.
- Eeeeeeeeee?
- Anlamıyor musun? İnsanlar da böyle. Şehirde her şeyden bol bol var. Şehre alışan bu kuşlar gibi oluyor. Ne yese doymuyor, köye dönse aç kalıyorlar. Şehir bozuyor insanları. Ben de şehir insanları gibi olmadan bir an önce gitmek istiyorum.
- ...................
- Dedim ya anlatması zor. Şehirde her şey bol bol var.
"Bilir misin?" diye sürdürdü konuşmasını.
- Çiçeğe ihtiyacından çok su verirsen boğulduğunu anlamadan yaşar ama yavaş yavaş kökleri çürür. Şehir insanları da böyle...
Derin bir iç çekti. Cebinde kalan son ekmek kırıntılarını da saçtıktan sonra ayağa kalktı. Kaygılı gözlerle salıncakta sallanan torununa baktı. "Şehirliye anlatması zor" dedi.
Ağır ağır yürüdü...
Dr. Mehmet Uhri
mehmetuhri Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |