Piyasa dediğin nedir ki?

[Bluesky24]

Meslektaşlarımdan biri yasal olduğu halde kürtaj yapmıyor diğerleri ise bu konuyu hastaların takdirine bırakarak yasal sınırlar içinde gebelikleri sonlandırıyordu. Kürtajdan uzak duran meslektaşım kendisine kürtaj için baş vuran çok hastası olduğunu onları doğuma ikna etmek için uğraştığını ve kürtajda ısrar ederlerse kendilerine yardımcı olamayacağını söylediğini anlattı.







Diğerleri bu durumun serbest piyasa şartlarına aykırı olduğunu, serbest hekimlik yapılıyorsa piyasa beklentilerine yanıt vermek gerektiğini vurguluyorlardı. Hatta elindeki malı ya da hizmeti yok diyerek satmamanın biraz enayilik olduğunu bile belirttiler. Konu dini inançlara ve tutuculuğa kadar götürüldü. Her üç meslektaşım da öyle dindar kimlikleri ile tanınan kişiler değildi. Kürtaj yapmayan hekim arkadaşım için bu konu onun kişisel tercihiydi ve tartışmak istemiyordu. Kürtaja karşı olmadığını ancak uygulayıcısı olmak istemediğini da her fırsatta belirtiyordu. Kürtajın da diğer sağlık hizmetleri gibi sıradan bir sağlık uygulaması olduğunu savunan diğer iki hekim, arkadaşlarını çelişkili davranmakla, tutarsızlıkla suçluyordu. Konu sıcak bir tartışmaya dönüşmüştü.







Canlı çocuk almak istemeyen arkadaşım Ben sizin hekimlik uygulamalarınıza karışmıyorum, siz de benimkine karışmayın bu benim tercihim diyerek sert bir çıkış yaptı. Bir süre sessizlik oldu. Kürtaj yapmayan meslektaşım sakince sözlerini sürdürdü.







- Her şeyden önce hekimim. Öncelikle bana emanet edilen canı koruyup elimden geldiğince iyileştirmeye çabalarım. Canlı çocuk almak bana cinayet işlemekten farksız geliyor. Hekimlik onurum ile bağdaştıramıyorum.







- Ne yani bizlere onursuz mu diyorsun?







- Bakın bu benim tercihim, dünya görüşüm, insanlık anlayışım. Ama bunun propagandasını yapmıyorum kendime taraftar bulmaya da çabalamıyorum. Sadece birilerinin de her şeye rağmen benim gibi düşündüğünü biliyor, hissediyorum. Kimsenin dünya görüşünü eleştirmek gibi bir amacım da yok.







Arkadaşları biraz da gülerek yanıt verdi.







- Dünya o senin düşündüğün insanlardan oluşmuyor artık. Dünya piyasa kuralları çevresinde dönüyor ve ona uymayanları da öğütüp yok ediyor. Piyasa beklentilerine yanıt veremiyorsan kazancını yitirmeye, yok olmaya mahkumsun. Kendini kandırıyorsun.







Gerçekten de kürtaja karşı olan meslektaşımın kazancı diğerlerine göre daha azdı. Bu durum da piyasa kurallarının işlediğinin kanıtı olarak sunuluyordu. Kürtaj yapmayan meslektaşım sakinliğini koruyordu.







- Piyasa dediğiniz, hatta taptığınız şey insanlardan ve onların beklentilerinden oluşmuyor mu?







- Evet, aynen öyle.







- Öyleyse ben de piyasaya hizmet ediyorum.







- Nasıl yani, kürtaj taleplerini reddederek mi?







- Evet aynen öyle. Benim hastalarımın çoğu benim gibi düşünüp hayata benim gibi bakıyorlar. Önce gebe olduklarını ve çocuk aldırmak istediklerini söyleyip geliyorlar muayenehaneme. Canlı çocuk almadığımı öğrendikten sonra da çocuğu doğurmak için geliyorlar.







- Onları çocuğu doğurmaya ikna mı ediyorsun?







- Başlangıçta ben de öyle sanıyordum. Kendimde keramet arıyordum. Ancak sonra hastalarım ağızlarından baklayı çıkardılar. Onlar gebe kalıp doğum yapmak istiyorlar ancak doğumlarını yaptıracakları hekimi seçerken kürtaj yapmamış, elini kana bulamamış hekim arıyorlar. O nedenle önce çocuğu aldırmak istediklerini söyleyip hekimi test ediyorlar. İşte size piyasa...







- Elini kana bulamak mı?







- Dahası var. Bu tür düşünen insanların muhafazakar kesimden olduğunu düşünürdüm. Ne de olsa kürtaja tüm dinler karşı. Ancak hiç de öyle olmadığını söyleyebilirim. Bu konunun haram ya da helalle de ilişkisi yok. Hastalarımın çoğu sizin benim gibi yüksek okul mezunu. Kendimi yalnız da hissetmiyorum.







Meslektaşları son bir gayretle yine de kendi hasta portföylerinin daha geniş olduğunu vurgulayarak yüklendiler. Bizimki sakince yanıt verdi.







- Belki sayımız az ama yine de varız ve biri birimizin farkındayız. Piyasanın ne olduğunu biliyoruz ve ne istemediğimizi biliyoruz. Bunu bilmek bile beni mutlu etmeye yetiyor.



Kısa bir süre sustu, düşündü ve sonra devam etti.







- Sizin piyasa dediğiniz şey istek ve beklentilerden oluşuyor. Sizinle aynı oyunu oynamıyorum. Ben öncelikle ne istemediğimi belirlemeye uğraşıyorum. Bu da benim tercihim. Keşke sizler de ne istemediğinizi belirleyip öncelik tanısanız belki beni daha iyi anlayacaksınız. Hayat daha anlamlı gelecek.



Ayağa kalktı. Hepimize göz kırptı. Arkasında derin bir sessizlik bırakarak hastaların arasına karıştı.







Dr. Mehmet Uhri



mehmetuhri