KANSERLER ÖNLENEBİLİR! Dünya Sağlık Örgütünün istatistiklerine göre, 2005 yılında tüm dünyada ölen 58 milyon insanın %13ü, yani 7.6 milyon kişi kanser yüzünden yaşamlarını kaybetti
Bu ölümlerin %70inden fazlasının düşük ve orta gelir grubundan olan ülkelerde gerçekleşmiş olması da dikkat çekici, ama asıl önemlisi kanser ölümlerinin her geçen yıl artış göstermesi. Buna göre, 2015de 9 milyon, 2020de de 11.4 milyon insanın kanser nedeniyle ölecekleri tahmin ediliyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Mynet okurları için yazdı.
Erkeklerde akciğer, mide, karaciğer, kalın bağırsak, yemek borusu ve prostat kanserleri, kadınlarda ise meme, akciğer, mide, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri ölümleri ilk sıralarda geliyor.
KANSER NEDEN OLUŞUR
Kanser, vücudun her hangi bir dokusundan kaynaklanan 100den fazla hastalığın genel ismi. Habis tümör ve malin tümör de kanserle eş anlamlı kullanılan diğer terimler.
Kanserli hücrelerin olağan sınırlarının dışına çıkarak kontrolsüz çoğalmaları ve komşu oldukları doku ve organları istila etmeleri başta gelen özellikleri. Hücreler kana karışarak vücudun çok uzak organlarına da yayılabiliyor.
Kanserin komşu dokulara doğrudan veya uzak organlara kan veya lenf yollarıyla yayılmasına metastaz ismi veriliyor. Metastaz, bütün kanserler için hastalığın ilerlemiş ve tedavisinin de zor olduğu anlamına geliyor.
Kanserler, hücre büyümesi ve tamirinden sorumlu olan genlerdeki değişikliklerden dolayı ortaya çıkıyor. Bu değişikliklerin oluşumunda ise birçok çevresel faktörün büyük önemi var.
Kanser tek bir hücreden başlıyor. Bir hücrenin kanser hücresi şekline dönüşümü birçok aşamalardan geçerek gerçekleşiyor.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Ultraviyole ve X-ışınları gibi fiziksel etkenler ile asbest ve tütün gibi kimyasal etkenlerden başka bazı biyolojik etkenlerin de kanser oluşumunda rolleri var.
Tüm kanserlerin beşte birinden, çeşitli bakteri, virüs, mantar ve parazitler sorumlu tutuluyor.
Mesela, hepatit B virüsünün karaciğer, HPV virüsünün rahim ağzı, helicobacter mikrobunun mide kanserine, ve HIV, yani AİDS hastalığına yol açan virüsün de bazı sarkomlar ve lenfomalara neden oldukları artık iyi biliniyor.
Yiyeceklerin aflatoksin gibi zehirlerle kirlenmesi de karaciğer kanserine yol açabiliyor.
Çevresel faktörler içinde en başta gelen kanserojen madde tütün. Tütün, sadece sigara olarak değil, pipo, puro,nargile... şeklinde içildiğinde veya ağızda çiğnendiğinde de kansere neden oluyor. Hatta, kendileri içmedikleri halde, sigara içilen ortamda bulunanların bile akciğer kanseri olma şansızlıkları var.
Son yıllarda beslenme alışkanlıklarının kanser gelişimi üzerinde etkileri olduğu konusundaki bilgiler de giderek artıyor. Obezite, kalp ve damar hastalıkları, diyabet için olduğu kadar kanser için de bir risk faktörü. Sebze ve meyvelerin giderek daha az tüketilmeleri ve çok fazla tuz kullanılması da kanser riskini artırabiliyor. Alkol de başta yemek borusu, yutak, gırtlak, karaciğer olmak üzere pek çok kanser türünde suçlanıyor.
İnsanların aktivitelerinin azalması, yani giderek daha az hareketli olmaları da kanser gelişiminde rolü olduğu düşünülen etkenlerden bir diğeri. Kanser oluşumunda yaş da önemli bir faktör. Yaşlandıkça kanser ve kanserden ölüm riski de katlanarak artıyor. Bu, bir taraftan yaşla beraber risk faktörlerinin artması ile ve bir taraftan da hücresel tamir mekanizmalarının daha az etkili olmalarına bağlı.
KANSERLER ÖNLENEBİLİR
Elbette, genetik mirasımızı değiştirmek de yaşımızı küçültmek de elimizde değil, ama görüldüğü gibi kanser oluşumunda değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması mümkün olan pek çok etken var.
Tüm olumsuz çevre faktörlerinin ortadan kaldırılmasıyla kanserlerin neredeyse üçte ikisini önlemek hiç de zor değil.
Sadece sigaranın terk edilmesi, sağlıklı bir diyet ve yeterli fiziksel aktivite ile bile tüm kanserlerin %40 oranında azaltılabileceği öngörülüyor.
Kaynak: Hekimce Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |