Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| YAŞLILIĞA BAĞLI GÖRME KAYBINA BİTKİSEL ÇÖZÜM Sarı nokta (yaşa bağlı makula dejenerasyonu) olarak bilinen göz hastalığının ilerlemesi, Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalında geliştirilen ve halk arasında "kılıç otu" ya da "mayasıl otu" olarak bilinen sarı kantaron bitkisinin kullanıldığı tedavi yöntemiyle büyük oranda durdurulabildi.
GATA Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Tabip Albay Güngör Sobacı nın geliştirdiği yöntemle, ağızdan tedavi gören vakaların yüzde 64 ünde, damardan tedavi görenlerin ise yüzde 87 sinde körlük engellenebildi.
Tıptaki adı "yaşa bağlı makula dejenerasyonu" olan "sarı nokta" hastalığıyla ilgili çalışmalarıyla tanınan, Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Dekanı ve Eğitim Hastanesi Baştabibi Prof. Tabip Tümgeneral M. Zeki Bayraktar, ortalama ömrün uzamasına bağlı olarak göz dibindeki "sarı nokta" adı verilen bölgedeki rahatsızlıklardan kaynaklanan görme kayıplarında büyük artış olduğunu söyledi.
Küre şeklindeki gözün arkasında ve merkezinde, karşıdan gelen ışığın üstüne düştüğü noktanın "sarı nokta" olarak adlandırıldığını anlatan Bayraktar, 400-500 mikron çapındaki bu alanın görmenin en değerli kısmı olduğunu söyledi. Bayraktar, bunun etrafındaki 3 milimetrelik bir alanın ise gözün arka kısmındaki kenar kısımlara göre daha yüksek görme gücüne sahip bir bölge olduğunu belirtti. Bayraktar, bu bölgelerde herhangi bir rahatsızlık ortaya çıkması halinde görmede ileri derecede kayıp meydana gelebildiğini bildirdi.
"Sarı nokta" hastalığının yaşın ilerlemesine bağlı olarak daha sık görüldüğünü kaydeden Bayraktar, hastalığın ortaya çıkmasında genetik faktörlerin yanı sıra sigara, hipertansiyon, damar sertliği, açık renkli göz ve güneşe fazla maruz kalmanın da etkili olduğunu bildirdi.
Bayraktar, hastalığın 50-55 yaş arasında yüzde 5-10 oranında, 75 yaş üstünde ise her 3 kişiden birinde görüldüğünü anlattı.
Bu hastalığın yüzde 90 ının "kuru tip" adı verilen tarzda ortaya çıktığını belirten Bayraktar, hastalığın bu türünde tam görme noktasındaki hücrelerde harabiyetin söz konusu olduğunu ifade etti. Bayraktar, geriye kalan yüzde 10 luk dilimi oluşturan "yaş tip" yaşa bağlı sarı nokta harabiyetinde ise hastalığın çok hızlı bir şekilde ilerleyerek görme kaybına yol açtığını söyledi.
HASTALIKLA MÜCADELEDE HEDEF, KAYBI DURDURMAK
Şikayetlerin hastalığın türüne bağlı olarak ortaya çıktığını belirten Bayraktar, kuru tipte belirtilerin, bakılan noktanın görülememesi ya da bu alanın ortasında bir leke görülmesi şeklinde yavaş yavaş geliştiğini bildirdi.
Bu türde hastalık yavaş geliştiği için hastaların daha çok görme kaybının ardından hekime başvurduklarına dikkati çeken Bayraktar, bu nedenle bu tür belirtilere karşı duyarlı olunması gerektiğini söyledi. Bayraktar, görme noktasındaki çok hızlı bir harabiyetin söz konusu olduğu "yaş tip"te ise şekillerin çarpık ya da düz ve uzun nesnelerin eğri göründüğünü belirtti.
Bu tür belirtiler ortaya çıktığında hemen bir hekime başvurulması gerektiğini kaydeden Bayraktar, "Çünkü bu hastalığın tedavisinde genellikle kaybedileni kazanmak söz konusu değildir. Hastalıkla mücadelede hedef, kaybı durdurmaktır" diye konuştu.
Hastalıkla mücadelede yaşam tarzı değişikliklerinin de gerekli olduğunu ifade eden Bayraktar, sigara alışkanlığından vazgeçilmesi, hipertansiyon ve damar sertliği ile mücadele, kan yağlarının normal seviyede tutulması, beslenmeye özen gösterilmesi ve kahverengi tonda güneş gözlüğü kullanılmasının önemine işaret etti.
HASTALIĞIN TEDAVİSİNDEKİ KLASİK YÖNTEM
GATA Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalından Doç. Tabip Yarbay Hakan Durukan da, son yıllarda en fazla başvurulan en klasik tedavi yöntemlerinden birinin "fotodinamik" tedavi olduğunu söyledi.
Durukan, bu tedavi yöntemiyle özel bir boyanın enjekte edildiği sarı noktanın altında gelişen anormal damarların tıkanarak küçültüldüğünü ve böylelikle hastanın görme duyusunun korunduğunu anlattı. Bu tedavide tek seansta sonuç alınmasının mümkün olmadığını kaydeden Durukan, 1-2 yıl devam eden tedavi sürecinde yılda ortalama 4-6 kez enjeksiyon yapılmasının zorunlu olduğunu bildirdi.
DÜNYADA İLK KEZ GELİŞTİRİLEN TEDAVİ YÖNTEMİ
GATA Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalından Prof. Tabip Albay Güngör Sobacı tarafından dünyada ilk kez geliştirilen, sarı kantaron bitkisinin kullanıldığı tedavi yönteminde ise hastalığın ilerleyişinin durdurulmasında büyük başarı elde edildi.
2000 yılından beri yürüttüğü çalışmasında hastalara bu bitkinin ağız ya da damar yoluyla verildiğini kaydeden Sobacı, bu tedavinin klasik yönteme göre zaman ve maliyet avantajı olduğunu belirtti.
1-2 yıl süren klasik tedavide yılda 4-6 seans uygulanmasının gerekli olduğuna dikkati çeken Sobacı, geliştirdiği yöntemde ise toplam 3 seansın yeterli olduğunu söyledi. İlacın verilmesinden 6 saat sonra hastanın gözündeki sarı noktada oluşan damarların lazerle kurutulduğunu anlatan Sobacı, 3 ayda bir kontrol edilen hastanın bu süre içinde günde 3 kez ilacı almaya devam ettiğini kaydetti. Sobacı, bunun hem yeni damarların oluşmasını engellediğini, hem de hastanın psikolojik açıdan rahatlamasını sağladığını bildirdi.
Klasik tedavi yönteminin seansının maliyetinin en az 2 bin YTL, bu yöntemin seansının maliyetinin ise 30 YTL olduğunu kaydeden Sobacı, ayrıca geliştirdiği yöntemin yan etkilerinin diğer yönteme göre "yok denecek kadar az" olduğunu anlattı. Sobacı, ağızdan uygulanan tedaviyi alan hastaların 3 yıldır izlendiğini ve 4. yıla girildiğini belirterek, bu hastaların yüzde 18 inde görme artışı, yüzde 20 sinde görme kaybı olduğunu, yüzde 64 ünde ise görme düzeyinin korunduğunu söyledi.
Sobacı, damar yoluyla tedavi uygulanan hastaların takibinde 3. yıla girildiğini belirterek, bu vakaların yüzde 6.5 inde görme artışı, yüzde 6.5 inde görme kaybı olduğunu, yüzde 87 sinde ise görme düzeyinin korunduğunu kaydetti.
Sobacı, henüz bilimsel çalışma aşamasında olan yöntemin Sağlık Bakanlığından gerekli iznin alınmasından sonra yaygınlaştırılabileceğini belirtti.
SARI KANTARON
Çok eskilerden beri içinde pek çok iyileştirici ve doğa üstü güçler olduğuna inanılan sarı kantaron, halk arasında "kanom", "kılıç otu", "mayasıl otu", "yara otu" gibi adlarla biliniyor.
Dümdüz ayakta duran ve 90 santimetreye kadar yükselebilen bitkinin sarı çiçekleri, ezildiğinde kırmızı bir sıvı salgılıyor.
Sarı kantaron, 2 bin 200 metreye kadar yüksekliğe sahip çayırlıklarda, orman ve tarla kıyılarında yetişiyor.
Bitki çay olarak sinirsel rahatsızlıklara, histeriye ve düzensiz adet kanamalarına karşı da kullanılabiliyor.
Kantaron yağının ise dıştan kullanımda yaralara, çatlaklara, lumbago ağrılarına ve güneş yanığına karşı çok etkili olduğu bildiriliyor.
Kaynak: Hekimce Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |