Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Diğer Sağlık Haberleri

Uyarılar

ATATURK VE HALIL AGA

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri ATATURK VE HALIL AGA Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız "Gel yardım et bana Nuri... Kaçalım köşkten..."Onun bu içtenlikli isteğine karşı çıkmak, büyük haksızlık olacaktı. "Tamam, sen planı hazırla, ben uygulamasını yaparım..."Atatürk ve Nuri Conker, birinin hazırladığı ötekinin uyguladığı plan sonunda Florya Köşkü nün tüm nöbetçilerini atlattılar ve köşkten kaçtılar.Altlarında, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi

ATATURK VE HALIL AGA

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 05-05-2010, 07:05 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart ATATURK VE HALIL AGA

"Gel yardım et bana Nuri... Kaçalım köşkten..."Onun bu içtenlikli isteğine karşı çıkmak, büyük haksızlık olacaktı. "Tamam, sen planı hazırla, ben uygulamasını yaparım..."Atatürk ve Nuri Conker, birinin hazırladığı ötekinin uyguladığı plan sonunda Florya Köşkü nün tüm nöbetçilerini atlattılar ve köşkten kaçtılar.Altlarında, Nuri Conker in bir arkadaşının arabası vardı. Eylül sonu akşamı sonbaharın tadını çıkararak, Çekmece ye doğru gidiyorlardı.Birden Atatürk ün gözleri akşam güneşi altında çift süren bir köylüye takıldı. Yaşlı bir adamdı bu. Sapanın sapına iyice yapışmış, toprakları yavaş yavaş deviriyordu. Fakat çiftin bir yanında öküz, bir yanında merkep vardı. Eşit güçlerle çekilmediği için sapan yalpa yapıyordu.Atatürk şoföre durmasını söyledi.İndiler. Köylüye seslendi:"Kolay gelsin Ağa!.."Köylü bu sese başını çevirmeden karşılık verdi:"Kolay gelsin""İşler nasıl Ağa? Bu yıl mahsülden yüzünüz güldü mü?" Köylü isteksiz konuştu:"Tanrı nın gücüne gitmesin bey, bu yıl yufkaydı mahsül. Kabahatin acığı bizde, acığı yukarda! Biz geç davrandık, yukarısı da rahmeti esirgedi.""Bakıyorum, sabanın bir yanında öküz, bir yanında merkep koşulu. Öküzün yok mu senin?""Var olmasına vardı ya, hıdrellezde vergi memurları sattılar.""Hiç vergi memurları köylünün üretim aracını satar mı?"Olmaz böyle şey! Muhtara şikayet etseydin..."Köylü güldü:"Muhtar başında deel miydi memurun, a bey?"Atatürk dudaklarını dişleri arasında ezerek konuştu:"Kaymakama gitseydin."Köylü iyice güldü."Sen de benle gönül mü eyleyon beyim?" dedi.Atatürk konuşmayı sürdürdü."E peki, İstanbul şuracıkta geleydin valiye anlataydın derdini.... Onun işi bu değil mi?"Köylü Atatürk ün saflığına inanmış iyiden iyiye gülüyordu. Konuşmanın tadını çıkardığı için keyiflenmişti de biraz. Kestirip attı: "Bırak şu sağırı Allasen, biz onun buralardan gelip geçtiğini çok gördük. Yakasına yapışsak acep derdimizi duyurabilir miyiz?" Atatürk sordu: "Adın ne senin Ağa?" "Halil... Köylük yerde sorsan, Halil Ağa derler..." "Demek varlıklısın?.. Ağa dediklerine göre." "Acık çiftimiz- çubuğumuz varken adımız ağa ya çıkmış." "Peki Halil Ağa, bu senin işin beni bayağı meraklandırdı. Benim bildiğime göre, bir çiftçinin üretim aracı elinden alınmaz. Sen aldılar diyorsun. Hadi kaymakam şöyle, vali böyle diyelim; e peki bir başvekil İsmet Paşa var bilir misin?" "Bilmez olur muyum, beyim?" "Tamam öyleyse, hemen her hafta İstanbul a geliyor. Florya Köşkü ne iniyor. Köşk de şuracıkta. Bir gün kapıda bekleseydin de derdini dökseydin ona... Herhalde çaresini bulurdu." "Sen benim konuşmamdan hoşlaştın, gönül eyliyorsun. Ama bak şimci, tutalım gittim vardım, beni o kapıya koymazlar ya...Tutalım ki kodular, koskoca İsmet Paşa mızı göstertmezler ya. Tut ki gösterdiler ya ona halimi nasıl yanacağım hele; o sağırın sağırı! Heç işitmez beni..." Nuri Conker, lafa karışmak istedi, Atatürk bir hareketiyle onu durdurdu. "E peki, bakalım bu dediğime ne bulacaksın!" dedi "Atatürk koca yaz şuracıkta oturup duruyordu. Gitseydin, çıksaydın önüne, anlatsaydın halini. O da seni yüzüstü bırakacak değildi ya!.." Köylü iyice keyiflenmiş, gülüyordu. "Sen ne diyorsun bey?" dedi. "Mustafa Kemal Paşa Atatürk ümüzün yüzünü görmek için Peygamber gücü gerek... Hem, tut ki gördük. Yiyip içmekten, işinden gücünden başını kaldırıp bizim öküzün arkasından mı seyirecek?.." Halil Ağa, sigarasının son nefesini ciğerlerine doldururken, Atatürk ten yeni aldığı sigarayı da kulağının arkasına yerleştiriyor, çiftinin başına gitmeye hazırlanıyordu. Konuşacak bir şey de kalmamıştı. Atatürk köylünün omuzuna elini koyarak, "Senden hoşlandım Halil Ağa" dedi. "Bir gün köyüne de gelir, bir ayranını içerim. Açık yürekli bir vatandaşsın. Ama yine de sana söylüyorum, hakkını kimsede bırakma ara!.." Döndüler, arabaya bindiler. Halil Ağa, onları uğurladı. "Meraklanma beyim, evelallah heç kimse bizim hakkımıza el değdiremez. Fakat bu, Devlet Baba ya borçtur. Ödenmesi gerek... Otomobil hareket etti. Atatürk ün canı sıkılmıştı. "Bir uygun yerden dönelim, tadı kaçtı bu işin!.." dedi. Dönüş yolunda Atatürk konuşmuyor, sigara üstüne sigara yakıyordu. Yüzünde ince bir keder vardı. "Yahu çocuk, şu Halil Ağa nın vergi borcundan öküzünü satmışız, merkeple çift sürüyor, hala da Devlet Baba diyor. Ne mübarek millet, bu millet!.." Köşke döndüklerinde Atatürk yaverine emretti: "Şimdi" dedi: "İstanbul da ne kadar bakan, milletvekili varsa hepsini telefonla bulacaksın!.. Bu akşam kendilerini yemeğe bekliyorum. Ayrıca Vali Muhittin Üstündağ ile İsmet Paşa yı bul, onlara da haber ver." Yaver odadan çıktı.. Atatürk, Nuri Conker e döndü: "Şimdi sen de arabayla çIkıp o Halil Ağa ya gideceksin. Ona benim kim olduğumu söyleme. Tüccar, zengin bir adam filan dersin. Seni sevdi, sana öküz alıverecek diye bir şeyler söyle, kandır. Kuşkulandırmadan al getir buraya." O akşam Atatürk ün sofrasında Başbakan İsmet İnönü, bakanlar, milletvekilleri ve İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ dan oluşan yirmi beş konuk vardı. Atatürk, "Bu akşam soframıza efendimiz gelecek" dedi. "Kendisine nasıl davranacağınızı çok merak ediyorum." Bir süre sonra içeri başyaver girdi ve Atatürk ün kulağynabir şeyler söyledi. Atatürk "Buyursun!" dedi. Başyaver kapıyı açıp da Halil Ağa, gündüz konuştuğu beyin sofranın başında oturduğunu, yanı başında da İsmet Paşa nın yer aldığını görünce, şaşkınlıktan dona kaldı. Dizlerinin bağ çözülmüştü. Atatürk onu görünce ayağa kalktı. Arkasından tüm konukları da ayağa kalktılar. Atatürk son konuğunu, "Hoş geldin Halil Ağa" diye karşıladıktan sonra kendisini sofradaki konuklarına tanıttı: "İşte beklediğimiz, Efendimiz" dedi. Nuri Conker, Halil Ağa yı Atatürk ün sağ başına oturttu, kendisi de yanındaki sandalyeye geçti. Atatürk, sofradakilere, o gün köşkten Conker le birlikte nasıl kaçtığını, Halil Ağa yı, bir yanında öküz, bir yanında merkeple çift sürerken nasıl gördüğünü, sigara yakmak bahanesiyle nasıl kendisi ile konuştuğunu ayrıntılı bir şekilde anlattıktan sonra şöyle dedi: " Şimdi gerisini Halil Ağa ile birlikte yanınızda tekrarlayacağız. Ben sorduklarımı baştan soracağım Halil Ağa da orada bana söylediklerini olduğu gibi tekrarlayacak." Halil Ağa ya döndü: "Bak beri, Halil Ağa" dedi. "Sen bu akşam benim başmisafirimsin. Senin açık sözlülüğünü pek çok beğendiğimi bugün söyledim. Konuşmamızdan sonra sana hiçbir zarar gelmeyecek. Öküzünü de alacağım. Ama şimdi ben tarlada sorduklarımı baştan soracağım, sen de orada söylediklerini aynen tekrarlayacaksın. İşte soruyorum: Bakıyorum sapanın bir yanında öküz, bir yanında merkep koşulu. Öküzün yok mu senin?" Halil Ağa dudakları titreyerek Atatürk ün ayağına kapanacak oldu. Atatürk önledi: "Yoo, bak böyle şey istemem. Soruyorum cevap ver." Soru- cevap valiye kadar aynen tekrarlandı. Sofradakiler, soluk almadan konuşmayı izliyorlardı. Ürkütücü sorulara gelmişti sıra. Atatürk sordu: "Peki İstanbul şuracıkta, gideydin valiye, anlataydın derdini, onun işi bu değil mi?" Vali Muhittin Üstündağ, Hali Ağa nın ancak iki metre ötesinden kendisine bakıyordu. Nasıl desin?Ter basmıştı iyice, işi savuşturmanın yoluna kaçtı:"Vali paşamızı biz görüp dururuz buralarda. Eteğine düşsek derdimizi duyurabilir miyiz ki..." "Olmadı bu, Halil Ağa... Bana dediğin gibi, dosdoğru...""Böyle demedik mi beyim?..""Ya, ben mi yanlış anladım?.. Dur soralım bakalım Nuri ye. Nuri,böyle mi dedi bize Halil Ağa?"Nuri Conker karşılık verdi. "Hayır Paşam!..""Gördün mü?.. Demek aklında yanlış kalmış. Hani bir şey dediydin sen, vali neden duymazmış?.. Aynen bana söylediğin gibi söyle." Halil Ağa kekeleyerek konuştu:"Köylük yerinde bizim dilimiz sağır demeye alışmıştır, paşam" dedi. "Kusura kalma gayri..."Atatürk gülmeye başladı:"Diplomatsın ki, yaman diplomatsın, Halil Ağa... Ama şimdi diplomatlık sırası değil, doğruyu konuşacağız... Söyle bana, orada dediğin gibi..."Halil Ağa gözünü yumup, başını yere eğdi:"Şaşırmıştım, ağzımdan yanlışlıkla Bırak bu sağırı diye bir laf kaçırmışım..."Sofrada gülüşmeler başlamıştı."Hadi buna da oldu diyelim. Geçelim gerisine:"E, peki bir Başvekil İsmet Paşa var, bilir misin?"Halil Ağa İsmet Paşa nın yüzüne baktı ve gözlerini yere indirdi:"Şanlı İsmet Paşamız bilinmez olur mu hiç? O bugüne bugün..."Atatürk Halil Ağa yı durdurdu."Bırak şimdi övgüleri" dedi. "Ben lafın gerisini getireyim: Tamam öyleyse, hemen her hafta İstanbul a geliyor, Florya Köşkü ne iniyor, köşk de şuracıkta. Bir gün kapıda bekleseydin de derdini dökseydin ona. Herhalde bir çaresini bulurdu."Halil Ağa yine kaçamak yanıt verdi:"Kapıya koymazlar ya bizi, koysalar da Şanlı paşamıza öküzümüzü mü yanacağız!.."Atatürk ün sesi iyice sertleşti:"Beni uğraştırma, Halil Ağa" dedi. "Erkek adam sözünü yalamaz. Ne dediysen, tıpkısını tekrarlayacaksın!.."Halil Ağa ürktü, toparlandı. Başını yine yere gömüp konuştu:"Şanlı Paşamıza da sağır dedikti ya...""Yalnız sağır değil, sağırın sağırı değil miydi?"Halil Ağa yere eğik başını acıyla salladı:"Öyle dedikti paşam, doğrusun!.." diyebildi.Atatürk, İsmet Paşa konusunda daha fazla ısrar etmedi, sözü kendine getirdi."Son soruyu sorayım şimdi" dedi. "Bunun da karşılığını ver, öküzünü al git.""Koca yaz şuracıkta Atatürk oturmuyor mu? Gitseydin, çıksaydın önüne, anlatsaydın halini. O da seni yüzüstü bırakacak değildi ya?""Hiç bırakır mı Aslan Paşam benim!.. Erip erişir de tarlama dek gelir, halimi dinler.""Bırak bunları Halil Ağa, dediğini tekrarla." Halil Ağa birden diklendi. Her şeyi göze almış insanların yiğitliği içinde doğruldu. Atatürk ün gözlerinin içlerine bakarak konuştu."İşte bunu demem Paşam" dedi. "Ağzıma ataş doldur, işte bunu demem!" Atatürk gülmeye başladı:"Zorlatacak bizi bu Halil Ağa, laf anlamıyor." dedi. "Mustafa Kemal Paşa Atatürk ümüzün yüzünü görmek için, Peygamber gücü gerek demiştin, yanılmıyorsam. Görsem de, işinden gücünden, yiyip içmekten başını kaldıracak da bizim öküzün arkasından mı seğirtecek demiştin." Halil Ağa nın gözlerinden yaşlar inmeye başladı. Tam kesilmiş, duruyordu. Atatürk konuşmasını içtenlikle sürdürdü:"Atatürk de işi içkiye vurmuş, sarhoşun biri demeye getirdin ya fazla üstelemeyeyim" dedi."Şimdi bak beni dinle, Halil Ağa... Seni şu kadar üzmemin sebebi, şunu anlatmak içindi: Şu gördüğün altı bay hükümet... Yani, biri Başbakan, ötekiler de Bakan! Memlekete göz kulak olacak, işleri evirip çevirecekler diye bu makama getirilmişler. Bir kanun gerekti mi, bu baylar hemen sıvanırlar, İsviçre den mi olur, İtalya dan mı olur, Fransa dan mı, velhasıl neredense, bir kanun buluştururlar, Türkçe ye çevirtirler, sonra basıp imzayı gönderirler Büyük Millet Meclisi ne... Bu Millet Meclisi dediğim, şu alt baştan senin yanına kadar olan beyler. Kanun bunlara gelir.Bunlar da hükümet elbette incelemiş, gerekeni düşünmüştür, benim ayrıca zorlanmama gerek yok derler ve kaldırırlar parmaklarını, olur sana bir kanun!.. Ama sonra bir vergi memuru gelir, vergi borcundan Halil Ağa nın öküzünü çeker, satar... Halil Ağa da tarlasını bir yanda merkep, bir yanda öküz, ırgalana ırgalana sürmeye çalışır. Ama üretim düşermiş, ekim zorlaşırmıs, kimin umurunda... Sonra ben bunları görürüm, içim kan ağlar, işitirim, tasalanırım ! E, hakça söyle bakalım şimdi Halil Ağa... Sen benim yerimde olsan, efkar dağıtmak için, bunları bu beylerle konuşmak için içmez misin? Ama sonra da Halil Ağa tutar, sana sarhoş der..."Halil Ağa nın dili çözülmüştü:"Öyle diyen yok haşa!.. Dinden çıkmak gibidir...Buldun mu bunu, hacısı da içer, hocası da içer..."Atatürk sordu:"Peki sen de içer misin?""Hiç bulunur da içilmez olur mu, Paşam?.. İçeriz ki, tıpkı şerbet gibi!.."Atatürk hizmet edenlere işaret etti, kadehleri doldurttu. Kendi kadehini Halil Ağa ya uzattı:"Hadi bakalım Halil Ağa" dedi. "Sağlığına içelim."Halil Ağa, "Koca Allah, benim ömrümden de sana pay düşürsün Paşam, sağlık düşürsün" dedikten sonra Halil Ağa, edeple başını kenara çevirdi, eline verilen kadehi bir yudumda boşaltıverdi. Yüzü kızarmış , gözleri parlıyordu. Ellerini dizlerinin üzerine koyarakAtatürk e döndü:"Yunan ı denize döktün Paşam, bayrağımızı başucumuza diktin. Benim gibi bir köylü parçasını sofrana alıp içirdin, sana duaya bilem dilim dönmez ki... Nideyim ben şimdi? Bırak ki oh paşam, ayağını öpem..."Halil Ağa Atatürk ün ayağını öpmek için davranınca, Atatürk onu sıkıca tuttu ve bu hareketi yapmasını önledi. Halil Ağa bu kez, Atatürk ün ellerine sarıldı, ellerini öpmeye başladı: "Bayrağımız gibi sen de başımızdan eksik olma inşallah! Sana her kim düşman ise, onun yeri senin ayağının altı olsun!.. Gayri bana izin, koca Paşam!..""Yemek yemedin!..""Yemek kolay... Meraklanır çocuklar, ben köyüme döneyim."Atatürk Nuri Conker e işaret etti.Conker kalkıp Halil Ağa nın yanına geldi, kalktı Halil Ağa, önce Atatürk ü, sonra sofradakileri selamlayıp kapıya doğru edeple geri geri çekildi. Kapı kapandığı zaman Atatürk sofradaki öteki konuklarına döndü:"Efendimizin halini gördünüz mü beyler?" dedi. "Devlet size böyle davransa, siz ne yaparsınız? Mübarek millet bu, adam millet bu... Şimdi bu adam milletin karşısında adam olmak, bize düşüyor!.."Sofrada kesin bir sessizlik vardı. Kimse gözlerini Atatürk ten ayıramıyordu:"Halil Ağa nın öküzünü satıp, üretimini aksatan kanunu ya biz yaptık ya da bizim yaptığımız kanun yanlış yorumlanarak Halil Ağa nın öküzünü satıyor. İkisi de bence birbirinden farksız... Böyle bir kanun yaptıksa, memleket çıkarlarına aykırıdır. Nasıl yaparız, nasıl yapmışız bunu? Eğer yaptığımız kanun doğru da, yorumlaması yanlış oluyorsa, o zaman sormak lazım. Hükümet nasıl bir yönetim içindedir? Sonra unutmayın ki, olay İstanbul da geçiyor. Bunun Van ı var, Bitlis i var, kıyı bucak ilçesi var; acaba oralarda neler oluyor? Bu çark iyi dönmüyor beyefendiler!.."Derleyen: Hanri Benazus - Bütün DünyaKaynak: İsmet Bozdağ ın "Atatürk ün Sofrası"

Kaynak: Hekimce

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


ATATURK VE HALIL AGA

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri ATATURK VE HALIL AGA Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız "Gel yardım et bana Nuri... Kaçalım köşkten..."Onun bu içtenlikli isteğine karşı çıkmak, büyük haksızlık olacaktı. "Tamam, sen planı hazırla, ben uygulamasını yaparım..."Atatürk ve Nuri Conker, birinin hazırladığı ötekinin uyguladığı plan sonunda Florya Köşkü nün tüm nöbetçilerini atlattılar ve köşkten kaçtılar.Altlarında, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:35 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.