Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| FİZYONOMİ (FİZYOGNOMİ): YÜZ OKUMA SANATI Fizyonomi (Fizyognomi) terimi, Yunanca physis -doğa ve gnomon- yorum kelimelerinin birleşimidir. Giovanni Battista Della Porta (1535-1615) ya göre gnomon, aynı zamanda yasa, kural anlamına gelmektedir; yani, fizyonomi "doğa yasası" demektir. Della Porta ya göre, doğanın belli kurallarına uyarak "belli vücut biçimlerine göre belli ruh hallerini" öğrenebiliriz.
Çok eski dönemlerden başlayarak, bilginler insanın yüz yapısı ile karakteri arasında bir ilişki kurmağa çalışmışlardı. Bu yöntemin temelinde insanın beden yapısı ve psikolojisi arasında doğal bir bağlantının olduğu inancı yatmaktaydı. Bilimsel temelden yoksun olmasına rağmen fizyonomi, karakter özelliklerinin tipolojisi için önayak olmuştur.
Gelişimi
Fizyonomi, sistemli bir şekilde ilk kez Çin de gelişmiştir. Çinliler, insanların yüz biçimlerine göre insanların karakter özelliklerini okuma yöntemini kullanmış, ayrıca başarı düzeylerini belirleme yöntemini kullanmışlardı. Sonraki dönemlerde değişik uygarlık merkezlerinde fizyonomiye ilişkin bilgiler sistemleştirilip geliştirilirken, belli özelliklere sahip değişik ekoller ve sistemler ortaya çıkmıştır.
Eski Çin yüz okuma uzmanlarına göre, yüzü oluşturan unsurlardan beşi çok önemlidir. Bunlar kaşlar, gözler, ağız, burun ve kulaklardır. Eski metinlerde onlar beş önemli organ olarak geçmektedir. Bu organlardan birisinin bile dengeli bir biçimde olması en az 10 yıl mutlu yaşam demektir. Tüm organların aynı şekilde dengeli biçimde olması bu mutluluğu orantılı şekilde arttırıyor. Bu organların incelenmesinden sonra sırada alın, elmacık kemikleri, şakaklar, çene ve kırışıklar gelmekte, en sonunda ise derinin rengi, ayrıca, gözlerin parlaklığı, biçimi, göz küresi ve göz kapaklan inceleniyor.
Çin fizyonomi uzmanlarına göre, onların sistemi insanların uzun ömürlü olmaları konusundaki gerçekleri bulacaktır. Çin sistemine göre, insan yüzünde belli konumlar ve çizgiler mevcuttur. Bunların her biri belli bir yaşı belirlemektedir. Onlar, bir dizi "uzun ömürlülük belirtileri"ni de tespit etmişler. Çinlilerin fizyonomi sistemi bugün de incelenmekte ve geliştirilmektedir.
Aristo nun Fizyonomiye İlişkin Görüşleri
Fizyonomi ile ilgili bilgilere Hipokrat, Aristo ve Pluto gibi eski Yunan düşünürlerinin eserlerinde rastlanmıştır. Aristo, fizyonomiyi kişilerin ruh halini öğrenmek için kullanırken, Hipokrat bu usulle hastalara teşhis koymuştur. Onun ölmüş insanın yüz şeklini tasvir edişi bugün de doktorlar tarafından "Hipokrat maskesi" olarak kullanılmaktadır.
Aristo nun "De Natura Animalium" (1. Kitap) isimli çalışmasında beden ve yüz yapısı ile insanın karakter özellikleri arasında bağlantı kurulmaktadır.
Aristo ya göre, insanın beden ve yüz yapısının belli bir hayvana benzemesi, onun karakter özelliklerini ortaya koymaktadır. Aristo insanın yüz yapısı, gözleri, alnı, kafa yapısı, derisinin rengi, saçının rengi,gözünün rengi, bedenin tüy örtüsü, sesinin tonu, yürüyüşü, beden hareketleri, bakışları, boyu ile ilgili karakter özelliklerini hayvanlardaki benzer özelliklerle kıyaslamaktadır.
Aristo, daha sonra devamcıları Polemon (M.Ö. II yy.) ve At-hamanti (M.Ö. IV yy.) fizyonomi yöntemiyle kendi dönemlerinde yaşamış bir çok şahısın karakter özelliklerine ilişkin yazılar yazmışlardır. Aristo nun yöntemi uzun müddet kendinden sonraki bilginler için bir kaynak olmuştur.
15. ve 16. yüzyıllardan itibaren fizyonomi kişilerin karakter özelliklerinin belirlenmesinde sıkı bir şekilde kullanılmıştır. Fizyonomi; doktorlar, din görevlileri, filozof ve hakimlerin başvurdukları bir yöntem olmuş ve büyük toplumsal ilgi görmüştür.
17 yüzyılda engizisyon mahkemeleri yüz ve beden yapısına göre "gerçekliği" tespit ediyorlardı. Buna göre de, fizyonomi; kehanet, falcılık, astroloji vs. ile sıkı bir şekilde kullanılıyordu. Fizyonomi alanında Avrupa da bu konudaki önemli gelişme Johann Caspar Lavater in çalışmaları sonucu gerçekleşmiştir. Lavater in ve ondan sonra Franz Jozef Gall ın söz konusu incelemeleri Avrupa da bu konu üzerine büyük tartışmalara yol açmıştır.
Johann Caspar Lavater (1741-1801)
Fizyonomi alanındaki önemli gelişmenin temeli 15 Ekim 1741 de Zürih te doğmuş İsviçreli ilahiyatçı, fizyonomist ve yazar Johann Caspar Lavater (17411801) tarafından atılmıştır.
Lavater 1769 dan yaşamının sonuna dek din görevlisi olarak çalışmıştır. 1775 yılında Leypsig de "İnsan Doğasının Tanımlanmasına Yardımcı Olacak Fizyonomik Fragmanlar" (Physiognomische Fragmente zur Beförderung derMenschen-kenntnis und Menschenliebe, 1775-1778) eseri o dönemde eşsiz bir yankı uyandırmıştır. Johann Caspar Lavater e göre yüzün her bir öğesi; göz, alın, burun, kulak, ağız, çene vs. ayrı ayrı ve birbirine olan ilişkileri içinde psikolojik anlam taşır, kişilik özelliklerini gösterir. Lavater in bu çalışmasının bilimselliği üzerinde tartışmalar olmuşsa da, söz konusu eser konuyu daha da popülerkılmıştır.
Lavater, Zürih in Fransızlar tarafından alınması zamanı yaralanmış, 2 Ocak 1801 yılında ölmüştür.
KAYNAK: MAXIMUMBILGI
Kaynak: Hekimce Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |