Ş

[Bluesky24]

Ş



ŞABAN

Er. 1. Aralık, fasıla. 2. Hicri, Kameri ayların sekizincisi, üç ayların ikinci ayı.

Erkek

ŞABEDDİN

Din topluluğu, cemaati. - Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır.

Erkek

ŞÂDÂB

Suya kanmış, sulu, taze.

Erkek

ŞÂDÂN

Keyifli, neşeli, sevinçli.

Kız

ŞADİ

Sevinç, mutluluk.

Erkek

ŞADİYE

1. Memnunluk, sevinç, gönül ferahlığı. 2. Güzel sesle şarkı okuyan, şiir söyleyen.

Kız

ŞADKÂM

çok sevinçli.

Kız

ŞÂDNÂK

Gönlü memnun.

Kız

ŞADUMAN

Sevinçli, neşeli, memnun.

Kız

ŞAFAK

Güneş doğmadan az önce ufukta beliren aydınlık.

Kız/Erkek

ŞAFAKGüN

Şafak renkli, kızıl.

Erkek

ŞAFAKNUR

Şafak aydınlığı.

Kız

ŞAFİ

Er. 1. Suçlunun bağışlanması için araya girip yalvaran kimse. 2. İyileştiren, şifa veren. 3. İnandırıcı, inandıran.

Erkek

ŞAH

1. Hükümdar. - Birleşik isimlerde 1. ve 2. isim olarak da kullanılır

Erkek

ŞAHABEDDİN

Dinin yıldızı. - Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır.

Erkek

ŞAHADEDDİN

Dinin tanıklığı. Dinin belirtisi, işareti. - Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır.

Erkek

ŞAHADET

1. Şahitlik etme, şahitlik, tanıklık, Kelime-i şehadet. 2. Açık, belirti. 3. Şehit olma, şehidlik.

Kız/Erkek

ŞAHAMET

Şişmanlık, topluluk.

Erkek

ŞÂHÂN

1. Şahlar. 2. Oldukça büyük boylu, yırtıcı bir kuş. (bkz. Şahin).

Erkek

ŞAHANDE

Mutlu, memnun.

Kız

ŞAHANE

Hükümdarlara yakışacak kadar güzel, eksiksiz olan.

Kız

ŞAHAP

Er. 1. Alev, ateş parçası. 2. Kayan yıldız, akan yıldız. 3. Cesur yürekli kimse.

Erkek

ŞAHAT

Güçlü, güzel cins at, atların şahı.

Erkek

ŞAHBANU

Hükümdar eşi, şah hanımı.

Kız

ŞAHBAZ

1. Beyaz ve iri doğan. 2. Yakışıklı. Yiğit, serdengeçti. 3. Kabadayı. 4. Cömert. 5. Büyük, gösterişli, güzel mükemmel.

Erkek

ŞAHBENDER

Konsolos.

Kız

ŞAHBEY

üstün nitelikli, saygın, yüce.

Erkek

ŞAHDANE

İri inci tanesi.

Kız

ŞAHDAR

Dallı, budaklı ağaç.

Erkek

ŞAHESER

Değerli, üstün nitelikli. Kalıcı, değerli, üstün yapıt.

Kız

ŞAHHANIM

Hanım sultan. - Şah ve hanım kelimelerinden birleşik isim.

Kız

ŞAHIGüL

Gül dalı.

Kız

ŞAHİ

Şah'a hükümdara mensup, şah ile ilgili. Şahlık hükümdarlık.

Erkek

ŞAHİD

Er. 1. Bir yerde bulunan, bir şeyi gören ve gördüğü ve bildiği şeyler konusunda bilgi veren kimse, tanık. 2. Bir akdin yapılması sırasında taraflardan birinin yanında hazır bulunan. 3. Doğrulayan, isbat eden. 4. Hz. Muhammed'in sıfatlarından.

Erkek

ŞAHİDüDDİN

İslam'ı seçmiş olan ve İslam'ın hak din olduğuna şahidlik eden.

Erkek

ŞAHİKA

Zirve, doruk, dağ tepesi.

Kız

ŞAHİN

Büyük boylu, kanca gagalı, yırtıcı bir kuş.

Erkek

ŞAHİN

Er. 1. Kadın. 2. Sık. Katı, pek.

Erkek

ŞAHİNALP

Şahin gibi güçlü yiğit, cesur.

Erkek

ŞAHİNE

(bkz. Şahin).

Kız

ŞAHİNER

Şahin gibi güçlü, yiğit er.

Erkek

ŞAHİNHAN

Güçlü, yiğit kimse.

Erkek

ŞAHİNKAN

Yiğit soydan gelen, güçlü, kahraman.

Erkek

ŞAHİNTER

çok yiğit, kahraman, şahin gibi.

Erkek

ŞAHİSTAN

Şah ülkesi.

Erkek

ŞAHKAR

Baş eser, en güzel eser.

Kız/Erkek

ŞAHMELEK

Melekler kadar güzel, güzellikte lider.

Kız

ŞAHNAZ

çok nazlı.

Kız

ŞAHNİSA

1. Hükümdar kadın, hükümdar karısı. 2. Kadınların şahı, üstün nitelikli, değerli kadın.

Kız

ŞAHNUR

1. Kaynak, ışık kaynağı. 2. Münevver.

Kız

ŞAHRAH

1. Büyük işlek yol, ana yol, cadde. 2. Şaşırılması mümkün olmayan doğru ve açık yol.

Erkek

ŞAHRUH

Yüce ruhlu, görkemli, üstün kişilikli kimse.

Erkek

ŞAHSAR

Dallık, ağaçlık, koruluk.

Kız/Erkek

ŞAHSINUR

Nurlu kişi, aydınlık kimse.

Kız

ŞAHSUVAR

İyi ata binen yiğit kimse.

Erkek

ŞAHVAR

1. Şaha, hükümdara yakışacak surette. 2. İri ve iyi cins inci.

Erkek

ŞAHVELET

Hükümdar çocuğu.

Erkek

ŞÂHZÂDE

Şehzade, şah oğlu, hükümdar çocuğu.

Erkek

ŞAHZAT

Saygıdeğer kimse. - Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır.

Erkek

ŞAİK

İstekli, hevesli.

Erkek

ŞAİR

Şiir yazan kimse, ozan.

Erkek

ŞAİRE

Kadın şair, daha çok unvan olarak kullanılır.

Kız

ŞAKAR

Yiğit, cesur.

Kız/Erkek

ŞAKAYIK

Bahçelerde yetiştirilen, pembe, kırmızı alaca çiçekler açan, çok yıllık süs bitkisi.

Kız

ŞAKİR

Şükreden, durumundan memnun olan. Allah'a şükreden. Kur'an'da çok sık geçen kelimelerden biridir.

Erkek

ŞAKİRE

(bkz. Şakir).

Kız

ŞAKRAK

San asma nevinden bülbül gibi öten bir kuş.

Erkek

ŞAMİH

Yüksek, görkemli.

Erkek

ŞAMİHA

1. Yüksek, gösterişli. 2. Kibirli.

Kız

ŞAMİL

Şümulü bulunan, içine alan, kaplayan, havi. ünlü Kafkas Türk liderlerinden Dağıstan aslanı Şeyh Şamil.

Erkek

ŞAMİLE

(bkz. Şamil).

Kız

ŞANAL

ünün yayılsın, tanınmış şanlı bir insan ol.

Kız/Erkek

ŞANALP

ünlü, şanlı, tanınmış kimse.

Erkek

ŞANER

ünlü kimse.

Erkek

ŞANLI

1. ün, şöhret. 2. Hal durum. 3. Debdebe, gösteriş, haşmet. 4. Yüksek makam rütbe.

Kız/Erkek

ŞANLIBAY

Tanınmış, ünlü kimse.

Erkek

ŞANVERİ

1. İri ve iyi cins inci. 2. Hükümdara yakışan, hükümdara uygun.

Kız

ŞAPÛR

İran hükümdarlarından üç şahsın adıdır.

Erkek

ŞARANİ

Gür ve uzun saçlı kimse. İslam tarihinde bu isimde birçok meşhur vardır.

Erkek

ŞARBAY

Kentli, şehirli kimse.

Erkek

ŞARIK

Doğup parlayan, parlak.

Erkek

ŞATIR

Er. 1. Neşeli, şen. 2. Büyük bir kimsenin atı yanında gitmekle vazifeli ağa.

Erkek

ŞÂTİ

Kıyı, kenar.

Erkek

ŞAYAN

Uygun, yakışır, münasip, layık.

Kız

ŞÂYESTE

Layık uygun, münasip.

Kız

ŞÂYGÂN

1. Layık, yakışır, münasip, yansır. 2. Ucuz, bol, çok.

Kız

ŞAYLAN

1. çok övünen, gururlu kimse. 2. Sevinçli, neşeli.

Kız/Erkek

ŞAZİ

(bkz. Şadi).

Erkek

ŞAZİMET

Kimseye benzemeyen, farklı, tek, eşsiz.

Kız

ŞAZİYE

(bkz. Şadiye).

Kız

ŞEBAB

Gençlik, tazelik. -Türk dil kuralına göre b/p olarak kullanılır.

Erkek

ŞEBEFRUZ

Geceyi aydınlatan.

Kız/Erkek

ŞEBHAN

Gece öten bir cins bülbül.

Erkek

ŞEBİB

Gençlik, tazelik.

Erkek

ŞEBNEM

Havada buhar durumundayken gecenin serinliğiyle yerde ya da bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları, çiğ.

Kız

ŞEBNUR

Gecenin nuru, gecenin ışığı, aydınlığı.

Kız

ŞEBYELDA

Yılın en uzun gecesi (22 Aralık).

Kız

ŞECAADDİN

Dinin kahramanı, dinin yiğidi.

Erkek

ŞECAAT

Yiğitlik, cesurluk, korkusuzluk, kalb metinliği.

Erkek

ŞECİ

Cesur, yürekli, yiğit.

Erkek

ŞECİA

(bkz. Şeci).

Kız

ŞEFAADDİN

Dinin, Allah ile kul arasınadaki aracılığı, dinin şefaati. - Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır.

Erkek

ŞEFAAT

Birinin suçunun bağışlanması ya da dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle başkası arasında yapılan aracılık, dua.

Kız/Erkek

ŞEFAATİ

Şefaatle ilgili.

Erkek

ŞEFAKAT

Şefkat, acıyarak ve esirgeyerek sevme.

Kız

ŞEFİ

Şefaat eden. (bkz. Şafi).

Erkek

ŞEFİK

Şefkatli, acıması olan, esirgeyici.

Erkek

ŞEFİKA

(bkz. Şefik).

Kız

ŞEFKAT

Sevecenlik, acıma ve sevgi duygusu.

Kız/Erkek

ŞEHADET

(bkz. Şahadet).

Erkek

ŞEHALEM

Evrenin hükümdarı.

Erkek

ŞEHAMET

Zeka ve akılla birlikte olan yiğitlik, cesaret.

Erkek

ŞEHBA

Er. 1. Kır, akçıl. 2. Haleb şehri.

Erkek

ŞEHBAL

Kuş kanadının en uzun tüyü.

Kız

ŞEHİD

1. Allah yolunda canını feda eden müslüman, İslam uğruna ölen müslüman, şehadet mertebesine erişen kimse. 2. Fikri, inancı, ülkesi uğruna ölenler için de teşmilen kullanılmaktadır. Vatan şehidi.

Kız/Erkek

ŞEHİM

Akıllı ve kurnaz yiğit.

Erkek

ŞEHİME

(bkz. Şehim).

Kız

ŞEHİNŞAH

1. Şahların şahı, en büyük hükümdar. 1. Daha çok unvan olarak verilir.

Erkek

ŞEHLÂ

1. Koyu mavi ela göz. 2. Hafif, tatlı şaşı.

Kız

ŞEHLEVENT

Leventlerin şahı, boylu poslu, canlı, yakışıklı.

Erkek

ŞEHMUZ

Şah, hükümdar soyundan gelen.

Erkek

ŞEHNAZ

1. Türk musikisinde mürekkep bir makam ve perde. 2. çok nazlı.

Kız

ŞEHPER

Kuş kanadının en uzun tüyü.

Kız

ŞEHRAR

Şehri süsleyen, şehre süs veren.

Kız/Erkek

ŞEHRAZAT

Kendi kendine yaşayan, özgür.

Kız

ŞEHRİ

1. Şehirli. 2. Nazik, terbiyeli. 3. Aya ait, aylık.

Kız/Erkek

ŞEHRİBAN

Şehrin büyüğü, ileri geleni.

Erkek

ŞEHRİNAZ

Türk müziğinin en eski makamlarından.

Kız

ŞEHRİYAR

Padişah, hükümdar.

Kız/Erkek

ŞEHRUD

Büyük çay, nehir.

Erkek

ŞEHZAT

(bkz. Şahzat).

Erkek

ŞEKİB

Sabır, tahammüllü, dayanıklı. - Türk dil kuralına göre b/p olarak kullanılır.

Erkek

ŞEKİBE

(bkz. Şekib).

Kız

ŞEKÛR

Şükreden, şükredici. Allah'ın isimlerinden, (bkz. Abdüşşekûr).

Erkek

ŞEKÛRE

çok şükreden, şükredici, değer bilen.

Kız

ŞELALE

Büyük bir akarsuyun yüksekten düşmesiyle meydana gelen büyük çağlayan, çavlan.

Kız

ŞEMAİL

Er. 1. Huylar, davranışlar, alışkılar. 2. Bir kimsenin dış görünüşünün özellikleri.

Erkek

ŞEMDİN

Dinin mumu, dinin aydınlığı.

Erkek

ŞEMİ

Er. 1. Mumla, ışıkla ilgili, ışıklı. 2. Mum yapan ya da satan kimse.

Erkek

ŞEMİM

Güzel kokan, güzel kokulu, güzel koku.

Erkek

ŞEMİME

Güzel kokulu şey.

Kız

ŞEMİNUR

Mum ışığı, mum aydınlığı.

Kız

ŞEMS

Güneş.

Erkek

ŞEMSEDDİN

Dinin güneşi, dinin insanlara verdiği aydınlık. - Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır (Şemsettin).

Erkek

ŞEMSİ

Güneşe ait, güneşle ilgili.

Erkek

ŞEMSİFER

Güneşin aydınlığı, parlaklığı.

Kız/Erkek

ŞEMSİNİSA

Kadınların güneşi. Güneş gibi kadın.

Kız

ŞEMSİNUR

Güneşin ışığı, nuru.

Kız

ŞEMSPARE

Güneş parçası. çok parlak.

Kız/Erkek

ŞEN

Neşeli, sevinçli. -Daha çok iki isimlerde kullanılır. Şener, Şenol.

Kız

ŞENAL

(bkz. Şen).

Erkek

ŞENALP

Neşeli, canlı yiğit.

Erkek

ŞENALTAN

(bkz. Altan).

Erkek

ŞENAY

Ayın parlaklığı, güzelliği.

Kız

ŞENBAY

Neşeli, sevinçli, mutlu, varlıklı kimse.

Erkek

ŞENCAN

Canlı, neşeli, hareketli yapısı olan kimse.

Kız/Erkek

ŞENDOĞAN

Sevinçli, neşeli ol

Kız/Erkek

ŞENDUR

Neşeli, sevinçli olması devam etti, sürdü.

Erkek

ŞENEL

Şen ve mutlu ev. Bölge, il.

Erkek

ŞENER

Mutlu, neşeli kimse.

Kız/Erkek

ŞENGİL

İyi yürekli, hoş sohbet kimse.

Erkek

ŞENGüL

Gülün en güzel hali.

Kız

ŞENGüN

Sevinçli, ferah gün.

Kız

ŞENİZ

Sevinçli, mutlu iz, hatıra.

Kız/Erkek

ŞENKAL

Her zaman neşeli kal.

Kız/Erkek

ŞENNUR

Neşeli ve nurlu insan.

Kız/Erkek

ŞENOL

Şen ve mutlu ol. - (bkz. Şenel).

Kız

ŞENSAL

Neşeni çevrene yay, herkes neşelensin.

Erkek

ŞENSOY

Neşeli soydan gelen kimse.

Erkek

ŞENTüRK

Neşeli, canlı, mutlu türk.

Erkek

ŞENYAŞAR

Yaşamı, neşeli mutlu geçen kimse.

Erkek

ŞENYURT

Neşeli, mutlu insanların yurdu; ülkesinde yaşayan.

Erkek

ŞERAFEDDİN

Dinin şereflisi, büyüğü. - Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır.

Erkek

ŞERAFET

Şerefli olma hali. Soydanlık, asalet. Hz. Muhammed (s.a.s)'in soyundan olma.

Erkek

ŞERARE

Kıvılcım.

Kız

ŞEREF

Er. 1. Yücelik, ululuk, izzet, seçkinlik. İyi ahlak ve faziletler sonucu meydana gelen manevi yücelik. 2. İyi ün. İftihar edilecek şey.

Erkek

ŞEREFHAN

Büyük, yüce hükümdar.

Erkek

ŞEREFNAZ

çok nazlı.

Kız

ŞEREN

Tezcanlı, çevik.

Erkek

ŞERİF

Şerefli, kutsal. Soylu temiz.

Erkek

ŞERİFE

(bkz. Şerif).

Kız

ŞERİR

Er. Taht. Yatacak yer.

Erkek

ŞERMENDE

Utangaç, çok utanan, mahcup.

Kız

ŞERMİN

Utangaç, mahcup.

Kız

ŞETARET

Neşe, sevinç, şenlik.

Kız

ŞEVDE

Siyah, esmer, esmer güzeli. Mü'minlerin annelerinden birisi Hz. Sevde.

Kız

ŞEVKET

Azamet, büyüklük, ululuk, debdebe, haşmet.

Erkek

ŞEVKİ

Şevkle ilgili, şevke ait, neşeli.

Erkek

ŞEVKİDİL

Gönül neşesi, gönül sevinci.

Kız

ŞEVKİYE

(bkz. Şevki).

Kız

ŞEVVAL

Hicri takvime göre yılın 10. ayı, ilk üç günü şeker bayramıdır.

Kız/Erkek

ŞEYBAN

Saçlarına ak düşmüş yaşlı kimse. Moğol hükümdarlarından birisi.

Erkek

ŞEYBE

(bkz. Şeyban).

Kız

ŞEYDA

Aşk çılgını, çok tutkun, aşık.

Kız

ŞEYDAGüL

(bkz. Şeyda).

Kız

ŞEYDANUR

(bkz. Şeyda).

Kız

ŞEYH

Er. 1. Yaşlı adam, ihtiyar. 2. Kabile ve aşiret reisi. 3. Bir sahada üst seviyeye gelmiş, otorite. 4. Tekke ve zaviye reisi.

Erkek

ŞEYMA

1. Bedeninde ben veya benzer bir izi olanlar. 2. Hz. Peygamber'in süt kardeşi.

Kız

ŞEZA

Kokulu şeylerin kokusu.

Kız

ŞEZERÂT

İşlenmeden maddenin içinde toplanan altın parçaları. Süs olarak kullanılan inci ve altın taneleri.

Kız

ŞEZRE

İşlenmemiş ham altın. Süs için asılan inci ve altın.

Erkek

ŞİDE

Parlak, ışıklı, güneş.

Erkek

ŞİFA

İyi olma, kurtulma.

Kız

ŞİHAB

Er. 1. Kıvılcım. Akan yıldız. 2. Cesur, yürekli.

Erkek

ŞİHABEDDİN

Dinin parlak yıldızı.

Erkek

ŞİHBAN

1. Kıvılcımlar. 2. Akan yıldızlar.

Kız

ŞİKAYET

1. Birine içecek su verme vazifesi. 2. Ka'be sakalığı, Mekke'de hacılara zemzem dağıtma işi.

Kız

ŞİMŞEK

1. Yağmurlu havada, buluttan buluta ya da yere elektrik boşalırken oluşan, geçici ve şiddetli elektrik akımı. 2. Canlı, hızlı, coşkulu, hareketli kimse.

Erkek

ŞİMŞEKER

çok hareketli, canlı, hızlı kimse.

Erkek

ŞİMŞEKHAN

(bkz. Şimşekkan).

Erkek

ŞİMŞEKKAN

Hareketli, canlı soydan gelme.

Erkek

ŞİNAS

Anlayan, tanıyan, bilen.

Erkek

ŞİNASİ

1. Tanımaya, anlamaya özgü, tanımak, bilmekle ilgili. 2. Tanzimat döneminin ünlü şairi ve gazetecisi.

Erkek

ŞİNAVER

Suda yüzen, yüzücü.

Erkek

ŞİNİD

İşitme, semi.

Erkek

ŞİRAN

Kaleler, hisarlar.

Erkek

ŞİRAZ

Türk müziğinde eski bir makam.

Erkek

ŞİRAZE

1. Kitap ciltlerinin iki ucunda bulunan ve yaprakları muntazam tutan, ibrişimden örülmüş ince şerit. 2. Pehlivan kispetinin parçası. 3. Esas, düzen, nizam.

Kız

ŞİRİN

Sevimli, cana yakın.

Kız

ŞİRVAN

1. İran'da bir kent adı. 2. Aslan barınağı.

Erkek

ŞİRZAT

Aslan gibi güçlü, kişilikli kimse.

Erkek

ŞİVE

Naz, eda.

Kız

ŞİVEKAR

Nazlı, edalı, işveli.

Kız

ŞöHRET

Şöhretli, ünlü, şöhreti ağızlarda dolaşan.

Kız

ŞöLEN

En üst idareci tarafından bütün halka verilen, dini ve içtimai fonksiyonları olan yemek, ziyafet.

Kız/Erkek

ŞüCA

Er. 1. Cesaretli, cesur, yiğit. 2. Aslan ve yengeç arasında yıldız kümesi.

Erkek

ŞüCEYNE

Ağaçcık, nihal.

Kız

ŞüKRAN

İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık.

Kız/Erkek

ŞüKRİYE

İyilik bilme, minnettarlıkla ilgili, iyilik bilen.

Kız

ŞüKRü

Şükretme, minnettarlıkla ilgili.

Erkek

ŞüKUFE

çiçek. Süslemede çiçek motiflerine dayanan bir tarz.

Kız

ŞüLE

Alev, yalım. Alevli ateş.







[b]