Öfke ve kontrolü

[Bluesky24]

Öfke ve kontrolü



öfke ve Kontrolü



Kizginlik, çok hafif bir rahatsizliktan yogun bir öfke ve hiddete kadar degisen yogunlukta yasanan bir duygudur. Diger duygular gibi, fizyolojik ve biyolojik degismelerle birlikte yasanir. Kizdiginiz zaman kalbinizin atislari hizlanir, soluk alip verislerinizde artis gözlenir, tansiyonunuz çikar, daha çok salgilanan adrenalin ve noradrenalin hormonlarina bagli olarak enerjinizde bir artis olur.

Kizginlik hem dissal hem de içsel bazi olaylarla ortaya çikar. Arkadasiniz, anneniz, kardesiniz, sokaktaki bir adam, ögretmeniniz vb. belli bir insana kizabileceginiz gibi; trafik sikisikligi, iptal edilen bir randevu, vb. gibi bir olaya da kizabilirsiniz. Kizginliginizin ortaya çikmasindan kendi kisisel sorunlarinizla ilgili kuruntulariniz sorumlu olabilecegi gibi, daha önceleri basinizdan geçmis ve sizi öfkelendirmis, travmatik bazi olaylarin anilari da sorumlu olabilir.

Kizginlik dogada sadece insanlarda varolan bir duygu degildir. Pek çok hayvan türünde de kizginlik oldugu düsünülen duygulari gözlemek mümkündür. Kizginligi ifade etmenin en dogal ve içgüdüsel yolu saldirganliktir.

Kizginlik, canli organizmanin varligini tehdit eden olaylara gösterdigi dogal bir tepkidir. Bu duygu, organizmaya saldirildigi zaman, kendisini savunmasina ve savasmasina yardimci olacak güçlü fizyolojik, duygusal ve davranissal tepkilerin ortaya çikmasini saglar. Bu nedenlerle, belli düzeydeki bir kizginlik duygusu varolus için gereklidir.

Ancak, büyük gruplar içinde ve belli bir uygarlik düzeyinde yasamayi seçen insanlar için, kendilerini kizdiran her nesne ya da kisiye, fiziksel olarak saldirmak islevsel degildir. Kanunlar, sosyal normlar, kurallar ve sagduyumuz, kizginlik duygumuzu nereye kadar götürecegimiz konusunda önümüze sinirlar koymaktadir.

Insanlar kizginlik duygulariyla basa çikmak için bilinçli ya da bilinçsiz bazi yollar kullanirlar. Bu yollari üç ana baslik altinda toplamak mümkündür: Ifade etme, bastirma, sakinlestirme.

Kizginlik duygularinizi saldirganlikla degil de kendinizi (düsünce ve duygularinizi yansitacak sekilde) ortaya koyacak sekilde ifade etmek, bunlar içinde en saglikli yoldur. Bunu yapabilmek için, istediklerinizin ne oldugunun farkina varmali, bunlari açik ve karsinizdakini incitmeyecek bir sekilde aktarabilmeyi ögrenmelisiniz.

Kendini ortaya koyabilmek, diger deyisle düsünce ve duygularinizi karsinizdakine açik, dolaysiz bir sekilde aktarabilmek, saldirganliktan, israrciliktan, tacizkàrliktan, asiri talepkàrliktan çok farkli bir davranistir. Kendini açikça ortaya koyabilmek demek, kendinize ve karsinizdakine saygili olabilmek demektir.

Ikinci yol, kizginligin bastirilip, daha sonra olumlu duygulara ya da baska yöne yönlendirilmesidir. Kizginliginizi içinizde tutup, onu düsünmemeye çalisiyor ve dikkatinizi daha olumlu birseylere yönlendiriyorsaniz, bu yolu kullaniyorsunuz demektir. Amaç, kisinin kizginligini ketleyip bastirmasi ve daha yapici davranislara dönüstürmesidir. Bazen ise yarasa da kizginlik duygularina sürekli olarak bu sekilde yaklasmak, çok saglikli olmayabilir. Bu yaklasimdaki tehlike sudur: eger açik bir biçimde ifade edilemezse, bir süre sonra bu duygu kisinin kendine döner ve hipertansiyon, psikosomatik rahatsizliklar (ülserler, allerjiler vb.) ya da depresyon gibi sorunlara yol açabilir.

Ifade edilemeyen kizginlik baska sorunlara da yol açabilir. Bunlardan biri bu duygunun dolayli, pasif agresif yollarla (çesitli yollarla intikam alma, zitlasma vb.) ifade edilmesi ya da sürekli olarak alay eden, düsmanca bir kisilik gelistirilmesidir. Digerlerini sürekli olarak asagilayan, herseyi elestiren ve alayci ifadeleri sikça kullanan kisilerin, kizginliklarini yapici bir sekilde ifade etmeyi ögrenmedikleri düsünülür. Bu tür kisilerin kisilerarasi iliskilerde çok basarili olamamalarina hayret etmemek gerekir.

Kizginlik yasadiginizda kendinizi sakinlestirmeye çalismak, üçüncü seçeneginizdir. Bu da sadece dissal davranislarinizi degil, içsel tepkilerinizi de kontrol edebilmeniz anlamindadir. Yani nefes alip verislerinizi, kalp atis hizinizi kontrol ederek, kendinizi fizyolojik olarak sakinlestirip, içinizdeki kizginlik duygusunu hafifletir, katlanilabilir hale getirebilirsiniz.

Bu tekniklerin hiçbiri ise yaramiyorsa o zaman birilerinin ya da birseylerin cani yanacak demektir.

KIZGINLIK VE öFKEDE KONTROL

Kizginlik kontrol tekniklerinin amaci, kizginligin ve öfkenin yol açtigi duygusal ve fizyolojik tepkileri azaltabilmektir. Sizde kizginliga yol açan insanlari, olaylari yok edemezsiniz; onlardan kaçinamazsiniz; onlari degistiremezsiniz. Yapabileceginiz tek sey bu insanlar ya da olaylar karsisinda gösterdiginiz içsel ve dissal tepkilerinizi kontrol edebilmek, onlari yapici bir sekilde yönetebilmektir.

Kizginlik duygularinizin yogunlugunu, kizginliga ne kadar yatkin oldugunuzu ve ne kadar iyi yönettiginizi ölçen çesitli psikolojik testler vardir. Ama bu duyguyla iliskili bir sorununuz varsa, siz büyük bir olasilikla zaten bunun farkindasinizdir. Eger zaman zaman kontrolü kaybettiginiz oluyorsa ya da kaybedeceginizden korkuyorsaniz, bu duygularinizla daha yapici bir sekilde basa çikmak için yollar aramak üzere bir profesyonelden yardim isteyebilirsiniz.

Kizginligin yönetimi konusunda uzman olan psikologlara göre, bazi insanlarin kafasinin tasi digerlerine kiyasla daha çabuk atmaktadir. Bunlar ortalama bir insandan daha kolay kizar ve bu duyguyu daha yogun yasarlar. Digerleri ise kizginliklarini pek öyle gürültülü ve dramatik sekillerde göstermeseler de, her zaman sinirli ve terstirler. Kolayca kizan kisiler her zaman öyle bagirip, küfretmez, esya firlatmazlar. Bazilarinin kizginlik ifadeleri ise, içine kapanmak, surat asmak ya da fiziksel olarak hasta olmaktir.

Kolayca kizan insanlarin engellenmeye karsi toleranslari genellikle çok düsüktür. Bu kisiler kendilerinin engellenmeye, rahatsiz edilmeye ya da sinirlendirilmeye maruz birakilmamalari gerektigini düsünen kisilerdir. Olaylari oldugu gibi kabullenmekte güçlük çekmektedirler. Baslarina gelen, örnegin küçük bir hatalarinin düzeltilmesi gibi, basit bir olayi bile kendilerine bir haksizlik yapilmis gibi algilarlar.

Bu insanlar neden böyledir? Bunun pek çok nedeni vardir. Nedenlerden biri genetik ya da fizyolojik olabilir. Bazi çocuklarin daha dogustan sinirli, alingan ve kolayca kizabilen bir yapida olduklarina iliskin kanitlar vardir. Diger neden de sosyokültürel olabilir. Kizginlik genellikle olumsuz bir duygu olarak kabul edilmektedir. Daha küçük yaslardan itibaren bize, kaygimizi, üzüntümüzü ya da diger duygularimizi ifade etmemizin uygun oldugu, ancak kizginlik ifadesinin ayip ya da günah oldugu mesaji verilmektedir. Sonuçta, bu duygumuzla nasil basa çikabilecegimiz ve nasil yapici bir sekilde yönlendirecegimiz, bize ögretilmemistir.

Arastirmalar bunda aile yapisinin da önemli oldugunu göstermistir. Kolayca kizan kisilerin tipik olarak kavgaci, dengesiz, düzensiz ve duygusal iletisim becerisi olmayan ailelerden geldikleri gözlenmistir.

öFKE VE KIZGINLIGIN BOSALTILMASI

Psikologlar artik bunun çok yanlis ve tehlikeli bir inanç oldugunu göstermislerdir. Bazi insanlar bu inanci, diger kisileri incitmek için verilmis bir onay gibi algilamaktadirlar. Arastirmalar, kizginlik duygusunun bosaltilmasinin kizginlik, öfke ve saldirganligi daha çok arttirdigini ve sorunu çözmek için hiç bir yarari olmadigini göstermektedir. Onun için en iyisi, kizginliginizi neyin tetikledigini bulmaniz ve kendinizi öfkeyle kaybetmeden, bu nedenlerle basa çikabileceginiz stratejileri gelistirmektir.

STRATEJILERLE öFKE TASMASININ ENGELLENMESI

GEVSEME

Derin derin nefes alma, sakinlestirici durum ve manzaralari zihnimizde hayal ederek canlandirma gibi teknikler, kizginlik ve öfkemizi yatistirmamizda ve sakinlesmemizde yardimci olurlar. Bu gevseme tekniklerini ögrenebileceginiz kitaplar, kasetler ya da dersler bulabilirsiniz. Bunlari bir kez ögrendiniz mi her durumda kullanabilirsiniz. Eger çabuk parlayan kisilerden olusan bir iliski içindeyseniz, bu teknikleri iliskideki tüm taraflarin ögrenmesinde yarar vardir.

Deneyebileceginiz bazi basit yöntemler sunlardir:





Diyaframinizdan derin nefesler alin; gögsünüzün üst kismiyla nefes almaniz sizi rahatlatmaz. Nefes alip verdiginizde gögsünüz degil, karniniz sismelidir.

Derin nefeslerinizi alirken, kendi kendinize tekrar tekrar Gevse! ya da Sakin ol! diyerek telkinde bulunun.

Belleginizden çagirarak ya da hayal ederek sizi gevsetecek bir yer ya da ortami düsünün ve gözünüzün önüne getirmeye çalisin.

Kendinizi zorlamayacaginiz, yavasça yapilan Yoga-türü egzersizlerle kaslarinizi gevsetmeye çalisin.

Bu teknikleri hergün pratik yaparak ezberlerseniz, daha sonra karsilasacaginiz gergin ortamlarda otomatik olarak uygulayabilirsiniz.

BILINçTE YENIDEN YAPILANMA

Bu strateji en basit anlamiyla düsünme tarzinizi degistirmek demektir. Kizgin insanlar düsüncelerini küfrederek, bagirip çagirarak ifade etme egilimindedirler. Kizgin oldugunuz zaman genellikle düsünceleriniz gerçegi yansitmaktan çok, olaylarin abartilmis ve çarpitilmis bir sekilde algilandigini yansitir. Bu tür düsünceleri farkedin ve yerine daha mantikli olanlari yerlestirin. örnegin kendi kendinize, Eyvah, simdi herseyi mahvetti! gibi bir seyler söylemek yerine, Evet! çok can sikici bir olay. Neden kizdigimi çok iyi anliyorum. Ama dünyanin sonu degil ve buna simdi öfkeleniyor olmam bu olayi olmamis hale getirmeyecek. diyebilirsiniz. Her iki düsünceyi de zihninizden geçirerek deneyin. Kizginliginizin hangi düsünceyle arttigini ya da azaldigini görün.

Farkinda olmadan çok sik kullandigimiz ve bizi kizginlik duygularina hazirlayan, asla! ya da her zaman gibi sözcükleri zihninizde yakalamaya çalisin. Bu asansör asla çalismaz! ya da Her zaman telefon etmeyi unutursun! gibi cümleler sadece hatali degildir; ayni zamanda, kizginlik duygunuzda hakli oldugunuzu düsünmenize de yol açar ve siz durumla ilgili yargiyi vermis oldugunuzdan, problemin çözümüne de katkida bulunmaz.

örnegin, randevularina sürekli olarak geç gelen bir arkadasiniz oldugunu düsünelim. Hemen saldirmaya kalkmayin. Bunun yerine, neyi elde etmek istediginizi, amacinizi düsünün. Sizin asil istediginiz arkadasinizin randevuya sizinle ayni saatte gelmesi degil mi? O halde, Her zaman geç kalirsin! Tanidigim en sorumsuz ve làkayt kisisin! gibi yargilardan kaçinin. Bu tür cümleler sadece arkadasinizi incitmeye ve onun da kizmasina yol açacaktir.

Eger bu arkadasiniz sizin için önemliyse, problemin ne oldugunu ortaya koyun ve her ikiniz için de ise yarayacak bir çözüm yolu bulmaya çalisin. Ya da sorunu kendi kontrolünüze alip, örnegin randevunuzu yarim saat öne alin, böylece arkadasinizi bir parça atlatmis bile olsaniz oraya zamaninda gelecektir. Sonuçta problem çözülecek ve arkadasliginiz devam edecektir. Kendinize öfkelenmenin hiçbir seyi çözmeyecegini, kendinizi daha iyi hissetmenize yardimci olmayacagini, hatta daha da kötü hissedebileceginizi hatirlayin.

Mantik öfkeyi yener, çünkü öfke hakli bir nedene bagli olsa da, çok çabuk mantik sinirlarini asabilir. Bu yüzden öfkelendiginizi hissettiginizde mantiginiza siginin. Kendinize Tüm dünyanin size kazik atmaya çalismadigini hatirlatin. Sadece, yasamin inis ve çikislarindan bazilarini yasadiginizi düsünün. öfkenizin kontrolden çikmaya basladigi her zaman, bu yönteme basvurun. Daha dengeli bir bakis açisini yakalamaniza yardimci olacaktir.

öfkeli insanlar her seyi talepkar bir sekilde isterler, diger deyisle kendilerine hak görürler. Bu durum, adalet için de böyledir, takdir, kabul, onay, vb. için de böyle. Herkesin bu degerlere ihtiyaci vardir. Elde edemeyince hepimiz üzülür, incinir, hayal kirikligina ugrariz. Ama kizgin ve öfkeli insanlar, bunlari talep ederler. Talepleri karsilanmayinca, hayal kirikliklari engellenme duygusuna, o da kizginlik ve öfkeye gider. Bu insanlar, düsünceleri üzerinde çalisip onlari yeniden yapilandirirken, bu talepkàr özelliklerinin farkina varmali ve beklentilerini, arzulara dönüstürmelidirler. Diger deyisle, istedigi herhangi bir sey için, Bana verilmeli ya da Benim olmali demek yerine, Bana verilmesini isterdim. diye düsünmenin daha saglikli oldugunu görmelidirler. Istediginizi elde edemeyince kuskusuz engellenme, hayal kirikligi, incinmislik gibi kesinlikle normal duygular hissedebilirsiniz. Ama bu duygularin içinde kizginlik ve öfke olmamalidir. Bazi kizgin insanlar bu duygularini, incinmisligin acisindan kaçinmak için kullanmaktadirlar, ama bu duygular, eninde sonunda o aciyi duymalarini engellemez.

PROBLEMI çöZME

Bazen kizginlik ve engellenmislik duygularimiz yasamimizdaki gerçek ve kaçinilmaz sorunlardan kaynaklaniyor olabilir. Her problemin bir çözümü vardir. seklindeki kültürel inançlarimiz da, çözümü bulamadigimiz zaman bu engellenmislik duygularini artirir. Kizginlik duygulari böyle zamanlarda bu zorluklar karsisinda yasanan dogal ve saglikli duygulardir. Böyle durumlardaki en yararli tutum, önce durumu degistirip degistiremeyecegimizi arastirmaktir. Degistirebilecegimiz bir seyse çözüm yollari arastirilabilir. Degistirilemeyecek bir durumsa, çözüm üzerinde odaklasmak yerine, en iyi strateji, sorunla yüzlesmektir.

Bir plan yapin ve hedefe ne kadar ulastiginizi gözleyin. (Planlama konusunda sorunu olanlar, zaman yönetimi gibi konularda profesyonel yardim alabilirler.) Elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalisin ama, yanitlari hemen bulamiyor, sonuca hemen ulasamiyorsaniz, kendinizi cezalandirmayin. Eger soruna iyi niyetle yaklasir, çabalar ve yüzlesme konusunda elinizden geleni yaparsaniz, hemen çözülememesi durumunda, ya hep ya hiç tarzi düsünmezsiniz. Sabrinizin tasma ihtimali de daha düsüktür.

ILETISIMDE IYILESTIRME

Kizgin ve öfkeli insanlar genellikle düsünmeden yargilama ve bu yargilari yönünde de davranma egilimindedirler. Bu yargilar da bazen çok gerçek disi olabilmektedir. Eger çok elektrikli bir tartisma içine girdiyseniz, ilk yapacaginiz sey yavaslayip gösterdiginiz tepkileri gözlemek olmalidir. Akliniza gelen ilk seyi söylemeyin, yavaslayin ve asil söylemek istediginizi düsünün. Ayni anda karsinizdakinin de söylediklerini duymaya ve anlamaya çalisin. Hemen cevap vermeyin.

Kizginliginizin altinda ne yattigini da anlamaya çalisin. örnegin, arada sirada yalniz kalmak ya da biraz daha fazla özgürlük istiyorsunuz. Ama, sizin için önemli olan o yakininiz, daha fazla yakinlik ve baglilik istiyor. Eger yine sizin mesguliyetinizden yakinmaya baslarsa, onu gardiyanlikla ya da boynunuza tasma takmakla suçlamayin.

Insanin elestirildigi zaman savunmaya geçmesi dogaldir, ama siz de saldiriya geçip savasmayin. Onun yerine söylenenlerin altinda yatani bulmaya, asil söylenmek isteneni dinlemeye çalisin. Belki karsinizdakinin asil mesaji kendisini sevilmiyor ve ihmal ediliyor gibi hissetmesidir. Size düsen, gerçek mesaji buluncaya kadar sabirla dayanip, gerekli sorulari sormaktir. Ya da belki o ortamdan biraz uzaklasip rahatlamak isteyebilirsiniz. Ama kendinizin ya da karsinizdakinin kizginlik ya da öfkesinin kontrolden çikmasina izin vermeyin. Sükúnetinizi korumaniz, durumun raydan çikip bir felaket olmasini engelleyecektir.

MIZAHA YöNLENME

Mizah, çesitli yollarla öfkenizin yogunlugunun azalmasina yardimci olabilir. Herseyden önce daha dengeli bir bakis açisi saglar. Birine öfkelenip de belli sifatlarla etiketler takmaya basladiginizda, bir an durun ve o insanin gerçekten o sey ya da öyle oldugunu düsünün. Eger karsinizdaki insani benzettiginiz seyin ne oldugunu düsünerek kafanizda gerçekten öyleymis gibi bir resim çizebilirseniz, öfkenizin azalmaya basladigini göreceksiniz. çünkü mizah sirasinda yasanilan duygularla, öfkenin birarada bulunmasi mümkün degildir.

öfkesi çok yogun olan davranislarinin altindaki temel mesaj, Her sey benim istedigim gibi olmali! dir. öfkeli insanlar kendilerinin ahlaken hakli ve dogru olduklarina inanirlar. Planlarini degistirmelerine ya da engellenmelerine yol açan her türlü olay/durum, onlar için dayanilmaz bir asagilanma gibi algilanir. Kendilerinin bu sekilde sikinti yasamamalari gerektigini düsünürler. Belki baska insanlar sikinti çekebilirler ama onlar degil!

Kendinizde de buna benzer bir duyguyu yakalarsaniz, kendinizi tüm caddelerin, dükkanlarin, resmi dairelerin sahibi olan bir tanri ya da tanriça gibi hayal edin. Tüm insanlarin sizin önünüzde egildigini, eteginizi öptügünü düsünün. Bu hayali görüntülere ne kadar ayrinti koyarsaniz, ne kadar talepkàr oldugunuzu ve ne kadar mantikdisi davrandiginizi o kadar iyi anlayacaksiniz. Ayrica kizdiginiz durum ve olaylarin gerçekte ne kadar önemsiz oldugunu da farkedeceksiniz.

Mizah kullanirken iki noktada çok dikkatli olmak gerekir. öncelikle mizah kullanmanin, sorunlarinizi gülerek geçistirmek demek olmadigini, tersine onlarla yapici bir sekilde yüzlesebilmeniz demek oldugunu bilmelisiniz. Ikincisi de mizah kullanayim derken, alayci ve asagilayici mizaha basvurmaktan kaçinmalisiniz. çünkü bu da sagliksiz öfke ifadesinin bir baska yoludur.

çEVRE DEGISIKLIGI

Bazen, sinirlenip öfkelenmemize yol açan seylerin yakin çevremizde oldugunu farkederiz. Sorunlar ve sorumluluklar üzerinize öylesine yikilir ki düstügünüz tuzaga ve o tuzagi temsil eden insanlara karsi öfke ile kavrulursunuz.

Biraz ara verin. Gün içinde özellikle stresli olacagini bildiginiz saatlerde, sadece kendiniz için kullanacaginiz bir zaman ayirin. örnegin çalisan bir anne, eve geldiginde kendisine ayiracagi bir 15 dakikalik süre olursa, çocuklarinin isteklerine, parlamadan daha iyi yanit verebilir.

Kendinizi rahatlatabilmek için birkaç ipucu daha





Zamanlama: Eger sevdiginiz kisiyle belli konulari belli saatlerde konusuyor ve bu konusmalar da hep tartisma ile sonuçlaniyorsa, bu tür konulari konusma saatinizi degistirin. Belki yorgun, dikkatsiz oluyorsunuzdur ya da bu sadece böyle bir aliskanlik haline gelmistir.





Kaçinma: Eger çocugunuzun odasindaki daginiklik odanin önünden her geçiste kafanizin tasini attiriyorsa, kapiyi kapatin. Sizi öfkelendiren seylere bakmaktan kendinizi alikoyun. Ama, öfkelenmemem için çocugumun odasini temiz tutmasi gerekir. demeyin. Konu su anda bu degil. Konu kendinizi olabildigince sakin tutabilmektir.





Alternatifler bulun: Eger her gün isinize gittiginiz yoldaki trafik, sizi engellenmislik ve öfke duygulari içinde birakiyorsa, bunu çözmeyi bir is edinin. Elinize bir harita alip ayni yere farkli, belki daha uzun ama daha rahat, manzarali, hos bir yoldan gitmeyi ya da evden daha erken/geç çikmayi deneyin.

Danismanlik





Eger kizginlik ya da öfkenizin, kontrolünüz disindaki yogunluklara çiktigini düsünüyorsaniz, iliskileriniz ve hayatinizin önemli boyutlari bu duygudan etkileniyorsa, belki onu daha iyi yönetebilmek için profesyonel birinin danismanligina basvurabilirsiniz.

Psikologunuza basvurdugunuzda ona öfke duygulariniz üzerinde çalismak istediginizi söyleyin. Yapmak istediginizin sadece duygularinizi farketmek ve ifade etmek olmadigini, ayni zamanda ifade tarziniz üzerinde de çalismak istediginizi belirtin.

Yüksek düzeyde öfke yasayan bir kisinin öfkesinin, danismanlik araciligiyla 8-10 hafta içinde orta düzeye inebildigi arastirmalarla gösterilmistir.

Atilganlik (kendini ifade etme) egitiminin rolü





öfkeli kisilerin saldirgan olmak yerine atilgan olmayi ögrenmelerinin gerektigi dogrudur. Ama bu konudaki kitaplarin ya da yaklasimlarin çogu, kendilerine kizginlik yasama iznini vermeyen insanlar içindir. Bu tür kisiler ortalama bir insandan daha sessiz ve pasiftirler, digerlerinin kendilerini sürekli olarak ezmelerine izin verirler. öfkelerini kontrol edemeyen kisiler genellikle bunu yapmazlar. Ama bu kitaplarda yine de engelleyici durumlarda neler yapilabilecegine iliskin ise yarayabilecek bazi ipuçlari bulunabilir.

Unutmayin kizginligi yok edemezsiniz, edebilseniz bile bu çok iyi bir fikir olmayacaktir. Tüm çabalariniza ragmen sizi kizdiracak olaylar olacaktir. Yasam her zaman için engellerle, acilarla, kayiplarla ve diger insanlarin onlardan beklemediginiz davranislariyla dolu olacaktir. Bunu degistiremezsiniz. Ama bu olaylarin sizi etkileme biçimini degistirebilirsiniz. Kizginlik ve öfke tepkilerinizi kontrol ederek, uzun vadede onlarin sizi daha mutsuz kilmasini önleyebilirsiniz.

[b]