Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Diyabet ve Göz Diyabet ve Göz
Diyabet ve Göz
DİYABET
Pankreastan salgılanan insülin hormonunun, tamamen ya da kısmen eksikliğine bağlı olarak gelişen, kan şekeri yüksekliği ile kendini gösteren bir hastalıktır. Kalıtım, şişmanlık, hareketsizlik ve yüksek tansiyon hastalığı diyabete yakalanma riskini artırıyor. çok susama, idrara çıkma, acıkma, kilo kaybı ve yorgunluk hastalığın en iyi bilinen belirtileridir. Ayrıca, hamilelik, hipertansiyon, böbrek hastalığı ve anemi varlığı şeker hastalarında göz tutulumunu kötü yönde etkileyebilmektedir.
İki tür diyabet vardır:
1. İnsuline bağlı diabet , tip 1 olarak da bilinmektedir. Sıklıkla 10 ile 20 yaşları arasındaki insanlarda gelişmesine rağmen, daha yaşlı insanlarda da ortaya çıkabilir.
2. İnsuline bağlı olmayan diabet , tip 2 olarak da bilinmektedir ve sıklıkla 50 ile 70 yaş arasındaki insanlarda gelişir.
DİYABETTE GöZ
Diyabette gözde katarakt, glokom ve en önemlisi diabetik retina hastalığına sebep olarak görme azalmasına yol açabilir. Diabetlerde görme kaybı gelişme ihtimali normalden 25 kez daha fazladır. 20-65 yaş arasındaki görme kaybının en sık sebeplerinden biri olarak ortaya çıkar. Diabetik hastalarda göz hasarı gelişme ihtimali 10 yıllık diabetiklerde %20, 30 yıllık diabetiklerde %80 civarındadır. Fakat hastalığın teşhis ve tedavisindeki gelişmeler sayesinde , zamanında yapılan girişimlerle görmeyi ciddi şekilde etkileyen hasarlara günümüzde daha düşük oranlarda rastlanmaktadır.
Tanı ve tedavi
Anatolia Göz'de tanı için öncelikle hastanın gözünün retina tabakası incelenir. Bunun için özel lensler kullanılır. Eğer diyabetik retinopati bulguları mevcut ise retina damarlarının muayenesi anjiyografi ile tamamlanır. Anjiyografi de, tıkalı damar ve yeni damar oluşumu saptanırsa yapılacak laser tedavisi hastanın görmesini koruyacaktır. Göz içi kanama mevcut ise ultrasonografi uygulayarak gözün arka bölümünün durumu incelenir ve ameliyata alınır. Gözde retina damarlarında tıkanıklıklar veya yeni damar gelişimi saptanır ise hastaya acil olarak laser tedavisi uygulanır. Bu tedavi gözde tıkalı olan bölgedeki oksijen ihtiyacını karşılamak için gelişen anormal damarların oluşumuna dolayısı ile kanamalara ve gözün kaybına engel olur. laser tedavisi, görmenin azalmasını önler. Diyabetik retinopati ilerlememiş olgulardaki tedavi, gerektiğinde gereken dozlarda uygulanan laserdir. Bir defa laser uygulanmış bölgeye tekrar uygulanma. İlave laser tedavisi, yeni bölgelerin tedavisi şeklindedir. Merkezimizde hastalığı çok ilerlemiş, hatta görme derecesi ışık hissine kadar düşmüş gözlere de görme sağlamak mümkündür. Vitrektomi dediğimiz ileri mikrocerrahi yöntemi ile göz içine girerek hasar veren dokuları temizlenip,hastalara görme kazandırılabilir.
DİABETİK RETİNA HASTALIĞI
Diabetin en önemli komplikasyonu retinada sinir tabakasında oluşan bozukluklardır. Retinada ödem (su tutulması), kanama odakları ve yeni damarlanmaya yol açabilmektedir. Bu yeni oluşan hassas damarlar da kanayarak göz içi kanama ve retina dekolmanı oluşturabilmaktedir. Hastalığın daha ileri evrelerinde göz tansiyonu oluşabilmektedir. Hastalık tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilmektedir. Retina dekolmanı üç aşamada sınıflandırılır :
1. BAŞLANGIç DöNEMİ
Yapısı bozulmaya başlayan retina damarlarının bir kısmı yer yer daralmalar gösterirken, bir kısmı da genişleyip baloncuklar oluştururlar. Bu bozulmuş damarlardan kan ve sıvı sızmaya başlar. Böylece retinada ödem denilen birikintiler oluşur. Bu dönemde görme genellikle etkilenmemiştir, fakat görmeyi engelleyecek olayların öncüsü olarak kabul edilir. Bazı durumlarda sızıntılar makülada (gözün detay görme merkezi) toplanarak özellikle yakın görmeyi bozabilir. Bu durum maküla ödemi olarak adlandırılır. 15 yıllık diabetiklerin %80'inde başlangıç dönem hastalarına rastlanır.
2. PROLİFERASYON DöNEMİ
İyice daralıp tıkanan damarların besleyemediği sahalar oksijen ve kansız kaldığı için bozulmaya başlar. Bu sahalarda yelpaze şeklinde yani damar oluşumları ve zar oluşumları ortaya çıkar. Yani damarların kenarları çok incedir, kolay kanayabilirler. Fibrotik zar ise maküla üstünü örterek veya çekintiler yaparak görmeyi bozablir. Görme kanamalarının ve çekintilerin makülayı etkilediği oranda azalır. Diabetiklerin %20'sinde proliferasyon dönemi belirtileri izlenir.
3.İLERİ DİYABETİK GöZ HASTALIĞI
Gözün içini dolduran vitreus denilen yapının hareketleri veya büzülmesi, yeni damar ve fibrotik zar oluşumlarını çekmeye başlar. Zaten ince olan damarlar kanama yapar ve göz içini doldurur (Vitre içi kanama). çekilen fibrotik zarlar da retina dokusunun yırtılmasına ve hasarına neden olurlar (traksiyonlu retina dekolmanı). Ayrıca yeni damarlar göz sıvısının dışarı aktığı yolları etkileyerek göz tansiyonunu yükseltebilirler.
BELİRTİLER VE TEŞHİS
Diabetik retina hastalığında şikâyetler makülanın etkilenmesi, yani görmenin azalmasıyla başlar. Bazen çok ilerlemiş diyabetik göz hastalığı yıllarca belirti vermeyebilir. Hamilelik, yüksek tansiyon ve ağır enfeksiyonların diyabetik retina hastalığını arttırdığı kabul edilmektedir. Diabetik retina hastalığından en iyi korunma yolu düzenli göz muayenelerinden geçmektedir. Diyabatik retina hastalığı göz doktoru tarafından basit yöntemlerle tespit edilebilir. Her hastanın en az yılda 1 kez göz muayenesinden geçmesi önerilir. Diabetik retina hastalığı bulguları tespit edilen hastalarda göz dibi anjiyosu yapılarak retinada damar düzeyindeki hasarlar görüntülenir.
GöZDİBİ ANJİOSU (FFA)
Fundus Flourescin Anjiografisi (FFA) denilen gözdibi anjiosu da son derece kolay bir muayene yöntemidir. Göz bebekleri damlalarla genişletilir. Kol damarlarından floresan bir boya maddesi verilerek boyanın göziçi damarlarında dolaşımı gözlenir ve fotoğrafları çekilir. Böylelikle damarlardan sızıntılar, kanamalar, birikintiler, beslenmeyen sahalar, yeni damarlar, zar oluşumları ve diğer hasarlar tespit edilir. Bu sayede tedavi edilecek sahalar belirlenmiş olur. Göz dibi anjiosunun diabetik retina hastalığı başlamamışlarda kontrol amacıyla yılda bir kez, retina hastalığı belirtileri başlamış olanlarda, 6 ayda bir yapılması tavsiye edilmektedir.
LASER FOTOKOGüLASYON
Göz içinde kullanılan laserlerde, kuvvetli bir elektrik akımı, argo ya da kripton gazlarından geçer ve enerji oluşur. laser bu enerjiyi dar ve düzgün bir ışık demeti şeklinde yönlendirir. Bu demet göz içine mikroskop ve mercekler ile odaklanır ve sonuçta bu enerji, diabetik göz hastalığında retina tabakasındaki bozuklukları ve hastalıkları düzeltmek amacıyla kullanılır. Laser tedavisi ağrısız bir işlemdir: Göz bebekleri damlalarla genişletilir. Göze bir muayene merceği takılır. Laser yapılırken, hastanın tek hissettiği mavi-yeşil renkte ışık parlamalarıdır. Diabette retinaya laser 2 şekilde uygulanır. Sadece lokal bir hasar veya ödem varsa, yalnız o bölgeye laser uygulaması yapılır. Diabetik hasar sadece bir sahayla sınırlı değilse, maküla bölgesi hariç tüm retinaya birkaç seans boyunca laser uygulanır. Bu işlem panretinal laser fotokoagülasyon olarak adlandırırlır ve proliferasyon safhasındaki diabetik retina hastalıklarında uygulanır. Tedavi, çoğunlukla laserle yapılmakta ve ana hatlarıyla ikiye ayrılmaktadır:
Birincisi, retinada yeni oluşan damarların gerilemesini sağlayacak şekilde laser yapılarak göz içine kanama, retina dekolmanı ve glokom oluşması engellenir. çoğu hastada istenilen sonuç elde edilmekle birlikte, bazen yapılan etkin laser tedavisine rağmen bu komplikasyonlar oluşabilmektedir.
İkincisi, maküla denilen görme merkezinde su toplanması olan hastalarda ödemi azaltmak veya yok etmek için yapılan laser tedavisidir. Tedaviyi takiben ödem kaybolsa veya azalsa bile görme artmayabilir. Bunun için, bu lezyonlar ne kadar erken tedavi edilirse, görme o kadar iyi düzeyde kalmaktadır. Bununla birlikte, tedavi sonrası görmenin daha iyileştiği veya daha kötüleştiği de olmaktadır.
laser tedavisine rağmen göz içine kanama, retina dekolmanı ve glokom olan veya makula ödeminin devam ettiği durumlarda vitrektomi ameliyatı yapılmaktadır. Anatolia Göz'de vitrektomi ameliyatlarıyla başarılı sonuçlar elde edilmektedir .
Hastalar hangi şikayetlerle doktora başvurur?
Hastalarda, genelde yavaşça ilerleyen görme azalması olabileceği gibi ani görme kayıpları da olabilir. Bununla birlikte, hastaların gözlerinde hasar başlamasına karşın görmeyle ilgili hiçbir şikâyetleri olmayabilir. Bu da, şeker hastalarının muayenelerinin, diabetologla birlikte göz doktoru tarafından yapılmasının önemini göstermektedir. Erken teşhis ve tedavi ve sık kontrollerle birçok diabetli hastada ciddi görme kayıpları engellenebilmektedir.
[b] Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |