Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Meditasyon ile gelen sağlık Meditasyon ile gelen sağlık Meditasyon ile gelen sağlık
Daha çok stresle mücadele tekniği olarak kabul edilen meditasyon, yoga ve reiki gibi yöntemler, kanser ve kalp hastalıkları başta olmak üzere bir çok hastalığın tedavisinde giderek daha fazla kullanılıyor.Duyguları yatıştıran, rahatlama sağlayan, zihni sakinleştiren ve mutluluk hormonunun salgılanmasını artıran meditasyon, yoga ve reiki
gibi teknikler, ruhsal ve fiziksel sağlık ile bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi özellikle kronik hastalıkların tedavisindeki başarı oranını da önemli ölçüde etkiliyor. Uzmanlar, tıbbi tedavinin yanısıra önerilen bu yöntemlerin, hem hastaya hem de doktora çok önemli katkılar sağladığı görüşünde birleşiyor.
Derin düşünme ve öze dönme olarak tanımlanan meditasyon, yaşam enerjisi anlamına gelen reiki, bedendeki enerjinin dönüşümü için yapılan yoga, özellikle son 50 yıldır daha çok zihinsel rahatlama ve stresle mücadele yöntemi olarak kullanılıyor. Ancak endişe ve gerilimi azaltıp insanın kendisinden memnun olmasını, üzüntülerini ve ağrılarını tolore etmesini kolaylaştıran ve zihni sakinleştiren bu yöntemler, son yıllarda pozitif tıp bilimlerinde de yoğunlukla kullanılıyor. öncelikle sağlığın korunması ve kaliteli bir yaşam için önerilen spiritüel yöntemler, kanser başta olmak üzere kalp hastalıkları, diyabet ve felç gibi tedavisi uzun süren hastalıklarda özellikle tavsiye ediliyor. İstanbul üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erkan Topuz ve Marmara üniversitesi Hastanesi çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölüm Başkanı Profesör Doktor Cengiz Canpolat, hastalarına özellikle önerdikleri bu yöntemlerin iyileşme sürecini çok olumlu etkilediğini belirtiyor.
Prof. Dr. Erkan Topuz,İstanbul üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü müdürü: Hastalarımıza tıbbi tedavinin yanı sıra meditasyon, yoga reiki gibi yöntemleri de öneriyoruz. Ayrıca resim yapmalarını, dans etmelerini, müzik dinlemelerini de öneriyorum. Yoga,reiki, meditasyon uygulamaları tedavi edici değildir ancak hastanın direncini artırıp, onu daha güçlü kıldığı için çok önemlidir.Dolayısıyla bu tür spiritüel uygulamalar hastalığın iyileşme sürecini olumlu etkiliyor ve hastanın hastanede kalış süresini kısaltıyor.
Marmara üniversitesi hastanesi çocuk hematoloji ve onkoloji bölüm başkanı profesör doktor Cengiz Canpolat: Spiritüel tedaviyöntemlerinin özellikle kanser gibi hastalıkların tedavisinde çok yararlı bir destekleyici olduğuna inanıyorum. Sadece meditasyon,reiki, yoga da değil akupunkturun da olumlu etkileri var. Literatürde bu öğretilerin özellikle kanserli hastalarda, anksiyeteyi, ağrıyı,huzursuzluğu, uykusuzluğu, kemoterapinin yan etkilerini ve fiziksel bir takım şikayetleri ciddi derecede azalttığına ve hastanın bütün bu durumlara toleransını artırdığına dair bilgiler yer alıyor. Tabi ki bunlar konvansiyonel tıbbi tedavinin yerini alabilir diye bir şey sözkonusu değildir. Bunlar ancak konvansiyonel tedaviye yardımcı olabilir. Araştırmalar göstermiştir ki bu tür uygulamalar vücudun
endojen mekanizmalarını hareket geçiriyor. Mutluluk veren endorfinhormonunu artırıp, adrenal ve kortizon sentezine etki ederek stresi ve anksiyeteyi azalttığı görülmüştür. Yine hücresel immünüte üzerinde etki ettiğini gösteren, pozitif bulgular vardır.
önceleri panik atak, stres, depresyon gibi psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan bu yöntemler üzerinde yapılan çeşitli araştırmalarda kalp ritminin yavaşladığı, kan akışının düzene girdiği,kan basıncının düştüğü, beyin yarım kürelerinin dengelendiği,
adrenalin hormonunun ve kolesterolün azaldığı, oksijen tüketiminin düştüğü görülmüştür.
Yoga, reiki ve meditasyon gibi spiritüel yöntemler, insanın içindeki enerjiyi kullanabilmesini ve kendi zihinsel gücünün farkındalığını sağlıyor diyebilir miyiz?
Tacettin Ocak,reiki eğitmeni: Bir kelime veya cümlenin sürekli tekrarlanması bir meditasyondur. İnsanın tekrar ettiği kelimenin peşinden gitmesi, onun beyin dalgalarını yumuşatır ve öyle bir noktaya getirir ki artık tamamen sakin bir zihin haline gelir. Hatta onun da ötesinde insanın düşüncenin olmadığı bir alana geçmesini sağlar. Bu büyük bir fırsattır aslında, insanın huzuru ve mutluluğu için bu büyük bir imkandır. çünkü insanın o noktada aldığı zihinsel haz, bu dünyaya ait bir haz değildir.
Spiritüel yöntemler tedavinin başarısını artırıyor
Bu uygulamaları daha çok kanser tedavisi gören hastalara önerdiğinizi
belirtiyorsunuz, bu yöntemleri uygulayan hastalarda, bu yöntemlere baş
vurmayan hastalara göre ne gibi farklar gözlemliyorsunuz, bunların
hasta üzerindeki etkilerinden söz eder misiniz?
Prof. Dr.Erkan Topuz:ilaç, ameliyat ya da radyoterapi her şey demek
değildir. Bu tür uygulamalar hastanın psikolojik durumun düzeltip
hayata bağlanmasında son derece etkili oluyor. Hasta kendisini daha
güçlü hissediyor, ağrılara ve acılara daha kolay katlanıyor. Bütün
bunlar da bizim işimizi kolaylaştırıyor, çünkü karşınızda zor bir
hastalıkla mücadele eden bir insan var ve onun psikolojik yapısı, gücü
ve genel durumu sizin işinize de yansıyor. Bu yöntemler, hastada bir
arınma sağlıyor. Meditasyon ve yoganın yanı sıra bu etkiyi dualar ve
inanç tedavileri ile de görebiliyoruz. Dünyada bir çok yerde özellikle
kanser gibi, koroner hastalıklar gibi kronik hastalıklarda hastalara
bu yöntemler önerilir. örneğin, katoliklerin yaptığı dua çalışmaları
vardır. Kalp damar hastaları üzerinde yapılan bu dua çalışmaları
hastanın ruhi durumunu düzeltiyor, endorfin hormonunun açığa çıkmasına
neden oluyor, hastayı hayata bağlıyor ve yapılan tedavinin daha
başarılı olmasını sağlıyor. .
Tacettin Ocak: Meditasyon yapan insan içindeki özle minik minik
temaslar kurar. Bu tesamlar hemen bütün bedene ruha ve zihne yayılır
ve mutluluk hormonunun salgılanması artar. Burada zihin, ruh ve
fisiksel beden bir bütündür. Biz bir yandan reiki ya da meditasyon
yaparken bir yandan da olumlu düşünmeye çalışırız. Bu tür uygulamalar
otomatikman pozitif düşünceyi de beraberinde getiriyor.
Reiki bilen ve uygulayan biri olarak bu yöntemin size sağladığı
katkılardan ve reikiyi günlük hayatta nasıl kullandığınızdan bahseder
misiniz?
Prof. Dr. Cengiz Canpolat: Ben kendi fiziksel ve ruhsal sağlığım için
birinci ve ikinci derece reiki öğrendim ve bundan çok yarar görüyorum.
Vücudumda birikmiş negatif enerjiyi uzaklaştırıyor, yorgunluğumu
alıyor, zihinsel konsantrasyonumu artırıyor ve beni sakinleştiriyor.
Açıkçası yararını gördüğüm için herkese tavsiye ediyorum. Bazen
ağrılarımda ilaç kullanmama gerek kalmıyor. Ağrı azaltmada bunun çok
etkili olduğuna inanıyorum.
Reikiyi hastalarınız üzerinde denemeyi düşünür müsünüz?
Prof. Dr. Cengiz Canpolat: Henüz hastalarım üzerinde böyle bir
uygulama yapmadım. Aslında kullanılabilir ancak henüz Türkiye'de ve
hastane ortamında böyle bir uygulama yok. Zaten böyle bir talep de
yok, çünkü bizde çok iyi bilenen şeyler değil. örneğin yurt dışındaki
hastanelerin hemen hepsinde hem dua merkezleri hem de hastalara
rahatlama sağlayacak birimler var. Psikolog ve pedagoglar hasta
çocukların rahatlatılması ve tedaviye hazırlanması için çalışmalar
yapıyor. Yani batıda inanç tedavileri ve relaksasyon tedavileri çok
daha fazla kullanılıyor. Bence bu tür yöntemleri tamamen yadsımamak
gerekir. Ben bu tür rahatlatıcı tedavileri hastalarımıza uygulamamız
gerektiğine inanıyorum.
Şarlatanları ayıklamak lazım
Genellikle bu tür yöntemelere getirilen en önemli eleştiri, bunların
bilimsel olmadığı ve ticari amaçla yapıldığı yönünde. Bilimsellikten
uzak olduğu için bu tür uygulamaları şarlatanlık olarak
nitelendirenler de var....
Prof. Dr. Cengiz Canpolat: Tabi bu tür uygulamaları suistimal edecek
insanların çok olduğuna inanıyorum ama yapmalayanların da olduğuna
inanıyorum. Her şey suistimale açıktır, bunun da suistimal edilmesi
mümkündür ancak bu işi gerçekten karşısındakine fayda amaçlı yapanlar
da var. Bilim, kimsenin tekelinde olan bir şey değildir. Pozitif
bilimler olduğu gibi spiritüel bilimler de var. Bugün izah
edemediğimiz bir çok doğa üstü olayın gerçekleşmesini sağlayan o
farkındalık, o yüksek beyinsel konsantrasyon ve beynin bizim
bulamadığımız kısımlarının tarih içinde yarattığı mucizevi olayları da
düşünürseniz, olayları yorumlamanız değişir. Yani bilim her şeyi
açıklayamayabilir.bu tür şeyleri baştan reddetmek yerine biraz okuyup
araştırmak ancak bu konuyu şarlatanlık malzemesi yapanları da
ayıklayıp atmak lazım.
İyileşmeyi sağlayan şey,insanın özünden beslenmeyi öğrenmesidir
Şu ana kadar tıbbi tedaviyle birlikte spiritüel yöntemleri kullanarak
iyileşen bir çok öğrencisinin olduğunu söyleyen reiki eğitmeni
Tacettin Ocak, daha çok onkologlar tarafından kanser tedavisi gören
hastaların kendilerine yönlendirildiğini belirtiyor.
Tacettin Ocak: Hem tıbbi tedavi alıp hem de reiki yaparak şifa bulan
ve uzun süre sağlığını koruyabilen bir çok öğrencim var. Reikiyi bir
yaşam biçimi haline getirmekte çok yarar görüyorum. Tamamen
bireyselliğe yönelik, paylaşımdan uzak, gelecekten kaygı duyan ve
reklamlar sayesinde değerimizin düşürüldüğü bir çağda yaşıyoruz. Böyle
bir ortamda bocalayan insan, içinin sesini, mantık ve akla ters
gelmeyen iç sesini dinleyerek bütün zorlukların üstesinden gelebilir
ve kendisini iyileştirebilir. Hastaları iyileştiren şey, reiki ya da
meditasyon değildir, iyileşme sağlana asıl şey insanın kendi özünden
beslenmesidir.
Pozitif düşüncenin önemine inanın
Tacettin Ocak: Bu tür yöntemler sadece hastalıkların tedavisinde
etkili olmuyor. Bunların en önemli etkisi de pozitif düşünceyi
artırması. çoğu zaman önemsemediğimiz olumlu düşünce tarzını yaşam
biçimi şekline getirdiği için vücut direncini de artırıyor. Hepimizin
içinde bütün evrenin her türlü bilgisi vardır. Bizim yapacağımız şey
ise, hastalanmadan bu gücü kullanmayı öğrenmek. önemli olan sağlığın
korunması olduğuna göre, insanlar hastalanmadan önce bu güçlerini
kullanmayı öğrenmeliler.
Modern tıbbın kanser hastalarına uyguladığı cerrahi, kemoterapi ve
radyoterapi yöntemlerinin yan etkilerinin fazla, maliyetinin yüksek ve
iyileşme oranının yüzde 65 düzeyinde olması, hastaları tamamlayıcı
tedavi yöntemlerini de denemeye yönlendiriyor. Bunu dikkate alan
Sağlık Bakanlığı, Ulusal Kanser Danışma Kurulu'na tamamlayıcı tıpla
tedavi yöntemleri üzerinde bir çalışma başlatması görevi verdi. Ulusal
Kanser Danışma Kurulu'nun tamamlayıcı tıp yöntemleri ile ilgili
çalışmaları devam ediyor.
Türkiyede ve dünyada bu tür tedavilerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Prof. Dr. Cengiz Canpolat: Ben bu tür tedavilerin geleceğini parlak
görüyorum, çünkü zaman inişli çıkışlı bir seyir gösteriyor. Yani
insanların bir noktada bu tür olaylara daha fazla önem vereceklerine
inanıyorum. çünkü hastalıklar bir noktada insanlardan bir adım önde
gidiyor. Enfeksiyonlar direnç geliştiriyor. O zaman bizim de farklı
yöntemleri işin içine katmamız gereken zamanlar çok uzak değil.
İnsanoğlu daha farklı bir bilinç düzeyine doğru gidiyor, belkide
gelecekte bu yöntemler konvansiyonel yöntemlerin yanında eşdeğerde yer
alabilecek. Bunların olmasını ben çok uzak bir gelecekte görmüyorum.
Tülay Sağlam
[b] Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |