Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Fakiri yokluk verem ediyor Abant İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Tıp Fakültesi Göğüs
Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. A. Öner
Balbay ve Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Öğretim
üyelerinden Doç. Dr. Vedat Işıkhan'ın koordinatörlüğünde, ''Ülkemizde
Tüberküloz Hastalarının Genel Özellikleri'' araştırması yapıldı.
Sağlık Bakanlığı Verem Savaş Dairesi Başkanlığı'nın katkılarıyla
yapılan araştırmaya, Sağlık Bakanlığı'na bağlı 23 hastanede verem
tedavisi gören 733 hasta katıldı.
Araştırmaya katılanların yüzde 70'ini erkekler, yüzde 30'unu kadınlar oluşturdu. Hastaların yüzde 47'sinin Yeşil Kart sahibi olduğu, yüzde 23'ünün SSK, yüzde 15'inin ise Emekli Sandığı'na mensup olduğu saptandı.
En küçüğü 13, en büyüğü 84 yaşında olan hastaların, yüzde 80'ini, 13-50 yaş arasındakiler oluşturdu. Araştırmaya katılanların yüzde 35'inin 30 yaş altında, yüzde 24'ünün 31-40 yaş, yüzde 21'inin 41-50 yaş, yüzde 20'sinin ise 51 yaş ve üzerinde olduğu belirlendi. Bu sonucun, dünya sağlık örgütü'nün ''verem hastalarının yüzde 70'inin 15-54 yaş arasında olduğu'' sonucuyla paralel olduğu belirtildi.
YARIYA YAKINI İLKOKUL MEZUNU
Hastaların eğitim durumu incelendiğinde, yüzde 45'inin ilkokul, yüzde 16'sının lise mezunu olduğu görüldü.
Araştırmaya katılanların yüzde 35'i, hastalıklarının en önemli nedenini, ''düşük gelire bağlı olumsuz yaşam ve beslenme koşulları''
olduğunu söylerken, yüzde 21'i hastalığın çevrede bulunan birisinden
bulaştığını ifade etti.
Hastalık oluşumunda etkili faktörlerin neler olduğu sorusuna hastalar, ''kötü hayat koşulları, geçmişte kendine iyi bakamama, sıkıntı ve stres, uzun süre hasta olan eşe bakarken bu hastalığa yakalandığı, çiftçilik gibi ağır bir işle çalışıldığı, kendine gerekli bakımı yapamadığı, uzun süre hastanede yatma ve orada bu mikrobu kaptığı, çok çalışmak, üzüntü, sigara ve alkol, psikolojik etkenler, bunalımlar'' yanıtlarını verdi.
RİSK GRUPLARI
Araştırmada, ''yoksulların, işsizlerin, kötü çevre koşullarında, gecekondularda yaşayanların, evsizlerin, kalabalık aile ortamında yaşayanların, yeterli ve dengeli beslenemeyen nüfus gruplarının verem hastalığına her an yakalanma riski bulunduğu'' vurgulanarak,
ivedilikle bu nüfus gruplarının sosyo-ekonomik durumunu iyileştirici politikaların hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.
Sosyoekonomik düzey, beslenme durumu, hastalığın algılanış şekli, sağlık olanaklarına ulaşabilme, davranış şekilleri gibi faktörlerin hastalığın sıklığını etkilediği belirtildi.
Araştırmaya katılanların yüzde 52'sinin ortalama gelirinin 0-210 dolar olduğu, bunu yüzde 24 ile ortalama geliri 211-427 dolar arasında olanların izlediği saptandı. Yani hastaların yüzde 76'sının 0-600 milyon lira gelire sahip olduğu belirlendi.
Katılanların yüzde 30'u, rahatsızlıklarından dolayı iş bulmada güçlük çektiğini, yüzde 52'si ise bu konuda bir sorun yaşamadığını dile getirdi.
EN BÜYÜK ZORLUK SEVK
Çoğunluğu bir sosyal güvenceye sahip olan hastaların yüzde 55'i, tedavi konusunda ekonomik açıdan zorluk çekmediğini belirtti. Ancak araştırmaya katılanlar, ''sevkler'' ve ''psikolojik sorunlar'' konusunda çok zorlandıklarını söyledi.
Hastalar, ayrıca ''ilaçları içmek, yatalak veya yardıma muhtaç olmak, hastanede uzun süre yatmak, stres, doktorların ilgisizliği, sigara içememek, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek, tedavinin uzun sürmesi'' nedeniyle bazı zorluklar yaşadıklarını belirttiler. Araştırmaya katılanların büyük bir kısmı ruh hallerini, ''kötü'' ve ''çok kötü'' olarak nitelendirdi. Hastaların, hastanedeyken ruhsal açıdan sıkıntıya düştükleri, bu sıkıntıları en çok eşleriyle paylaştıkları, aileyle ve yakın çevreyle ilişkilerde sorunlar yaşanmadığı, televizyon izleyerek boş zamanların değerlendirildiği ve akraba ziyaretlerinde bulunulduğu saptandı.
Kaynak : Bayposta.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |