Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| DENEY HAYVANLARI TIBBIN HİZMETİNDE Hayvan haklarını koruma iddiasındaki çeşitli kurumlar karşı görüşlerini ısrarla savunsalar da Nobel tarihinde tıp alanındaki tüm ödüllerin %70i deney hayvanları kullanılarak yapılan araştırmalara verilmiş durumda
Modern tıbbın gelişiminde hayvan deneyleri önemli yer tutmaktadır. Hayvan hakları savunucuları günümüzde artık gelişmiş teknikler, bilgisayar teknolojisi ve simülatörler sayesinde bu tarz deneylere ihtiyaç olmadığını savunadursunlar, 1901 yılından bu yana dağıtılan Nobel tıp ödüllerinin büyük bölümü buluşlarını deney hayvanları üzerinde yapmış oldukları çalışmalarda gerçekleştiren bilim adamlarına verilmiştir.
Aslında bilim adamları Nobel ödülleri dağıtılmaya başlanmadan çok önceleri hayvan deneyleri yapıyor ve tıbbın temelleri bu deneylerde elde edilen bulguların üzerinde atılıyordu. Örneğin günümüz tıbbının ve fizyoloji bilimin öncüleri arasında yer alan William Harvey (1578–1657) daha 17.yyda fareler ile yapmış olduğu çalışmalarda dolaşım sistemi hakkında önemli buluşlara imza atmıştı. Oksijenin kâşifi olarak bilinen Joseph Priestley (1733–1804) ise yine farelerle yapmış olduğu deneylerde yeşil yapraklı bitkilerin oksijen ürettiğini ortaya koymuştu. Bu amaçla kurduğu deney düzeneğinde bir fanusun içine bir bitkiyle birlikte koyduğu farenin, tek başına koyduğu fareye göre daha uzun süre hayatta kaldığını göstermişti.
Deneysel amaçlarla kullanımda başı çeken hayvanları toplam içerisindeki %56lık oran ile fare ve bunu %24 ile takip eden sıçan oluşturuyor. Bu türlerin toplam 3 haftalık gebelik süreleri sonunda bir defada 8–12 yavru sahibi olmaları, bu yavruların 3 hafta sonra sütten kesilmeleriyle birlikte annelerinin yeniden doğurganlığına kavuşması üretim için önemli bir avantaj sağlıyor. Bunun yanında yeni doğan fare ve sıçan yavruları da en geç 3–4 ay içerisinde üretken hale geliyor ve üremek için de belli bir mevsimi gözetme gibi bir dezavantaj da taşımıyorlar.
Beslenme ve üreme koşulları biraz daha zahmetli olsa da gerbil (çöl faresi), hamster (cırlak sıçan), tavşan ve kobay da kullanılagelen deney hayvanları arasında yer almaktadır. Halk arasında ‘denek anlamında tüm deney hayvanları ‘kobay olarak bilindiği için kobay ismi belki şaşırtıcı gelebilir. Ama aslında Türkçeye kobay diye çevrilmiş olan bu hayvan da bağımsız bir türü oluşturmakta. Latince sınıflamada Cavia aperea porcellus, İngilizcede ise ‘guinea pig olarak adlandırılan bu hayvanın anavatanı ise Güney Amerika olup İngilizcede kullanılan Gine ile de hiçbir ilgisinin olmaması ayrıca enteresan bir özellik olarak göze çarpıyor. Daha nadir olarak ise domuz, inek, koyun, maymun, kedi, köpek, balık, kurbağa, yılan ve kuşlar da deney hayvanı olarak kullanılmaktadır.
Elbette bilimsel amaçla dahi olsa deney hayvanı kullanımı rasgele yapılabilecek bir şey de değil. İlk kez 1964 yılında yayınlanan ve daha sonra da birkaç yıl ara ile çok sayıda ek düzenlemeden geçen Helsinki Bildirgesinde insan çalışmalarının yanı sıra hayvan deneyleri de çeşitli etik değerlere bağlanmıştır. Genel olarak hayvan deneylerinin uluslar arası kabul görmesi için bu bildirgenin öngördüğü şartlara uygunluk da bir zorunluluk olarak kabul edilmiş, çoğu ülke ve üniversitede toplanan etik kurullar da yapılan ve yapılacak araştırmaları bu yönden denetlemektedir. Bu kurallar ile deney hayvanlarının gereksiz yere zarar görmesi, acı çekmesi ve deney sonunda öldürülmesi kaçınılmaz ise en uygun yöntemin hangileri olabileceği en ince ayrıntısına kadar düzenlenmiştir.
Daha çarpıcı bir ifade olması açısından somut bir şekilde örneklendirmek gerekirse:
Tıp ilminin bugünkü noktasına ulaşması için çok şey borçlu olduğumuz hayvan deneyleri şayet yapılmamış ve yasaklanmış olmasaydı şu an;
-kuduz, difteri ve çocuk felci gibi önemli hastalıklar için halen bir aşımız olmaz, çok sayıda insan bu hastalıklardan ölmüş ya da ömür boyu sakat yaşamaya mahkum kalmış olurdu,
-tüm antibiyotiklerin öncüsü olan penisilin keşfedilememiş olacağından basit mikroorganizmaların yol açtığı hastalıklar karşısında çaresiz kalırdık,
-insüline bağımlı diyabet diye bir hastalık tanımlanamazdı çünkü insülin keşfedilememiş olacağı için bu hastalar erken yaşta ölüp giderdi,
-kronik böbrek yetmezliği hastaları için hayat kurtarıcı olan diyaliz yöntemleri ve böbrek nakli halen yapılamamış olurdu,
-yine açık kalp ameliyatları da belki halen yapılamamış olurdu… Meraklıları için ilk verildiği yıldan itibaren deney hayvanları üzerinde yaptıkları buluşlarla Nobel ödülüne layık görülen araştırmacıları ve araştırmalarının listesini veriyoruz:
[b]Yıl[b]Araştırıcı[b]Hayvan türü[b]Konu1901von BehringKobay Difteri aşısı 1902RossGüvercinSıtma mikrobunun tanımlanması 1903PavlovKöpekŞartlı ve şartsız reflekslerin tanımlanması 1905Kochİnek & koyunTüberküloz basilinin tanımlanması 1906Golgi & CajalKöpek & atMerkezi sinir sisteminin işlevi1907Laveran KuşProtozoonların hastalık etkeni olarak rolü1908Metchnikov & EhrlichKuş, balık & kobayFagositlerin fonksiyonu ve bağışıklık reaksiyonları 1910KosselKuşHücre kimyası; hücre içi proteinler ve çekirdeğin rolü1912CarrelKöpekDamar cerrahisi ve nakli 1913RichetKöpek & tavşan Anafilaksi çalışmaları1919BordetKobay, at & tavşanBağışıklık mekanizmaları 1920KroghKurbağaKapiller bölge ile ilgili çalışmalar 1922HillKurbağaKas oksijen tüketimi ve laktik asit metabolizması1923Banting & MacloedKöpek, tavşan & balık İnsülinin keşfi1924EinthovenKöpekElektrokardiogram (EKG)1928NicolleMaymun, domuz, sıçan & fareTifo patogenezi1929Eijkman & HopkinsTavukB vitaminleri kompleksinin keşfi1932Sherrington & AdrianKöpek & kediSinir hücrelerinin işlevleri 1934Whipple, Murphy & MinotKöpek Anemide karaciğerin rolü1935SpemannKurbağagiller Embriyonal gelişimin organizasyonu 1936Dale & LoewiKedi, kurbağa, kuş & sürüngenlerSinirlerde kimyasal sinyal iletimi 1938HeymansKöpek Aortik sinüs ve solunumun düzenlenmesi1939DomagkFare & tavşanProntosilin antibakteryel etkisi 1943Dam & DoisySıçan, köpek, tavuk & fareVitamin Knın etki şekilleri 1944Erlanger & Gasser Kedi Sinir hücrelerinin özgül işlevleri1945Fleming, Chain & Florey Fare Penisilinin keşfi1947Carl Cori, Gerty Cori & HoussayKurbağa & köpekGlikojen metabolizması, hipofiz bezinin glikoz metabolizmasındaki rolü 1949Hess & MonizKedi Beynin diğer iç organlar üzerindeki koordine edici rolü1950Kendall, Hench & Reichsteinİnek Böbrek üstü bezi kabuğu hormonlarının yangı önleyici etkileri1951TheilerMaymun & fareSarı humma aşısının keşfi1952WaksmannKobay Streptomisinin keşfi1953Krebs & LipmannGüvercin Sitrik asit döngüsünün keşfi 1954Enders, Weller & RobbinsMaymun & fareÇocuk felci virüsünün izolasyonu ve aşısının geliştirilmesine zemin hazırlama1955TheorellAtOksidatif enzimlerin yapısı ve etkileri1957BovetKöpek & tavşanSentetik kürar elde edilmesi ve düz kaslar üzerindeki etkisi1960Burnet & MedawarTavşan Kazanılmış bağışıklığın mekanizması1961von Bekesy Kobay Koklea tüy hücrelerinin fiziksel mekanizmaları1963Eccles, Hodgkin & HuxleyKedi & kurbağaMerkezi ve çevresel sinir hücrelerinde iyonların uyarıcı ve baskılayıcı rolü1964Block & LynenSıçanKolesterol ve yağ asiti metabolizmasının düzenlenmesi 1966Rous & HugginsSıçan, tavşan & tavukTümöre neden olan virüsler ve kanserde hormon tedavisi1967Harttline, Granit & WaldTavuk, tavşan, balık & yengeçGörmenin fizyolojik ve kimyasal temelleri 1968Holley, Khorana & NirenbergSıçan Protein sentezinde genetik kodlamanın rolü1970Katz, von Euler & AxelrodKedi & sıçanNörotransmitterlerin yapım ve salınım mekanizmaları1971Sutherland Memeli karaciğeriHormonların etkileri 1972Edelman & PorterKobay & tavşanAntikorların yapısı1973von Frisch, Lorenz & TinbergenArı & kuşHayvanlardaki davranış kalıplarının organizasyonu 1974de Duve, Palade & ClaudeTavuk, kobay & sıçanHücrenin işlevsel organizasyonu 1975Baltimore, Dulbecco & TeminMaymun, at, tavuk & fareTümörlerde hücre içi genetiğin değişimi1976Blumberg & GajdusekŞempanze Yavaş virüslerin hastalığa neden oluş mekanizmaları 1977Guilemin, Schally & YalowKoyun ve domuzHipofiz hormonları1979Cormack & HounsfieldDomuzBilgisayarlı tomografinin gelişimi1980Benacerraf, Dausset & SnellFare & kobayDoku uyumu antijenlerinin ve etkilerinin tanımlanması 1981Sperry, Hubel & WieselKedi & maymunGörme olayının beyinde işlenişi1982Bergstrom, Samuelsson & VaneKoyun, tavşan & kobayProstaglandinlerin keşfi1984Milstein, Kohler & JerneFareMonoklonal antikor üretim yöntemleri 1986Levi-Montalcini & CohenFare, tavuk & yılanSinir büyüme faktörü ve epidermal büyüme faktörü1987TonegawaFareAntikor yapımının temelleri 1989Varmus & BishopTavukRetroviral onkogenlerin menşei1990Murray & ThomasKöpekOrgan nakli teknikleri1991Neher & SakmannKurbağaHücreler arası kimyasal haberleşme 1992Fischer & KrebsTavşanHücreiçi düzenleyici mekanizmalar 1995Lewis, Wieschaus & Nusslein-VolhardMeyve sineğiGelişimin genetik kontrolü 1996Doherty & ZinkernagelFareVirüs ile enfekte olmuş hücrenin bağışıklık sistemi üzerinden keşfi 1997PrusinerHamster & fare ‘Prionların keşfi ve tanımlanması 1998Furchgott, Ignarro & MuradTavşanKalp-damar sisteminde nitrik oksitin rolü1999BlobelFarklı hayvan türlerinin çeşitli hücreleri Hücre içi haberleşme ve taşınma şekilleri 2000Carlsson, Greengard & KandelFare & kobaySinir sisteminde sinyal iletimi 2001Hartwell, Hunt & NurseFarklı çeşitlerde hayvan türleriHücre bölünme döngüsünün kontrolü2002Brenner, Horwitz & SulstonSolucanOrgan gelişiminin genetik düzenlenmesi ve apoptozis (programlanmış hücre ölümü) 2004Axel & BuckFareKoku reseptörleri ve koku alma sisteminin organizasyonunun aydınlatılmasıKaynak: Hekim Sitesi Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |