07-05-2010, 04:21 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Üçlü Test (Triple test) Her anne baba adayının hayali sağlıklı ve problemsiz bir
bebeğe sahip olmaktır. Bu amaca ulaşabilmek için tüm
hamilelikleri boyunca doktor kontrolüne girerler ve
doktorlarının önerilerine harfiyen uyarlar.
Ancak doğa bazen çok acımasıdır. Hamileliklerin çok
büyük bir kısmı sorunsuz seyredip sağlıklı ve sağlam bir
bebeğin doğumuyla yani mutlu sonla biterken bazı
hamileliklerde ciddi hatta zaman zaman hayatı tehdit eden
durumlar yaşanabilir. Zaman zaman ise bebekler umulduğu gibi
sağlıklı değil çeşitli problemler ile doğarlar.
Doğum ile ilgilenen hekimlerin ilk plandaki amacı anne
adayının ve bebeğin sağlığını kontrol altına almak ve
olası problemlerde müdahalede bulunarak hem anne ve bebeğin
sağlığını korumaktır.
Sağlam ve sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesine
yardımcı olmak için doktorlar gebelik takipleri sırasında
bilimsel veriler ışığında bazı incelemeler gerek duyarlar.
Bu incelemelerin amacı olası bir problemi mümkün olan en
erken dönemde fark ederek önlem almak ve eğer olanaklı ise
tedavi etmektir.
Anne karnındaki bebeğin durumunu değerlendirmede
kullanılan modern yöntemlerden birisi de üçlü test adı
verilen incelemedir.
Üçlü test nedir?
Üçlü test olarak adlandırılan inceleme down sendromu
(trizomi 21), nöral tüp defekti ve trizomi 18 adı verilen
genetik hastalığın bebekte olma olasılığını saptayan bir
kan incelemesidir.
Adından da anlaşıldığı üzere anne adayından alınan
kan örneğinde 3 değişik maddenin incelemesi yapılır. Bunlar
beta-hCG
Alfa-feto protein (AFP)
Estriol (E3)'dir
Human chorionic gonadotropin (hCG) gebeliğin temel
hormonudur. Hamileliğin erken dönemlerinde yükselmeye başlar
14-16. haftalar arasında en yüksek değerine ulaştıktan sonra
yavaş yavaş azalır
Alfa feto protein bebeğin karaciğerinden salgılanan bir
protiendir. Bebekten amniyon sıvısına oradan da anne adayını
kanına geçer. Gebeliğin seyri sırasında anne adayının
kanındaki düzeyi yavaş ama düzenli bir artış gösterir.
Estriol ise yine bebeğe ait bir doku olan plasentadan
salgılanan bir çeşit östrojen hormonudur.
Bu maddelerin anne kanındaki düzeyleri normal olmayan
hamileliklerde sapmalar gösterir.
Örneğin nöral tüp defektlerinde açık olan sinir
siteminden yüksek miktarlarda alfa fetoprotein amniyon
sıvısına karıştığı için anne adayının kanındaki
düzeyi de normalden fazla olur. Öte yandan down sendromunda ise
değer beklenilenden daha düşüktür.
Down sendromu varlığında beta-hCG değerleri normalden
yüksek olarak bulunurken E3 ve AFP düzeyi daha düşüktür.
Trizomi 18 varlığında ise her 3 maddenin düzeyi de
beklenilenden daha düşük bulunur.
Ne zaman yapılır?
Üçlü test hamileliğin 15 ile 22. haftaları arasında
yapılabilir. Ancak en tatminkar sonuçlar 16-18. haftalarda
yapılan incelemelerde elde edilmetedir. Bu nedenle testin bu
haftalar içinde yapılması idealdir.
Üçlü test nasıl
değerlendirilir?
Alınan kan örneğinde yapılan inceleme ile elde edilen
düzeyler daha sonra bil bilgisayar yardımı ile işlenir. Bu
aşamada kandaki maddelerin düzeyini direkt olarak
etkileyebilecek olan anne adayının sigara kullanımı, kilosu
ve boyu gibi değişkenler de hesaba katılır.
Kanda ölçümü yapılan maddelerin düzeyini etkileyebilecek
olan en önemli değişken incelemenin yapıldığı tarihteki
gebelik haftasıdır. Bu nedenle gebelik yaşını yani son adet
tarihini doğru bilmek son derece önemlidir. Son adet tarihi
yanlış verildiğinde örneğin gebelik yaşı olduğundan daha
küçük olarak hesaplamaya katıldığında gerçekte bebeğin
içinde bulunduğu hafta için normal olan bir değer daha
düşük ya da yüksek olarak bulunabilir ve testin
yorumlanmasında hatalara yol açabilir.
Test değerlendirilirken dikkate alınan diğer noktalar ise
hastalıkların görülme riskini direkt etkileyebilecek olan
anne adayının yaşı ve daha önceden anomalili doğum
öyküsü olup olmadığıdır.
Elde edilen ham düzeyler daha sonra bilgisayar programına
girilerek risk hesaplaması yapılır.
Bu programlar geliştirilirken daha önceden binlerce anne
adayından elde edilen verilerin ışığında normal değerlerin
alt ve üst sınırları belirlenmiştir. Bu sınırlar
belirlenirken kolaylık sağlaması açısından ortalamanın
katları (multiples of median, MoM) olarak birimlendirilirler.
MoM değeri inceleme yapılan kişideki değerin normal olan
popülasyonun ortalamasından ne kadar sapma gösterdiğini
belirler. Örneğin 1.0 şeklindeki bir MoM değeri o kişideki
madde düzeyinin normal bebeklerde görülen değerin tam
ortasına denk geldiğini gösterirken 2.0 MoM'luk bir değer
ölçüm yapılan kişideki madde düzeyinin normal ortalamanın
2 katı olduğunu belirler.
MoM değerleri ile birlikte diğer değişkenler de dikkate
alınarak tirozmi 21, nöral tüp defekti ve trizomi 18
açısından risk oranları belirlenir.
Üçlü testin yorumlanması
Bilgisayar programı tarafından yapılan değerlendirme sonucu
elde risk oranının kabul edilebilir sınırlarda olup
olmamasına göre ileri tetkike gerek olup olmadığına karar
verilir.
Üçlü test ile ilgili olarak akılda tutulması gereken en
önemli nokta bunun tanı koyduran bir test değil sadece yüksek
risk taşıyan ve kesin tanı koyduracak ileri testlerin
yapılmasına gerek olan bireyleri belirlemeye yarayan bir tarama
testi olduğudur.
İleri test ile kastedilen amniyosentezdir. Amniyosentez her
hamile kadında yapılması gerekli olan bir test değildir.
Kimlerde yapılıp kimlerde yapılmayacağına karar verirken
üçlütest, ikili test, ultrason bulguları, aile ya da tıbbi
özgeçmiş dikkate alınarak karar verilir.
Tekrarlamak gerekir ise üçlü test sonucunda yüksek risk
saptanması bebekte kesinlikle problem olduğunu göztermediği
gibi riskin az hatta çok düşük çıkması da bebeğin
sağlıklı olduğunu garanti etmez.
Bir örnek ile açıklamak gerekir ise: Yapılan test sonucu
Down sendromu riskinin 1:2048 olarak rapor edildiğini kabul
edelim. Bu sonuç bize bebekte Down sendromu olup olmadığını
belirtmez. Bu raporda örnekteki anne adayı ile aynı özelliklere
sahip 2048 kadından sedece 1 tanesinin Down sendromlu bebek doğurduğu
bu nedenle bu annenin de Down sendromlu bebek doğurma
ihtimalinin 2048 de bir olduğu söylenmektedir.
Down sendromu için kabul edilen sınır 1:280'dir. Riskin
daha yüksek çıkması durumunda (örneğin 1:100 ya da 1:40)
ileri tetkik olan amniyosentez önerilir. Risk 1:40 olarak
belirlenmiş olsa bile bebeğin sağlıklı olma olasılığı
Down sendromu olma olasılığından yaklaşık 40 kat fazladır.
Risk kabul edilen sınırdan daha yüksek olduğunda test
pozitif olarak değerlendirilir.
Üçlü testin güvenilirliği
Tüm tıbbi incelemelerde ve tarama testlerinde olduğu gibi
üçlü testin de yanılma olasılığı vardır ve hatalı
pozitif ya da hatalı negatif sonuçlar elde edilebilir.
Hatalı pozitif sonuç bebek normal olduğu halde testin
pozitif çıkması yani riskin yüksek olarak bulunmasıdır.
Hatalı negatif sonuç ise risk düşük yani test negatif
olduğu halde bebekte down sendromu, trizomi 18 ya da nöral tüp
defekti anomalilerinden biri ya da daha fazlasının olmasıdır.
Üçlü testin Down sendromunu yakalama olasılığı %60
civarında olup %5 kadar hatalı pozitif olma olasılığı
vardır.
Bu oranlar anne yaşı ile direkt olarak ilgilidir. Otuzbeş
yaşın altındaki kadınlarda hatalı pozitif oranı %4 iken
Down sendromunu yakalama oranı %50 civarındadır. Beklenen
doğum tarihinde 35 yaşın üzerinde olan anne adaylarında ise
yakalama oranı %80 iken hatalı pozitif oranı %25'lere kadar
çıkmaktadır. Bu sayılar kesin değerler olmayıp farklı
çalışmalarda değişik sonuçlar bildirilmiştir.
Üçlü test kimlere
yapılmalıdır?
Down sendromlu yani mongol bebek doğurma riski
anne yaşı ile birlikte artmasına rağmen bu bebeklerin çoğu
35 yaşından küçük annelerden dünyaya gelmektedir. Bu
nedenle her gebe kadında mutlaka üçlü test yapılmalıdır.
Anomalileri daha erken dönemde ve daha yüksek duyarlılıkta
saptamak amacıyla değişik tarama testlerinin geliştirilmesi
devam etmektedir. Bu testlerden en güncel olanı 11-14. gebelik
haftalarında yapılan ikili test ve fetal ense kalınlığı
ölçümleridir. 11-14 testinin duyarlılığı üçlü testten
daha yüksektir. Ancak burada yapılan ense kalınlığı
ölçümü kısmen subjektif bir değerlendirme olduğundan
yanılma ve hatalı risk hesaplamaları söz konusu olabilir.
Ayrıca ikili testte AFP ölçümü yapılmadığından
üçlü testten farklı olarak nöral tüp defekti için risk
hesaplaması yapılamaz.
İkili test yapılan hastada üçlü testin gerekli olup
olmadığı bilimsel çevrelerde tartışılan ve ortak bir
görüşe varılamayan konulardan birisidir. Nöral tüp
defektlerinin önemli bir kısmının ultrason ile saptanması,
yine benzer şekilde Down sendromu varlığında, duruma eşlik
eden pekçok ultrason bulgusunun da olması nedeni ile ikili test
sonucu normal çıkan anne adaylarında üçlü teste gerek
olmadığını savunan pekçok araştırmacı vardır.
Benim kişisel görüşüm ise hem ikili test ile elde edilen
normal riski teyit etmek, hem ense kalınlığı ve diğer
ultrason incelemelerinden doğan subjektiviteyi ortadan
kaldırmak hem de nöral tüp defekti riskini belirlemek
amacıyla hem ikili hem de üçlü testi yapmaktır.
Pozitif test varlığında ne
yapılmalıdır?
Bir tarama testi olan üçlü testin pozitif çıkması yani
riskin yüksek olarak saptanması durumunda izlenebilecek birkaç
alternatif yol vardır.
Bunlardan ilki anne yaşı ve ultrason bulgusu ne olursa olsun
amniyosentez yapmak ve Down sendromu olup olmadığınıu kesin
olarak saptamaktır. Pozitif test varlığında en sık tercih
edilen yöntem budur.
İkinci seçenek ise detaylı ultrason incelemesi yaparak
testin pozitif çıkmasına yol açan durum ile ilgili olabilecek
ultrason bulgularını aramak ve bu bulguların ışığında
amniyosenteze karar vermektir. Bu yönteme ancak riskin sınırda
olduğu ya da anne adayının amniyosenteze sıcak bakmadığı
durumlarda başvurulmalıdır.
Çoğul gebeliklerde durum
Üçlü test ikiz gebeliklerde de uygulanmakta ve tekiz
gebeliklerde elde edilene benzer oranlarda başarı
sağlamaktadır. Üçüz ya da daha fazla sayıda bebek içeren
gebelikler içinse elde yeterli veri olmadığından yapılmaz.
35 yaş üzeri kadınlarda
üçlü test
Down Sendromlu bebek doğurma riski beklenen
doğum tarihindeki anne yaşı ile paralel olarak artış
göstermektedirve bu risk artışındaki en keskin sınır 35
yaştır.
Sosyal yaşamdaki değişiklikler ile birlikte kısaca tüp
bebek olarak adlandırılan yöntemlerdeki gelişmeler ilk anne
olma yaşının giderek yükselmesine neden olmaktadır ve
günümüzde 35 yaşın üzerindeki hamile kadın sayısı
giderek artmaktadır.
Bu kadınlarda Down sendromu ve diğer anomalileri saptamak
amacıyla nasıl bir yol izlenmesinin doğru olacağı konusu son
zamanlarda en sık tartışılan konulardan birisidir.
Bir görüş 35 yaş üzeri her kadına amniyosentez
yapılmasını savunurken, karşı görüş invazif bir girişim
olan amniyosentezin bu kadar liberal kullanılmasına sıcak
bakmamaktadır.
Her iki görüş de yanlış olmayıp, 35 yaş üzeri
kadınlarda bir genellemeye gerek duymadan hasta bazında karar
vermek kanımca en doğru yaklaşımdır.
******
[/b]
Bu yazı ilginizi çektiyse aşağıdaki
yazıları da okumanızı öneririm
İkili Test (11-14
testi) ve fetal ense kalınlığı (NT)
Dörtlü test
Down Sendromu-
Doğanın tatsız şakası
Spina Bifida
(nöral tüp defekti)
Amniyosentez-
Bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek
alınması
Alfa feto protein
İleri anne yaşı
Geri
10 Şubat 2008
Saat: 14:20
UYARI
Çin
Malı ürünlere dikkat !
Unutmayın!
Çalışan
anne adayları: Doğum
öncesi iznine ayrılmak için yapmanız gereken
işlemleri unutmayın
Kaynak: Dr. Mumcu Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |