Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Diğer Sağlık Haberleri

Uyarılar

Gebelik takiplerinde yapılan incelemeler

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Gebelik takiplerinde yapılan incelemeler Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Gebelik takipleri sırasında düzenli aralıklarla doktor kontrollerine gitmeniz önerilir. Bu kontrollerde hem sizin genel sağlık durumunuz, hem de bebeğinizin büyüme ve gelişmesi kontrol edilirek olası bir problem saptanmaya çalışılır. Saptanan bir problem varlığında da uygun şekilde giderilmesi amacıyla gerekli tedaviler ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi

Gebelik takiplerinde yapılan incelemeler

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-05-2010, 04:40 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Gebelik takiplerinde yapılan incelemeler

Gebelik takipleri sırasında düzenli aralıklarla doktor

kontrollerine gitmeniz önerilir. Bu kontrollerde hem sizin genel

sağlık durumunuz, hem de bebeğinizin büyüme ve gelişmesi

kontrol edilirek olası bir problem saptanmaya çalışılır.

Saptanan bir problem varlığında da uygun şekilde giderilmesi

amacıyla gerekli tedaviler uygulanır.Gebelik takipleri

sırasında yapılan rutin ve risk faktörü saptanması

durumunda yapılan ileri incelemeler çok çeşitlidir.



Gebelik testi



Adet gecikmesi varlığında aksi ispatlanana kadar durumun

gebelik olduğu kabul edilir. Pekçok durum adet gecikmesine

neden olmakla birlikte gecikmenin nedeni çoğu zaman gebeliktir.

Bu nedenle adet gecikmesi varlığında mutlaka gebelik testi

yapılmalıdır. Günümüzde eczanelerde satılan testler

birkaç günlük gecikmede bile gebeliği büyük bir doğrulukla

göstermektedir. İdrar testinin negatif olduğu durumlarda ise

kesin emin olmak amacıyla kanda gebelik testi yapılır. İdrar

ya da kanda yapılsın testin pozitif olması gebeliğin normal

olduğunu göstermez. Dış gebelik, boş gebelik, mol gebeliği

gibi durumlarda da erken dönemde normal bir gebelik ile aynı

belirtiler görülür.



Adet gecikmesi varlığında herhangi bir gebelik testi

yapmadan doktorunuza gittiğinizde eğer adet gecikmeniz

yaklaşık 1 hafta kadar ise doktorunuz vajinal ultrason ile

gestasyonel keseyi görüp gebeliği saptayabilir. Böyle bir

durumda ayrıca test yapmaya gerek yoktur. Ancak şüpheli

durumlarda kanda gebelik testi istenebilir. Tek bir sonucun

yeterli olmadığı durumlarda (dış gebelik normal gebelik

ayrımı gibi ya da gebeliğin sağlıklı ilerleyip

ilerlemediğinin anlaşılması için) iki gün aralarla kanda

gebelik testi tekrarlanabilir.



Çoğu laboratuvarda kanda yapılan gebelik testi rapor

edilirken hastada saptanan değerin yanısıra hangi gebelik

haftasında değerin hangi aralıklarda olduğu da

yazılmaktadır. Hasta ve hasta yakınları da bu değere göre

gebeliğin kaç haftalık olduğuna karar vermektedirler. Oysa bu

değer aralıkları son derece geniş olup kandaki beta HCG

(gebelik hormonu) düzeyine bakarak gebeliğin kaç haftalık

olduğuna karar verilemez. Gebelik yaşına karar verilirken esas

alınan veri son adet tarihi ve ultrason ölçümü arasındaki

ilişkidir.









İlgili konular: İdrarda yapılan gebelik

testleri



Normal bhCG değerleri













Pelvik muayene



Bir kadın doğum muayenesinin temel ögesi pelvik incelemedir.

Bu muayenede amaç olası bir patolojiyi saptamaktır. Muayenenin

ilk basamağı spekulum adı verilen bir alet yardımı ile

vajina ve rahim ağzının gözlenmesidir. Bu inceleme

sırasında vajinal enfeksiyon olup olmadığı ve rahim

ağzında yara ya da kanser öncülü bir lezyon olup olmadığı

araştırılır. İkinci aşama ise elle muayenedir. Elle muayene

sırasında ise myom, kist gibi kitle varlığı

araştırılmaktadır.



Ultrasonun bu kadar yaygın kullanılmadığı ve gebelik

testlerinin şimdiki gibi birkaç saatte değil günler sonra

sonuçlandığı eski dönemlerde elle muayene gebeliğin

anlaşılması açısından son derece önemliydi. Gebelikte

rahim ağzında ortaya çıkan yumuşama, renk değişikliği ve

rahimin muayenede normalden büyük olarak saptanması adet

gecikmesi ile bir arada değerlendirildiğinde rahim içi bir

gebeliğin saptanması için çoğu zaman yeterli olarak kabul

edilmekteydi.



Günümüzün modern yaklaşımında ise gebeliğin

tanısında ve ilk gebelik değerlendirmesinde jinekolojik

muayene eski popüleritesini doğal olarak yitirmiştir.

Transvajinal ultrasonografi ile gebeliğin çok erken

dönemlerinde bile gebelik kesesi ve yolk kesesi görülerek

normal rahim içi bir gebelik olup olmadığına karar

verilebilmektedir.



Gümünüzde erken gebelik takiplerinde jinekoljik muayenenin

daha az kullanılmasının nedeni halk arasındaki muayenenin

düşüğe neden olacağı şeklindeki yanlış inanış

değildir. Muayenenin düşüğe neden olduğuna yönelik hiçbir

bilimsel veri yoktur. Düşüklerin genelde ilk 8 hafta içinde

gerçekleşmesi ve ilk muayenenin de genelde bu haftalarda

yapılması bu şekilde yanlış bir inanışın yerleşmesine

neden olmuştur.



İlk doktor ziyaretinde öncelikle tercih edilmese bile

jinekolojik muayene gebelik takiplerinin vazgeçilmez bir

ögesidir. Herhangi bir jinekolojik yakınma olmaması durumunda

bile eğer son 1 yıl içinde yapılmamış ise ilk gebelik

kontrolünde smear testi alınması amacıyla spekulum

uygulanabilir.



Öte yandan hamileliğin seyri süresince herhangi bir

dönemde kanama görüldüğünde bunun değerlendirilmesi

amacıyla yine spekulum ile gözlem yapılır. Erken doğum

tehdidi varlığında ya da ultrasonografide rahim ağzında

kısalma saptandığında ya da açılmadan şüphelenildiğinde

de yine hem spekulum incelemesi hem de elle maueyene yapılır.

gebeliğin son dönemlerinde çatı olarak adlandırılan pelvisi

değerlendirmek amacıyla da elle muayene yapılır. Doğum

öncesinde elle muayenenin yapılmasını gerektiren bir başka

durum da suni sancı öncesi rahim ağzının durumunun

değerlendirilmesidir.









İlgili konu: Jinekolojik muayene













Ultrasonografi



Gebelik takiplerinin olmazsa olmaz ögesi ultrasonografidir.

Gebeliğin ilk 13 haftasına kadar vajinal ultrason, daha sonraki

dönemlerinde ise abdominal (karından) ultrason incelemesi

yapılır. Ultrason gebeliğin normal olup olmadığı, gebelik

yaşının son adet tarihi ile uyumlu olup olmadığı, bebeğin

gelişiminde ve organlarında sorun olup olmadığı gibi

konularda son derece yararlı bilgiler verir ve gebeliğin

takibinde yön gösterici olur. Rutin incelemelerde bebeğin

baş, karın ve bacak kemiği uzunlukları ile amniyon sıvısı,

göbek kordonunun durumu, plasentanın durumu gibi incelemeler

yapılır.



20-24. haftalarda ise bebeğin tüm organlarının

değerlendirildiği detaylı fetal inceleme yapılır.



Gebeliğin ilerleyen dönemlerind ekan akımlarını incelemek

amacıyla doppler ultrasonografi yapılabilir.



Çoğul gebeliklerde rahim ağzında kısalma olup

olmadığını anlamak amacıyla abdominal ultrasonografi ile

birlikte vajinal ultrasonografi de yapılabilir. Benzer şekilde

risk varlığında tek bebek bekleyen anne adaylarında da 20-23.

haftalar civarında vajinal ultrasonografi ile rahim ağzı

uzunluğu ölçülebilir.



Bazı ülkelerde her doktor kontrolünde

ultrason incelemesi yapılmamakta tüm gebelik boyunca sadece 2

ya da 3 kere ultrason ile bakılmaktadır. Bunun nedeni bu

ülkelerde ultrason incelemelerinin ayrı olarak

ücretlendirilmesidir. Bunun yerine rutin kontrollerde bebeğin

gelişimi, rahim büyüklüğü mezura ile ölçülerek

anlaşılmaya çalışmakta, doppler ya da fetoskop adı verilen

boru benzeri bir alet ile bebeğin kalp sesleri dinlenerek

sağlıklı olup olmadığı değerlendirilmektedir.



Bebeğin duruşu, önde gelen kısmı gibi değerlendirmeler

ise Leopold manevraları adı verilen elle dıştan muayene ile

anlaşılmaya çalışılmaktadır. Tüm bu değerlendirmeler

hayata açıktır ve kuşkusuz ultrason mezuradan daha yararlı

veriler sağlamaktadır.



Günümüzde giderek artan sayıda merkezde üç boyutlu

ultrason cihazları yer aldığından bebeğin doğmadan önce

ayrıntılı görüntüsü elde edilebilmektedir.









İlgili konu: Ultrasonografi













Kan grubu



Eğer daha önceden bilinmiyor ise ilk gebelik

kontrolünde mutlaka anne ve baba adayının kan grupları

kontrol edilir. Bu kan uyuşmazlığı açısından önemlidir.

Anne adayının kan grubu Rh(-) baba adayı Rh(+) ise bu durumda

kan uyuşmazlığından söz edilir ve gebelik takipleri

sırasında bu durumun bebek üzerinde olumsuz bir etkisinin olup

olmadığı araştırılır.







Tam kan sayımı (hemogram)



Kan sıvı ve hücresel kısımlar olmak üzere kabaca iki ayrı

bölümden oluşur. Kanın yapısı içinde bulunan hücrelerin

ve hücrelere ait çeşitli parametrelerin hesaplanması tam kan

sayımı ya da hemogram olarak adlandırılır. Tam kan

sayımının temel amacı kansızlık olarak bilinen anemi

varlığını ve türünü saptamaktır. Bunun dışında

enfeksiyonlardan pıhtılaşma sorunlarına kadar değişik

konularda bilgi verebilir.



Günümüzde kan sayımı damardan alınan az miktarda kanın

özel cihazlarda incelenmesi ile yapılmaktadır ve sonuçların

alınması çoğu zaman birkaç dakikayı geçmemektedir.



Bir hemogram raporunda en çok dikkat edilen parametreler

şunlardır:



WBC (white blood cell count, lökosit):

Kanın belirli bir hacmindeki beyazküre (akyuvar) sayısıdır.

Normal değerler laboratuvarlara göre az çok değişmekle

birlikte genelde mililitrede 4.500-11.000 arasındadır.

Gebelikte bir miktar artış normal kabul edilmekle birlikte

kanda lökosit sayısının artması enfeksiyon lehine bir

bulgudur



Hemoglobin (Hb): Hemoglobin alyuvarların

(eritrosit) içinde yer alan, kana kırmızı rengini veren ve

oksijeni taşıyan proteindir. Normal değerleri erkeklerde ve

kadınlarda farklıdır. Kadınlarda desilitrede 12-16 gram

hemoglobin olması normaldir. 12 gramın altında olması ise

anemi olarak adlandırılır.



Hemotokrit (Hct): Alyuvarların hacminin tüm

kan hacmine olan oranıdır. Kadınlarda %37-48 arası normal

olarak kabul edilir.



Trombosit (plt): Kanın pıhtılaşmasını

sağlayan hücrelerdir. Normal değerleri mililitrede 150-440.000

arasındadır.



Kan sayımında ayrıca tek bir alyuvarın hacmi ve hemoglobin

içeriği gibi değişik parametreler de görüntülenebildiği

gibi akyuvarların da değişik türlerinin oranları

hesaplanır. Bu incelemeye lökosit formülü adı verilir.



Rutin gebelik takipleri sırasında hamileliğin

başlangıcında tam kan sayımı yapılır. Burada amaç anemi

varlığını araştırmak ve uygun şekilde tedavisini

sağlamaktır. takipler sırasında 28. hafta civarında test

tekrarlanır.Bunun dışında doktorunuz gerekli gördüğü

durumlarda kan sayımı yapılmasını isteyebilir.



Ayrıca gebeliğe bağlı tansiyon yüksekliği ya da HELLP

sendromunun izlenmesinde trombosit sayımlarından da

yararlanırlır.







İdrar tetkiki



Atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması

idrar yolu ile olur. İdrar ayrıca vücutta yaşanan bazı

değişimlerin saptanması açısından oldukça yararlı

bilgiler verilir. Ayrıca bariz belirti ve bulgu yaratmayan bazı

durumların saptanmasında ya da bilinen bazı hastalıkların

durumunun değerlendirilmesinde idrar incelemesine başvurulur.

İdrar örneği incelenirken hem içindeki bazı kimyasal

maddelerin analizi yapılır hem de çökeltisi mikroskopi ile

incelenir.



Gebelikte sık aralıklarla yapılan idrar incelemelerinin

amacı hem olası bir idrar yolu enfeksiyonun saptamak hem de

gebelik sırasında ortaya çıkan bazı hastalıkların

tespitini yaparak takip etmektir.



Rutin bir idrar incelemesinde idrarın asitlik derecesi,

yoğunluğu, glukoz, protein, keton gibi maddeler içerip

içermediği araştırılır. Ayrıca mikroskopide akyuvar, kan,

kum ve bakteri olup olmadığı incelenir.



Normalde insan idrarında protein bulunmaz ancak

preeklampsinin önemli bulgularından birisi proteinüri yani

idrarda protein olmasıdır. İdrardaki protein miktarı genelde

preeklampsinin şiddeti ile doğru orantılıdır.



Gebelikte idrarda bir miktar glukoz olması normaldir ancak

fazla miktarlarda glukoz yani glukozüri gebeliğe bağlı şeker

hastalığını düşündürür.



Ketonlar olarak adlandırılan bazı asitler ise anne

adayının yeterli şekilde beslenip beslenmediğini anlamak

açısından yol gösterici olabilir. Açlık ile birlikte

idrarda keton (aseton) görülmeye başlar. Açlığın süresi

uzadıkça idrardaki keton miktarı da artar. Bu nedenle

gebeliğe bağlı bulantı ve kusmanın izlenmesinde idrar keton

düzeyi önemlidir.



Teorik olak insan idrarında kırmızı kan hücresi (alyuvar,

eritrosit) bulunmaz. Ancak sağlıklı insanlarda idrarda birkaç

tane eritrosit saptanması çoğu zaman normal kabul edilir. Buna

karşılık fazla miktarda eritorisit saptanması mikroskopik

hematuri olarak adlandırılır ve idrar yolu enfeksiyonu, idrar

yollarında taş ve hatta bazı böbrek hastalıklarının

belirtisi olabilir. Bununla birlikte kadınlarda idrardaki

eritrositlerin kaynağının fark edilmeyen çok hafif vajinal

kanamalar olabileceği de akıldan çıkartılmamalıdır.



İnsan idrarında birkaçtane lökosit (akyuvar) olması da

normaldir. Bununla beraber artmış lökosit sayısı çoğu

zaman idrar yolu enfeksiyonunu işaret eder.



Bakteri ise çoğu zaman idrar tetkikinde saptanan bir

bulgudur. Bunun nedeni vajina ve ürethra (idrarın dışarıya

atıldığı yer) çevresinde çok sayıda değişik bakteri

bulunmasıdır. Bunlar örnek verilirken idrara karışabilir ve

bu nedenle idrar tetkikinde saptanabilir. Bu duruma kontaminasyon

adı verilir. Normalde mililitrede 100.000 baktariye kadar olan

durumlar kontaminasyon olarak kabul edilir ve hastanın

yakınması yoksa ve idrarda bol lökosit saptanmamış ise

klinik bir önem oluşturmaz. Ancak yine de bu gibi durumlarda

idrar kültürü yapılması gerekebilir.



İdrar yoğunluğuna bakılarak anne adayının yeterli su

içip içmediği hakkında da fikir sahibi olunabilir.







İdrar kültürü



İdrarda bakteri ve lökosit saptanması durumunda idrar

kültürü yapılması gerekli olabilir.Kültür belirli bir

dokudan vücut salgısından alınan öneğin özel ortamlarda

bekletilerek içerdiği bakterilerin çoğaltılması ve

incelemesi demektir. Bu sayede rutin tetkikte saptanan

bakterilerin hangi tür olduğu anlaşılabilir. Antibiyogram ise

saptanan bakteri üzerinde hangi antibiyotiklerin etkili

hangilerinin etkisiz olduğunu saptamaya yarar. Bu sayede işe

yaramayacak olan bir antibiyotik kullanımının önüne

geçilmiş olur.



İdrar yolu enfeksiyonları düşüklere ve erken doğumlara

neden olabileceğinden mutlaka uygun antibiyotikler ile tedavi

edilmelidir.









İlgili konu: Hamilelikte idrar yolu

enfeksiyonları













Rubella taraması



Çocukluk çağı hastalıklarından bir olan

rubella (kızamıkçık) hamilelik sırasında geçirildiğinde

bebekte anomalilere neden olabilen bir hastalıktır. Bu nedenle

hamilelikten önce ya da ilk kontrolde bu hastalığa karşı

bağışıklık olup olmadığı araştırılmalıdır.

Erişkinlerin çoğu ya çocukluklarında geçirdikleri ya da

aşılandıkları için bu hastalığa karşı bağışıklık

kazanmışlardır. Böyle bir durumda gebelik sırasında

kızamıkçık geçiren birisi ile temas etmeleri kendi

sağlıkları ya da bebeklerinin sağlıkları açısından bir

risk yaratmaz. Kanda yapılan incelemede Rubella IgG pozitifliği

bağışıklığı gösterir. Gebelik öncesinde Rubella IgG

negatif olarak saptandığında aşı yapılabilir ancak böyle

bir durumda en az 3 ay süreyle gebelikten korunmak gereklidir.

Hamilelik sırasında rubella aşısı yapılamaz.









İlgili konu: Gebelik ve Rubella

(kızamıkçık) enfeksiyonu













CMV taraması



Sitomegalovirus adı verilen bir virusun neden olduğu

enfeksiyonlar da bebeklerde anomaliye neden olabileceğinden

hamileliğinin başında anne adayının bu enfeksiyona karşı

bağışıklığının olup olmadığının araştırılması

önemlidir. Kanda yapılan incelemede CMV IgG pozitif olması

bağışıklığı gösterir. Rutin incelemelerde yapılıp

yapılmaması konusunda fikir birliği yoktur.









İlgili konu: Hamilelikte sitomegalovirüs

(CMV) enfeksiyonu













Toksoplazma taraması



Toksoplazma enfeksiyonları düşük, ölü doğum ve anomalili

bebek gibi istenmeyen sonuçlar doğurabilen bir hastalıkdır.

Bu nedenle hamileliğin başlangıcında daha önceden geçirilip

geçirilmediği ve bağışıklık olup olmadığı

araştırılmalıdır. Kanda yapılan incelemede Toksoplazma IgM

aktif enfeksiyonu gösterirken IgG geçirilmiş enfeksiyon ve

bağışıklığı ifade eder. Gebelik sırasında aktif

enfeksiyon saptandığında uygun şekilde antibiyotikler ile

tedavisi gerekir. Başlangıçta IgG negatif olarak

saptandığında belirli aralıklarla tekrarı gerekebilir.









İlgili konu: Hamilelik ve toksoplazma













Hepatit ve HIV taraması



Hepatit B virüsü karaciğerde iltihaba neden olan bir

mikroorganizmadır. Ülkemizde Hepatit B taşıyıcılığı

oldukça yüksektir. Bu nedenle gebeliğin başlangıcında

Hepatit B taraması yapılması önemlidir. HBs pozitifliği

taşıyıcılığı gösterirken, Anti HBs pozitifliği

bağışıklığı belirler. Bağışıklık daha önceden

geçirilmiş bir enfeksiyona bağlı olabileceği gibi aşılama

sonrası da beklenilen bir durumdur. Hepatit B

taşıyıcılığı varlığında doğumdan hemen sonra bebeğe

aşı ve koruyucu serum yapılması gerekir.



AIDS'de bebek üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğinden

rutin incelemeler arasında HIV testi de bulunur.



HBs negatif ve HIV çıkması durumunda gebeliğin sonlarına

doğru doğuma yakın bir dönemde tekrar edilmesinde yarar

vardır.









İlgili konu: Gebelik ve Hepatit B

enfeksiyonu













Ense kalınlığı ölçümü, İkili test, Üçlü test



Bebekte Down sendromu, ve diğer bazı genetik hastalık

olasılığının anlaşılması amacıyla 11-14 haftalarda

ultrasonografi ile ense kalınlığı ölçümü ve anne

adayından alınan kanda bazı hormonların ölçümü ile ikili

test yapılır. 16-20. haftalar arasında ise yine anne

adayından alınan kan ile aynı amaç için üçlü test

yapılır.









İlgili konu: İkili Test (11-14 testi) ve

fetal ense kalınlığı (NT)



Üçlü Test









İndirekt Coombs ve Anti D

(rhogam)



Anne adayının kan grubunun Rh(-) baba adayının ise Rh(+)

olması durumunda kan uyuşmazlığı söz konusudur. Böyle bir

durumde eğer bebeğin kan grubu da Rh(+) ise bebeğe ait kan

hücreleri kanama gibi bir nedenle annenin kanı ile temas

ettiğinde annenin kanında Rh(+) protinlere karşı antikor adı

verilen maddeler oluşur. Böyle bir durumda anne adayında

oluşan antikorlar bebeği olumsuz şekilde etkileyebilir. Bu

tablo etkilenmiş Rh/Rh uyuşmazlığı olarak tanımlanır. Kan

uyuşmazlığından dolayı bebeğin etkilenip etkilenmediği

anne adayının kanında yapılan bir test ile anlaşılabilir.

Bu testin adı indirekt coombs testidir. Rh uyuşmazlığı olan

çiftlerde indirekt cooms testi gebeliğin 28. haftasında

yapılır. Yine gebeliğin bu haftalarında anne kanında antikor

oluşumunu engellemek için Anti D adı verilen enjeksiyon

yapılabilir. Gebeliğin erken dönemlerinde düşük tehditi

gibi kanama sorunları olanlarda ya da amniyosentez gibi

girişimler yapılan durumlarda kanama ya da işlem sonrasında

da Anti D yapılabilir. Doğum sonrasında ise eğer bebek kan

grubu Rh(+) olarak saptanırsa ilk 72 saat içinde anneye Anti D

yapılarak daha sonraki gebeliklerdeki Rh(+) bebeklerin kan

uyuşmazlığından olumsuz şekilde etkilenmelerinin önüne

geçilmiş olur.









İlgili konu: Kan uyuşmazlığı









Şeker (Diyabet) tarama testi



Hamilelik şeker hastalığını taklit edebilen bir durumdur.

Ayrıca hamile kadınların bazılarınde gebeliğin seyri

sırasında diyabet (şeker hastalığı) ortaya çıkabilir.

Ortaya çıkan bu durum gebelikten sonra normale dönebileceği

gibi kalıcı da olabilir. Gebelik sırasında ortaya çıkan

şeker hastalığına gestasyonel diyabet adı verilir. Gebelik

ile ilgili şeker hastalığı 24-28. haftalarda ortaya çıkar.

Bu nedenle gebelik takipleri sırasında şeker tarama testi

yapılır. Bu test için uygun dönem gebeliğin 24-28.

haftaları arasıdır. Gestasyonel diyabet taramasında hangi

testin daha duyarlı oluduğu konusunda fikirbirliği yoktur.

Bazıları sadece açlık kan şekeri bakılmasının yeterli

olduğunu savunurken diğerleri 50 gram ya da 75 gram glukoz

tarama testi yaptırmayı uygun görürler.Bu testin

yapılabilmesi için kişinin aç olması gerekmez. Herhangi bir

zamanda kişiye 50 gram glukoz içirildikten 1 saat sonra kan

örneği alınarak şeker düzeyine bakılır. 75 gram ile

yapılan testte ise 1. ve 2. saatte kan örneği alınarak şeker

düzeylerine bakılır.



Testin anormal çıkması durumunda kan şeker düzeyine göre

3 saatlik şeker yükleme testi yapılabilir ya da

yapılmayabilir. Glukoz tarama testinde kan şeker düzeyi 140

mg/dl üzerinde ise test pozitif ya da anormal olarak kabul

edilir. Sonuç 200 mg/dl ya da üzerinde ise bu durumda diyabet

tanısı konur. Sonucun 140-200 mg/dl arasında bulunması

durumunda ise 3 saatlik şeker yükleme testi yapılması

gerekir.



50 gram glukoz ile yapılan taramanın anormal çıkması

mutlaka gestasyonel diyabet olduğu anlamına gelmez. Tarama ve

tanı testleri sonucu gestasyonel diyabet saptandığında uygun

şekilde tedavisi gerekir. Tedavide bazen sadece diyet yeterli

olurken bazen hastanın insülin kullanması gerekebilir.



Diğer testler



Gebeliğin seyri sırasında doktorunuz gerek

gördüğünde bazı testleri tekrarlamak gereği duyabilir ya da

daha önceden hiç yapılmamış testlerin yapılmasını

isteyebilir. Bunlar arasında en sık tekrarlananlar kan

sıyımı ve idrar tetkikidir. Öte yandan preeklampsi ya da

gebeliği ebağlı hipertansiyon varlığında hastalığın

seyrini takip etmek amacıyla kanda karaciğer fonksiyon testleri

(SGOT, SGPT), Böbrek fonksiyon testleri (BUN, kreatinin),

enfeksiyon belirteçleri (CRP, sedimentasyon) gibi pekçok

farklı teste gerek duyulabilir. Bunlar her hamilelik takibinde

rutinde yapılmayan testlerdir.



[/b] Geri





























































10 Şubat 2008



Saat: 14:20







UYARI



Çin

Malı ürünlere dikkat !

















































































































































Unutmayın!





Çalışan

anne adayları: Doğum

öncesi iznine ayrılmak için yapmanız gereken

işlemleri unutmayın













































Kaynak: Dr. Mumcu

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Gebelik takiplerinde yapılan incelemeler

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Gebelik takiplerinde yapılan incelemeler Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Gebelik takipleri sırasında düzenli aralıklarla doktor kontrollerine gitmeniz önerilir. Bu kontrollerde hem sizin genel sağlık durumunuz, hem de bebeğinizin büyüme ve gelişmesi kontrol edilirek olası bir problem saptanmaya çalışılır. Saptanan bir problem varlığında da uygun şekilde giderilmesi amacıyla gerekli tedaviler ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:10 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.