Bronş astması ve gebelik
Gebelik anne için yeni bir durumdur.
Bu ortamda bir canlı çocuk annenin yaşamına ortak olur. çocuğun anne karnında
gelişebilmesi ve yaşamını devam ettirebilmesi, onun gereksinimlerinin karşılanmasına
bağlıdır. Gereksinmelerin önemli bir bölümünü enerji tüketimi için besinler
ve oksijen oluşturur. Oksijen solunum sistemi tarafından sağlanır. Solunum
sisteminde oksijenin sağlanması gaz alışverişi yapan ünitelere solukla
alınan hava hacmi ile orantılıdır. Gaz alışverişi etrafı kılcal damarlarla
çevrili alveol adı verilen hava boşluklarında gerçekleşir. Solunan ve bu
alana ulaşan havadaki oksijen, alveolün diğer tarafında ince damarlar içinde
dolaşan toplardamarlardan gelen venöz dediğimiz kana geçer. Bu geçiş iki
taraf arasındaki basınç eşit oluncaya kadar devam eder. Geçişi etkileyen
faktörler iki taraf arasındaki oksijenin basınç farkı, kan akımı ve alveole
örneğin 1 dakikada ulaşan toplam hava miktarıdır. Gaz alışverişinin yapıldığı
alana bir dakikada ulaşan toplam hava miktarı ise solukla bir defada alınan
hava ve dakikada yapılan soluk sayısı ile belirlenir.
Ağız ve burundan, gaz alışverişinin
yapıldığı alveollere, hava. iletici hava yolları ile gelir. İletici hava
yolları 20'den fazla da1lanarak alveollere ulaşmaktadır. Son taraflardaki
da1lanmalarda hava yollarının sayısı çok fazla artarken Çapları incelmektedir.
Küçük hava yollarındaki yaygın bir iltihaplanma ve çaplarındaki daralına,
soluk havasının gaz alışverişi yapılan alveollere ulaşmasını zorlaştırır
ve engeller. Tamamen kapanan hava yollarının alveollrine ise hiç ulaşamaz.
Göğüs karesinin içi ile karını ayıran
içinde kas dokusu bulunan zara diafragma denilir. Karın solunumu yapıldığında
bu zar çalışır. Zar kubbe şeklindedir. Bu kubbenin 1 cm aşağı gitmesi ile
"genişleyen gazın basıncı düşer" kanununa göre göğüs içinde atmosfere göre
oluşan negatif basınçla yaklaşık 250 ml hava akciğere girer. Gebelikte
yer işgal eden çocuk ve yarattığı basınç yapısal değişikliklere neden olur.
Başlangıçta karın içi hacim artışının yükselteceği basıncın bir bölümü
karın kasları tarafından kompanze edilir. Daha sonra göğüs kafesinin alt
tarafı genişler, diafragma yaklaşık ortalama 4 cm yükselir. Bu şekilde
torasik ve karın içindeki basınçlar sabit tutulmaya çalışılır. Gebeliğin
arttırdığı oksijen gereksinimi solunum organı tarafından karşılanmaya çalışılır.
Yukarıda sözü edilen yapısal değişiklikler,
soluk volümü ve dolayısı ile dakika ventilasyonunu artırır. Bunun anlamı
ise gaz alışverişi sağlayan alveollerdeki ventilasyonun artması demektir.
Bu şekilde oksijen tüketimi ve bazal metabolizma artışı sağlanabilir. Özellikle
yatar durumda olmak üzere alveollerin yer aldığı bazı üniteler, artan karın
içi basıncın diafragmayı itmesiyle kapanır. Bu kapanan ünitelere gelen
venöz kan alveollerde gaz alışverişin yapmadan büyük dolaşma geçerek, atar
damarlarla tekrar vücuda dağılır. Buna şant adı verilir. Şantın anlamı
ise atar damarlarda dolaşan kandaki oksijen basıncının düşmesidir. Atar
damarlardaki oksijenin basıncı kritik bir seviyeye düştüğü zaman kanla
vücudun dokularına taşınan oksijenin miktarı azalır.
Gebe anneler sıklıkla nefes darlığından
yakınırlar. Bunun gerçek nedeni bilinmemekle birlikte, yukarıda anlatılan
adaptasyon sağlayan yapısal ve fizyolojik değişiklerle ilgili olması gerekmektedir.
Bronş astması diğer bölümlerde açıklandığı
gibi, anne ve babadan gelen yapısal yatkınlığı bulunan kimselerde, solunum
la giren ve tahripkar etkiye sahip maddeler veya aşın duyarlılık yaratan
tetikleyici faktörlerle veya bilinmeyen mekanizmalarla gelişen inflamasyon
sonucu hava yollarının daralması ve/veya küçüklerden bir kısmının içindeki
kalın yapışkan balgamla tıkanması şeklinde tanımlanmaktadır. İnflamasyon
döneminde özellikle tetikleyici maddelerle temas aşırı duyarlılık şeklinde
kendisini gösterebilir. Hava yollarının inflamasyonu çaplarının daralması
ve bazılarının tıkanması ile gaz alışverişi yapılan alanlara giden hava
miktarı ile orantılı olmak üzere dokularda enerji üretimi için kullanılacak,
kanın taşıdığı oksijen miktarı azalır. Hastalığın yaratabildiği en önemli
sorun budur.
Gebelikle bronş astmasının doğal gidişi
yaklaşık yüzde elli oranında değişmez. Geriye kalanların yansında tablo
daha ağırlaşırken, diğerlerinde düzelir. Bronş astmalılar hava yollarında
hasara neden olan veya aşırı duyarlılığı tetikleyen faktörlerle temastan
kaçınmalıdır. Başka bölümlerde bu konuda yeteri kadar bilgi verildiği için
burada bunlar tekrarlanmayacaktır. Yalnız sigara dumanı ülkemizde önemli
sorundur. Özellikle kapalı ortamlarda içilen sigara, dumanının pasif olarak
içmeyenlerce solunmasına neden olmaktadır. Sigara içmeyen insanlarda içenler
kadar olmasa da, zararlı etkiler saptanmıştır. Bu nedenle sigara dumanından
kaçınılmalıdır.
Gebelikle bronş astmasına ve gebeliğin
kendisine zararlı etkilerinden dolayı aktif ve pasif sigara içilmemelidir.
İyi tedavi edilen ve komplikasyonsuz astına gebeliği etkilemez. Tedavi
güvenirliği kanıtlanmış ilaçlarla. gerekli doz ve sürelerde yapılmalıdır.
Bu şekilde potansiyel bronş astması komplikasyonların çocuğun gelişmesini
etkileme sorunu olmaz. Çocukta bronş astması gelişeceğini saptayabilen
bir test yoktur. Anne gebelik süresince kendisini ve doğumdan sonraki 2
yıl çocuğunu, astmayı tetikleyen faktörlerden uzak tutmalıdır. Bu şekilde
bronş astmalı annelerin çocuklarında bronş astması riski azaltılabilir.
Doğum sonrası ortalama 6 ay kadar emzirmenin çocuğun astmaya karşı direncini
arttırdığı bugün için kabul edilmektedir.
Gebe bronş astmalıların en fazla endişe
ettikleri sorun, aldıkları ilaçların çocuklarındaki potansiyel yan etkileridir.
Kullanılan ilaçların potansiyel yan etkileri ile sağladıkları yararı karşılaştırmak
gereklidir. Sadece yan etkileri göz önüne alınarak, tedavi sağlayıcı ilaçlardan
kaçınmak doğru değildir. İlaçların çocuklar üzerindeki yan etkileri yapılan
hayvan deneyleri ve edinilen deneyimlerin dökümü ile tahmin edilebilir.
Bu bakımdan hayvan deneyleri ve gebelerdeki kullanımlar ve bunların sayısı,
ilaçların güvenirliğini belirleyecektir. Bronş astması tedavisinde kullanılan
ilaçların çoğu bu güvenirliğe sahiptir.
Sık kullanılan ilaçlardan kortikosteroidler,
toplum içinde yan etkileri daima gündeme gelen ve kullanımından kaçınılan
ilaçlardır. çoğu kez bu durum fobi şeklindedir. Bazı tıp doktorları bu
ilaçların gerekli olduğunda sağlayacakları yararları göz ardı ederek, yarar/zarar
hesabı yapmadan sadece yan etkilerinden dolayı kullanıIma1arını engellemekte
ve var olan steroid fobisinin yaygınlaşmasına neden olmaktadırlar. Steroidlerin
yan etkilerine sahip olmayan fakat onlar kadar etkili alternatif ilaçlar
bulunmadıkça, sağladıkları yararlar üstün olduğu için kullanılmaları gereklidir.
Kortikosteroidlerin başka önemli bir özelliği yan etkilerinin bir çoğunun
alman doz ve bu dozdaki kullanım süresi ile paralellik göstermesidir. Yüksek
dozlarda, örneğin; üç hafta kullanım ile aylarca hatta yıllarca kullanım
arasındaki yan etkiler arasında büyük fark vardır. Yıllarca steroid kullanan
ve sağladığı yararla sağlıklı yaşayan bir çok insan vardır. Önemli olan
gerektiğinde bu ilaçların bilinçli kullanımıdır. Ayrıca bronş astmasında
hayat kurtarıcı oldukları için her zaman acil durumlarda yüksek dozda ve
gerektiği süre kullanılmaları uygundur.
Kortikosteroidler tavşan yavrularında
yarık damak gelişmesine neden olabilmektedirler. Gebelikte kullanımla,
insanlarda böyle bir bozukluk gözlenmemiştir. Gebelik öncesi ve süresince
sürekli kullananlarda, doğum olayı gibi gereksinimin arttığı durumlarda,
insanın kendi adrenal bezinden salgılaması gereken kortikosteroid miktarı
yetersiz kalabilir. Böyle durumlarda ek kortikosteroid verilmesi gereklidir.
Yukarıdaki yazılanlar ağızdan tablet olarak veya iğne yapılarak alınan
kortikosreroidler için geçerlidir. Solunum yoluyla (inhalasyon, itici gazla
ölçülü doz püskürtme, toz) düşük dozlardaki kortikostetoidlerin yan etkileri
ağızdan alınanlardan çok daha az ve düşük orandadır.
Gelişmiş ülkelerde kortikosteroidler,
gebelerde doğrudan solunum yoluyla güvenilir olarak ve yaygın bir şekilde
kullanılmaktadır. Sadece oral kandidiyazise (pamukçuk) gebelerde biraz
daha sık rastlandığı bildirilmektedir. En fazla deneyime sahip solunum
yoluyla kullanılan steroidler; beclomethason dipropionat ve budesonid'dir.
Diğerlerinde yeterli deneyim yoktur.
İnflamasyonu azaltan ama etkisi kortikosteroidlerden
dalıa az olan ilaçlar kromolin sodyum ve nedokromil sodyumdur. Kromolin
sodyum güvenilir bir ilaçtır. Nedocromil sodyum için gerekli deneyim yoktur.
Bronkodilatör ilaçlardan betamimetikler
kanda şeker ve potasyum seviyesinin düşmesine ve su tutulumuna neden olabilirler.
Kaslarda kramplar görülebilir. Bu grup ilaçlardan epinefrin çocukta malformasyonlara
yol açabilir. Dünyaya en yaygın kullanılan salbutamol ve terbutalin malformasyon
yönünden güvenilir ilaçlardır. Teofilin türevi ilaçların çocukta irritabilite
ve hareketlerinde artış dışında yan etkileri yoktur.
Gebe annelerin hava yollarında inflamasyona
yol açan maddelerle gebelikteki temasları ve çocuğun doğumdan sonraki ilk
2 yılda bu maddelerle karşılaşması ileride bronş astması gelişmesinde risk
oluşturmaktadır. Gebelik döneminde annenin ve özellikle doğumdan sonra
çocuğun ilk 2 yılda böyle temaslardan kaçınması gerekmektedir. Sigara dumanı
dışında evlerde bulunan akarlar ve türlü hayvanlar bunlara örnek olarak
verilebilir.
Gebelik sonlandıktan yaklaşık 3 ay
sonra annenin bronş astmasının seyri, gebelik öncesi ile benzer hale gelmektedir.
Doğum sırasında çoğu kez sorun yoktur. Ama akut ağır atak gelişme riski
düşük olmasına rağmen, böyle bir durumda tedavi prensipleri değişmez. Ani
gelişen atak bu nedenle sorun yaratmaz. Verilen tedavinin yan etkisi Olmaz
ve doğum problemsiz olarak sonlandırılır.
Sonuç olarak gebelikte bronş astması
tedavisi problemsizdir. Ancak deneyim olmayan bazı ilaçlardan kaçınılmalıdır.
En büyük sorun olarak görülen kortikosteroidler her zaman ve hayat kurtarıcı
olarak kullanılabilirler. Bu ilaçların dozu ve kullanım süreleri gerektiği
kadar olmalıdır. Tedavi edilmeyen bronş astması ataklarının anne ve çocukta
neden olabileceği zararlı etkiler, başta kortikosteroidler olmak üzere
kullanılan ilaçların potansiyel yan etkilerinden daha ağır olabilir. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |