Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Diğer Sağlık Haberleri

Uyarılar

Anne ve babalar ! Çocuklarınızla etkili iletişim kurma yolları

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Anne ve babalar ! Çocuklarınızla etkili iletişim kurma yolları Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Körfez Depremi gibi büyük bir coğrafi bölgede yer alan ve toplumun büyük bir kısmını etkileyen doğal felaketler, sadece bölgede yaşayanları değil tüm ulusu derinden sarsan olaylardır. Bölgede yaşayanlar için kendilerine fiziksel ve sosyal destek veren çevrenin neredeyse tümüyle zarar görmesi, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi

Anne ve babalar ! Çocuklarınızla etkili iletişim kurma yolları

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-05-2010, 05:21 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Anne ve babalar ! Çocuklarınızla etkili iletişim kurma yolları















Körfez Depremi gibi büyük bir coğrafi bölgede

yer alan ve toplumun büyük bir kısmını etkileyen doğal felaketler, sadece bölgede

yaşayanları değil tüm ulusu derinden sarsan olaylardır. Bölgede yaşayanlar için

kendilerine fiziksel ve sosyal destek veren çevrenin neredeyse tümüyle zarar görmesi,

durumu daha da güçleştirir. Evimizi, yakın akraba ve arkadaşlarımızı kaybetmiş

olmanın acısı büyüktür. Bu kayıpların üstüne, yaşam koşullarındaki

değişmeler de eklendiğinde yaşadığımız stres artar. Örneğin, kötü hava

koşulları, barınma koşullarının istediğimiz gibi olmaması, çocukların okul

durumu, artçı depremlerin sürme olasılığı gibi pek çok faktör yaşanan stresi

arttırır. Ayrıca üzüntü, pişmanlık, öfke gibi yaşamakta olduğumuz tüm duygular

çocuklarımızla olan ilişkilerimizi daha da güçleştirebilir. Ne var ki çocuklar da

bu doğal felaketten aynı bizim gibi etkilenmişlerdir. Araştırmalar doğal

felaketlerden en çok yara alan grupların çocuklar, gençler ve yaşlılar olduğunu

göstermektedir. Ancak anne ve babalarından, arkadaşlarından, öğretmenlerinden ve

diğer aile üyelerinden yakın ilgi ve destek gören çocukların doğal afetin

sonuçlarından daha az etkilendiklerini ve daha kolay ve çabuk başa çıktıklarını

iyi biliyoruz.

Çocuklarınıza yardımcı olabilmeniz

için sizin yardıma muhtaç durumda olmamanız gerekir. Eğer kendinizi çocuklarınızla

aşağıda önerildiği şekilde ilgilenecek kadar iyi hissetmiyorsanız psikolojik

yardım almaktan çekinmeyin. Kendinizi iyi hissetseniz, önerilere uysanız bile deprem

sonrasındaki bu iyileşme sürecinin zaman alacağını, bazı olayların ve

yaşantıların zaman zaman durumu geriye götüreceğini bilin.
İyileşme sürecinde, en

çok yarar gördüğünüz önerilere ağırlık verin, geleceğe yönelin ve genellikle

olumlu bir tutum içinde olmaya çalışın. Elinizdeki broşür bu konuda size yardımcı

olmak üzere hazırlanmıştır. Bu broşürün dışında ihtiyacınız olan her türlü

desteği alabileceğiniz herkese ve her kuruma baş vurmaktan çekinmeyin. ÇOCUKLAR İÇİN DEPREMİN ANLAMI

NEDİR?
Çocuklar da yetişkinler gibi deprem

felaketinden korkarlar. Ne var ki depremi, biz yetişkinler gibi kontrolümüz dışında

olan doğal bir olay olarak anlamakta güçlük çekerler. Üstelik çocuklar, kendilerini

koruyan ve tamamen güven duydukları yetişkinlerin bu olay karşısında çaresiz

kalmasından endişe duyarlar.



Okulöncesi dönemdeki çocuklar bu

felaketin, anne-babasının onaylamadığı bir düşüncesi ya da davranışı nedeniyle

başlarına geldiğini sanırlar.





Okul çağındaki çocuklar ise doğal

olayları anlayabilirler. Ancak, böylesine büyük bir felaketi daha önce yaptıkları

kötü bir davranıştan dolayı kendilerine verilen bir ceza olarak algılayabilirler.



Ergenlerin depremi algılayışı ise

yetişkinlerinkine oldukça benzerdir. Ancak bu felaketin kendi başlarına gelmiş

olmasından öfke duyabilirler.



ÇOCUKLARIN DEPREME OLAN TEPKİLERİNİ NELER

ETKİLER?


Çocukların deprem felaketi karşısındaki tepkileri

birbirinden farklı olabilir. Bazıları depremin hemen ardından birtakım davranış

değişiklikleri gösterirken, bazıları günler ve haftalar, hatta aylarca hiçbirşey

olmamış gibi davranıp daha sonra problemli davranışlar sergileyebilirler. Bu yüzden

önümüzdeki aylar içinde elinizdeki broşürü zaman zaman alıp okuyun. Böylece

depremin normal psikolojik etkileri konusunda hem daha iyi bilgilenecek hem de önerileri

unutmamış olacaksınız. Çocukların depremden etkilenme derecesini bir takım

faktörler belirlemektedir. Bunlar:




Ailenin tepkisi: Çocuk depremden doğrudan etkilenmese

bile ailesinin deprem karşısındaki tepkileri ve korkularından çok etkilenebilir.

Çocuğun deprem karşısında çaresiz kalan ailesine olan güveni sarsılabilir.

Ailesinin felaket karşısındaki korku ve kaygılarından en çok da okul öncesi yaş

grubundaki çocuklar etkilenirler. Bu nedenle bir yandan kendinizi diğer yandan da

çocuklarınızı yeniden güçlendirmeye çalışınız.



Kayıp derecesi: Çocuğun deprem felaketinde tanık

olduğu ya da gördüğü hasar ve kayıp ne kadar büyük ise etkilenme derecesi de o

kadar fazla olacaktır. Özellikle aileden bir veya daha fazla kişinin öldüğü veya

ağır yaralandığı, çocuğun kendisinin yaralandığı ya da evinin ve okulunun

yaşanamaz hale geldiği durumlarda çocuk, bu felaketle başa çıkmada oldukça

zorlanır. Aile üyelerinden birinin ölümünden dolayı rollerin değiştiği,

örneğin, annenin baba, ablanın anne rolünü üstlenmek zorunda kalması gibi

durumlarda aile içi ilişkilerde zorluklar yaşanacaktır. Çocuk, bu koşullarda yeni

yaşama geçerken daha da zorlanacaktır.





Depremi yaşamayan çocuklar bile, hiçbir kayıpları

olmadığı halde televizyonda gördüklerinden ve yetişkinlerin olay hakkındaki

konuşmalarından etkilenebilir ve benzer tepkileri gösterebilirler.






Yaş / Cinsiyet: Çocukların zihni

yetişkinlerinkinden daha esnek ve işlenmeye daha uygun olduğu için, çocuklar hem

olumlu hem de olumsuz etkilere daha açıktırlar. Bu nedenle felakette yaşanan

olaylardan etkilenme olasılıkları daha yüksektir. Cinsiyet açısından ise kız

çocuklarında içe dönük ve sessiz, sakin olma; erkek çocuklarında ise hiperaktif

davranışlar (olduğu yerde duramama, sürekli hareket etme) daha fazla görülmektedir.



Daha önceki yaşantılar: Depremden önce başka

örseleyici yaşantıları olan çocuklar bu felaketten daha çok etkilenebilirler.

Örneğin, anne babası boşanmış, kendisi şiddete maruz kalmış, aile içinde

şiddeti gözlemlemiş ya da ailesinde ciddi bir sağlık problemi yaşayan çocuklar

gibi. Ayrıca deprem öncesinde de bazı psikolojik problemleri olan veya okul başarısı

zaten iyi olmayan çocukların, bu tür yaşantıları olmayan çocuklara göre deprem

felaketinden daha çok etkilenmeleri beklenebilir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki

yaşça daha büyük olup daha önceki yıllarda stresli durumlardan geçmiş ve bununla

başedebilmiş çocukların, deprem felaketinin yarattığı etkilerden de diğer

çocuklara göre daha kolay sıyrılması mümkündür.



Depremin dolaylı etkileri: Deprem felaketinin pek

çok olumsuz etkisi, sadece çocuğun doğrudan yaşadığı deprem sarsıntısı,

yıkıntılar, yaralanma ve kayıplar nedeniyle ortaya çıkmaz. Depremin dolaylı

etkileri de çocuğun yaşadığı güçlükleri artırıcı bir rol oynayabilir ve

iyileşme sürecini geciktirebilir.











Günlük yaşantı: Evin

yıkılması veya hasarlı olması nedeniyle başka yere taşınılması, kalabalık ve

rahat olmayan alışılmışın dışındaki ortamlarda yaşamak zorunda kalınması ve

günlük işleyişin çeşitli nedenlerle aksaması durumlarında çocuklar deprem

felaketinden daha fazla etkileneceklerdir.





Ayrılık: Çocuk

ailesinden herhangi bir bireyi kaybetmemiş olsa da, herhangi bir

nedenle bir süre onlardan ayrı yaşamak zorunda kaldığında, bu durum

onun üzerinde ilave bir kaygı ve stres yaratacaktır.





Aile içi ilişkiler:

Aile içinde hastalık ya da ölüm gibi nedenlerle rollerin değiştiği,

aile içi ilişkilerin bozulduğu, ailedeki yetişkinlerden birinin fazla

miktarda alkol almaya başladığı, şiddetin ortaya çıktığı ya da var olan

şiddetin arttığı durumlarda iyileşme gecikecektir.





Ekonomik koşullar: Ailenin geçim

kaynaklarının kısıtlandığı ya da yok olduğu, ihtiyaçların karşılanmasının

aksadığı durumlarda çocuk daha olumsuz etkilenecektir.







Sosyal destek:

Anne babanın çocuğuna olan ilgi ve desteğinin azalması, çocuğun

arkadaşları ve komşularıyla ilişkide olduğu sosyal çevrenin bozulması

da çocuğun düzelmesini geciktirecektir.







DEPREMİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ GENEL

ETKİLERİ


Depremden sonra çocuğunuz,





Depremin

tekrarlayacağından veya bu felaketi hatırlatan şeylerden (örneğin,

ambulans, kepçe, asker, itfaiyeci, siren sesi, toz kokusu, duman gibi)

korkabilirani seslerden ve gürültüden korkabilir depremden sonraki

yaşamı konusunda endişeli olabiliryetişkinlerin depremi ve sonuçlarını

engelleyememiş olması nedeniyle onlara olan güvenini yitirebilirdeprem

öncesine göre daha kolay kırılabilir, küsebilir ağlayabilirönceden

sessiz, uyumlu bir çocukken gürültülü ve saldırgan hale gelebilir veya

neşeli, girişken bir çocukken utangaç ve ürkek olabilirdikkatini

toplamada güçlük çekebilirher zaman hoşlanarak oynadığı oyunları artık

oynamak istemeyebilirdaha hareketli olup, hareketlerini bir türlü

kontrol edemeyebilirtek başına uyumaktan korktuğu için anne babası veya

diğer bir kişiyle beraber yatmak isteyebiliruykuya dalmada güçlük

çekebiliranne ve babasını gözünün önünden ayırmak istemeyebilir, yalnız

kalmaktan korkabilirokula veya yuvaya gitmek istemeyebilirparmak emmek,

altına kaçırmak gibi daha küçük yaşlarda gösterdiği davranışları tekrar

sergilemeye başlayabiliriştahı kesilebilirmide bulantısı, karın ağrısı,

baş ağrısı, kusma gibi fiziksel tepkiler gösterebiliranne-babasının

istemediği ancak kendisinin yaptığı bir davranıştan veya söylediği

sözden dolayı depremin meydana geldiğini düşünebilir ve bunun için

suçluluk hissedebilirkonuşmakta güçlük çekebilir, küçük çocuklar tekrar

tekrar depremle ilgili oyunlar oynayabilir, büyük çocukların bazıları hep

deprem hakkında konuşmak isterken, bazıları bunun konuşulmasından hoşlanmayabilir

ve kendisi de konuşmayabilir



yetişkinlerin büyük kayıpların

yanında önemsiz gördüğü bir nesne çocuk için çok önemli olabilir. Örneğin,

sevilen bir oyuncağını ya da battaniyesini kaybetme çocuğu çok üzebilir onun için

ağlayabilir ve ısrarla onu geri isteyebilir.





BEBEKLİK DÖNEMİ

Bebekler depremden doğrudan

etkilenmezler; ancak, annenin aşırı kaygı, korku ve güvensizlik duyguları

içinde olması bebeğine vereceği bakımı ve onunla iletişimini olumsuz yönde

etkileyebilir. Bebek, altı kirlendiğinde, acıktığında, kendini huzursuz

hissettiğinde farklı türden ağlamalar gösterir. Annenin bunlara duyarsız kalması ve

ihtiyaçları geciktirmesi ya da çok mekanik bir şekilde, bebekle konuşmadan onunla

duygusal bir iletişime geçmeden bu ihtiyaçları karşılaması bebeğin gelişimine

zarar verebilir. Bebekler stres ve güvensizlik koşullarında yoğun bir ağlama

tutturabilirler,yatıştırılmaları, yeniden huzur ve güven duymaları güçleşebilir.

Bu türden bir bakımın çok uzun sürmesi durumunda ise bebek ileride içine

kapanabilir.

OKUL ÖNCESİ:

Okul öncesi dönemindeki çocuklar (2-5

yaş) depremin neden olduğu kayıplar ve yaşam şartlarında meydana gelen

değişiklerle başa çıkmada oldukça zorlanırlar. Çünkü yaşamda bu tür

deneyimleri az olduğu için başa çıkma yetenekleri de tam olarak gelişmemiştir. Bu

nedenle de anne babanın, yakın akrabalarının ve öğretmenlerinin desteğine ihtiyaç

duyarlar.Bu dönemdeki çocuklar genellikle

felaketten etkilendiklerini sözel olarak ifade edememelerine rağmen, kaygılı ve

üzgün olduklarını davranışlarıyla belli ederler. 2-6 yaşları arasındaki çocuklarda

görülebilecek bazı değişiklikler şunlardır:






Yeme

sorunları; iştahsızlık ya da aşırı yemek yeme, kusma, ishal ya da

kabızlıkuyku sorunları; uyuyamama, aşırı uyuma ya da kabus görmeparmak

emme, altına kaçırma gibi bebeksi davranışlar, karanlıktan,

hayvanlardan, yabancılardan veya canavarlardan korkma, daha önce

korkmadığı, ancak ona depremi hatırlatan gürültülerden ve yerlerden

korkmaannesinin eteğine yapışıp onu bırakmama ve ayrılmaktan

korkmakendini güvende hissettiği yerden ayrılmak istememe (çadırdan

dışarı çıkmak istememe gibi)sürekli anne ya da babayla birlikte uyumak

istemetam olarak açıklayamadığı

ağrılardan şikayet etme



Sinirlilik, söz dinlememe ve aşırı

hareketlilik



OKUL ÇAĞI:

Bu yaş grubundaki çocuklarda bebeksi

davranışlar oldukça yaygın biçimde görülebilir. Çocuk ya tam olarak içe kapanır

ya da daha saldırganlaşır. Depremde özellikle oyuncaklarının, kendisine armağan

olarak verilmiş olan eşyaların ve beslediği ev hayvanlarının kaybından çok

etkilenirler.6-11 yaşları arasındaki bir çocuk,





Daha

sinirli olabilir; arkadaşları ve kardeşleriyle geçinmekte

zorlanabilir.saldırgan davranışlar gösterebilir ya da içine

kapanabilir, oyun oynamak istemeyebiliranne babasının dikkatini çekmek

için kardeşleriyle yarış içine girebilir, arkadaşlarıyla ya da aile

üyeleriyle birlikte olmak istemeyebilir, ya da anne-babasının yanından

hiç ayrılmayabilir, okula gitmek istemeyebilir, kendini halsiz

hissedebilir, sınıfta uyuya kalabilir, okul başarısı düşebilir, dikkatini

toplamada zorlanabilir, geceleri kabus görebilir, iyi

uyuyamayabilir, sanki hiç birşey olmamış ya da hissetmiyormuş gibi

görünebilir, sık sık ağlayıp, sızlanarak mızmızlık yapabilir, yedirmenizi

ve giydirmenizi isteyebilir, başağrısı, görme ve işitme ile ilgili

şikayetlerde bulunabilir, ısrarlı kaşıntıları olabilir, mide bulantısı

görülebilir, tam olarak açıklayamadığı ağrılardan şikayet

edebilir, rüzgar, yağmur ve fırtına gibi diğer doğa olaylarından

korkabilir, söz dinlemeyebilir, başından geçenlerle ilgili olarak sürekli

konuşmak isteyebilir, daha önce olmayan tikler gösterebilir, konuşmada güçlük çekebilir,

kekeleyebilir,



Depremde yaşadıklarını abartabilir

ya da çarpıtabilir.



ERGENLİKBu yaş grubunda akran ilişkileri çok

önemlidir. Ergenler arkadaşlarından yakın ilgi ve kabul görmek; korkularıyla ve

diğer tüm duygularıyla oldukları gibi kabul edilmek isterler. Kaygı ve

gerginliklerini, saldırganlıkla, isyankarlıkla, içe kapanma ya da dikkat çekmeye

çalışarak ortaya koyarlar. Bu yaş grubundaki gençler, pek çok kişi ölmüş iken

kendilerinin kurtulmuş olmalarının verdiği bir suçluluk duygusu içinde olabilirler.

Akranları tarafından kabul görmeyen ergenler içlerine kapanabilir ve bu ergenlerde

depresyon gözlenebilir. Depremin yaralarının sarılmasıyla ilgili toplumsal çabalarda

kendilerine yetişkinler kadar sorumluluk tanınmadığı için kendilerini engellenmiş

hissedebilirler. Ergenlik dönemi, yetişkinliğe uzun bir geçiş dönemidir. Bu dönemin

başında ve sonunda gençlerde gözlenebilecek tepkiler de değişebilir. Bu nedenle

burada ergenlik dönemine ait tepkiler 11-14 ve 14-18 yaş grupları olarak ayrı ayrı

ele alınmıştır. 11-14 yaşlarındaki ergenlerde

gözlenebilecek tepkiler:






Fiziksel

şikayetler (baş dönmesi, başağrısı, mide bulantısı gibi)aşırı yemek

yeme ya da iştahsızlık aşırı uyuma ya da hiç uyuyamama şeklinde uyku

bozuklukları belirsiz,tam açıklanamayan ağrı ve acılardaha önce ilgi

duyduğu şeylere karşı ilgisini kaybetme ve içine

kapanmasorumluluklarını yerine getirememeokula gitmeme, okul

başarısında düşmeanne babanın ve öğretmeninin dikkatini üzerine çekmeye

çalışmaokulda ve evde kurallara karşı gelmekardeşleriyle ve

arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde bozulma, akranlarına ilgi göstermeme, içki veya sigara içme, esrar ve eroin

gibi uyuşturucuları kullanma eğilimi



Ölen yakınıyla birlikte olma

isteğini dile getirme ve bazılarının bu sebeple r girişiminde bulunması.



14-18 yaşlarındaki ergenler ise,





Kendilerini

suçlu hissedebilirlerçaresizlik duyguları içinde olabilirlerfelaket

karşısındaki duygularını kabul etmeyebilirlerhareketlerinde aşırı bir

artış ya da azalma olabilirdikkati toplama ve planlı davranmada güçlük

çekebilirleraileden ve akranlarından uzaklaşıp yalnız kalmak

isteyebilirler alkol, sigara ve uyuşturucu (esrar, eroin vb.) kullanmak

isteyebilir ve suç işleyebilirleraile üyelerine ve akranlarına karşı

saldırgan davranışlar içine girebilirlerdepremin ortaya çıkardığı bazı

tepkileri kabullenmeyebilirlerbaşağrısı ve belirsiz diğer fiziksel

şikayetler olabilir, hastalanmayla ilgili korkular

yaşayabilirler



Genç kızlarda ağrılı ay hali ya da

ay hali olmama görülebilir



Bazı ergenler deprem felaketinde

kurtarma çalışmalarına yardım ettikleri için birçok yaralı ve ölüyle

karşılaşmış olabilirler. Ergenler bu dayanılması güç görüntüler

karşısındaki duygularını çoğu kez nasıl ifade edeceklerini bilemezler ve bazı

ergenler engellenme, öfke ve suçluluk duygularıyla suç davranışlarına

yönelebilirler. Deprem sonrası kurtarma ve yardım çalışmalarına etkin bir şekilde

katılmış olan ergenlerde ayrıca aşağıdaki tepkiler görülebilir:




Sindirim sistemi ile ilgili problemler cilt döküntüleriAstım krizleri Sinirlilik ve gerginlik











BU TEPKİLER NE ZAMAN ÖZEL İLGİ

GEREKTİRİR?


Yukarıda sayılan tepkiler çocuk ve

gençlerin deprem gibi bir felaketi takip eden zamanda göstermeleri beklenen doğal

tepkilerdir. Çocuk ya da genç, depremden önce fiziksel şiddete maruz kalmış, ciddi

bir hastalık geçirmiş, ya da birtakım sorunları ve problemleri olmuş ise depremin

psikolojik etkilerini daha yoğun yaşayabilir. Özellikle deprem öncesinde bunların

üstesinden gelememiş iken bir de depremi yaşadıysa bu felaketle başa çıkmada çok

zorlanabilir. Yukarıda sayılan olağan tepkilerin uzun süre devam ettiği ve çocuğun

günlük yaşamını sürdürmesini engellediği durumlarda tepkilerine özel bir ilgi

gösterilmelidir. Böyle durumlarda çocuk ya da gencin uzman bir kişi tarafından

değerlendirilip desteklenmesi gerekebilir. Bu durumlar şöyle sıralanabilir:





Çocuğun davranışlarında ve genel

halinde ortaya çıkan ve 2 haftadan daha uzun süren olağan dışı değişimler

gözlendiğindeÇocuk yukarıda sayılan olağan

tepkilerden pekçoğunu birarada gösteriyorsaÇocuğun davranışlarındaki

değişimler çok farklı durumlarda da görülüyorsa, örneğin, hem evde, hem de okulda

arkadaşlarıyla birlikteykenÇocuk kendine zarar vermeye

çalışıyor ya da vereceğini ifade ediyorsaÇocuğun daha önceden iyi olan okul

başarısında önemli ve devam eden bir düşüş gözlemleniyorsa,











BU TEPKİLERLE BAŞA ÇIKMAK İÇİN

NELER YAPILABİLİR?


Çocukları bilgilendirmek, onlara

duygusal destek vermek, felaketle başa çıkmadaki çabalarınıza onları da katmak

ailenizi bir araya getirmede yardımcı olacaktır. Deprem gibi büyük bir felaket

karşısında ailenin birbirine kenetlenmesi, aile ilişkilerini depremden sonra da devam

edecek şekilde güçlendirir.



Deprem hakkında konuşmaktan

çekinmeyin.
Başınızdan geçen olayı

küçümsemeyin. Size ne kadar zor gelirse gelsin gerçekleri saklamadan olan biteni

çocuğunuza anlatın. Eğer çocuk üzülecek diye gerçekler saklanırsa, o zaman neler

olduğunu kendisi anlamaya ve yorumlamaya çalışacaktır. Böyle bir durumda kendisinin

fikir yürütmesi daha fazla endişelenmesine ve korkmasına neden olur. Çocuğa,

gerçekleri saklamadan anlaşılır bir dilde anlatmak onun size güven duymasını

sağlar. Ergenlerin ise bu konuyu akranları ve diğer yetişkinlerle konuşmasına,

tartışmasına izin verin. Ergenler de deprem ve alınacak önlemler konusunda ne kadar

bilgilenirlerse yaşamlarını da o kadar kontrol altına alabilir; gelecekleriyle ilgili

planlar yapıp çalışabilirler.









Deprem konusunu siz açmayın, fakat

çocuğunuz bu konuda konuşmak istediğinde onu dinleyin, sorularını cevaplayın, ona

destek olup onu rahatlatın. Çocuğunuzun duygularını ifade edebilmesi için

gerekirse mutlu, üzgün, kızgın, korkmuş gibi duygu bildiren kelimeleri kullanarak siz

kendi duygularınızdan söz edin.













Çocuğunuzu neler hissettiğini

söylemesi için zorlamayın
, bırakın kendisi için uygun zamanı o seçsin. Birey bazen

kendinde aşırı stres yaratan durumları kabul etmekte zorlanır. Bu durumda yaşanan

stresi inkar etmek faydalı olabilir. Aynı şekilde ağlamak, aşırı uyumak ya da

hayaller kurarak bu travmatik durumdan geçici olarak uzaklaşmak çocukları ve

özellikle ergenleri rahatlatabilir.













Çocuğunuzu depremin, hiçbir şekilde

onun bir hatası sonucu olmadığı konusunda ikna edin.
Ona anlayabileceği bir dilde

depremin ne olduğunu, neden olduğunu ve depremin kendi davranışları ya da sözleri

için bir ceza olmadığını açıkça anlatın. Örneğin, �deprem aynı yağmurun

yağması, rüzgarın esmesi gibi bizim kontrolümüzde olmayan bir olay, yani sen akşam

yemeğini yemediğin, kardeşine küfür ettiğin, arkadaşını dövdüğün, anneni

üzdüğün için olmadı� gibi ifadeler kullanın.









Çocuğunuzun bu olayda daha fazla

örselenmesine elinizden geldiğince engel olun.
Örneğin, televizyonda yıkılmış

evleri, ağlayan insanları, yaralıları gösteren programları izlemesini engelleyin.

Çocuğunuzu onu üzen, tekrar depremi hatırlatan durumlardan, olaylardan ve yerlerden

korumaya çalışın.







Elinizden gelen en kısa sürede

depremden önceki ev düzeninizi sağlamaya ya da yenibir düzen oluşturmaya çalışın.
Çocuklar

için düzenli bir günlük program uygulayın. Örneğin, her sabah kalkıp birlikte

kahvaltı etmek, ortalığı toplamak, birlikte oyun oynamak, öğle yemeğinden sonra

birlikle bir süre kitap okumak, uyumak gibi. Farklı birşeyler yapmanız gereken

günlerde çocuğunuza bunu önceden anlatın.







Çocuğunuza karşı sıcak ve sevecen

davranın.
Çocuğunuz sizin yanınızda olmak

istiyor, yalnız kalmaktan korkuyorsa ona sarılın, kucaklayın, öpün, onu

sevdiğinizi, onun yanında olacağınızı, onu bırakmayacağınızı söyleyin.

Dokunma, okşama, sarılma özellikle küçük çocuklar için çok önemlidir. Felaket

döneminde, bir süre için çocuğun istediklerini yapmanın bir sakıncası yoktur,

aksine böyle olağanüstü bir dönemde az da olsa gerekebilir. Bu dönemde çocuğunuzun

şımaracağından korkmayın.









Yatma zamanı geldiğinde çocuğunuzun

yanında olmaya çalışın.
Uykudan önce ona hikaye okuyun ya da

anlatın, sırtını okşayın, gün hakkında sessizce konuşun. Geceleri istiyorsa

ışığı açık bırakın, biraz fazla uyumasına ya da çok korkuyorsa yanınızda

yatmasına göz yumun.









Herhangi bir nedenle çocuğunuzdan bir

süre ayrılmanız gerekirse, ona nereye gideceğinizi mutlaka anlatın ve

döneceğinizden emin olmasını sağlayın.








Çocuğunuzdan beklediğiniz

davranışlar ve sorumluluklar hakkında onunla konuşun.
Çocuğunuzun isteklerini yerine

getirmeniz onun bu olayda yaşadıklarını atlatması için ne kadar gerekli ise bir

yandan da düzenli bir yaşama geçmek için kurallar koymak da o kadar önemlidir. Eğer

çocuğunuz hiçbir kuralı dinlemiyorsa, onunla yapması ve yapmaması gereken

davranışları ve o davranışları neden yapması ya da yapmaması gerektiği konusunda

konuşun. İstediğiniz davranışları sergilediğinde "aferin ne kadar güzel"

gibi sözlerle onu ödüllendirin. Çok zorda kalsanız bile ona vurmayın ve herhangi bir

fiziksel ceza uygulamayın.







Ailenin birarada olmasını sağlayın:Aile üyelerinin birlikte olması

travmanın atlatılması için önemlidir. Ayrıca akrabalarınız ya da komşularınız

sizi merak edip, telefonla aradıklarında çocuğunuzla bunu paylaşın. Bunlar çocuğa

başkaları tarafından da düşünülüp sevildiği duygusunu verecektir. Sosyal destek

için akrabalarınızla ve yakın aile çevrenizle ilişkilerinizi en kısa sürede

yeniden kurun ve sürdürün.







Çocuğunuzun kendini ifade etmesini

kolaylaştırın.
Çocuğu deprem hakkında oyunlar

oynaması (kepçe, kamyon, ambulans vs. ile), resimler yapması veya bu konuda

yaşadıklarını, hissettiklerini yazması için destekleyin. Böylece çocuk sözel

olarak ifade edemediği duygularını ortaya koyma olanağı bulacaktır. Yaptığı

resimleri ya da yazdıklarını eve asabilir ya da yakın akrabalarınıza

gönderebilirsiniz.







Çocuğunuzun bazı şeyleri kontrol

etmesini sağlayın.
Deprem gibi üzerinde hiçbir

kontrolümüzün olmadığı bir durum yaşarken biz de kendimize olan güvenimizi

yitirebiliriz. Hayatımızın kontrolümüz altında olduğunu hissetmek bizim güvenlik

duygumuz için ne denli önemli ise; çocuklar için de o kadar önemlidir. Bu nedenle

günlük yapılan işleri planlayın ve planlamaya çocuğunuzun da katılmasını

sağlayın. Ayrıca çocuğunuza mümkün olduğunca çok ufak ta olsa kararlar alabilmesi

için seçenekler sunmaya çalışın. Örneğin, birkaç giysiyi, yiyeceği ya da

oyuncağı gösterip kendisinin karar vermesini sağlayın.







Çocuğunuzun yetişkinlere yeniden

güvenmesini sağlayın.
Deprem felaketi çocuğun sadece kendine

olan güvenini değil, deprem felaketine engel olamadıkları için yetişkinlere olan

güvenini de yitirmesine neden olur. Çocuğunuzun güvenini tekrar kazanmak için, ona

verdiğiniz sözleri mutlaka tutun ya da yerine getiremeyeceğinizi düşündüğünüz

şeyler için söz vermeyin.







Çocuğunuzun geleceğe güvenle

bakmasını sağlayın.
Kısa süreli gelecek için çocuğunuzla

birlikte gerçekleşebilecek planlar yapın ve gerçekleştirin. Örneğin, haftaya okul

kaydını yenileyelim, anneannenlere gidelim gibi. Böyle deneyimler çocuğun gelecekle

ilgili belirsizlikten kurtulmasını ve tekrar gelecekten birşeyler beklemesini sağlar.









Eşinizi kaybettiyseniz çocuğunuzun,

onunla olan ilişkisini ve onun verdiği bakımı
özleyebileceğini unutmayın. Bu

özlemini, sizin bakımınızı protesto ederek ifade edebilir. Bu konuda duyarlı ve

toleranslı olun.











Çocuğunuzun sağlığına dikkat

edin.
Sağlıklı bir çocuk diğer yaşamsal

güçlüklerle daha kolay başa çıkar. Bu nedenle çocuğunuzun dengeli beslenmesine,

yeterince dinlenmesine, temiz yerlerde bulunmasına ve kişisel temizliğine dikkat edin.









Çocuğunuz aile ile ilgili ek

sorumluluklar aldıysa, arada bir bunları azaltma yollarını arayın.
Örneğin, bir sabah daha

geç uyanması ya da günlük işler yerine arkadaşları ile birtakım faaliyetler

yapması için fırsat tanıyın. Size ve aileye yardım etmek için yaptıkları

konusunda kendisini takdir ettiğinizi ve onunla gurur duyduğunuzu sık sık dile

getirin.









Ergenlik çağındaki gençlere sosyal

ilişkilerini yeniden kurmaları konusunda destek
olun. Gençlerin deprem felaketini

atlatabilmelerinde, arkadaş bağlarını tekrar kurmaları önemlidir. Bu bağların

kurulması için yetişkinlerin gençleri desteklemesi gerekebilir. Sosyal etkinliklere

katılmaları için onları cesaretlendirin; spor yapabilmeleri için gönüllü

kuruluşlardan yardım isteyin, gereken koşulları oluşturun. Hiçbir şey yapamıyorsa

yürüyüşler yapmasını sağlayın. Ayrıca normale dönme çalışmalarında

gençlerin de katkısını almak onların kendine olan güvenlerini artırabilir,

gençlerin el ele vererek birlikte çalışması ise birliktelik duygusunun gelişmesi

için önemlidir. Başkalarına yardım etmek pek çok gencin kendini daha güçlü

hissetmesini sağlayacaktır. Bu amaçla gerektiğinde bulunduğunuz bölgede gönüllü

kuruluşların sağladığı rehabilitasyon olanaklarından yararlanın.











Çocuğunuzun uyku problemleriyle

ilgilenin.
Gece uykusunda korkuyla sayıklayan ya da

uykudan ağlayarak uyanan çocuğunuzun yanına gidin, onu sakinleştirin, odayı hemen

aydınlatmayın ve yüksek sesle konuşmayın. �Herhalde çok kötü bir rüya

gördün� diyerek onun gördüklerini anlatmasını sağlayın ve kesmeden dinleyin.

Sakın �korkacak bir şey yok � demeyin. �Anladım çok korkmuşsun, tüm bunlar

sana gerçekmiş gibi geldi� diyerek korkusunu anladığınızı belirtin ama bunun

gerçek olmadığı konusunda onu ikna etmeye çalışın. Yanında duracağınızı,

şimdi güvende olduğunu söyleyin ve mümkünse tekrar uykuya dalana kadar yanında

durun. Uyku sorunu olan çocukların gündüz oyun ve diğer etkinliklerle yorulmalarını

sağlayın. Gece uykusundan önce mümkünse ılık bir banyo aldırın. Tüm bunlar

çocuğun kaygısını azaltacak ve kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır.







Niçin okula gitmek istemediğini

anlamaya çalışın
. Böyle bir felaketten sonra küçük

çocukların okula gitmek istememelerinin bir nedeni ailelerinden ve sevdiklerinden

ayrılmak istememeleri olabilir. Ailenin de güvensizlik nedeniyle çocuğu okula

göndermedeki isteksizliği bu durumu daha da körükleyebilir. Eğer çocuğunuz okulda

başarılı bir çocuksa okula geç başlatmayın ya da okula gidemediği günlerin

sayısını olabildiğince az tutun. Bu çocuklar, okulda bazı şeyleri kaçırdıkları

ve arkadaşlarına yetişemeyecekleri düşüncesiyle de okula gitmek istemeyecekleri

için başarıları düşecektir. Başarısı düşük olan çocuklar ise deprem

sonrasındaki bu karmaşıklık ve belirsiz yaşam koşullarında okula ve ev ödevlerine

konsantre olmakta güçlük çekecekler ve okul başarıları daha da düşecektir. Bu

nedenle günlük yaşamınızı mümkün olduğunca düzene sokun ve çocuğunuzun bu

sebeple bir endişe yaşamamasını sağlayın. Öğretmeniyle iletişimini koruyun; hatta

deprem öncesine göre daha yoğun bir iletişime geçin. Çünkü çocuğunuz sizin

problemlerinize duyarlıdır ve bunlara bir yenisini katmamak için size sorunlarından

söz etmeyebilir. Bunun yerine yakın bulduğu öğretmeniyle derdini paylaşabilir ya da

bu sorunu okul ortamında gösterebilir.







Çocuğunuzun yasına destek olun. Yaşanan deprem felaketinin ve buna

bağlı kayıpların ardından çocuğun ölüm hakkındaki soruları artacaktır. Bu

soruların altındaki önemli kaygılardan biri anne ya da babasını kaybedeceği

korkusudur. Bazen kendi ölüm korkunuzdan dolayı, bazen de kendi yasınızı

yaşadığınız için çocuğun bu konudaki soru ve endişeleriyle çok fazla

ilgilenemeyebilirsiniz. Anne babalar bazen de çocuklarının üzülmemeleri ve onları

acıdan korumak için ölüm hakkında konuşmak istemeyebilirler. Ancak çocuklarla ile

duyguları paylaşmak, onlarla anlayabilecekleri düzeyde konuşmak ve kullandığımız

kelimelere dikkat ederek açıklamalarda bulunmak yararlıdır. Çünkü çocuklar

bilmedikleri konularda fanteziler üretmeye ve kendi kendilerine bazı açıklamalar

getirmeye çalışacaklardır. Genellikle de bu açıklamalar çocuklar için gerçek

olandan daha korkutucudur. Anne ya da babasından birini kaybeden ve diğerinin de

öleceğinden korkan bir çocuğa yanında olduğunuzu onu hiç bırakmayacağınızı ve

yeniden eskiden yaptığı pek çok şeyi yapabileceğini söyleyerek gelecekle ilgili

endişelerini gidermeye çalışın. Ölen anne ya da babası kendisini bırakıp gittiği

için öfkeli olan bir çocuğun da öfkesini boşaltmasını sağlayın. Kum, su ve oyun

hamuru gibi malzemelerle oynama, spor yapma çocuğa bu konuda yardımcı olacaktır.

Ayrıca yakını ölen herkesin onun yaşadığı duyguların aynısını yaşadığını

hatırlatın. Anne ya da babasının ölümünden kendini sorumlu tutan ve bu yüzden

yoğun suçluluk duygusu yaşayan çocuklar ise genellikle onu üzdükleri, ya da

kızdıkları bir zamanda onun ölmesini istedikleri için bunun gerçekleştiğini

sanırlar. Bu çocuklara, yaşamda bazı olayların (ölüm ve doğal afetler gibi) bizim

kontrol edemeyeceğimiz olaylar olduğunu ve bu ölümün de kesinlikle kendi hatasından

kaynaklanmadığını anlamasını sağlayın. Ergenlerin yası yaşamak istemelerini ve

bazen yalnız kalmak istemelerini anlayışla karşılayın, onlara destek olun ve ölen

kişi hakkında konuşmak istediklerinde mutlaka konuşun ve giderek olumlu anıları ön

plana çıkarın.





BU OLAYLA AİLENİZLE BİRLİKTE

BAŞEDİN!


Deprem gibi doğal bir afette ortaya

çıkan bu çok normal ama geçici tepkilerle her birinizin tek tek başetmesi elbette

önemlidir. Ancak aile olarak yaralarınızın daha kısa sürede sarılması ve normal

günlük yaşama dönebilmeniz için aşağıdaki noktalara dikkat etmeniz önemlidir.




Çok büyük bir felaket

yaşadığınızı; şaşırmış, sarsılmış ve desteğe ihtiyacınız olduğunu kabul

etmeniz iyileşme sürecinin çok önemli bir kısmıdır.Her aile üyesinin depremden farklı

bir şekilde etkilenmiş olduğunu ve herkesin yeniden eskiye dönmesinin farklı

sürelerde gerçekleşebileceğini unutmayın.Yaşamı yeniden kurma çabalarına ve

günlük işlere tüm aile üyelerini katın.Aile üyelerinin rollerinde bazı

değişmeler olabilir; esnek ve dikkatli olun. Örneğin, bir ergen hayatında ilk kez

kardeşlerinin de bakımını üstlenmek zorunda kalabilir. Bu arada ergenin kendi

ihtiyaçlarının da karşılanmış olmasına dikkat edin. Ev ile ilgili sorumlulukları

bir kişiye yüklememeye çalışın, paylaşın.Birbirinize yakın ilgi, şefkat ve

anlayış gösterin.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Anne ve babalar ! Çocuklarınızla etkili iletişim kurma yolları

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Anne ve babalar ! Çocuklarınızla etkili iletişim kurma yolları Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Körfez Depremi gibi büyük bir coğrafi bölgede yer alan ve toplumun büyük bir kısmını etkileyen doğal felaketler, sadece bölgede yaşayanları değil tüm ulusu derinden sarsan olaylardır. Bölgede yaşayanlar için kendilerine fiziksel ve sosyal destek veren çevrenin neredeyse tümüyle zarar görmesi, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:08 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.