kristalmi sizi seçer,sizmi kristali? Her sabah yeni bir güne, henüz yaşanmamış şimdiki zamanlarınıza uyanırsınız. Gelen yeni gün, varlığınızı deneyimlemek için oyun alanınız olur. Bu deneyim öncelikli olarak içsellikte başlar. Deneyim alanınızda kendi yazdığınız oyununuzu oynarsınız. Oyunda kendinizi bazen geri kalmış bazende yetersiz hissetseniz bile aslında bu durum sadece bir yanılsamadır. Bu yanılsamaları kontrol etmenizin en kolay yolu sizi destekleyecek enerjilerle çalışmanızdır. Oyun devam ederken bir sonraki bölüme geçmeniz için en büyük yardımcınızda, yüksek enerji tutarak sizi destekleyecek olan kristallerinizdir. Kristaller sizi her alanda destekler. Arındırırken yolunuz da kendiliğinden temizlenir. Engelleriniz ortadan kalkmaya başlar. Yaşanan durumlar ve kişiler hep aynı olsa da, sizin algılama biçiminiz değiştiği için seçimleriniz de değişmeye başlar. Çünkü evrensel yasalar öğrenilir, tamamı kapsayan o büyük resim görülür. Değişen, sadece farkındalığınızdır. Bu durum titreşimlerinizi de yükseltir. Evrene, daha güçlü ve uyumlu enerjiler yaymaya başlarsınız. Unutmayın ki, benzer benzeri çeker. Kristal enerjisine çekilmeniz de işte böyle başlar. Sizin frekansınız ile kristalin frekansı temel benlikte etkileşir. İç sesinizin sizi yönlendirmesiyle kristallere de uyumlanma süreciniz böylece başlar. Bu yolun sonu yoktur fakat yol üstünde sizin için armağanlar gizlidir. Kristaller, yol üstündeki armağanlarınızdır. Gelişen farkındalığınız ile bu armağanları alırsınız. Yeter ki kristallerin ruhunuza ve kalbinize neşe vereceklerine, şifa ileteceklerine yürekten inanın. İnançla beraber kendinizi deneyimler ve evrenin size sunduğu armağanlardan faydalanırsınız. Kristaller, ilginizi çekse bile egonuzun devreye girmesiyle reddedilirler. Altüstü taş olan ve size olumlu/ olumsuz faydası olacağına inanmadığınız, gereksiz masraftan ibarettir. İşte bunlar teğet geçişlerinizdir. Aslında bu enerji biçiminden yararlanabileceği bilinci, bazı kişilerde tam anlamıyla oluşmamıştır. Vakti zamanında, hastalık yayan bakteriler ve virüsler anlatıldığında, insanlar gözle göremediği için inanmamışlar. Bu cahilliklerinden ve “ yeni olana “ kapalı tutumlarından dolayı yaşamlarını yitirmişlerdir. Kristalden yayılan enerji de gözle görünmez fakat kişi fiziksel ve eterik bedenlerinde yayılan farklı titreşimleri hisseder. Onu kristallere yakınlaştıran içinde duyduğu seste öz benliğinin sesidir. Gözardı edilmeyip önemsenirse kişi kristal ile buluşur. Bundan dolayı kristal bilinci, ilk önce kişinin iç dünyasında oluşmaya başlıyor. Kristaller, varlığınızın özüyle iletişime geçiyor. Yani alıcılarını, gene kendi yaydıkları titreşimlerle, kendilerine doğru çekmeye başlarlar. Daha henüz kristalleri görmeden, avucunuza bir kristal almadan önce yavaş yavaş onların enerjilerine çekilme ve benliğinizde hissetme sürecine girersiniz. Ben buna kaleyi içten fethetme diyorum. Bundan sonra sırayı tesadüf diye adlandırabileceğiniz fiziksel karşılaşmalar alır. Mesela; Bir yakınınız gelip kristallerden bahseder ve çok ilginçtir akşam eve giderken bir mağaza vitrininden kristaller size göz kırparlar. Arkadaşınız, anneniz, sevgiliniz veya eşiniz size bir kristal hediye eder. Bu durumda kişi, o kristali görünce sizin için alması gerektiğini güçlü bir şekilde hisseder, bu biliş onun tüm hücrelerine yayılır ve o kristal size dolaylı olarak gelir. Bazende tuhaf bir şekilde internette, dergilerde veya gazete sayfalarında öyle bir kristal fotoğrafına rastlarsınız ki, o kristale karşı aşırı bir dokunma ve sahip olma hissiyle çekilirsiniz. Bilgisayarınızın arka planına kristal fotoğrafları eklersiniz. Zihninizden acaba nerede kristal bulacağınıza dair sorular geçer durur. Bir arkadaşınızın boynundaki kolyesi dikkatinizi çeker ve sizde hayranlık uyandırır. Ve dahası... Kristaller, her türlü karşınıza çıkarlar ve kendilerini size hissettirirler. Kristali, avucunuzun içine alınca yüzünüzde bir tebessüm oluşur. İçinizde giderek artan bir neşe yayılmaya başlar. Kendinizi daha iyi hissedersiniz. Hissetme biçimi tamamen içten dışa gelişir. Siz ne kadar mantıklı bir şekilde üstünü örtmeye çalışsanız da almamaya karar verdiğiniz kristal için mağazaya tekrar geri dönüp ödeme yaparsınız. Bu oldukça sık rastlanan bir durumdur. Kristaller, kendilerine iyi bakacak ve bakımını devam ettirecek kişilere giderler. Diğerleri için sadece bir taştır ve olsa da olur olmasa da. Bu sebeple kristalleri anlattığınız zaman farklı tepkiler alıyorsanız şaşırmayın. Anlattığınız kişide, kristal bilinci henüz kapalı veya yeterince oluşmamış olabilir. Hazır olan kişinin etrafında ise kristaller dolaylı yollardan belirmeye başlar. Çünkü, kristal sizi seçmiştir. Kristalin içinde ise zengin bir dünya gizlidir. İnsanoğlu her şeyi keşfettiği gibi bu gizli hazineyi de keşfetme eğilimi gösterir. En iyi keşfetme biçimi de deneyimlemekten geçer. Eğer belli bir kristal enerjisine çekiliyorsanız, kendinizi durdurmayın. Örneğin; Ametist kristali daha çok ilginizi çekiyorsa bilin ki bir yerlerde sizi bekleyen bir Ametist vardır. Mutlaka temel bilinciniz ile kristalin bilinci, birbiriyle temas haline geçmiştir. “ Satın alma, buna gerek yok, sadece bir taş “ diyen ses egonuzdan yükselir. Bu ses öyle güçlenir ki vazgeçmeniz için sizi teşvik edicidir. Doğal olarak egonun yükselen sesi dinmeyecektir fakat siz ona rağmen tercih hakkınızı kristalden yana kullanabilirsiniz. Kristallerin marifetleri ise saymakla bitmez. En yüksek hayrınız için çalışan meleksi enerjilerdir. Fiziksel, ruhsal ve zihinsel bedenleriniz üzerine etki ederek, daha sağlıklı olmanız ve yaşam enerjisiyle dolmanız için çalışırlar. Kendi dünyalarının kapılarını ardına kadar açarlar. Bu kapıdan geçebilmek için önce ego engelinden başarıyla geçebilmeniz gereklidir. Arınabilmek, nefes almak, yaşam sevinciyle dolmak, kalbinizi koşulsuzca açmak ve çocuksu neşenizi tekrar kazanmak için, bu defa egonuzu bir kenara bırakın ve kristallerin sesini takip edin! Kendinize yatırım yapmanın vaktidir. JEOLOJİ MÜHENDİSİ Meryem Ebru SEZEN Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |