26-10-2008, 06:49 PM
|
#1 (permalink)
|
Üsteğmen
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 159
Tesekkür: 0
86 Mesajinıza toplam 358 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| mesleğimiz doğrumu Doğan her birey özel, bir eşi daha olmayan, kozmik kimyanın yarattığı hücrelerinde sadece kendine özgü dna kombinasyonlarını barındıran, bu dünyaya öyle ya da böyle “bir şeyler” katmak için gönderilmiş bir yaşam formudur. Bu form içerisinde fiziksel ve ruhsal bir potpuri barındırır ve asla bir eşi daha yaratılamaz. En azından doğal olarak. Yaşayan her kişiliğin bu dünyadaki rolü tartışılmazdır. Önemli önemsiz diye bir sıralama kozmik bilinçte yoktur ve asla var olmamıştır. Kozmik bilinç ayrımları, kimlikleri, banka hesabını algılayamaz sadece kendi algoritması içinde görevlendirdiği enerjilerin işlerini tamamlamasını ister ve sona erince de kozmik bilinç havuzuna geri alır.
Tüm insanlığın inatla görmezden geldiği tek gerçek ise dünya üzerindeki yaşamlarımızda eşitliğin bir türlü algılanamamış olmasıdır. Tüm dinler, öğretiler, felsefi akımlar, bilgeler avaz avaz bu gerçeği bağırırken insanoğlu halen insanları kategoriye sokmuş ve bu tüm insanlık tarihi boyunca azala çoğala devam etmiştir. Basit bir devlet dairesinden, köşedeki bakkal alışverişine, sağlık sektöründen, finans dünyasına kadar yaşamın her yerinde bu ayrım açıkça ve netçe ifade edilmektedir. İnsanlar şiddetli bir şekilde ayırt edilmektedir ve bu ayrım nedeniyle kavgalar gürültüler hiç bitmemektedir. Parasal gerçekler tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar önem kazanmış artık yaşam sebebimiz haline gelmiştir. Böyle bir ortamın içerisinde kişisel çıkarların ve aç gözlülüğün getirdiği kavgalar nedeniyle insanoğlu derin bir toplumsal depresyona doğru hızla sürüklenmektedir ve bu histeri bizi yaşam amacımızdan, olmak istediklerimizden saptırmaktadır.
Yukarıda yazdıklarımı okudunuz. Hepsi bazen kabul edilmese de basit gerçeklerdir. İnsanoğlu kendi sonunu hazırlamaktadır. O yüzden bilinç düzeyi yüksek olan bireyler bu tarz yazıları okurken korkmakta hatta rahatsız olmaktadır.
İnsanoğlu için en önemli gerçek içinde taşıdığı enerjinin doğru bir şekilde yansımasını sağlayabilmektir. Bu enerji içerisinde, kabiliyet dediğimiz kendine özgü bir bilinci barındırır. Kimisi için bu bilinç çiçek yetiştirmek, kimisi için yazı yazmak, kimisi için ise insanları iyi yönetmektir. Kariyerinde iz bırakabilmiş insanların çoğunda bu farkındalık mevcuttur ve her türlü itiraza ve görüşe rağmen yollarından sapmamışlardır. Kariyer zorlu bir yoldur, tıpkı aşk hayatı gibi içinde acıları, ihaneti, saygıyı ve sevgiyi barındırır. Öyleyse neden kariyerlerimizi oluştururken istediklerimizi değil de toplumun kabul gördüklerini tercih ediyoruz? Cevap: Para için. Çünkü bazı işler diğerlerinden daha iyi gelir imkanı sunduğu için bazı kariyerler birbirini klonlayıp duruyor. Peki ya biz bu meslek için yaratılmamışsak ne olacak? Bir cerrah işini sevmeden yapıyorsa işine sevgi katamıyorsa önünde apaçık serilmiş çırpınıp duran bir kalp için ne hissedebilir ki? Hissetmiyorsa, robot misali yerine getirdiği görevine katmadığı ruhuyla o kalbi ne kadar tamir edebiliyor ki? Kalbiyle değil, beyniyle konuşan psikiyatrlar hastalarına nasıl yardım eder? Onlara sadece ilaç dünyasının kimyasal hediyelerini reçeteler ve geçici çözümler sağlar. Ya da bir türk telekom hizmetlisi işinin getirdiği tüm mutsuzlukları sizin işinizi geciktirerek, anlamsız bürokratik işlemlerin hızını iki kat azaltarak ve sizi kıvrım kıvrım kıvrandırarak sizden çıkarır. Bugüne kadar hep bu tarz mekanik mesleklerin özelikle de düşük maaşlı olan kesiminde bu duyguyu hep hissetmişimdir. Ta ki geçen ay bir Adsl görevlisinin çınlayan neşesini ve bana göz kırparak bıcır bıcır işini yaptığını görene kadar. Beş senedir aynı masada aynı işi hemen hemen aynı maaşla yapan bu insan tamamladığı her evrakla mutlu olduğunu söyledi bana. Deli filan herhalde dedim. Ama deli değildi. Sadece işini seviyordu. Benim işim de 10 dakika sürdü ve ilk defa bir devlet dairesinden gülerek çıktım. Hatta o kadar mutlu olmuşum ki köşedeki pastanede kendimi bir profiterolle ödüllendirdim. Sonuçta o yarattığı zincirle beni ve benden sonrakilere bir umut verdi. İşte insanoğlunun bu umuda çok ihtiyacı var artık.
Bunları üşenmeden yazdım çünkü kariyerlerimizi seçerken eşlerimizi seçtiğimizi kadar dikkatli davranmamız gerektiğini savunuyorum. Çocuklarımızı yetiştirirken de bizim değil onların istediği meslekleri seçmesi geleceğimiz için çok önemli. Eğitim sistemimizin acayip yönlendirmelerine rağmen bu konuda direnmeli, daha küçükten itibaren çocukların kabiliyetlerini yönlendirmeliyiz. Biz büyükler ise bilmeliyiz ki her an her şekilde istediğimiz meslekleri yapabiliriz. Para sıkıntısı çekmek elbette ki çok zor. Ama para içinde avuç avuç prozac içmektense az para ile evimin tozlarını kendim almayı tercih ederim. İnsanoğlu bu dünyada mutlu olmalıdır ve ancak mutlu olursa istediği başarıyı elde edebilir. Yanlış kariyerler yanlış hayatları ve de kozmik enerjiyi etkiliyor ve insanoğlu her gün biraz daha paranın esiri oluyor. Yaşama amaçlarımızı unutmayalım lütfen. Yapmak istemediklerimizi de yapmayalım. Yapmayalım ki çevremize kara bulutlar dağıtmaktan vazgeçelim. Biliyorum yazınca fazla pembe gözüküyor ama bir yerden de başlamalıyız diye düşünüyorum.
Ben Başbakan olmasam da olur. Zaten olsam da felaket olurdum… Sıra numarası bende! Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |