[pisimbat]

DENİZ KOKUSU

İster canım sıkkın olsun isterse neşe içinde savrulsun yüreğim dertlerimi,sevinçlerimi kedilerim ve denizle paylaşırım.Kocaman derin bir nefesle çekerim o yosun kokan parfümü içime ferahlatır beni kızgınlığımı alır bazen bazen kanayan yüreğime melhem olmak için bir avuç tuzlu su basar dalgaları ile neşeme neşe katar ,uzaktan gelen vapurun dumanı ,başımda kanat çırpan martının eşliğinde.Dün yine tüm yüreğimdeki tüm hırçınlığı paylaştı benle başımda kara bulutlar gezerken nefes alamazken gittim sığındım ona ,benim gibi pek bir deliydi dalgalarıkıyıya vururken aynı ruh halindeydik galiba onunda üstünde gri bulutlar dolaşıyordu.Karmakarışıktık ikimizde,o hırçın bne hırçın iki kavga etmiş çoçuk misali karşılıklı oturuyorduk,küsmüştük birilerine belkide kızmıştık kim bilir ,belkide o balıkçılara küs bağrından koparılıp alınan balıklar için yada moloz yığınları ile doldurduğumuz kıyıları için ben neye kızgındım kendime galiba ben bana küs.
Kimi kıylıraı kumlarla kaplı kimileri taşalarla,kimi içinden kopuk gelen midye ve yosunlarla kaplı hey koca deniz.Bazen çarşaf misali önüme serilen en derinden gelen maviye boyayan beni tuzla kirpiklerime dolan gemilerinle taşıyan sen .
Hele istanbulda ayrı bir güzelsindir boğazı ikiye ayıran hınzır bir çoçuk misali,pek daha delişmendir dalgaların ,püfür püfür esen rüzgar taşır kokunu bana kağıt helva gevrekliğinde çıtır çıtır.
Derinliklerinde yüzmek sana kulaş kulaş ulaşmak,senle karışmak ne güzeldir güneş tepeden gülümserken sen serin sularını sonuna dek açarsın balıklarınla yosunların taşlar kumlarla bir olurum deniz olurum bende senle sana karışık .

Oysa dağlar çayırlar sana benzemez onlar sakindirler kır çiçekleri ike süsülüdürler papatya gelincik meşe çam ıhlamur adı bilinmeyen yüzlerce çiçek ve ağaç sislerle kaplı dorukları vardır ,patikaları vardır eve taşıyan bizi,akasya açğaçlarının kokusu dolar içime yosun değil ama çimen kokar kekikle karışık her adımımda uzun patikalarında ,hele beni sana ulaştırıyorsa o yüce dağlar pek bir güzldir ,ansızın kokunu duyarım martılar sana yaklaştığımın habercisidir,adımlarım hızla iner paptyalar arasından koşarım sana doğru soluk soluğa kalır yüreğim dalgalarınla selamlarsın beni ayaklarıma kumlar dolar sen olurum ….

Hele ayışığında ayla oynaşan yakamozlarınla hele birde istanbulda ayrı güzelsindir gerdanında boğaz köprüsü kırmızıya boyar geceyi ,başım yar omzunda karşımda deniz istanbulda bir kedi gözleri açık seyir halinde tüm güzelliği gecelerden bir masal gecesi darmadağınık ruhlar kulaç atar sana kayıktaki çaparisindir belkide bense iğneye takılan bir istavrit belkide uskumru allah ne verdiyse ,ayışığı üstüne düşer sen kıpır kıpır dalgalarınla dans edersin ıslık çalarım sımsıcak bir el tutar ellerimi işte ozaman ne denize ne istanbula nede ayışığına doyum olmaz.
Deniz kızları yüzer en mahrem sularında hisar kıyılarında,deniz fenerleri ışıldar göz kırpar bize
Mavinin her tonunu serpensin yüreklere kağıdım deniz kalemim kedi içimden geçeni bir avuç tuzlu suya katıp okyanuslara yazdım bir kaşif bir gezgin okur kim bilir .


uzun süredir yazamıyordum kitlenmişti yüreğim haydi hayırlısı siftah yaptı pisi pisi