Teğmen
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 6
Tesekkür: 0
3 Mesajinıza toplam 8 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| hayatın efendisi 9078
Bir gece, vakit geceyarısını epey geçe San Francisco'da, lambaları duvarlardaki lambrilerinin altına saklanmış loş bir barda koca gözlü bir hayat kadınına rastlamıştım, kasıklarında biten mor kadifeden, kısacık, dar bir etek giymiş, vücuduna yapışan beyaz bluzunun uçlarını göbeğini açık bırakacak şekilde göğüslerinin altında fiyonk yapmıştı, sarhoştu. Bar boşalmış, içinde birkaç kişi kalmıştı. Ben, yabancı şehir yalnızlığıyla bara dayanmış, gençliği geride bırakmaya hazırlanan kadına bakıyordum.
- Bir içki ısmarla, demişti.
Bir istekten ziyade bir emir gibiydi sözleri. Bir içki ısmarlamıştım. Teşekkür etmeden içmişti içkisini.O istemeden ikincisini de ısmarlamıştım. Onu içerken bana bakmış, hafifçe dolaşan diliyle hiç beklemediğim bir soru sormuştu.
- Kim kendi hayatının efendisidir?
Soruyu doğru anlayıp anlamadığımdan emin olamadan bakmıştım. Sinirli bir sesle tekrarlamıştı sorusunu?
- Kim kendi hayatının efendisidir?
- Bilmiyorum, demiştim.
- Kimse bilmez, demişti.
Bu soru o sırada mı aklına gelmişti yoksa kaybolmuş bir hayatın muhasebesini yaparken sık sık kendine mi soruyordu, bir yerden mi duymuştu anlamamıştım.
Yorgun ve sinirli bir sesle aynı soruyu tekrarlıyor, sanki orada bulunmayan birinin bunu cevaplamasını bekliyordu. Pek genç değildi, solmakta olan bir güzelliği vardı, sarhoştu ve cevabını bilmediği bir soruyu taşıyordu içinde.
Yıllarca, San Francisco'lu sarhoş bir hayat kadınından kaptığım bir hastalık gibi o tuhaf sorudan iç krtulamadım, gençliğimin büyük bir kısmında rastladığım insanlara, "acaba kendi hayatının efendisi mi" diye baktım.
- Kim kendi hayatının efendisidir, diye sordum.
Hayatını yalnızca kendi istekleriyle yaşayabilen, kaderine ve geleceğine hükmedebilen kim vardı, kim, "hayatımı ben kendi isteklerimle biçimlendirdim" diyebiliyordu.
Kaç isteğimiz gerçekleşmeden kalmıştı, kaç isteğimizden gizlice vazgeçmiştik, geride kalan yıllarda kaç gerçekleşmemiş istek boynubükük bir halde terk edilmişti.
Başka hangi isteklerimizden vazgeçecektik? Niye kendi isteklerimizi gerçekleştiremiyor, hayatımızın efendisi olamıyorduk. Ve, eğer hayatımızın efendisi biz değilsek, kimdi? Kim çiziyordu hayatımızın rotasını, güçlü isteklerimizin ortaya çıktığı sapaklarda, hayatımızı hangi yöne doğru süreceğimizi kim belirliyordu?
Mutsuz insanları dinledim. Pişmanlıklarını ağır bir yük gibi taşıyanları dinledim. Kaderden, ailelerinden, çevrelerinden, kendilerini sarmalayan düzenden, uğradıkları ihanetlerden yakınıyorlardı.
Kavuşamadıkları sevdalıları, gerçekleştiremedikleri hayalleri vardı.
Kendilerinden daha güçlü bir iradeye baş eğmişler, hayatlarının efendisi olamamışlardı.
Güçsüzlerdi, direnememişlerdi.
Bir vakit, insanların kendi hayatlarının efendisi olmalarını engelleyen uğursuz ve görünmeyen bir iradenin hepimizi kuşattığına inandım.
Sonra, küçük ve dirençsiz insanları saran büyük güçlerin efendilerini, imparatorları, kralları, padişahları, büyük zenginleri merak ettim.
Başka hayatların efendisi, kendi hayatlarının da efendisi miydi?
Onlar kendi hayatlarının efendisi olabilmişler miydi?
Büyük bir kudrete sahip olmanın, insanın kendi hayatının efendisi olmaya yetmediğini gördüm.
Mutsuz krallar, acılarla kıvranan zenginler, kaderinden yakınan imparatorlar vardı.
San Francisco'lu hayat kadınının sorusunu cevaplayabilmek için ya herkesin hayatını ondan çalan kader" diye gizemli bir iradeye inanmak ya da hayatımızın efendisi olmamızı engelleyen garipliği daha başka bir yerde aramak gerekiyordu.
Kendimizden kuşkulandım o zaman.
Acaba hayatımızın efendisi olmamızı kendimiz mi engelliyorduk?
Hayatımızı kendi ellerimizde tutmak, isteklerimizi gerçekleştirecek bir irade göstermek ürkütüyor muydu bizi?
Isteklerimizi gerçekleştirmenin, başkalarını üzeceğini, kızdıracağını,hayatın akışını bozacağını ve bunlardan dolayı cezalandırılacağımızı mı düşünüyorduk gizli gizli?
Kendi içimizde isteklerimizle dövüşen bir başka güç mü taşıyorduk?
Ya da bir isteğimizi gerçekleştirdiğimizde, ondan sonraki isteğimizi gerçekleştiremeyeceğimiz bir duruma düşmekten mi çekiniyorduk, gerçekleştirdiğimiz her istek karşılığında bir başka şeyi yitirmenin kaygısını mı taşıyorduk?
Bazen bir isteğimizi gerçekleştirdiğimizde, ondan sonraki isteklerimizi gerçekleştirecek gücümüz tükeniyor muydu, insanlığın ortak tecrübesi bize, istekleri gerçekleştirmenin, hayatının efendisi olmak istemenin pahalı bir davranış olduğunu mu öğretmişti, farkında olmadan içimize işlemiş bir korku muydu "efendilikten" elimizi çekmeye bizi götüren?
"Kim kendi hayatının efendisidir" peki?
Kendi hayatının efendisi olan kimse yok mudur?
Hayatımızın efendisi olamıyorsak bu hayatı nasıl yaşıyorduk peki?
Hayat, bir sürüklenişten mi ibaretti?
Hangi isteklerimizden vazgeçiyor, hangilerini gerçekleştiriyorduk?
Güzelliği solmakta olan o iri gözlü hayat kadını, hayatının efendisi olmaya çalışırken mi savrulmuştu tenha bir barın yalnız sarhoşluğuna?
Yoksa direnmesi gerektiği yerde direnemediğinden miydi başına gelenler?
Bildiğim en korkunç sorulardan birini bir hayat kadınından öğrendim ben.
- Kim kendi hayatının efendisidir?
Soruyu nereden, kimden öğrendiğimi biliyorum ama cevabı nerede, kimden alacağımı hâlâ bilmiyorum.
Belki de hiç beklemediğim bir yerde, hiç ummadığım biri söyleyecek o cevabı.
O zamana dek o soru bir hastalık gibi kalacak içimde.
- Kim kendi hayatının efendisidir?
netten alıntı
super Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |