Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Geliştiren Yazılar

Uyarılar

sevgi yoluna girerken:eleştirinin ya/pı/kı/cı gücü

Serbest Kürsü ve Geliştiren Yazılar sevgi yoluna girerken:eleştirinin ya/pı/kı/cı gücü Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Birincisi koşulsuz kabulun getirdiği cesaret ile içimizdekini dışarı çıkartma ve öğrenme fırsatını yakalamaya yol açar. Koşulsuz sevgi olağanüstü bir kendi gizlerini görme fırsatı verir insana . Hemen tüm kötülüklerinden kurtulurken gelişir olgunlaşır ve sevmeyi öğrenir insan ayrıca içindeki sanatçıyı zengin ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geliştiren Yazılar telkin cd indir izle İstanbul Geliştiren Yazılar nerededir kimdir Geliştiren Yazılar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geliştiren Yazılar hipnoz Geliştiren Yazılar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geliştiren Yazılar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geliştiren Yazılar kuantum düşünce kitap haberi

sevgi yoluna girerken:eleştirinin ya/pı/kı/cı gücü

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 05-02-2009, 04:15 PM   #1 (permalink)
Üsteğmen
 
ECEM18 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 212
Tesekkür: 1,412
221 Mesajinıza toplam 1,573 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud of
Smile sevgi yoluna girerken:eleştirinin ya/pı/kı/cı gücü

Birincisi koşulsuz kabulun getirdiği cesaret ile içimizdekini dışarı çıkartma ve öğrenme fırsatını yakalamaya yol açar. Koşulsuz sevgi olağanüstü bir kendi gizlerini görme fırsatı verir insana . Hemen tüm kötülüklerinden kurtulurken gelişir olgunlaşır ve sevmeyi öğrenir insan ayrıca içindeki sanatçıyı zengin ruhu ve bolluk kapılarını açar.
İkincisi ise ; kişi böyle sevildiğini ya da sevilmek istendiğini anlayamadan bu altın fırsatı kendisini seven insanı uzaklaştırarak kaçırır.
Sonuç kişiyi birkez daha ikili bir sonuca götürür. Birincisi sahte ve gelişemeyeceği bir yaşama ya da ikincisi sevgiyi öğrenme yolunda başlayacağı en yaman savaşa...

Sevgiyi öğrenme yolunda karşılaşılan önemli duraklardan birisi eleştirinin gücü ve sonuçları ile baş etme savaşıdır.
İster eşlerimizle ister ebeveynlerimizle ya da iş hayatımızda olsun yeterince iyi olamama kendini beğenmeme ya da diğerleri tarafından eleştirilerek olduğumuz gibi kabul edilmeme endişesini yaşarız. Bu endişe bir çoğumuz için özellikle bazı ilşkilerimizde kabusa dönüşme potansiyeli taşır.

Kişi sevginin bilgeliğine ulaşana kadar kendi karar mekanizmalarına , güdü ve duygularına göre hareket etmeye programlanmıştır dedik.
Şimdi bu noktada hepimizin yaşamında farklı dozlarda yaşanan eleştiri gerçeğine değinelim.

Eleştirinin gerçek anlam ve amacına bakalım ve sonra nasıl kullanılıp bizi nerelere götürdüğüne.
Eleştiriyi yapan kişinin psikolojisine ve bu eleştiriyi alan kişinin yaşadıklarına...

Eleştiri ilişkilerin içinde ilaçla zehir arasında bir yer tutar . Ölçüsü kaçtığında tıpkı ilaç olabilecek bir zehirin dozu kaçtığında yapacağı etkiyi yapıverir ilişkiye. Üstelik bağımlılık içeren bir tutumdur. Yani eleştiren taraf pek bu davranışını bırakamaz. Eleştirilen taraf ise doz ve frakans yüksekse kendine güvensizlikten, öfke, hırslanma ve saldırganlığa kadar bir çok farklı tepkiye yönelebilir. Hatta eleştirinin acı verdiğinin farkına vararak savunma mekanizması olarak başta kullanmadığı bu silahi o da hiç farkına varmadığı bir bağımlılıkla kullanmaya başlayabilir.

Yukarda belirttiğim, güdü, duygular, karar merkezleri ve yaratıcılık esinlerinin toplamını kişi içinden gelen ses olarak algılama eğilimindedir.
Şimdi mesele tam burda birkaç noktada çıkabilmektedir. Sırasıyla incelersek eğer:

1- Güdülerimizden kaynaklanan alelacele davranışlarımızın ya da alışkanlıklarımızın eleştirilmesidir.
2- Yaptığımızda sonucundan belirli bir keyif, güvenlik ve rahatlık hissi alacağımız eylemlerimizin eleştirilmesidir.
3- Keşif duygusu ve yaratıcılıkla yaptığımız girişimi, davranış ve ortaya çıkardığımız ürünlerin eleştirilmesidir.

Birinci durumda eleştiriyi ilk anda duymamız mümkün dahi değildir. Zira güdülerin özelliği şiddeti arttığında algıyı bloke etmesindedir. Güdümüz doğrultusunda tıkınabilir, öfkeyle bağırabilir, hatta birisine fiziksel ya da cinsel olarak kaba davranabiliriz. Her durumda akıl, düşünceler, karşımızdaki insanın duygu ve düşünceleri ile yaptığımız eylemin kötü sonuçlarının açıklığı bizi durdurmaz.

Şiddetli bir biçimde arzuyu dindirmeye çalışırız. Bu anda uyarılar, seslenmeler hemen hiç etki etmediği gibi eleştirilere karşı daha şiddetli tepki verme eğilimi taşırız.

Bu anda yapılan eleştirlerin hemen tamamı yerindedir ve eleştirilen kişi arzsunu dindirdiğinde maliyetlerini algılamaya ve bu konuda üzgün olduğunu belirtip eleştirene katılmaya başlar.

İkinci durum biraz daha karmaşıktır duyguların tatmin edilmesi güdülerin tatmin edilmesi kadar acil ve kaçınılmaz bir durum olarak göze çarpmaz. Duygular kişi üzerinde sessiz, uzun süren ve acı veren bir baskı yapma özelliğine sahip olabilir. Kısaca stres dediğimiz bu özellik ile kişi eskiden beri yanında getirdiği rahatlatıcı eylemlerini devam ettirme konusunda kimi zaman kaçamak kimi zamansa açık bir ısrara sahiptir.

Kişi kendi korkularını güvenlik ve rahatlık duygularını oluşturacak eylemlere girişip eleştirildiğinde güdüsel durumda olduğu gibi direnç gösterir. Bu direnç gücünü içte duyulan karmaşık duyguların gerçekliğinden alır. Kişi açısından bu duygular karşı tarafça anlaşılmadığı için yapmakta olduğu eylemin haklılığı anlaşılmaz. Üstelik stres yaratan bu duyguları çözümlemek pek kolay değildir.
Anlaşılmamak ve eleştiri ile eyleme engel olunma tehdidi ise kişi içinde rahatlama ihtiyacına karşı çıkan bir engellenme hissini doğrurur. Engellenme hissi aynı konuda tekrara dönüştüğünde önemli kızgınlıklara hatta kine yol açabilir . Kişi burada sevilip sevilmediğini düşünürken anlaşılmamaktan ötürü kızgındır. Kızgınlık o andaki eleştiri haklı dahi olsa kişinin anlaşılması gerçekleşmediği için amacına ulaşamaz.

Üçüncü durum ise kişinin sanatsal ya da yaratıcı seviye eylemlerinin eleştirilmesi sırasında ortaya çıkar. Diğer bir deyişle yeteneklerinin eleştirilmesidir.
Yetenek icrası sırasında kişi belirli bir düzeyde kendinden geçiş yaşmaktadır. Yine diğer bir deyişle sol beyinden sağ beyine geçiş yaşamaktadır. Bu yaratıcı akışın başladığı andır ve kendi hızı, ritmi ve ahengi vardır. Kendi içinde mutluluk veren bir bütünlük taşır. Ayrıca algılanabilir somut bir ürünü vardır.
Bu ürün, bir piyano bestesi olabileceği gibi , özel bir yemek, bir dans, bir tasarım ya da bir spor aktivitesi ya da yönetim biçimi olabilir.
Eleştiri yukarda açıkladığımız yaratıcı akış sürecini ve ürünü tehdit eder.
Eylemlerini iyileştirme yönünde sürekli uyarı alan kişi bu doğrultuda hareket edemez.
Sürekli uyarı veya aşırı eleştiri kişiyi iki tür tepkiye yönlendirir. Birincisi kendine güvensizliğe yani eylemlerinin veya düşünce biçiminin sonuçları hakkında korku dolu bir endişeye sahip olma, diğeri ise hırslanma ile aşırı motive olarak tekrardan kendi eylemini bozmadır. Her durumda kişi istemediği ve korktuğu durumu başına getirir.

Eleştirinin Altındaki Niyet

Yukarıda anılan her durumda eleştirinin altındaki niyet değişebilir.
Bunlarda , kıskançlık, kızgınlık, iyileştirme olarak üçe ayrılabilir.

İlişkilerimizde eleştirin ağırlıklı çıkış noktası karşımızdakinin iyiliğini istememizdir. Ancak bu iyiliği isteme niyeti yanlış metot ile maalesef eleştirilen davranışın çoğu zaman artmasına kimi zaman eleştiriye yer olmadığını anlamadan ön yargı ile farkında olmadan eştirmemize yol açmaktadır.
Eleştiri ilacının dozunu ayarlayabilmek için davranışın karşı tarafın güdülerinden mi duygularından mı yoksa yaratıcı yeteneklerinden mi çıktığını görmek gerekir.
Yaklaşımımızın ve göreceğimiz tepki ve direncin nereden kaynaklanacağını önceden kestiremiyorsak eleştirlerimiz ilişkilerimizi germe, mesafe ve soğukluk yaratma tehlikesi taşırlar.

İyi niyetli bir davranış yanlış metotala karşı tarafta kızgınlık ya da tam aksi olan yılgınlık içeren savunma mekanizmalarnı harekete geçirebilir. Bu durumda iyi niyetle yola çıktığını düşünen taraf kaba bir şekilde cezalandırıldığını veya umursanmadığını düşünecektir.

Eleştiri kimileri için detaylardaki aksaklıkları yakalayabilme yeteneklerinin icrasıdır. Ve genelde en tehlikeli ilişki biçimi bu “yeteneklerini” sürekli sergileyen bir tarafın varlığında gelişir. Böylesi bir yetenek ilişki içinde fazlasıyla icra edildiğinde köklü anlaşmazlıklar ve soğukluklar olma riski yükselir.
Özellikle görsel algı kanalı güçlü çalışanların bu yetenekleri ilişkileri için önemli bir risk taşır. Bu kişiler çok sevip çok geliştirmek istedikleri halde ilişkilerini kaybedebilirler. Zira eleştiri ilacının dozu fazla kaçmış ve artık karşıdaki insanı hasta etmeye başlamıştır.
Bu yetenekteki kişi kendi sanatından keyif alarak üstelikte iyi bir amaca dayandırarak yola çıkabilir.
Ancak ilişki kişilerin koşulsuz sevgi ile sürekli gelişme gösterdikleri bir ortam olmalıdır.
Koşulsuz sevgi ya da koşulsuz kabul ile mevcutu kabul etmeyip daha iyiye götürme-eleştiri- niyeti arasında çok ince bir çizgi vardır.

Yöntemlerimizin Eleştirilmesi

Yöntem eleştirisi işleri ve olayları kendi yolumuzla yönetme şeklimizin eleştirilmesi anlamına gelir ve genelde eleştirilen kişi için önemli bir kızgınlık sebebidir.
O güne kadar öğrenilmiş tecrübelerin algı ve değerlendirme biçiminin sürekli eleştirisi kişinin tüm temel yapısına yöneltilen tehdit olarak algılanır. Kişi kendi muhakeme ve bir eylemi gerçekleştirme yöntemi konusunda kendisine alan bırakılmamasından dolayı son derece mutsuzdur.
Eylemini ve onu yaratan kararları içindeki sesi dinleyerek veya tecrübelerine dayanarak gerçekleştirmektedir. “Onu bu yoldan çıkarmak demek kişinin kendi bağımsız değerlendirme ve hareket mekanizmalarını hiçe saymak” demektir.

Herkes biriciktir ve dünyayı algılama ve ona cevap verme biçimi bir diğerinden doğal olarak farklıdır. Bu farklılıklar gündelik neden, sonuç, amaç, beklenti, güvence konuları devreye girdiğinde çiftler arasında tutulucak yolun tayin edilmesi konusunda önemli anlaşmazlıklar ortaya çıkarabilir.

Eleştiriye neden ola farklılıklar ancak sevgi ile koşulsuz olarak kabul ortamı tam tesis edildikten sonra tartışmaya açıldığında tolerans görebilirler.

İlişkilerimiz genelde sevginin oluşturduğu güven ortamının tesis edilmesinden önce eleştiri ile yıpranmaya başlamaktadır.
Sevgi koşulsuz kabul demektir. İlişkisinde sürekli koşulsuz kabul ve beğeni gören kişi kendini güvende hissetmeye başlar. Bundan sonra yapısındaki tartışmaya açılması gereken alanları ortaya kendiliğinden çıkarmaya hatta yüksek kabul ortamlarının getirdiği 'kendisiyle eğlenme' olgunluğuna ulaşabilir.
Değişime yardım bu andan sonra gelmelidir. Kişi değiştirmek ya da daha iyiyiye götürmek istediği yönü ile duygusal bağlantısını kesmiş onu karşı taraf ile elbirliği yaparak iyileştirmeye hazırdır.

Eleştirenin bir durumu değiştirme ve iyileştirme amacına giden yol aslında sevginin emek dolu yolundan geçmektedir. Zira insan için değişim ve gelişim zaman alan, cesaret, kararlılık ve metotlar isteyen sabır dolu bir süreçtir. Durum böyle olunca salt eleştiriye dayanan müdehaleler yapıcı olmaktan çok kişinin iç mücadelesini sabote edici olabilmekte öfke ve tartışmalara yol açabilmektedir.
Eleştiriyi alan kişi, hata yapma konusuna eskisinden daha duyarlı hale gelir. Zira bu anda eleştiri o kişinin zihninde, ortaya koyduğu söz, davranış biçimi, fikir, yaratıcı eylem ya da ürün her ne ise bunun beğenilmediği ve mevcut haliyle kabul edilmediği izlenimini yaratır.
Bu durum her türlü davranış üzerinde kişinin kendi birikim ve yeteneklerini sorgulamasına neden olur . Beğenilmeme korkusu , kişiye özel yaratıcı akış sürecini sıklıkla kesintiye uğratarak ortaya çıkan ürünün bu sefer gerçekten bozulmasına neden olur. Ortaya çıkan ürünün ya da davranışın istenilen düzeyde olmayışı ise doğal olarak tekrardan eleştirilme tehdidi ile karşı karşıya kalmasına neden olan bir kısır döngüye dönüşür.
Eleştiri içeren ilişkilerimiz bu nedenle gerilimli ve soğuk kaderlerinden kurtulamama riski taşırlar. Eleştirilen ya da 'yeterli olamayan' taraf kaçmaya ve yalan söylemeye başlar. Her durumda içten bir paylaşım şansı yitirilir.
Tarih ancak ders alınmadığında hemde eskisinden daha şiddetli olarak tekkerrür eder. Ancak ilişkide yaşananların ve kendi biricik doğamızın çözümlenmesi bu zorlu kaderi değiştirebilir.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
insanın tüm evrende kesin düzeltebileceği tek bir şey vardır;kendisi
ECEM18 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-02-2009, 04:19 PM   #2 (permalink)
Üsteğmen
 
ECEM18 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 212
Tesekkür: 1,412
221 Mesajinıza toplam 1,573 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud ofECEM18 has much to be proud of
Smile

Eleştirenin psikolojisi: Mükemmeli yaratma bağımlılığı

Eleştiri yapanların bu eleştiriyi yapma nedenleride farklılık gösterebilir.
Bunlardan ilki yapanın eleştiriyi kendi , becerikliliğini ve kendi yaklaşımının üstünlüğünü
gösterme fırsatını yakalamasıdır. Ortaya bir ürün çıkmıştır ancak eklenebilecek başka özellikler ile daha mükemmel olabilir.
Ancak unutulmamalıdırki hayat adım adım basmakların tırmanıldığı bir süreçtir. Mükemmele ulaşma kişinin bağımsız çalışması ve kendi keşif duyguları engellenmeksizin gerçekleşmelidir.
Yaratıcı bir eserin ortaya çıktığı andaki övgü ve cesaret verici sözler eleştirinin aksine kişide otomatik olarak zaten farkında olduğu eksik yanları dile getirme ve düzeltme isteğini ve cesaretini doğurur.
Birçok ilişki yıllar boyunca tek bir takdir sözünü bekleyerek geçer. Üstelik zaman içinde bu beklenti kimsenin geri adım atmak istemediği bir inat ile karşılıklı eleştiri ve takdirsizlik savaşına dönüşür.
Trajikomik olan her iki tarafında tek bir takdir alırsa karşı tarafa bunun çok fazlasını vermeye hazır olmasındadır. Ancak belirttiğim üzere bu istek kızgınlık dolu bir inatın altında boğulan bir fantazi olarak kalır.
Kimisi karşı tarafın takdir edilmedikçe ya da eleştirildikçe daha fazla çabalamasından gizli bir çıkar sağlar. Ancak uzun vadede bu bencil insanlar ilişkide oldukları insanı kaybederler. Kayıp ettikleri gün ise büyük bir boşluk ve beceriksizlik içerisinde kızgınlık ya da pişmanlık duygusunu yaşarlar.
Bir çoğumuz yaşamlarını eşlerine anne ya da babalarına kendilerini beğendirme zorlantısı içerisinde geçiririz.
Bu zorlantı kişinin tüm benzer ilişkilerini etkilediği gibi başarısını, maddi durumunu, huzurunu ve sağlığınıda etkileme gücüne sahiptir.

Hepimiz duygusal olarak olgunlaşma yolunda ilerliyoruz. Eleştirinin fazlalığı bu olgunlaşmanın gecikmesin ve kişinin bir çok durumda çocukluk dönemine ait duygusal düğümlerinin devamına yol açabilmektedir.
Her durumda insanların ilişkide oldukları insandan öncelikli olarak beklediği biricik varlıklarının onaylanması, kabulu ve takdiridir.
Eylemlerimiz, düşünce, fikir ve eserlerimiz ile ortaya koyduğumuz biricik varlıklarımız farkedilme, kabul edilme ve takdir edilmeyi beklerler.
Zira varlığımızın fark edilmemesi ya da kabul edilmemesi bizde varoluşsal korku dediğimiz ölüm ve izolasyon korkusunu doğurur. Bu korku her ne kadar tüm yaratıcılığımızın ve eylemlerimizin altındaki gizli motivasyon olsa da bunun fazlasıyla ortaya çıkışı davranış bozukluğuna ve depresyona yol açabilir.

Eleştiri varoluşa tehdittir, bu türden bir tehditin dozu yukarıda da belirttiğimiz üzere iyi ayarlanmadığında sonuçları yıkıcı ve geriletici olabilmektedir.

Anlayış dolu bir ilişkiyi yürütmek bilinç, çaba, cesaret, sabır, dürüstlük, güven, paylaşım ve sevgi isteyen bir süreçtir. Bir ilişki için sarf edilen emeklerin bu değerler üzerinde yoğunlaşması gelişim, mutluluk ve huzuru getirir. İlişkilerini bu noktaya taşıyabilenler varmış oldukları olgunluk ile çevrelerine ve çocuklarına iyi model olma ve ellerinden tutma yetkinliğine sahip olabilirler.
Bu da sevginin en yüksek biçimi olan diğerinin gelişimi için hizmet etmeye dönüşür. Dönüşmüş ve aydınlanmış bir dünya ancak dönüşmüş ve sevgiyi ilişki biçimi yapabimiş bireylerin oluşturduğu bir toplumdan çıkabilir.

Burak AKÇAKANAT
__________________
insanın tüm evrende kesin düzeltebileceği tek bir şey vardır;kendisi
ECEM18 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
girerken:elestirinin, gucu, sevgi, ya/pi/ki/ci, yoluna


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


sevgi yoluna girerken:eleştirinin ya/pı/kı/cı gücü

Serbest Kürsü ve Geliştiren Yazılar sevgi yoluna girerken:eleştirinin ya/pı/kı/cı gücü Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Birincisi koşulsuz kabulun getirdiği cesaret ile içimizdekini dışarı çıkartma ve öğrenme fırsatını yakalamaya yol açar. Koşulsuz sevgi olağanüstü bir kendi gizlerini görme fırsatı verir insana . Hemen tüm kötülüklerinden kurtulurken gelişir olgunlaşır ve sevmeyi öğrenir insan ayrıca içindeki sanatçıyı zengin ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geliştiren Yazılar telkin cd indir izle İstanbul Geliştiren Yazılar nerededir kimdir Geliştiren Yazılar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geliştiren Yazılar hipnoz Geliştiren Yazılar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geliştiren Yazılar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geliştiren Yazılar kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:44 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.