| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Küçük HikayelerSerbest Kürsü ve Geliştiren Yazılar Küçük Hikayeler Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Eski e-maillere bakarken hikayelere denk geldim. Yavaş yavaş bu başlık altında paylaşmaya karar verdim. Doğru yerde miyim konu başlığı olarak bilemedim :) ----- Japonya'da yaşanmış gerçek bir olay şöyledir: Evini yeniden dekore ettirmek isteyen Japon bunun için bir duvarı yıkar. ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geliştiren Yazılar telkin cd indir izle İstanbul Geliştiren Yazılar nerededir kimdir Geliştiren Yazılar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geliştiren Yazılar hipnoz Geliştiren Yazılar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geliştiren Yazılar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geliştiren Yazılar kuantum düşünce kitap haberi |
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2006 Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 31
Tesekkür: 52
36 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Eski e-maillere bakarken hikayelere denk geldim. Yavaş yavaş bu başlık altında paylaşmaya karar verdim. Doğru yerde miyim konu başlığı olarak bilemedim :) ----- Japonya'da yaşanmış gerçek bir olay şöyledir: Evini yeniden dekore ettirmek isteyen Japon bunun için bir duvarı yıkar. Japon evlerinde genellikle iki tahta duvar arasında çukur bir boşluk bulunur. Duvarı yıkarken, orada dışardan gelen bir çivinin ayağına battığı için sıkışmış bir kertenkele görür. Adam bunu gördüğünde kendini kötü hisseder ve aynı zamanda meraklanır da kertenkelenin ayağına çakılmış çiviyi görünce. Muhtemelen bu çivi 10 yıl önce, ev yapılırken çakılmıştı. Peki nasıl olmuş da kertenkele bu pozisyonda hiç kıpırdamadan 10 yıl boyunca yaşamayı başarmış ? Karanlık bir duvar boşluğunda hiç kıpırdamadan 10 yıl boyunca yaşamak çok zor olmalı. Böylece adam çalışmayı bırakır ve kertenkeleyi izlemeye başlar. Sonra nereden çıktığını farkedemediği başka bir kertenkele gelir ağzında taşıdığı yemekle... Adamı sersemletir gördüğü manzara. Bu nasıl bir sevgi? Ayağı çivilenmiş kertenkele, 10 yıldır diğer kertenkele tarafından beslenmektedir... KALBİNİZDEKI SEVGİYİ ASLA ÖLDÜRMEYİN, SİZİ SEVENLERİ ASLA TERKETMEYİN ! İNSANI DÜZELTMEK Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düsündü. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim dedi. Sonra düsündü; oh be kurtuldum en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez. Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi ve baba haritayı düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz dedi. Adam önce ina namadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içinde kaldı ve bunu nasıl yaptığını sordu. Çocuk şöyle cevap verdi : - Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı. İNSANI DÜZELTTİĞİM ZAMAN DÜNYA KENDİLİĞİNDEN DÜZELMİŞTİ. SEVGİYİ BİLENLER Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: 'Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?'diye. 'Bakın göstereyim' demi ş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da 'derviş kaşıkları' denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş 'Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz' diye bir de şart koymuş. 'Peki' demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine 'Şimdi...' demiş ermiş. 'Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.' Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. 'Buyurun' deyince her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, karşısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. 'İşte' demiş ermiş. 'Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurur sa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz. Şunu da unutmayın: Hayat pazarında alan değil, veren kazançlıdır her zaman...' YAŞAMIN FISILTISINI DİNLE ..., Genç bir yönetici, yeni Jaguar'ı içinde kurulmuş, biraz da hızlıca, bir mahalleden geçiyordu. Park etmiş arabaların arasından yola fırlayan bir çocuk olabilir düşüncesiyle dikkatini daha çok yol kenarına vermişti. Bir şeyin yola fırladığını görünce hemen fren yaptı ama aracı durana kadar geçen mesafede yola çocuk fırlamadı. Bunun yerine, yepyeni arabasının yan kapısına büyükçe bir taş çarptı. Adam hızlıca frene yüklendi ve taşın fırlatıldığı boşluğa doğru geri geri gitti. Sinirlenmiş olan genç adam arabasından fırladı ve taşı atan çocuğu kaptığı gibi yakında park etmiş olan bir arabanın gövdesine sıkıştırdı. Bunu yaparken de bağırıyordu: - Sen ne yaptığını sanıyorsun serseri? Bu yaptığın ne demek oluyor? O gördüğün yepyeni ve pahalı bir araba ve attığın o taşın mahvettiği yeri düzelttirmek için kaportacıya bir sürü para ödemek zorunda kalacağım. Neden yaptın bunu ? Küçük çocuk üzgün ve suçlu bir tavır içindeydi. - Lütfen amca, lütfen kızmayın. Ben çok üzgünüm ama başka ne yapabilirdim, bilemedim. Taşı attım, çünkü işaret etmeme rağmen diğer arab alar durmadı. Çocuk, gözlerinden süzülen yaşları elinin tersiyle silerek park etmiş bir aracın arkasına işaret etti. - Abim orada. Yokuştan aşağı yuvarlandı ve tekerlekli sandalyesinden düştü ve ben onu kaldıramıyorum. Çocuğun şimdi hıçkırıklardan omuzları sarsılıyordu ve şaşkın adama sordu: - Onu kaldırıp tekerlekli sandalyesine oturtmama yardım edebilir misiniz? Sanırım abim yaralandı ve benim için çok ağır. Genç yönetici ne diyeceğini bilemez halde boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalıştı. Yerde yatan sakat çocuğu kaldırıp tekerlekli sandalyesine oturttu, cebinden temiz ve ütülü mendilini ç ıkartıp, çeşitli yerlerinde oluşmuş ve kanayan yara ve sıyrıkları dikkatlice silmeye çalıştı. Bir şeyler söyleyemeyecek kadar duygulanmış olan genç adam, abisinin tekerlekli sandalyesini iterek yavaş yavaş uzaklaşan çocuğun ardından bakakaldı.Jaguar marka arabasına geri dönüşü yavaş yavaş oldu ve yol ona çok uzun geldi. Arabanın yan kapısında taşın bıraktığı iz çok derinve net görülür şekildeydi ama adam orayı hiç bir zaman tamir ettirmedi. Oradaki izi, şu mesajı hiç unutmamak için sakladı: Hiç bir zaman yaşamın içinden, seni durdurmak ve dikkatini çekmek için birilerinin taş atmasına mecbur kalacağı kadar hızlı geçme. Tanrı ruhumuza fısıldar ve kalbimizle konuşur. Bazen, onu dinlemek için vaktimiz olmuyorsa, bize taş fırlatmak zorunda kalır. Fısıltıyı dinle veya taşı bekle. Seçim senin... ![]()
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2006 Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 31
Tesekkür: 52
36 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Hikaye denmez ama yine de buraya almaya karar verdim. Bu başlığa ekleyeceklerim çok. ![]() SORU 1 Bir kadın tanıyorsunuz Sekiz çocuk sahibi ve dokuzuncu çocuğuna hamile, çocuklarının üçü sağır, ikisi kör, Biri geri zekalı ve kadın da frengili. Bu kadına kürtaj önerir miydiiniz? Bu sorunun cevabına bakmadan önce alttaki 2. soruyu yanıtlayın. ![]() SORU 2 Yeni bir lider seçme zamanı ve öyle bir an geliyor ki lideri sizin Oyunuz Tayin edecek. Üç aday var ve adaylarla ilgili gerçekler de şunlar: Kimi tercih edersiniz? Aday A Düzenbaz politikacılarla işbirliği yapar, falcılara danışır. İki metresi vardır. Sigaralarını uç uca ekler ve günde 8 ila 10 martini içer Aday B İki defa işten kovulmuş, öğlene kadar uyur. Kolejdeyken afyon içicisi Ve Her akşam 1 litreden fazla viski içer. Aday C Gözde bir savaş kahramanı. Vejeterjen, sigara içmez, nadiren bir bira içer Ve karısını Asla aldatmamıştır. Bu adaylardan hangisini tercih ederdiniz? Önce karar verin, Ama cevaplara bakmayın... Sonra aşağıya kaydırın ve cevaplara bir bakın ![]() ![]() ![]() Aday A ..............................Franklin Roosevelt Aday B ..............................Winston Churchill Aday C ..............................Adolf Hitler Bu arada ilk sorudaki kadına kürtaj yaptıysanız Beethoven'i öldürdünüz..... İlginç değil MI? Birisi için hüküm vermeden önce çok iyi düşünün. Yeni birşeyi denemekten asla çekinmeyin... Aklınızdan çıkarmayın... Amatörler Nuh'un gemisini Profesyoneller Titaniği inşa ettiler ... |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2006 Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 31
Tesekkür: 52
36 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Ders alınacak **Bir eşek hikâyesi** * ** Günlerden bir gün, köylerden birinde, bir adamın eşeği kör kuyulardan birinin içine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer diye sormayın. Eşek bu, düşmüş işte. Hayvancık saatlerce acı içinde kıvranmış, anırmış, sesini duyurmaya çalışmış. Derken eşeğin sahibi gelmiş kuyunun başına. Bakmış zavallı eşek kuyunun dibinde melül mahzun bakınıyor. Üstelik de yaralı. Bir hal çaresi düşünürken bir koşu gidip köylüleri yardıma çağırmak gelmiş aklına. Ne yapsak, ne etsek de şu eşeği kuyudan çıkarsak derken, bakmışlar ki hayvan zaten yaralı, belki de kırık çıkığı da var, çok acı çektiği de belli, artık kurtarılsa da işe yaramaz düşüncesiyle çıkarmaktan vazgeçmişler ve üzerini toprakla doldurmaya karar vermişler. Herkes eline geçirebildiği ne varsa başlamışlar kuyuyu toprakla doldurmaya. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları her seferinde silkinerek üzerinden atmış. Onlar yukarıdan atmış, eşek silkelenerek her defasında toprağı altına almış. Derken, ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her defasında biraz daha yükselmiş ve giderek yukarıya çıkmaya başlamış eşek. Köylüler de şaşırmışlar hayvanın giderek yükselmesine. Onlar atmış eşek yükselmiş derken sonuçta hayvan yukarıya çıkmayı başarmış. Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. Üstümüzü toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmaktır. Aydınlığa bir adım daha yaklaşmaktır. Kör kuyuda olsak bile!" |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: Jul 2009 Bulunduğu yer: Bedenen Trabzon ruhen Kocaeli:):):)
Mesajlar: 237
Tesekkür: 483
229 Mesajinıza toplam 948 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() ayyy hikayeler çok güzell.çok iyi düşünmüşün böyle bi konu açmakla çok tebrikler ediyorum seni.ayrrıca da teşekkürler bizlere sunduğun için...
__________________ MÜKEMMEL OLMAK YERİNE,KENDİM OLMAYI SEÇTİĞİMDE,ASLINDA GERÇEK MÜKEMMELLİĞİN BU OLDUĞUNU BİLİRİM.KENDİM OLMANIN O MUHTEŞEM DUYGUSUNU. MUTLUYUMMMMM HER GEÇEN SANİYE DAHA DA MUTLU OLUYORUM:):):) |
![]() | ![]() |
![]() | #5 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2006 Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 31
Tesekkür: 52
36 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Daha mailler bitmedi ki ![]() Onlarca hikaye var görebildiğim kadarıyla hepsi de geçen senlerin bu sene pek gelmedi ![]() DERS ALMAK 1.Hikâye Kavak Ağacı ile Kabak Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa: -Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç? -On yılda, demiş kavak. -On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak. -Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak! -Doğru, demiş kavak. Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa: -Neler oluyor bana ağaç? -Ölüyorsun, demiş kavak. -Niçin? -Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için. 1.Ders: Çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Her işte alın teri ve emek şarttır. 2. Hikâye En iyi Buğday Her yıl yapılan 'en iyi buğday' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi: -Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor, dedi. -Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? diye sorulduğunda, -Neden olmasın, dedi çiftçi. -Bilmediğiniz bir şey var; rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir. Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor. 2. Ders: Sevgi ve paylaşmak en yakınınızdan başlar. Sonra yayılarak devam eder. Kin, cimrilik, nefret kimsenin hoşlanacağı davranışlar değildir. 'Her sabah Afrika'da bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa öldürülecektir. Her sabah Afrika'da bir aslan uyanır. En hızlı ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa aç kalacaktır. Aslan veya ceylan olmanız fark etmez. Güneş doğduğunda koşmaya başlasanız iyi olur.' Afrika Atasözü Çok çalışmak, emek harcamak, güven vermek, sevmek ve paylaşmak hayatın anlamlı olmasını sağlar. Her sabah uyandığımızda bir de böyle bakalım dünyaya. Unutmayın hayat uzun bir öyküye benzer. Ancak öykünün uzun olması değil, iyi olması önemlidir. Hep sevgiyle kalın… |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 126
Tesekkür: 1,922
131 Mesajinıza toplam 603 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Çok zekice seçimler.Teşekkür ederim. |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 179
Tesekkür: 1,042
246 Mesajinıza toplam 1,189 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() | ![]() çok önemli bir başlık olmuş.teşk. |
![]() | ![]() |
![]() | #8 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: Apr 2010
Mesajlar: 997
Tesekkür: 1,234
980 Mesajinıza toplam 4,011 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Kimimiz merdivenleri koşarak çıkıp çok çabuk yoruluyoruz.Sağlam adımlar ile yavaş yavaş çıktığımızda ulaşmak istediğimiz noktaya yorulmadan ve daha aktif bir şekilde tırmanabiliriz.Tabiki bu sabırla gerçekleşen bir süreçtir. |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Serbest Kürsü ve Geliştiren Yazılar Küçük Hikayeler Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Eski e-maillere bakarken hikayelere denk geldim. Yavaş yavaş bu başlık altında paylaşmaya karar verdim. Doğru yerde miyim konu başlığı olarak bilemedim :) ----- Japonya'da yaşanmış gerçek bir olay şöyledir: Evini yeniden dekore ettirmek isteyen Japon bunun için bir duvarı yıkar. ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geliştiren Yazılar telkin cd indir izle İstanbul Geliştiren Yazılar nerededir kimdir Geliştiren Yazılar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geliştiren Yazılar hipnoz Geliştiren Yazılar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geliştiren Yazılar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geliştiren Yazılar kuantum düşünce kitap haberi