piramit uygulamaları/ birisi yapıyorsa herkes yapar murat » Sal Kas 03, 2009 5:33 pm
birisi yapıyorsa herkes yapar.
İnsanlar başarılı kişilerin çok çabuk farkına varır.onları kıskanır.onlar gibi olmak isterler.peki o insanların başarı sırları nelerdir.bir düşünür şöyle der; bir sabah uyandığınızda mucize beklerseniz ömür boyu uyanamazsınız.çünkü zirvedekiler bulundukları yeri küçük başarılarını birbirine ekleyerek ulaşabilmişlerdir o düzeye.
Küçük başarılar şunlardır. Söz verdiğin randevuya zamanında gitmiş olman,kendine ve başkalarına verdiğin sözleri tutman,zamanını verimli biçimde kullanman,zor işlerden kaçmaman,konuşanı sözünü kesmeden dinlemen konuşurken de kendinden değil de konudan bahsedebilmen doğru mesajı aktarabilmen.,aklına gelen yapmak zorunda olduğun her ne varsa hemen harekete geçip o işi sonuçlandırman.(örnek)evde uzandın dinleniyorsun ama biraz sonra evden çıkacaksın ama anahtarları içerde bırakıp dışarıda kalma unutkanlığın var işte o anda kalk anahtarı çıktığında giyeceğin pantolonunun cebine koy sonra uzanmaya devam et.Yarın resim dersi için hazırladığın resmi çantana koymadığını hatırladın hemen yap erteleme....... gibi daha bir çok yaşam biçimidir.
O adam kadar çevresi geniş birisi olamam,hayır olursun.
O kişi gibi zengin olamam ,hayır olursun.
O kişi gibi belediye başkanı olamam,hayır olursun.
O kişi kadar insanlara faydalı olamam,hayır olursun.
İnsan neyi isterse o olur.hedefini seç iste araştır öğren çalış sonra da ne istiyorsan onu ol
Oktay Sinanoğlu Doğum 25 Şubat 1935
İtalya Bari, İtalya
Etnik kökeni Türk
Milliyeti Türkiye
Dalı Kimya, Moleküler Biyoloji
Çalıştığı yerler Yale Üniversitesi
ABD Atom Enerjisi Merkezi (1959-1960)
Harvard Üniversitesi (1961)
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (1964)
Yıldız Teknik Üniversitesi
Aldığı ödüller Alfred Sloan Ödülü (1962)
Tübitak Bilim Ödülü (1966)
Alexander von Humboldt Bilim Ödülü (1973)
Sedat Simavi Ödülü (1977)
Bilgi Çağı Ödülü (1992)
İLESAM Üstün Hizmet Ödülü (1995)
Uğur Mumcu Bilim Ödülü (2002)
Oktay Sinanoğlu, sonradan TED Koleji olan Ankara Yenişehir Lisesi'ne 1953 yılında burslu öğrenci olarak girdi ve okulu birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya okumak üzere ABD'ye gitti. 1956'da ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi.
1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nü sekiz ayda bitirerek yüksek kimya mühendisi oldu. "Alfred Sloan" ödülünü aldı. 1959'da Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'de kuramsal kimya doktorasını tamamladı. 1960'ta Yale Üniversitesi'nde öğretim üyesi (asistan profesör) oldu.
1960-61 yıllarında atom ve moleküllerin çok-elektronlu kuramı ile "Doçent" oldu. 1963'te 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaşında "tam profesör" unvanını aldı. 20. yüzyılda Yale Üniversitesi'nde bu sanı kazanan en genç öğretim üyesidir[1].
1962 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi mutevelli heyeti yalnız Oktay Sinanoğlu'na mahsus olmak üzere kendisine Danışman Profesör ünvanını verdi. Yale Üniversitesi'nde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. 1973'de Almanya'nın en yüksek "Aleksander von Humboldt Bilim Ödülü"nü ilk kazanan kişi oldu. 1975'de Japonya'nın "Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü"nü kazandı; yine 1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanı verildi. 1976'da Japonya'ya Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak gönderildi. Kendisi Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini atmıştır. Amerika Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Türk üyesidir. Meksika hükümeti tarafından yüksek Bilim Ödülü "Elena Moshinsky" ile ödüllendirildi.
Dünyada yeni kurulmaya başlayan moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri oldu. DNA sarmalının çözelti içinde o biçimde nasıl durduğuna açıklama getirdi. Dünyanın pek çok yerinde buluşları ve kuramları ile ilgili konferanslar verdi.
1980'li yıllarda çalışmalarını kimya biliminin basit bir şekilde öğretilmesine yönelik bir kuramsal çerçeve üzerinde yoğunlaştırdı. Ancak 1988'de yayımlanan çalışmaları akademik dünyada ilgi görmedi. 1993'te Yale Üniversitesi'ndeki profesörlük görevlerinden erken sayılabilecek bir yaşta emekliye ayrıldı. Aynı yıl Türkiye'ye dönerek Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nde profesörlüğe atandı. 2002 yılında bu görevden de emekliye ayrıldı.
Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili milliyetçi görüşlerini yaymaya adadı. Eğitim dilinin anadil olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savunmaktadır. Matematiksel yapısından dolayı Türkçe'nin en iyi bilim dili olduğunu söylemektedir[2]
Yaşamı boyunca Kuantum Mekaniği'ne birçok katkıda bulunmuş bir bilim adamıdır. P.A.M.Dirac'in de üzerinde uğraştığı ancak çözümleyemediği bir problemi, "Kuantum mekaniğinde Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri çözdü.[3]. Böylece Kimya bilimini bu topolojik inceleme ile sağlam bir temele oturttu.
Ünlü sanatçı Esin Afşar'ın ağabeyidir.
Tüm akademik çalışmaları içinde en önemli 5 kuramı şöyledir:
* Many Electron Theory of Atoms and Molecules (1961) – Atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı[4].
* Solvophobic Theory (1964) – Çözgen-iter kuramı[5].
* Network Theory (1974) – Kimyasal tepkime mekanizmaları kuramı[6].
* Microthermodynamics (1981) – Mikrotermodinamik
* Valency Interaction Formula Theory (1983) – Değerlik kabuğu etkileşim kuramı.[7].
onunla diğer köydeki arkadaşlarından farkı hayal kurması o uğurda çabalamasıydı diğerlerinin ise hayal bile etmemesidir.
Sizde önce ne istediğinize karar verin ve yarından itibaren konuyu önce bilimsel kaynaklardan sonrada yakınınızda ulaşabileceğiniz örnek kişilerle tanışıp konuşun.