yaşam boyu -MUTLULUK-

[bussraster]

geçen hafta louıse l. hay'ın 'pozitif düşünce gücüyle yaşam boyu mutluluk' kitabını satın aldım. gözümü kırpmadan okudum hatta yuttum diyebilirim

madem mutluluk paylaşarak artıyo paylaşalım öyleyse ;)


'istemediğimiz şeyi ne kadar düşünürsek onu kendimze okadar çekeriz' diyor yazar bizlerin de bildiği gibi.
kitabın ilk sayfasında harika olumlamalar var.
umarım hepimize faydası dokunur...

yaşamla bir olduğumu biliyorum.
sonsuz bilgelikle çevriliyim ve doluyum.
bu nedenle evrenin beni herşekilde destekleyeceğine tamamen güveniyorum.
beni yaşam yarattı ve tüm ihtiyaçlarımı bu gezegene verdi.
ihtiyaç duyabileceğim herşey -şimdi ve burada- beni bekliyor.
bu gezegende yiyebileceğimden fazla yiyecek var.
harcayabileceğimden fazla para var.
tanışabileceğimden daha fazla insan var.
yaşayabileceğimden daha fazla sevgi var.
hayal edebileceğimden daha fazla sevinç var.
bu dünyada ihtiyaç duyabileceğim ve arzulayacağım herşey var.
hepsi kullanılmak ve sahiplenilmek için benim.
sonsuz evrensel akıl bana hep 'evet' diyor.
neye inanmayı, düşünmeyi ya da söylemeyi seçersem evren bana 'evet' diyor.
olumsuz ya da olumsuz konularda düşünerekzamanımı ziyan etmiyorum.
'evet'lerimi özenle seçiyorum.
kendimi ve yaşamı en olumlu yollarla görmeyi seçiyorum.
bu nedenle fırsatlara ve bolluğa 'evet!' diyorum.
olumlu herşeye 'evet!' diyorum.
evrensel bilgelikle bir olduğum ve evrensel güçle himaye edildiğim için minnettarım ve sevinçliyim.
-şimdi ve burada- tadını çıkarmak için benim olan herşeyden dolayı Tanrı'ya şükrediyorum...

kitaptan seçmeler devam edicek arkadaşlar..
keyifli okumalar..

[bussraster]

aynaya bakın ve söyleyin:
''kendimi olduğum gibi seviyor ve kabul ediyorum.!!
aklınızda neler belirdi?
kendinizi nasıl hissettiniz?
belkide sorun kendinizi olduğunuz gibi sevip kabul etmemenizdir.

kendimizi iyileştirmenin ya da kendimizle bütünleşmenin en büyük kısmı kendimizi her yönümüzle, her açıdan kabul etmektir.
birşeyler becerdiğimiz zamanlarda da, beceremediğimiz zamanlarda da.
korktuğumuzda ve sevdiğimizde.
sersem ve aptal olduğumuzda, çok akıllı ve zeki olduğumuzda.
suratımıza yumurta atıldığında ve kazanan olduğumuzda.
bütün bunlar bizim parçamız.
sorunlarımızın çoğu bazı yönlerimizi reddetmekten, yani kendimizi tamamen ve koşulsuz olarak sevmemekten kaynaklanır.
hayatımıza utançla bakmayalım.
geçmişi yaşamın zenginliği ve canlılığı olarak görün.
yaşamın zenginliği ve canlılığı olmasaydı bugün burada olmazdık.
kendimizi kabul ettiğimizde bütün ve iyileşmiş oluruz.

[bussraster]

içinde bulunduğumuz durumu biz yaratıyoruz.
bundan dolayı başkasını suçlarsak kendi gücümüzü tüketiriz.
bizim üzerimizde kimsenin hiçbir yerin veya şeyin gücü yok.
düşünceleriyle herşeyi yaratan biziz.

genellikle bir kaza gelmişse başınıza ve zarar gören sizseniz, derinlerde kendinizi suçlu hissedersiniz ve belki de bunun için bir cezaya ihtiyaç duyarsınız.
fazlasıyla bastırılmış bir düşmanlığınız olabilir, yani kendiniz adına konuşma hakkınızın olmadığı hissine kapılabilirsiniz.
birine zarar verirseniz, genellikle ifade edilmemiş öfkeyle uğraşıyorsunuzdur.
bu da size öfkenizi ifade etme fırsatı verir.
her zaman içinizde daha fazla şeyler oluyordur.
bir kaza bikazadan daha fazlasıdır.
bir kaza olduğunda önce kendi içinize bakın sonra karşınızdaki kişiyi kutsayın ve tüm deneyimi serbest bırakın...

içinizdeki tüm duyguları serbest bırakın...
böylelikle gerçek özgürlük deneyimini yaşarsınız...

[bussraster]

onaylamaları kullanın.
böylece kurban rolünden sıyrılabilirsiniz.
artık çaresiz değilsiniz.
lendi gücünüzü kabul ediyorsunuz...

onaylama bir başlangıç noktasıdır.
bu yolu açar.
bilinçaltı zihninize şunu söylüyorsunuz:
'sorumluluğu alıyorum,değişmek için yapabileceğim bir şeyin olduğunun farkındayım'
onaylamayı söylemeye devam ederseniz, ya olanları akışına bırakmaya hazır olursunuz ve onaylama gerçekleşir ya da onaylama size yeni bir yol açar.
harika bir beyin fırtınası yapabilirsiniz ya da bir arkadaşınız sizi arayabilir ve ''bunu hiç denedin mi?'' diyebilir.
iyileşmenize yardım edecek bir sonraki adıma geçirilirsiniz.

bilinçaltınız onaylamalar üzerinden çalışır.

açığım ve alıcıyım.
yaşamlarımızda iyi bir şeyler yaratmak için onaylamaları kullanırken inanmayan bir yönünüz varsa bu onaylamalar gerçekleşmez.
bunun onaylamalarla alakası yoktur.
asıl neden bunu hakettiğimize inanmamamızdır.

[bussraster]

hayatınızı dışarıdan değiştirmek yerine, onu içeriden değiştirmelisiniz.
değişmek istediğiniz anda evren size yardım eder.
size ihtiyacınız olan herşeyi evren verir.

kendi üzerimizde çalışmaya başladığımızda bazı şeyler iyileşmeden önce kötüleşir.
kötüleştiğinde bilinki sorun yok, bu sürenin başlangıcıdır.
eski düğümler çözülüyor.
akışa bırakın.
öğrenmemiz gereken şeyi öğrenmek zaman ve çaba gerektirir.
hemen değişimi beklemeyin.
sabırsızlık öğrenme yolunda bir dirençtir sadece.
süreci yaşamadan hedefe ulaşmak istediğiniz anlamına gelir.
bunu adım adım gerçekleştirmenize izin verin.
akışına bırakırsanız daha kolay olur.

''değişmeye istekliyim!' deyin.
tereddüt mü ediyorsunuz?
bunun doğru olmadığını mı hissediyorsunuz?
bu konudaki inancınız nedir?
unutmayın bu sadece bir düşünce ve düşünceleri değiştirebiliriz.

bir kapı kapanırsa diğeri açılır.
yaşam açılan kapanan bir dizi kapılardan oluşur.
farklı deneyimler yaşayarak bir odadan diğerine geçeriz.
çoğumuz eski kalıpların eski engellerin bulunduğu, artık bizi beslemeyen ya da işimize yaramayan kapıları kapatmak ister.
çoğumuz yeni kapılar açma ve harika deneyimler yaşama, bazen bir deneyimden öğrenmeve bazne de sevinçli bir deneyim bulma sürecindedir.
hepsi hayatın bir parçasıdır.
gerçekten güvende olduğumuzu bilmemiz gerekiyor.
bu gezegene geldiğimizden bu yana açtığımız ilk kapıdan bu gezegeni terk edeceğimiz son kapıya kadar güvendeyiz.
sadece değişim.
iç benliklerimizle huzurluyuz.
kendimizi güvende, emin ve sevilen biri olarak görüyoruz.

[bussraster]

söylediğinizi kulağınız duysun.
gerçekleşmesini istemediğiniz şeyleri söylemeyin.

yaptığım herşey benim seçimim.
lugatınızdan ve düşünme biçiminizden ''zorunluluk'' ifadesini çıkarın.
böylelikle kendi üzerinizde kurduğunuz baskı kalkacaktır.
şunun gibi şeyler söylediğinizde üzerinizde büyük bir baskı yaratabilirsiniz:
''uyanmak zorundayım... bunu yapmak zorundayım...''
bunun yerine şunu söyleyin:
''... yapmayı seçiyorum''
bu ifade yaşamınızda tamamen farklı bir perspektif yaratır. yaptığınız şey sizin seçiminiz.
öyle görünmese de aslında öyledir.

saf bilinç olduğunuzun farkında olun.
yalnız, kaybolmuş ya da terk edilmiş değilsiniz.
siz yaşamla birsiniz.

siz saf ruhsunuz.
kendinize odaklanın ve saf ruhtan oluşan yönünüzü görün.
saf ışık.
saf enerji.
tüm sınırlarınızın tek tek düştüğünü imgeleyin, ta ki güven, iyileşmiş ve bir btün olana kadar.
şuanda hayatınızda ne olursa olsun, ne kadar zorluk yaşanırsa yaşansın önemli değildir.
bilmeniz gereken varlığınızın en özünde güvende ve tam olduğunuzdur.
her zaman öyle olacaksınız.
bir yaşamdan diğerine siz parlayan bir ruhsunuz, güzel bir ışıksınız.
bazen bu gezegene gelirsiniz ve ışığınızı kapatır onu saklarsınız.
ancak o herzaman oradadır.
bu sınırların kalkmasına izin verirseniz ve varlığınızın gerçek güzelliğini kabul ederseniz, parıl parıl parlarsınız.
siz sevgisiniz.
siz enerjisiniz.
siz ruhsunuz.
parıl parıl parlayan sevginin ruhusunuz.
bırakın ışığınız parlasın.

[bussraster]

bu gün hayatınızın en heyecanlı günlerinden biri.
harika bir maceranın içindesiniz ve bu harika süreci bir daha asla yaşamayacaksınız.

sonsuzlukta sonsuz bir yolculuktayım.
yaşamın sonsuzluğunda herşey mükemmel, tam ve bütün.
yaşamın döngüsü de mükemmel tam ve bütün.
başlangıç, gelişme, varolma, yorulma veya yıpranma ve ayrılma zamanı vardır.
bunların hepsi yaşamın mğkemmelliğini bir parçasıdır.
bu normaldir ve bunu doğal olarak hissederiz.
üzgün olunan zamanlarda bile, döngü ve ritmini kabul ederiz.
bazen döngü ortasında ani bir kesilme olur.
rahasız oluruz ve tehlikede olduğumuzu hissederiz.
bazıları çok genç öldü ya da bir şeyler bozuldu ve kırıldı.
genellikle acı yaratan düşünceler bize ölümlü oluşumuzu hatırlatır.
bizimde döngümüzün bir sonu vardır.
onu sonuna kadar yaşayacak mıyız yoksa vaktinden önce mi son vereceğiz?
hayat sürekli değişiyor.
ne bir sonu ne de bir başı var.
sürekli bir döngü söz konusu;
deneyimim ve maddenin geri dönüşümü var.
yaşam hiç bir zaman sabit ya da statik veya bayat değil.
her an tamamen yeni ve taze.
her son yeni bir başlangıç noktasıdır.