Çocuk – Ebeveyn arasındaki iletişim, tutum ve davranışlar; çocuğun kişisel gelişimini, tutum ve davranışlarını etkilemektedir. Çocuklar üzerindeki gelişimi yapılandıran, geliştiren ve tamamlayan farkında olsa da olmasa da ailenin çocuklarına karşı olan tutum ve davranışlarıdır.
Anne – Babaların tutumlarını gözden geçirecek olursak, yapılan araştırmalara göre 4 farklı alt başlık olduğu bilinmektedir.
Demokratik
Otoriter
Koruyucu
İzin Verici
Tutumlar incelendiğinde ailelerden beklenen en ideal aile tutumu demokratik ailelerdir. Demokratik ailelerin çocukları daha öz güvenli, kendini ifade edebilen, duygularını açıkça dile getiren bir aile modelidir. Bu tür bir tutumun gelişimi aile tutumlarının davranışa dönüşmesi ile mümkün olmaktadır. Örneğin demokratik aileler; çocuğun ayrı bir kişi ve kişiliği olduğunu kabul eder. Bu durumda çocuk öncelikle ilk eğitim yeri olan ailede kendisini var eder. Aile bununla da kalmaz bu kişiliği desteklemek adına kuralları çocuklarında kararlarını dikkate alarak birlikte alırlar. Çocukların fikirlerini etkin bir şekilde dinleme fırsatı vererek bunu teşvik ederler. Çocukları ile duygusal paylaşım içerisindedirler ve çocuklarına da duygularını doğru ifade edebilme şansı vererek aralarındaki bağlılığı daha sağlıklı hale getiriler.
Otoriter aileler, demokratik ailelere kıyasla çocuklarını bir birey olarak ele almazlar. Aksine “benim dediğim gibi yap, ben senin anne-babanım” gibi ifadeleri sıklıkla kullanarak çocuklarına seçme şansı tanımazlar. Çocuğun sahibiymiş gibi davranan ebeveynler tutumlarında da davranışlarında da otoriterliklerini korumak pahasına tek yönlü iletişim kurarlar. Belirledikleri kurallara koşulsuz itaat beklentisi içerisindedirler. Tabii ki çocuğun üzerinde yoğun bir baskı vardır. Ebeveynler bunun bazen farkında bazen de farkında değildirler. Otoriterliğin en belirgin ve net davranışlarından biri de sözel ve fiziksel cezalardır. Otoriter ailelerde çocuklara verilen cezalar, genellikle uyarılmadan söylenmeden çocuğun en ufak bir yanlış davranışlarında kolaylıkla başvurulan bir yöntemdir.
Koruyucu tutum sergileyen aileler, çocuğun kendi başına yeterli olamayacağını düşünen aile kitlesidir. Bu aileler çocuklarına aşırı müdahalelerde bulunmaktan kaçınmazlar. Çocuğa sorumluluk vermekten kaçınırlar. Bu tutumun birçok nedeni olabilir. Örneğin, bebeklik döneminde geçirilen hastalıklar, bebeğin planlanandan çok daha ileri bir zamanda olması, ailenin tek çocuğu olması, yaşanılan bölgenin çocuk yetiştirmek için yeterince güvenli olmaması, ebeveynlerin zorlu bir çocukluk geçirmesi, ailelerin çocuklarına karşı koruyucu bir tutum sergilemeye neden olur.
İzin verici tutum içerisinde olan aileler genel olarak otoriter ailenin zıttı olarak her şeye çok kolay bir şekilde “evet” derler. Bu ailelerde demokratik ailelere kıyasla çocukla ilgilenmek yerine her konuda aşırı özgürlük tanırlar. Çocuğun her yaptığını doğal ve normal bir olaymış gibi karşılarlar. Karar mekanizmaları çocuğun eline verilen “izin verici” tutumlar ailelerin bir yerden sonra çocukları ile baş edemeyecekleri noktalara gelmelerine neden olur. Bu aileleri dışardan gözlemlemek ve fark etmek çok kolaydır. Genellikle çocukları “şımarık” izlenimi verilen ya da genel bağlamda böyle değerlendirilen ailelerdir.
Gelişim sürecinde olan çocukların hayatlarındaki birçok dönüm noktalarında ailelerin tutumları oldukça etkilidir. Bu tutumlar her dönemeçte farklı etkiler ve sonuçlar doğurmaktadır. Aile tutumlarını genel olarak ele aldığımızda daha öncede belirttiğimiz gibi demokratik aile tutumu diğerlerine kıyasla daha işlevsel metotlar içermektedir. Hem de çocuk-aile ilişkilerinin daha kolay olmasını sağlar.
Kaynakça:
Baumrind, D. (1971). Current patterns of parental authority.
Developmental Psychology, 4 (1), 1-103.
Cummings, E. M., Braungart-Rieker, J. M., and Rocher-Schudlinch, T. (2003). Emotion and personality development in childhood. Handbook of psycholog. Vol(6). 222-224.
DOĞRU ZANNEDİLEN YANLIŞLAR VE ANNE BABA TUTUMLARI
Web sitesini ziyaret edebilir, diğer blog yazılarını okuyabilirsiniz .