05-01-2009, 02:45 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| İyi bir tüp bebek merkezi nasıl anlaşılır? İyi bir tüp bebek merkezi nasıl anlaşılır?
[/b]
Günümüzün bilinçli
tüketicisi için, para ödediği ürünün kalitesi ve
karşılığında aldığı hizmet son derece büyük önem
taşımaktadır. Söz edilen ürün örneğin bir otomobil
olduğunda, tüketici konu ile ilgili basında yer alan
bilgileri, yorumları ve işin uzmanlarının önerilerini
okuyarak hangi markayı tercih edeceğine bir deneme sürüşüne
dahi gerek kalmadan karar verebilir. Peki konu tüp bebek merkezi
olduğunda son kullanıcı yani hasta hangi merkezin daha iyi,
daha güvenilir ve daha başarılı olduğuna nasıl karar
verecek?
Ne yazık ki bu konuda dünyada da belirlenmiş standartlar
mevcut değildir. Hastalar arasında bir merkezin ne derecede
başarılı olduğu orada tedavi olup çocuk sahibi olan
tanıdıkları çiftlerin verdikleri bilgi ile sınırlı
kalmaktadır. Hastalara göre başarıyı belirleyen en önemli
faktör o merkeze ait gebelik oranlarıdır. Oysa bu oranlar
gerçeği tam anlamıyla yansıtmaktan çok uzaktadır.Günümüzde tüp bebek
uygulamalarının kalitesi ile ilgili hangi standartlar
kullanılmakta?
Pek çok ülke yardımcı üreme teknikleri uygulamalarının
sonuçları ile ilgili olarak kendi ulusal veri bankalarını
oluşturmuş durumdadır ve her merkez yıllık sonuçlarını bu
bankalara bildirmek zorundadır. Yine çok az da olsa Avrupa
Üreme ve Embryoloji Cemiyeti gibi uluslararası bilimsel
kuruluşların belirledikleri ve yayınladıkları kılavuzlarda
bazı standartlar oluşturulmaya çalışılsa da bu konuda çok
fazla yol alındığı söylenemez.Başarının en önemli belirtisi olarak görülen gebelik
oranları aslında tam anlamıyla gerçeği yansıtamıyabilir.
Örneğin %15 gibi bir gebelik oranı ile çalışan bir merkezi
başarısız olarak nitelendirmek mümkündür. Ancak eğer bu
merkezde tedavi edilen hastalar ileri yaş grubunda, tedaviye iyi
yanıt vermesi beklenmeyen, daha önce başka merkezlerde
defalarca tedaviye alınan fakat başarılı olunamayan
hastalardan oluşmaktaysa %15'lik bir başarı oranı mükemmel
olarak değerlendirilebilir. Benzer şekilde gebelik oranlarını
%70 olarak açıklayan bir merkez hemen dikkat çekecektir. Ancak
burada tedavi edilen hasta grubu tedaviye çok iyi yanıt veren,
hatta belki tüp bebek uygulamasına gerek kalmadan çok daha
basit yöntemler ile çocuk sahibi olabilecek çiftlerden
oluşuyor ise bu merkeze çok başarılı demek mümkün müdür?
Dahası böyle bir merkez sözü edilen gebelik oranlarına
ulaşabilmek için başarı şansı düşük hastaları tedaviye
almamak durumundayken böyle bir yaklaşım tıp ahlakına uygun
kabul edilebilir mi ve bu merkez kaliteli hizmet üretiyor
denilebilir mi? Dahası Tüp bebek uygulamalarında gebelik
oranları manipülasyona son derece uygun verilerdir. Aynı hasta
grubu ve sonuçlar ile birbirinden çok farklı başarı
oranları verilebilir ve istatistiksel açıdan bu oranların
hepsi de doğru ve gerçektir. Aşağıdaki tabloya
bakıldığında bu durum çok net bir şekilde anlaşılabilir.
Örneğin transfer yapılan hasta başına pozitif gebelik testi
kriter olarak alındığında başarı %32.3 iken tedaviye
başlayan hasta başına canlı doğum oranına göz
atıldığında başarının %17.5 olduğunu görebiliriz. Peki
klinikler bu değerlerden hangisini ya da hangilerini kendi
oranları olarak ilan etmektedirler. Bu tablodan çıkan sonuç
tek başına gebelik oranının kliniğin kalitesi hakkında
yeterli bilgi vermekten uzak olduğudur.
Tüp bebek ve gebelik
denildiğinde hemen akla gelen konulardan biri de çoğul
gebeliklerdir. Geçmişten beri çoğul gebelikler insanların
ilgisini çekmiş, sempatisini toplamıştır. Bundan yirmibeş
yıl önce ikiz,üçüz doğumların sayısı son derece düşük
iken tüp bebek ve mikroenjeksiyon tedavilerinin yaygın olarak
kullanılmaya başlanması çok daha fazla sayıda çoğul
gebeliğin yaşanmasına neden olmuş hatta toplumu beşiz
bebekler ile tanıştırmıştır. Bu ilginç durum medyada da
kendine yer bulmuş, gazete sayfaları ve televizyon programları
üçüz, dördüz doğum haberlerine sıkça yer verir hale
gelmiştir. Hatta nadir de olsa beşiz doğumlar
gerçekleştiğinde medya bunu neredeyse özenilecek bir durum
olarak işlemiştir. Bunun sonucunda hastalar tedavi sonrası tek
ya da ikiz bebek beklediklerini öğrendiklerinde hayal
kırıklığı yaşar hale gelmiştir. Oysa gerçekler
görünenden çok daha farklıdır. Çoğul gebelikler, hele üç
ya da daha fazla bebeğin olduğu gebelikler tüp bebek
tedavilerinin en önemli komplikasyonlarındandır. Bu tür
gebeliklerde hem gebeliğin seyrinde problem yaşanma
olasılığı artar hem de erken doğum riski çok yüksek
olduğundan doğum sonrası tüm bebeklerin kaybedilme riski
oldukça fazladır. Tüp bebek tedavilerinde asıl amaç tek ve
sağlıklı bir bebeğin doğumunu sağlamaktır. Oysa pek çok
tüp bebek merkezi hastaların bu konudaki hassasiyetini
kullanıp hamile kalma olasılığı çok yüksek olan hastalarda
bile olabildiğince çok sayıda embryo transfer ederek popülist
bir yaklaşım izlemektedir. Günümüzde gelişmiş ülkelerde
transfer edilecek embryo sayısı yasalarla sınırlanmış,
hatta tedaviye çok iyi yanıt vereceği öngörülen hastalarda
bir ya da en fazla iki embryonun transferine izin verilir hale
gelmiştir.Görüldüğü gibi ne gebelik oranı ne de hamile kalan
hastalardaki bebek sayısı bir merkezi değerlendirmek için
yeterli değildir. O halde bir merkezin kalitesini nasıl
değerlendirebiliriz? Eğer sunulan ürün, bedeli ne olursa
olsun bir bebek ise, o merkeze ait gebelik oranları gerçeği
tam olarak yansıtmasa bile başarının göstergesi olarak
değerlendirilebilir. Ancak tüp bebek merkezlerinde sunulan
ürün, geçekte bir hizmettir. Bu hizmet kısırlık sorunu
yaşayan bir çifte sorunun üstesinden gelmede yardımcı olmak
ve bunu gerçekleştirirken başarılı olunsa da olunmasa da
mümkün olan en kaliteli hizmeti sunmaktır. Bu nedenle tüp
bebek merkezlerinin başarısını değerlendirmede gebelik
oranlarından daha önemli olan konu hasta tatmini ve
memnuniyetidir.Tatmin olmuş ve memnun bir hasta, durumu ve bunun tedavi
yolları hakkında bilgilendirilmiş, kendisine en uygun
yöntemler önerilmiş ve eğer tedavi uygulanacak ise dünya
standartlarında o an için mümkün olan en üst düzey tıbbi
hizmetin sunulduğu hastadır. Tedavi sonrası hamile kalıp
çocuk sahibi olan bir hasta aldığı tedavi ve hizmetten memnun
olmayabileceği gibi, tedavisi başarısız olan bir çift, daha
önceden bilgilendirildiği ve şansının ne olduğu
anlatıldığı için merkezden son derece memnun bir şekilde
ayrılabilir. Ciddi merkezler dönem dönem anketler uygulayarak
hasta memnuniyetini saptamak ve geliştirmek için çaba sarf
etmektedirler.Bir merkezin kalitesinden ve başarısından söz ederken
hastanın görmediği ve bilmediği pek çok faktör göz önüne
alınmalıdır. Başarının belki de en önemli anahtarı
laboratuvardır. Laboratuvarda kullanılan yöntem ve ekipmanın
kalitesi gebelik sonuçlarını direk olarak etkiler. Ancak o an
için dünyada kabul edilen en son teknolojiye sahip ekipman tek
başına yeterli değildir. Önceden öngörülemeyen nedenlere
yönelik önlemler alınmış olmalı, laboratuvarda her türlü
ekipmanın mutlaka bir yedeği bulunmalıdır. Tüp bebek
uygulamalarında laboratuvarda gelişen embryo son derece
hassastır. Embryonun içinde tutulduğu inkübatörlerdeki hava
ve nem oranları, laboratuvar içindeki kontrollü hava
akımları, personelin kıyafeti ve en önemlisi personelin
deneyimi son derece önemlidir. Eğer laboratuvarın bir
jenaratörü yoksa ya da olsa bile çalışıp çalışmadığı
kontrol edilmiyorsa olası bir elektrik kesintisinde bütün
embryolar canlılığını yitirecektir. Embryoloarın vücut
dışında canlılığını korumaları için içinde
bekletildikleri medium adı verilen sıvılar arasındaki marka
farkları dahi gebelik sonuçları üzerinde etkiye sahiptir.
Çoğu hastanın farkında olmadığı bu ayrıntılar gebelik
sonuçları benzer olsa bile merkezler arasındaki kalite
farkını belirler.Bir tüp bebek merkezinin kalitesini çalışanları sağlar. Bu
nedenle doktorundan hasta bakıcısına kadar tüm personel
yaptığı işin öneminin bilincinde olmalıdır. Merkezin
görünen kalitesinin yanı sıra bilimsel kalitesinden söz
etmek de gerekir. Bilimsel kalite o merkezin bilimsel
çevrelerdeki aktiviteleri ile değerlendirilebilir.
Uluslararası toplantılarda sunulan tebliğler ve A grubu
bilimsel dergilerde yayınlanan makalelerin sayısı o merkezin
bilimsel saygınlığının belirleyicisidir.
Her konuda olduğu gibi tüp bebek uygulamaları açısından da
uluslararası kalite standartlarını belirlemek gereklidir. Bu
konuda günümüzdeki kalite standardı ISO 9001'dir. Avrupa da
çok az hastane ve tüp bebek merkezi ISO 9001 standardı almış
ya da almak üzere başvuruda bulunmuştur. Ülkemizde de durum
çok farklı değildir. Türkiye'de ISO standardına sahip
hastane sayısı bir ikiyi geçmemektedir.
Görüldüğü gibi konu sağlık hele de tüp bebek olunca
başarıyı ve kaliteyi sadece gebelik oranlarına endekslemek
olası değildir. Gebelik gibi pek çok faktörün etkisi
altında olan bir durum söz konusu olduğunda her faktörün tek
tek değerlendirilmesi gerekir. Rant kaygısıyla süpermarket
gibi arka arkaya pek çok tüp bebek merkezinin açıldığı
ülkemizde sadece İstanbul'da 20'nin üzerinde merkez
bulunmaktadır ve bunların çoğunun temel standartları
karşıladığı bile şüphelidir. Hastaların merkez tercihi
yaparken sadece fiyat ucuzluğu ya da kulaktan dolma başarı
bilgilerine itibar etmemeleri uzun dönemde kendi yararlarına
olacaktır.
Kaynak: Dr.Alper Mumcu Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |