05-01-2009, 02:57 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Doğumda Anne Ölümleri Doğumda Anne Ölümleri
Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı en son tanımlamaya göre Gebelik süresi ve yerleştiği yerden bağımsız şekilde, gebelik, gebelik tarafından olumsuz yönde etkilenen bir neden ya da bu durumun tedavisine bağlı olarak gebelik sırasında ya da gebeliğin sonlanmasından sonraki ilk 42 günde görülen kadın ölümleri anne ölümü (maternal mortalite) olarak tanımlanır. Kaza sonucu olan ya da başka bir hastalık ve duruma bağlı görülen ölümler anne ölümü tanımlamasının dışında kalır. İstatistikler yapılırken anne ölümü ile ilgili bazı ek tanımlamalar kullanılmaktadır.Maternal mortalite oranı: Her 100.000 canlı doğumda görülen anne ölümlerinin sayısıdır.
Maternal mortalite hızı: Üreme çağında olan (15-49 yaş arası) her 100.000 kadın için bir yıldaki anne ölüm sayısını gösterir. Bu sayı doğumu daha güvenli şartlarda gerçekleştirmek ya da bir yılda görülen gebelik sayısını azaltmak yoluyla düşürülebilir.
Yaşam boyu risk: Bir kadının tüm yaşamı boyunca anne ölümü ile karşılaşma riskini gösterir.
Karşılaşılan gerçek anne ölümlerini ölçmek ve dokümente etmek çok kolay değildir. Üreme çağındaki bir kadının gebeliğe bağlı nedenlerle ölümü çok sık karşılaşılan bir olay değildir. Maternal mortalitenin çok yüksek olduğu ülkelerde bile sayı genelde fazla değildir. Öte yandan özellikle geri kalmış bölgelerde ölümler genelde hastane gibi sağlık merkezlerinde değil evlerde olduğundan bu ölümlerin gebeliğe bağlı olduğunun dokümente edilmesi genelde mümkün olmamaktadır. Son olarak ise yine geri kalmış bölgelerde ölümün gebeliğe veya kendi kendine düşük yapma çabalarına bağlı olduğu, ölen kişinin ailesi tarafından kasıtlı olarak saklanmaktadır. Bununla birlikte tüm dünyada anne ölümlerini saptamak ve bunları engellemek için Birleşmiş Milletler ve diğer gönüllü sivil toplum örgütlerinin büyük çabaları söz konusudur. Maternal mortalite oranları dünyanın farklı bölgelerinde büyük değişkenlik göstermektedir. Bu konuda net sayılar olmamakla birlikte Kuzey Amerika'da her 100.000 canlı bebek doğumunda yaşanan anne ölümü yaklaşık 12 iken, Afrikanın Büyük Sahranın altında kalan kısmında bu sayı 1000 civarındadır. Anne ölüm oranının en yüksek olduğu ülkelerden birisi olan Zambiya'da her 100.000 doğumda 1.238 kadın yaşamını yitirmektedir.Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF'in 1995 yılı için anne ölüm oranı tahmini şu şekildedir. Maternal mortalite
(her 100.000 doğumdaki anne ölümü) Yaşam boyu ölüm riski
Gelişmiş ülkeler 12 4.085
Gelişmekte olan ülkeler 440 61
Geri kalmış ülkeler (Afrika) 1000 16
Tüm Dünya 400 75
Bu tablodan ortaya çıkan korkunç sonuç gelişmiş ülkede her 4.085 kadından birine karşılık Afrikadaki her 16 kadından birinin gebelik nedeni ile hayatını kaybedeceği gerçeğidir. Aradaki bu yüksek farkın altında yatan en önemli neden sosyoekonomik koşullardır. Kadınların genel sağlık durumunun yanısıra, yeterli sağlık hizmetine ulaşabilmeleri ve bu hizmete ulaşmanın gerekliliğini anlayabilecek eğitim düzeyine sahip olmaları çok önemlidir. Devletlerin bütçelerinden bu konuya ayırdıkları pay oranı da anne ölümlerinin sıklığının belirlenmesinde rol oynayan bir başka önemli faktördür. Yine geri kalmış ülkelerde kadınların gelişmiş ülkelere oranla doğum kontrol yöntemlerini uygulama yüzdeleri ve buna bağlı olarak yaşadıkları fazla sayıda gebelik ve doğum yüzyüze kaldıkları riski büyük ölçüde arttırmaktadır. Bu nedenle geri kalmış ülkelerdeki kadınların yaşam boyu karşı karşıya oldukları anne ölüm riski gelişmiş ülkelerdeki hemcinslerine göre çok fazladır. Bu tür bölgelerde yaşayan kadınların gebeliğe bağlı nedenler ile yaşamlarını kaybetme riskleri gelişmiş ülkedekilerle kıyaslandığında yaklaşık 30 kat daha fazladır. Amerika Birleşik Devletleri'nde 1930 yılında her 100.000 canlı doğum için 670 olan anne ölüm oranı 1990'lı yıllara gelindiğinde 7-12 düzeyine inmiştir.Anne ölümlerinin belki de en trajik yönü, bu ölümlerin neredeyse yarısından fazlasının çok basit önlemler ile engellenebilir olmasıdır. Anne ölümlerinin nedenlerine bakıldığında çok büyük bir kısmının altında enfeksiyonlar, kan kaybı ve uygunsuz şartlarda yapılan doğum ve düşük girişimleri yatmaktadır. Bu faktörlerin tamamına yakını yüksek teknoloji gerektirmeyen ekipman ve komplikasyon ile başedebilecek ehliyet sahibi kişilerin doğuma katılması ile engellenebilir. Doğum hastane dışında bir yerde yapılsa bile 30 dakika içinde antibiyotik, kan nakli ve acil sezaryen olanaklarının bulunduğu bir kuruma naklin mümkün olması halinde anne ölümleri çok büyük oranda azalacaktır. Oysa geri kalmış bölgelerde doğumların sadece %25'i tıbbi personel tarafından gerçekleştirilmekte, geri kalan kadınlar ise bu sağlık hizmetine ulaşma olanağından yoksun bir şekilde bebeklerini dünyaya getirmektedirler. Konu ile ilgilenen sivil toplum örgütlerinin hedefi 2015 yılında bu hizmeti tüm dünyada kadınların en az %90'ına ulaştırabilmektir. Ülkemiz için bakıldığında ise, Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de yılda yaklaşık 2 milyon gebelik olduğu ve maalesef bu gebelerden 465.000'inin gebelikleri süresince hiç bakım almadığı 1998 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasında tespit edilmiştir. Yine aynı araştırmada son 5 yıldaki doğumların %26.7'sinin evde ve %19.4'ünün sağlık personeli yardımı olmadan gerçekleştiği belirlenmiştir. Ülkemizde anne ölüm oranı her 100.000 canlı doğum için 49.2 iken yaşam boyu anne ölüm riski 570 gebelikte birdir. Yani Türkiye'de her 570 kadından biri gebeliğe bağlı nedenler ile yaşamını yitirmektedir. Tüm dünyadaki anne ölüm nedenlerinin görülme sıklığı şu şekildedir. Neden %
Kanama 25
İndirekt nedenler (kalp hastalığı vb.) 20
Enfeksiyon 15
Uygunsuz kürtaj 13
Gebelik toksemisi 12
Doğum komplikasyonu 8
Diğer nedenler (emboli, dış gebelik vb.) 7 Yaklaşık yarısı doğum sırasında olan ölümlerin üçte biri çok basit bir şekilde önlenebilecek olan kanama nedeni ile gerçekleşmektedir. Hastanede olan doğumlarda ise kanamaya bağlı anne ölüm oranı son derece düşüktür. 1968-1992 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde görülen anne ölümleri incelendiğinde, kanamaya bağlı ölümlerin oranı sadece %8.5 iken, her 10 ölümden 6'sı enfeksiyon nedeniyle olmuştur. Bu enfeksiyonların dörtte üçü ise uygunsuz şartlarda ve yetkili olmayan kişilerce yapılan kürtajlar ya da kadınların kendi kendilerine düşük yaptırmaya çalışmaları nedeni ile yaşanmıştır. Anne ölüm nedenleri araştırmasında ölümlerin % 52.5 ünün yöredeki mevcut koşullarda, % 20.4 sinin gelişmiş hastane koşullarında önlenebilir olduğu saptanmıştır. En az bunlar kadar acı olanı ülkemizde bebek ölüm hızının da yüksek olmasıdır. Doğan 1000 bebekten yaklaşık 33 ü 1 yaşını tamamlamadan ölmektedir.Bebek ölüm nedenleri içinde perinatal nedenler, zatürree ve ishal gibi önlenebilir hastalıklar ilk sıralarda yer almaktadır. Her gün yaklaşık 133 bebek yaşamını kaybetmektedir.Sağlık Bakanlığı 2002 yılını anne ve çocuk ölümlerini önleme yılı olarak kabul etmiş ve bu nedenle Ana ve Çocuk Ölümlerini Önleme Projesi sini geliştirmiştir.21. yüzyılı yaşarken evde doğum yaparken bebeğiyle birlikte öldü gibi haberlerin hala daha gazetelerin üçüncü sayfalarında yer alması üzücü olduğu kadar düşündürücüdür.
Gebelikte tam tahıllı ekmek!
Gebelikte folik asit, bebeğin gelişimi için çok önemli
Hamilelerde depresyon tehlikesi
Erkeklerde de gebelik belirtileri olabilir
Hamile kadın hassastır!
Epidural ile Ağrısız Doğum, Abortus - Düşük, Gebelikde Tarama Testleri, Hamilelik ve Saç Boyası, Doğum Korkusu, Hamilelikte Sağlıklı Saçlar, Gebelikte Spor, Genel Anestezi, Epidural Anestezi, Acil Şartlarda Doğum, Amniyotomi - Doktorun Su Kesesini Açması, Epizyotomi, İndüksiyon: Doğumun Yapay Olarak Başlatılması, Suni Sancı Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |