Anne Adaylarının Soru İşaretini Azaltmak İçin

[bluemoon24]

Anne Adaylarının Soru İşaretini Azaltmak İçin

Gebelere özel takip programı



Gebe kalmadan önce annede varolan hastalıklardan dolayı gebelikte oluşabilecek riskler artık korkutmayacak. Acıbadem Hastanesi nde uygulanan "normal ve riskli gebelik takibi" programlarıyla riskleri minumuma indirmeyi hedefliyor.



Dünyada olduğu gibi ülkemizde de riskli gebelerin takibi ve fetusların hastalıklarına anne karnında erken tanı konulması ve müdahale edilebilmesi büyük önem taşıyor. Bu amaçla Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü ve Maternal Fetal Tıp Ünitesi, bu konularda çalışmalarını sürdürüyor. Bu bölümde ayrıca Üreme Sağlığı Merkezi ve Onkoloji Ünitesi de özel protokollerde çalışmalarına devam ediyor.



Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Sorumlusu Doç.Dr.Tolga Ergin amaçlarını, “hastaların doğru tanı ve tedaviyi bu konudaki yetkili ve tecrübeli kişiler tarafından ve en kısa sürede alabilmesiâ€� olarak tanımlıyor.



Doç. Dr.Ergin, hastaneye başvuran "riskli gebelerin" konunun uzmanı hekimlerce takip altına alındığını belirterek, "Eğer riskli gebelik varsa onunla ilgili yetkili kişilerin o hastanın teşhisini bir an önce koyup, herhangi bir gecikmeye neden olmadan kısa sürede tedavi olmasını sağlamak istiyoruz.



Yüksek riskli gebeliklerin takip edildiği "Maternal Fetal" Tıp Ünitesi nin Sorumlusu Doç.Dr.Arda Lembet, "yüksek riskli gebelik"ler hakkında bilgi verirken, durumun ortaya çıkmasında bazen annenin kendisinden ve gebelik öncesinde var olan risk faktörlerinin bulunabileceğini söylüyor. Gebe kalmadan önce annenin hipertansiyon, diyabet, kolajen doku hastalığı, böbrek hastalığı, kalp, kan ve diğer sistemik hastalıkların "riskli gebelik"lerin oluşmasında önemli olduğunu kaydeden Doç.Dr.Arda Lembet, Acıbadem Hastanesi nde bu hastaların gebelik öncesi danışma döneminden başlamak üzere tüm gebelik süresince maternal fetal tıp ünitesinin koordinasyonu içindeki her türlü yakın takip tedavi ve yoğun bakım şartlarına kavuşturulmuş doğum servisinin bu alanda bir ilki oluşturucağını ifade ediyor. Doç. Dr. Lembet, verecekleri hizmeti şöyle anlatıyor:



"Biz hastalarımızın sağlıklı bir ortamda gebe kalmalarını, devam eden tedavilerinin gebeliğe uygun olarak şekillendirilmesi, ideal takip ve tedavi protokolleriyle sağlıklı birer çocuk sahibi olmalarını istiyoruz. Anne adaylarının bir kısmında yoğun bakımda tedavi görmeyi gerektirecek sorunlar olabiliyor. Yoğun bakım girişimsel ve tanısal yöntemleri kullanılarak, doğum odası içinde her türlü dahili veya cerrahi yoğun bakım şartlarında ve maternal fetal tıp uzmanı kontrolünde doğumun izleneceği bir hizmet vermeyi planlıyoruz."



Bu arada gebelik süresince başka problemlerin de oluşabileceğine değinen Doç.Dr.Arda Lembet, bu riskler arasında erken doğum, erken membran rüptürü (suyun erken gelmesi), gebeliğe bağlı diyabet, plasental anomaliler gibi hastalıkların önem taşıdığını belirtiyor. Türkiye de prematüre bebek doğurma oranının yüzde 10 olduğunu kaydeden Doç.Dr.Lembet, "Amaçlarımızdan biri de, annelerde erken doğum riskini önceden belirleyip, anne karnındaki ve diğer biyolojik sıvılardaki belirteçlerle bu olayı tahmin edip erken doğumu engelleyecek adımları atmaktır. Yani erken doğum tahmin, tanı ve tedavi merkezini aktif şekilde hayata geçirmek öncelikli hedeflerimiz â€� diyor.



Bebeğin anne karnındaki hastalıklarının tanısında "prenatal tanı"yöntemlerini kullandıklarını ifade eden Doç.Dr.Tolga Ergin, anne karnındaki bebekte görülebilecek Down sendromu, talasemi, orak hücreli anemi, gibi hastalıkların teşhis edilebilğini kaydediyor.



Doç.Dr.Tolga Ergin bu konuda şunları söylüyor: "Normal taramada gebeliğin 11 -14 üncü haftaları arasında bebeğin ense kalınlığını ve burun kemiğini ölçerek bir tarama yapıyoruz. Bu ölçümler belirli oranlarda Down sendromunun tahminine olanak tanıyor. Riskli gruba giren hastalarda daha sonra ileri tetkikleri uyguluyoruz. Bebeğin anne karnında içinde bulunduğu sıvıdan, bebeğin göbek kordonundan veya plasentadan aldığımız örneklerle bahsi geçen tüm hastalıkları saptayabiliyoruz.â€�



Anne karnında müdahale



Doç.Dr.Arda Lembet, anne karnında "fetusların" bazı hastalıklarının tedavisinin mümkün olabileceğini söylüyor. Annenin birtakım hastalıkları anne karnındaki fetusu da etkiliyor. Örneğin "Neonatal alloimmün trombositopeni" adı verilen ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan "trombosit"lerin azalmasına yol açan bir kan hastalığı bulunuyor. Bu hastalık anne karnındaki bebekte de ciddi kanama bozukluklarına neden olabiliyor.



Anne karnındaki bebeğe trombosit suspansiyonu vererek ve annenin immün globülinler ile tedavisi sonucunda bebeğin de tedavisi gerçekleşebiliyor. Annenin tiroid hastalıklarında, bebekte guatr, hipotiroitizm, hipertiroitizm oluşabileceği için, annedeki tedavinin yeniden şekillendirilmesiyle veya anne karnında amniyon sıvısına verilecek ilaçlarla bebeğin tiroid bezi fonksiyonları normale döndürülüyor. Bebeklerin kalplerindeki bazı tip ritm bozukluklarında direkt anneye uygulanacak ilaçlarla fetuslarda tedavinin sağlanabileceğini belirten Doç. Dr.Lembet, "Bebeklerin kalbinde ritm bozukluğu sonucunda blok oluşabileceğini özellikle annedeki bağışıklık sistemindeki anormaliklere bağlı oluşabilecek bu durumda , anneye verilecek steroid tedavisiyle bebeklerin kalp atımlarındaki anormalliği düzeltme imkanına sahip olabileceğiz" diyor.



Dünyada çağdaş merkezlerde uygulanan fetal cerrahi ve girişimler Acıbadem Hastanesi nde de uygulanmaya başlıyor. Doç.Dr.Arda Lembet, bu çerçevede bebeklerin genito üriner sistemlerindeki tıkanıklıklar, göğüs ve karın boşluğunda sıvı toplanması gibi sorunlarda, bebeğin hayatının tehlikeye girdiği özel şartlarda "şant" veya "kateter" yardımıyla boşluklardaki sıvıların boşaltılıp, mevcut tıkanıklıkların açılması yönteminin kullanıldığını söylüyor.



Çok kısa süre içinde daha önceden tanısal amaçlı kullandıkları "fötoskopi" cihazını girişimsel anlamda da kullanmaya başlayacaklarını açıklayan Doç. Dr. Arda Lembet, bu sayede daha ileri tedavilerin yapılmasına olanak tanıyacaklarını ifade ediyor.



Anne karnındaki ikiz bebeklerde karşılaşılan bir soruna değinen Dr.Lembet, şu bilgileri veriyor: "Fetusların eşlerinde var olan damarsal yapılardaki anormal paylaşımdan dolayı ikiz eşinden birinin kendi kanını diğerine pompalaması mümkün olabilir. Alıcı bebekte şiddetli ödem ve kalp yetmezliği oluşurken diğer bebekte de kan akımı bozulması sonucunda amniyon sıvısında ciddi bir azalma ortaya çıkabilir. Mevcut problemi düzeltmek amacıyla ultrason eşliği altında fazla suyun boşaltılıp bazı özel koşullarda ise daha ileri teknoloji gerektiren yöntemlere başvurulabiliyor."



Vajinal doğum artacak



Normal doğumu özendirmeyi amaçladıklarını belirten Doç.Dr.Tolga Ergin, konuyla ilgili şöyle diyor: "En çok doğum anında bebeğin oksijensiz kalma riski anneleri ürkütüyor. İlk defa anne karnında rahim içi basıncın ölçülmesi ve bebeğin cildine aplike edilen sensörlerle oksijenisazyon ve kalp atımlarının takibi yöntemiyle anne karnında bebeği çok yakından takip etme şansımız oluyorâ€�



Kaynak: Bebek