Anne Oluyorum! Anne Oluyorum!
Hamilelik süreci ve doğum bir kadının hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biri. Önemli olduğu kadar zor da olan bu süreçlerle ilgili olarak Anadolu Sağlık Merkezi nden Psikiyatrist Dr.Banu Büyükkal anne adaylarına ve annelere bazı önerilerde bulunuyor.
Gebe kalmak ve çocuk doğurmak her canlı için türün devamını sağlayan süreç. İnsanda çocuk sahibi olma arzusunun bir içgüdü olup olmadığı tartışmaları sürse de, gebe kalmak ve doğum yapmak bir kadının hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biri. Bazı kadınlar kolaylıkla hamile kalabilirken bazıları için hamilelik uzun ve yıpratıcı bir mücadelenin sonucu. Her durumda, gebe olduğunu öğrenen bir kadın genelde ilk anda buna inanmakta zorluk çekerek karışık duygulara kapılabiliyor. Dr. Banu Büyükkal “Heyecan, korku, coşku, endişe, gurur veya ‘peki şimdi ne olacak? kaygısı gibi.†kaygılar taşındığını belirterek şöyle devam ediyor: “O ana dek annesinin kızı olan kadın bir anda artık birinin annesi olacağını fark eder. Açık, paylaşımcı, doyumlu bir evliliği olan kadınların ilk anda yaşadıkları olumsuz duyguları eşleriyle paylaşıp geride bırakmaları, önlerindeki dokuz aya ve sonrasına odaklanmaları daha kolaydır. Sarsıntılı evliliklerde ve özellikle istenmeyen gebeliklerde olumsuz duyguların aşılması daha zordur, uzman yardımı alınmadığı takdirde gebelikle birlikte kaygılar ve korkular da büyüyebilir. Bu tür ilişkilerde çocuğun bağımsız ve mutlu bir birey olarak yetişeceğini hayal etmek yerine, belki de o evliliği kurtarma ya da annenin mutsuzluğunu onarma misyonu çocuğa yüklenebilir. Oysa bu, henüz hiçbir şeyin farkında olmayan bebek için taşınamayacak kadar ağır bir yüktür. Bu yüzden, ilişkileri sorunlu kişilerin bebek sahibi olmayı planlamadan önce, ya da sürpriz gebeliklerde, doğuma kadar geçecek dokuz ay içinde, gerekirse bir uzmana da başvurarak bu sorunları aşma yolunda çaba harcamaları en sağlıklı yaklaşımdır.†Hazırlıklı Olun
Anne baba olmayı seçenlerin hem parasal hem de duygusal kaynaklarını önceden hazırlamalarında fayda var. Bebeğin anne karnında büyüdüğü kırk hafta içinde kadının bedeninde son derece sıradışı değişiklikler gerçekleştiği kesin bir gerçek. Ancak dokuz ay ilk başta çok uzun görünse de, anne baba olma fikrine alışmak ve bebeğe hazırlanmak için ancak yetiyor. Destek şart
Erkekler de kadınlar gibi karışık duygulara kapılıyorlar. Baba olmakla ilgili heyecan, kaygı, rol endişeleri yaşayabiliyorlar. Dr. Büyükkal şöyle diyor: “Erkeklerin bir çoğu duygularını dışavurmakta kadınlar kadar rahat olmadıkları için, sessiz kalmaları streslerini daha da artırabilir. Bu yüzden eşlerine karşı yeterince destekleyici davranamayabilirler. Oysa anne baba adaylarının gebelik sırasında yaşadıkları olumlu-olumsuz duyguları birbirleriyle paylaşmaları daha sağlıklı bir bakış açısı geliştirmelerine ve doğuma ve sonrasına daha hazırlıklı olmalarına yardımcı olacaktır.†Doğum sonrası süreç…
Kadınlar genellikle doğumla birlikte gebeliğin yarattığı sıkıntılardan kurtulacakları için bebeklerini kucaklarına aldıkları anda büyük bir coşku yaşayacaklarını düşünüyorlar. Oysa birçok kadın hüzün, sinirlilik, endişe, bitkinlik ve yetersizlik duygularına kapılıyor. Doğum sonrası hüznü denen bu durum genellikle doğumdan sonraki iki üç hafta içinde ortaya çıkıyor. Dr. Büyükkal “Genelde buna yol açan hormon düzeylerindeki ani düşüş, göğüslerdeki şişkinlik, evdeki değişiklikler, bebeğin beraberinde getirdiği yeni sorumluluklar gibi etmenlerdir.†diyerek şöyle devam ediyor: “Bu bir hastalık değildir ve eşin, ailenin, dostların desteği ve dinlenme ile kısa sürede kendiliğinden geçer. Bununla birlikte, doğumdan sonraki altı ay içinde yaşamdan zevk almama, iştahsızlık, enerjisizlik, fazla veya az uyuma, değersizlik veya suçluluk duyguları, aşırı sinirlilik, kendine veya bebeğine zarar verme endişeleri, ağlamalar, vs. gibi çökkünlük belirtileri ortaya çıkmışsa, bu doğum sonrası (lohusalık) depresyonu denen durum olabilir ve uzman tarafından tedavisi gerekir. Bebeği nedenli nedensiz sık sık çocuk doktoruna götürülmesi de doğum sonrası depresyonuna işaret ediyor olabilir. Daha once depresyon geçirmiş, evliliği sorunlu, aile desteği olmayan, gebelik veya doğumlu stresli olaylar yaşamış kadınlarda doğum sonrası depresyonu gelişme olasılığı daha yüksektir. Hiçbir kadından “süper anne†olması beklenmemelidir. Her kadın yapabilecekleri ve yapamayacakları hakkında kendine ve eşine açık olmalı, gerekirse yardım istemekten çekinmemelidir. Doğum yapmak çok büyük değişiklikleri beraberinde getirir, anne-baba olmanın kolay olduğu da asla söylenemez. Ama bebeğin günden güne büyüdüğünü görmek, onun kendi kişiliği olan birine dönüşmesini izlemek bütün çekilen zorlukları unutturacaktır.â€
Kaynak: Bebek Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |