Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Hayat Soruları

Uyarılar

Hayat Soruları Yaşamla ilgili sorular merak ettikleriniz cevapları nedir ne değildir

Hem şizofren hem de deha olabilir misiniz?

Serbest Kürsü ve Hayat Soruları Hem şizofren hem de deha olabilir misiniz? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Hem şizofren hem de deha olabilir misiniz? Bu gerçekten olabilir mi? Gerçekten bazı hastalıklar dehaların kendilerine özel teknikleri olarak algılanıp, sanatlarını olumlu yönde etkileyebilirler mi? Tarihte şizofreni hastalığına yakalanan bir çok önemli isim vardır. Bunların en bilinenleri John Nash(Nobel Ödüllü ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Hayat Soruları telkin cd indir izle İstanbul Hayat Soruları nerededir kimdir Hayat Soruları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Hayat Soruları hipnoz Hayat Soruları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Hayat Soruları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Hayat Soruları kuantum düşünce kitap haberi

Hem şizofren hem de deha olabilir misiniz?

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 03:33 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart Hem şizofren hem de deha olabilir misiniz?

Hem şizofren hem de deha olabilir misiniz?



Bu gerçekten olabilir mi? Gerçekten bazı hastalıklar dehaların kendilerine özel teknikleri olarak algılanıp, sanatlarını olumlu yönde etkileyebilirler mi?



Tarihte şizofreni hastalığına yakalanan bir çok önemli isim vardır. Bunların en bilinenleri John Nash(Nobel Ödüllü Matematikçi), Andy Goram(İskoçyalı futbol oyuncusu), grubun ilk yıllarında bestelerin çoğunu yazan, vokal yapan ve gitar çalan ama ne yazık ki hastalığı yüzünden grubu bırakmak zorunda kalan Pink Floyd’dan Syd Barrett’tır.



1922’de “Ruh Hastalarının Resimleri” adlı kitabı yayınlanan Prinzhorn, sanatla tedavinin öncüsü olarak kabul edilir. Prinzhorn, araştırmalarını yaptığı Heidelberg Üniversitesi Psikiyatri Kliniği’nde aslında sanatçı olmayan şizofreni hastalarının yaptığı resimleri biriktirir. Onun koleksiyonundaki pek çok parça fazlasıyla sıra dışı özellikleri ve ustalıklı yapılışlarıyla modern sanatçıların eserlerine çok benzer. Bu psikotik sanatçılardan en önemlisi Adolf Wölfli’dir. Paranoid şizofreni tanısı konulan Wölfli, hastaneye yatırılmasından 4 yıl sonra resim yapmaya başlar. Ölümünden sonra kara kalem ve renkli kalemlerle yaptığı resim ve desenler satılmaya başlanır. Kısa süre sonra da adına bir vakıf kurulur. Eserleri de İsviçre’nin Bern Sanat Müzesi’nde korunmaya alınır. O dönemde şizofreni hastalarının sanatçı olamayacağına inanılırmış. Fakat daha önceden eğitim almayıp da, hastanedeki çalışmaları sonrasında şaşırtıcı eserler ortaya çıkaran hastalar bu fikri değiştirmiştir.



Ama bir isim var ki, o şizofren ressamların en bilineni ve hastalığının tüm ruh hallerini resimlerine en çok yansıtanıdır. Louis Wain(1860 - 1939), yaptığı sıradışı kedi resimleriyle tanınan ünlü bir ressamdır. Onun tablolarında çay partisi veren kediler gibi olağan dışı durumlara rastlayabilirsiniz. Ölümünden on beş yıl kadar önce şizofreniye yakalan ve iyi olduğu dönemlerde kedileri en sevimli ve insanımsı halleriyle tasvir eden Wain’in, hastalığı atakta olduğu dönemlerde tavuskuşu kuyruğuna benzeyen, sanki dışarıya enerji yayıyormuş gibi görünen, rengarenk ve kelimenin tam anlamıyla rahatsız edici kediler resmetmeye başlamıştır.



Böylece sanatçı istemsiz olarak ortaya 2 farklı teknik çıkarmıştır. Hiç kuşku yok ki bunlardan en dikkat çekici olanı da şizofreniyken yaptığı resimlerdir. Onun şizofreni hastası olduğunu bilmeyen pek çok insan, aynen Picasso’nun da yaptığı gibi, resmetme yeteneğini mükemmelleştirdikten sonra artık kendisini aşan bir tarzı benimsediğine inanmıştır herhalde. Fakat migren hastalığından mustarip olan Picasso’da da olduğu gibi, Wain de aslında bunu farkında olmadan yapmıştır.



Peki eğer kişi bir sanatçıysa ve yakalandığı hastalığın yan etkileri aslında farkında bile olmadan sanatına etki ediyorsa ve bu da sanki bir stil gibi algılanıyorsa...



Bu gerçekten olabilir mi? Gerçekten bazı hastalıklar dehaların kendilerine özel teknikleri olarak algılanıp, sanatlarını olumlu yönde etkileyebilirler mi?



VKV Amerikan Hastanesi’nden Psikiyatr Dr. Gülçin Arı Sarılgan konuyla ilgili olarak ‘psikiyatrik hastalıklarda sanata yatkınlık son yıllarda çok araştırılan bir konudur. Hiçbir hastalık insandaki sanatsal kapasitenin belirleyicisi olamaz ama bunu etkileyebilir. Bu konuda yapılan araştırmaların bir çoğunda sanatçı olmakla psikiyatrik rahatsızlıklar arasında ilişki olduğu vurgulanmıştır. Fakat bu bulgular kesinlik kazanmamıştır. Şizofreni hastaları sözel dili yeterince iyi kullanamadıklarından görsel dili daha çok tercih ederler. Belki de hastalığın doğasında var olan bu iletişim sorunu, hastayı doğal bir şekilde sanata yönlendirir’ diyor.



Şizofreni nedir?

Şizofreni kelime anlamı akıl yarıklığı olan şizofreni hastalığı genç yaşta başlayan, insanın giderek kişilerarası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşarak kendine özgü bir içe-kapanım dünyasında yaşadığı; düşünüş, duyuş ve davranışlarda önemli bozuklukların görüldüğü ağır bir ruhsal bozukluktur. Kişiliğin bütünlüğünü sağlayan beyin bölgelerinin gelişimindeki aksaklıklar düşünce-duygu ve davranışlarındaki bütünlüğü bozmaktadır. Sonuçta dissosiasyon yani bütünün parçalarının çözülmesi dediğimiz durum ortaya çıkmaktadır.



Şizofreni hastalarının sanata yatkın olduğu söylenir, hastalığın böyle bir etkisi var mıdır?

Psikiyatrik hastalıklarda sanata yatkınlık son yıllarda çok araştırılan bir konudur. Hiçbir hastalık insandaki sanatsal kapasitenin belirleyicisi olamaz ama bunu etkileyebilir. Bu konuda yapılan araştırmaların bir çoğunda sanatçı olmakla psikiyatrik rahatsızlıklar arasında ilişki olduğu vurgulanmıştır. Hatta bazı araştırmalarda sanatsal yetenek ile psikiyatrik hastalıkların ortak bir geni olduğu sonucuna varılmıştır. Bu genlerin bazı kişilerde şizofreniye bazılarında ise maniye sebep olduğu söylenir. Hatta şizofreni hastası ebeveynlerin çocuklarının sanatsal eğilimlerinin diğer ebeveynlerin çocuklarına göre daha fazla olduğu iddia edilmiştir. Böylece şizofreni hastalığı ile sanatçı olma özelliğinin aynı genin sonucu olduğu şeklinde yorumlanmıştır.



Fakat yine de bu bulgular kesinlik kazanmamıştır. Manik-depresif bozukluk da yazarlar ve sanatçılar arasında sık görülen bir hastalıktır. Şizofreni hastaları sözel dili yeterince iyi kullanamadıklarından görsel dili daha çok tercih ederler. Belki de hastalığın doğasında var olan bu iletişim sorunu, hastayı doğal bir şekilde sanata yönlendirir. Resimlerinde kendisi için özel anlamı olan bilinçaltının ilkel nesne sembolleri kullandığından hastaların resimlerini anlamak güçtür. Araştırmalar manik depresif hastalıkta tedavi ile hastanın üretkenliğinin kesintiye uğradığı halde şizofrenlerinin üretkenliklerinin tedavi sürecinden etkilenmediğini göstermektedir. Hastanın sanatını evrensel boyuta taşıyabilmesi, onun iyileşmesinin en önemli göstergesidir.



Peki şizofreni hastalığı genetik midir, zamanla mı ortaya çıkar?

Şizofreninin oluş nedenleri henüz kesin olarak aydınlatılamamıştır. 20-30 yıldan beri şizofreni giderek artan bir yaygınlıkla beynin bir gelişim bozukluğu olarak kabul edilmektedir. Erken başlangıçlı şizofreniklerde kalıtımın önemi daha da artmaktadır.



Hastalığın oluş nedeninin henüz kanıtlanmamış bir beyin bozukluğu olduğu görüşü kesinlik kazansa bile, bu rahatsızlığın ortaya çıkışında ve zaman zaman görülen alevlenmelerde çevresel ve ruhsal etmenlerin varlığı küçümsenmemektedir.



Şizofrenin bütün dünyada herhangi bir erişkin topluluğunda yaygınlığı yaklaşık %1’dir. Anne veya babadan birisi hasta ise çocuklarda hastalık riski % 13; her ikisinde de hastalık varsa bu oran %35-40’a çıkmaktadır. Akrabalık uzaklaştıkça bu oranlarda düşme görülmektedir.



Yapılan ikiz çalışmalarında konkordans(eş hastalanma oranı) çift yumurta ikizlerinde ise % 10-15; tek yumurta ikizlerinde %35 -47’dir. Görüldüğü gibi bir risk etmeni olarak kalıtımın yeri kesinleşmiştir ancak genetik geçişin türü ve biçimi henüz tam olarak bilinmemektedir. Çok genli ve çok etkenli(polijenik ve multifaktöryel) bir geçiş olduğu tezi savunulmaktadır.



Şizofreni tanısı konulurken resimlerden yararlanılabilir mi?



Eğer hasta resim çiziyorsa tabii ki. Özellikle tanı konulurken resimler biçim elemanları, simge ve renkleri açısından incelenir. Hastanın resimlerinde ölçü, denge, simetri ve ahenk olup olmadığına bakılır. Renklerin sıcak, soğuk, parlak, karanlık olup olmadığına bakılır. Takip sürecinde de bu gözlem devam eder. Alevlenme ve iyileşme dönemindeki resimler birbirinden farklıdır. Hasta iyi olduğu dönemlerde düzgün resimler yaparken, alevlenme döneminde resimlerde farklılık gözükür.



Nedir bu farklılıklar?

Örneğin hastalığın alevlenme döneminde ölüm korkusu çoğaldığı için hastalar resimlerinde kafatası vb. figürler ya da dış dünya tarafından takip edildiklerini düşündükleri için göz figürlerini sıklıkla kullanabilirler. Resimler daha fantastik, renkler ise daha canlı olur.



Hastalığın belirtileri nelerdir?

Hastalığın başlangıç belirtileri: Çeşitli obsesyonlar, metafizik-dinsel uğraşılar, korkular ile olabildiği gibi bazen bir depresyon ya da ileri derecede bir manik atak gibi başlayabilir.

Hastalığın ayırdedici(karakterisitk) belirtileri: Düşünce ve algıda bozulmalar(varsanı ve sanrılar), konuşmada düzen bozukluğu(sapmalar ve sözcük salatası gibi), çok dağınık ya da katatonik davranış; duygulanımda küntleşme; konuşmanın ve istencin azalması gibi eksi(negatif )belirtiler. Hastada çalışmaya, sosyal etkinliklere, kişilerarası ilişkilerine, kişisel görünüm ve hijyene karşı ilgi azalması görülür

kaynak:milliyet

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Hem şizofren hem de deha olabilir misiniz?

Serbest Kürsü ve Hayat Soruları Hem şizofren hem de deha olabilir misiniz? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Hem şizofren hem de deha olabilir misiniz? Bu gerçekten olabilir mi? Gerçekten bazı hastalıklar dehaların kendilerine özel teknikleri olarak algılanıp, sanatlarını olumlu yönde etkileyebilirler mi? Tarihte şizofreni hastalığına yakalanan bir çok önemli isim vardır. Bunların en bilinenleri John Nash(Nobel Ödüllü ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Hayat Soruları telkin cd indir izle İstanbul Hayat Soruları nerededir kimdir Hayat Soruları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Hayat Soruları hipnoz Hayat Soruları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Hayat Soruları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Hayat Soruları kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:37 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.