Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Aylıksız izne çıkan (askerlik dahil) memurun kendisine, eş ve çocuklarına tedavi yardımı sağlanır mı
Bu soruya ayrıca bir yanıt veremeye gerek görmüyoruz... Zira aşağıdaki Sayıştay
Genel Kurul Kararı bu soruya ilişkin tüm ayrıntıları cevaplamaktadır. Kararın Çeşidi : Genel Kurul Kararı Kararın Konusu: Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar Kararın Numarası : 4620/1 Kararın Tarihi : 01.02.1988 KONU 1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 108'inci maddesine
göre aylıksız izin kullanan Devlet memurunun, kendisinin eşinin, bakmakla yükümlü
bulunduğu ana, baba ve çocuklarının tedavi giderlerinin kurumunca karşılanıp
karşılanmayacağı, 2. a) Sürekli görevle yurt dışına gönderilen Devlet Memurunun yanınd
aylıksız izinli memur ya da emekli eşinin ve bu eşin bakmakla yükümlü olduğu
ana, babasının,
b) Eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan, kendisi sü-rekli görevle
yurt dışına gönderilen kadın memurun yanında götürdüğü çocuklarının,
Yurt dışında yapılan tedavi giderlerinin nasıl karşılanacağı, 3. Eşi aylıksız izinli memur ya da emekli olan, kendisi sürekli görevle
yurt dışında bulunan kadın memurun yanındaki çocuklarına ilişkin yurt dışı tedavi
giderlerinin, kadın memurun kurumunca, yurt dışında ve döviz olarak ödenip ödenemeyeceği, 4. Eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan, kendisi sürekli
görevle yurt dışına gönderilen kadın memurun yurt dışı aylık emsalinin yanında
götürdüğü her bir çocuğu için yüzde 2,5 oranında arttırılıp artırılamayacağı, Konularında ortaya çıkan tereddüt. KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun;
18'inci maddesi,
2670 sayılı Yasayla değişik 108'inci maddesi,
1327 sayılı Yasayla değişik 156'ncı maddesi,
2 sayılı kanun Hükmünde Kararname ile değişik 157'inci maddesi,
243 sayılı kanun Hükmünde Kararname ile değişik 209'uncu maddesi,
243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 210'uncu maddesinin son bendi,
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa 1425 sayılı Yasayla eklenen geçici
7'nci maddenin birinci ve ikinci bentleri,
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2422 sayılı Yasayla değişik 36'ncı maddesinin
(A) bendi,
Sürekli görevle yurt dışında bulunan memurların aylıklarına uygulanacak emsaller
hakkında 12.3.1987 gün ve 87/11595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3 ncü maddesi. İNCELEME
Konu ile ilgili mevzuat ve bu husustaki Daire Kararı incelenip Maliye ve Gümrük
Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının görüşü dinlenerek gereği görüşüldü:
1.657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 2670 sayılı Yasayla değişik 108'inci
maddesinin birinci bendinde, Devlet memurlarına, bakmakla zorunlu olduğu ya
da eşlik etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları
ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi ya da önemli bir hastalığa
tutulmuş olması hallerinde , bu hallerin raporla belgelendirilmesi koşuluyla,
istekleri üzerine en çok altı aya kadar; ikinci bendinde de, doğum yapan Devlet
memurlarına, istekleri üzerine en çok altı aya, yetiştirilmek üzere yurt dışına
gönderilen (bursla gidenler dahil) memurlarla, yurt içine ve yurt dışına sürekli
görevle atanan memurların eşlerine en çok üç yıla kadar aylıksız izin verilebileceği
belirtilmiştir.
Görüleceği üzere anılan maddenin ilk iki bendinde, memurlara hangi hallerde
aylıksız izin verilebileceği açıklanmış, ancak bu gibilerin yararlanabileceği
haklar konusunda bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle aylıksız izin alan
memurun ve Yasanın değişik 209 'uncu maddesinde belirtilen aile bireylerinin
tedavi yardımından yararlanıp yararlanamayacakları sorunu, bu kişilerin memuriyetle
ilgilerinin devam edip etmediğinin belirlenmesiyle çözüme kavuşturulabilecektir.
Aylıksız izin müessesesi , Yasanın "Hizmet Şartları ve Şekilleri"
başlıklı 4'ncü kısmının "Çalışma Saatleri ve izinler" başlıklı 5'nci
bölümünde yer almış olup, bu bölümde yıllık izin, hastalık izni, mazeret izni
gibi memurların diğer izin haklarına ilişkin düzenlemeler de bulunmaktadır.
Bir başka deyişle, aylıksız izin memurlar için getirilmiş bir "izin"
hakkıdır. izin hakkının ve "izinli olma" durumunun yalnız memurlar
için söz konusu olması aylıksız izinli olan kişinin memuriyetle ilişkisinin
devam ettiğini göstermektedir.
Burada yalnızca iznin "aylıksız" olması koşulu getirilmiştir. Bu
koşulun, aylıksız izinli kişiye aylık ve aylığa bağlı ödemelerin yapılmasına
engel olmakla birlikte, kişiyi memuriyet statüsünden çıkarmaya yetmeyeceği açıktır.
Gerçekten aynı maddenin dördüncü bendinde, izin süresinin bitiminden önce özürünü
gerektiren nedenin kalkması halinde memurun derhal göreve dönmek zorunda olduğu
belirtilirken, göreve dönecek kişinin "memur" olduğu vurgulanmıştır
ki, bu da, aylıksız izinli kişinin memuriyetle ilişkisinin, daha açık bir deyişle
memuriyet sıfatının devam ettiğini göstermektedir. Ayrıca bu bende göre aylıksız
izinli kişi derhal "görevine dönmek" zorunda olup,ayrıca bir atama
onayına gerek bulunmamaktadır.
Her ne kadar, aynı maddenin üçüncü bendinde, yurt dışına yetiştirilmek üzere
gönderilen ya da sürekli görevle atanan memurların aylıksız izin alan eşlerinin
dönüşlerinde, 72'nci madde çerçevesinde görev yerlerine bağlı olmaksızın atamalarının
yapılacağı belirtilmiş ise de; buradaki düzenleme, genel anlamdaki bir atamayı
belirtmek için getirilmiş olmayıp, eski görev yerine bağlı olmaksızın yapılan
görevlendirmede, idarenin, aile birliğinin korunması amacıyla, 72'nci madde
çerçevesinde işlem yapmasını sağlamaya yöneliktir. Nitekim genel anlamdaki "atama"
Yasanın 72'nci maddesinde değil, 58 ve izleyen maddeleriyle 92 ve 93'üncü maddelerinde
düzenlenmiştir. 72'nci maddede ise yer değiştirme suretiyle atamanın ilkeleri
belirlenmiştir. Görev başındaki memur için de yer değiştirme suretiyle "atama"
söz konusu olup, bu atamanın memuriyet sıfatına etkili olmayacağı ortadadır.
108'inci maddenin birinci ve ikinci bentlerinin incelenmesinden, yasa koyucunun,
izin süresi dışında aylıksız izinli olanlar arasında bir fark gözetmediği anlaşılmaktadır.
Ancak, yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen ya da sürekli görevle yurt
dışına atanan memurların eşlerine üç yıl gibi uzunca bir süre aylıksız izin
verilebileceği, bu görevlerin geçici olarak gördürülmesinin sakıncalı olacağı,
bu nedenle dönüşlerinde aynı görevin boş olmayabileceği düşüncesiyle, bu gibilerin,
görev yerine bağlı olmaksızın, fakat aile birliği dikkate alınarak başka bir
göreve atanabilmesine imkan sağlanmıştır.
Üstelik, yine aynı maddenin dördüncü bendinin son cümlesinde, izin süresinin
bitmesi ya da özürü gerektiren nedenin kalkması halinde görevine dönmeyenlerin
"memuriyetten" çekilmiş sayılacakları ifade edilmiştir. Bu ifadeden
de anlaşılacağı üzere, aylıksız izinli kişilerin memuriyetle ilişkileri, ancak
göreve dönmemeleri nedeniyle sona erecektir. O halde bu kişiler aylıksız izinli
oldukları dönemde memuriyetle ilişkilerini sürdürmektedirler.
öte yandan 657 sayılı Yasanın 209'ncu maddesinde, Devlet memurları ile eşlerinin
ya da bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve çocuklarının hastalanmaları halinde,
evlerinde ya da resmi veya özel sağlık kurumlarında ayakta ya da yatarak tedavilerinin
kurumlarınca sağlanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümden anlaşılacağı üzere
tedavi yardımından yararlanma görevin fiilen yapılması koşuluna bağlı değildir.
Bu yardım memuriyete bağlı bir haktır. Kişi (ve belirtilen aile bireyleri) memur
olmakla bu yardımdan yararlanmaya hak kazanır ve memuriyetle ilişiği kesilmedikçe,
bir başka deyişle memur sıfatı sona ermedikçe bu haktan yararlanmaya devam eder.
Nitekim Yasanın 18'nci maddesinde, yasalarda yazılı haller dışında Devlet memurunun
memurluğuna son verilemeyeceği, aylık ve başka haklarının elinden alınamayacağı
belirtilmek suretiyle, hem memurluğun sona erdirilebilmesi, hem de hakların
alınması yasalarda açık düzenlemelerin bulunmasına bağlı kılınmıştır. Aylıksız
izinli memurun, memurluğu ancak özür ya da izin süresinin bitip göreve dönmemesi
halinde sona ereceğinden, aylıksız izinli dönemde tedavi yardımı hakkından yararlanması
Yasanın 18'nci maddesine de uygun düşecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, aylıksız izinli memurun, memurluk sıfatı ve
memuriyetle ilişkisi sürdüğünden, kendisinin, eşinin, bakmakla yükümlü olduğu
ana, baba ve çocuklarının tedavi giderlerinin kurumunca ödenmesi gerekmektedir.
2. Konu kısmında belirtilen diğer sorunların görüşülmesine girmeden önce, Devlet
Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin değişik 3'üncü
maddesiyle eşlerin tedavi yardımından yararlanabilmesi için getirilen koşulun
657 sayılı yasa ile uyum içinde olup olmadığı hususu üzerinde durmak zorunlu
bulunmaktadır. Çünkü nedenlerle ilgili sorunların çözümü bu hususun açıklığa
kavuşturulmasıyla doğrudan ilgilidir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 209'uncu maddenin birinci bendinde,
Devlet memurları ile eşlerinin, bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve çocuklarının
hastalanmaları halinde tedavilerinin kurumlarınca sağlanacağı; yine aynı maddenin
yurt dışı tedavisine ilişkin üçüncü bendinde de, sürekli görevle yurt dışında
bulunan memurlarla eşlerinin, bakmakla yükümlü oldukları ana, babasının ve aile
yardımına müstahak çocuklarının hastalanmaları ve yerel usule göre tedavilerine
gerek gösterilmesi halinde tedavi giderlerinin kurumca karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Görüldüğü gibi her iki hükümde de memurun eşinin tedavi yardımından yararlanabilmesi
hiçbir koşula bağlanmamış, eşin memur olup olmaması bakımından bir ayrım yapılmamıştır.
Oysa, anılan maddenin uygulanması için çıkarılan Devlet Memurlarının Tedavi
Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin değişik 3'üncü maddesinin yurt içinde
tedaviyi düzenleyen (A) bendinin (b) fıkrasında, Devlet memurunun herhangi bir
şekilde sağlık yardımından yararlanamayan eşinin tedavi ve yol giderlerinden
yararlanacağı ifade edilmiş; aynı maddenin (B) bendinin (c) fıkrasında da sürekli
görevle yurt dışında bulunan memurun eşi için aynı düzenleme getirilmiştir.
Anılan Yönetmeliğin 3 'üncü maddesinde yer alan bu düzenlemelerde dikkati çeken
husus, gerek yurt içinde gerek yurt dışında memurun eşinin tedavi yardımından
yararlanmasının "Kendisine herhangi bir şekilde sağlık yardımı yapılmaması"
koşuluna bağlanmış olmasıdır.
Bu durum, 657 sayılı Yasanın 209'uncu maddesinde yer almayan bir koşula, bu
maddeye göre çıkarılan Yönetmelikte yer verildiğini göstermektedir.
Anayasanın 124'üncü maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin,
kendi görev alanlarını ilgilendiren yasaların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak
üzere ve bunlara aykırı olmamak koşuluyla yönetmelikler çıkarabilecekleri belirtilirken,
yönetmeliklerin yasalara aykırı olamayacağı açıkça ifade edilmiştir.
Her ne kadar 657 sayılı Yasanın değişik 210'uncu maddesinin son bendinde, 209'uncu
madde ile 210'uncu madde hükümlerinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Sağlık
ve Sosyal Yardım Bakanlığının görüşleri alınmak suretiyle Devlet Personel Başkanlığınca
hazırlanacak yönetmeliğe göre uygulanacağı belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan
anayasal kural karşısında, çıkarılacak yönetmeliğin 209'uncu madde sınırlarını
aşamayacağı açıktır. Bir başka deyişle uygulamanın yönetmeliğe bırakılmış olması
yönetmeliğe yasada bulunmayan ihdası hükümlerin konulması için gerekçe olamaz.
Öte yandan Yönetmelikle getirilen koşul, çalışmayan eşe memur olan eş dolayısıyla
sağlanan tedavi hakkının çalışan eşe aynı ölçüde sağlanmaması sonucunu doğurmaktadır
ki değişik iki uygulamaya neden olacak böyle bir sonucun hukuk anlayışı ile
bağdaşmayacağı ortadadır.
657 sayılı Yasada memurların eşlerinin tedavi yardımından yararlanabilmesi
hiçbir koşula bağlanmamışken, bu yasaya dayanılarak çıkarılan Devlet Memurlarının
Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinde memurların eşlerinin bu yardımdan
yararlanabilmelerinin "herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmama
"koşuluna bağlanmış olması karşısında, Devlet memurlarının eşlerinin tedavi
yardımı ile ilgili sorunlarının Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi
gerekmektedir.
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 209'uncu maddesinin üçüncü
bendinin (a) fıkrasında sürekli görevle yurt dışında bulunan memurlarla eşlerinin,
bakmakla yükümlü oldukları ana, babası ile aile yardımına müstahak çocuklarının
hastalanmaları halinde yurt dışı tedavi giderlerinin kurumlarınca karşılanacağı
hükme bağlanmıştır.
Bu hükümde eşin yurt dışı tedavi giderinden yararlanabilmesi herhangi bir koşula
bağlanmamış ve memur olan ya da olmayan eş ayrımı da yapılmamıştır.
Bu nedenle sürekli görevle yurt dışında bulunan memurların yanlarındaki aylıksız
izinli ya da emekli eşlerinin yurt dışı tedavi giderinin, yurt dışında sürekli
görevle bulunan memurun kurumunca ve döviz olarak ödenmesinde yasaya aykırılık
bulunmamaktadır.
öte yandan 657 sayılı Yasanın yukarıda açıklanan 209 'uncu maddesinin üçüncü
bendine göre, sürekli görevle yurt dışında bulunan memurun bakmakla yükümlü
olduğu kendi ana babası yurt dışı tedavi imkanından yararlanabilecektir. Bu
bentte yurt dışında görevli memurun eşinin ana babasının tedavisini öngören
bir düzenleme getirilmediğinden, bu gibilerin yurt dışı tedavi giderlerinin
yurt dışında görevli memurun kurumunca ve döviz olarak ödenmesine yasal imkan
bulunmamaktadır.
Ancak, 209'uncu maddenin birinci bendinde, memurların bakmakla yükümlü bulundukları
ana babasının tedavi giderlerinin kurumca karşılanması kabul edilmiştir. Aylıksız
izinli olarak yurt dışında sürekli görevli eşinin yanında bulunan memurun, yine
yurt dışında yanlarında bulunan ana babasının hastalanıp yurt dışında tedavi
edilmiş olmasının 209'uncu maddenin birinci bendi ile tanınan yurt içi tedavi
hakkını ortadan kaldırmayacağı açıktır.
Bu nedenle sürekli görevle yurt dışına gönderilen memurun yanında bulunan aylıksız
izinli memur eşinin bakmakla yükümlü bulunduğu ana babasının yurt dışı tedavi
giderinin ancak yurt içi emsali kadarının, Türkiye'de Türk parası olarak ve
aylıksız izinli memurun kurumunca karşılanması gerekmektedir.
Sürekli görevle yurt dışında bulunan memurun yanındaki emekli eşinin ana babasına
ilişkin sorunun ise 5434 ve 506 sayılı yasalar çerçevesinde çözüme kavuşturulması
gerektiği doğal bulunmaktadır.
b) 657 sayılı Yasanın değişik 209'uncu maddesinin üçüncü bendinde sürekli görevle
yurt dışında bulunan memurların aile yardımına müstahak çocuklarının yurt dışı
tedavi giderlerinin kurumlarınca karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hükümde sürekli görevle yurt dışında bulunan eşin, kadın ya da koca olması
açısından bir ayrım yapılmamış, yurt dışında sürekli görevle bulunan memur eşlerden
hangisi olursa olsun yanlarındaki aile yardımına müstahak çocuklarının yurt
dışı tedavi giderinin, yurt dışında görevli memurun kurumunca karşılanması imkanı
getirilmiştir.
Anılan hükümde, çocukların yurt dışı tedavi imkanından yararlanabilmesi için
getirilen tek koşul, çocuğun aile yardımı ödeneğine müstahak olmasıdır. Devlet
Memurları Kanununun değişik 202'nci maddesiyle 204 ve 206'ncı maddelerinde çocuklar
için aile yardımı ödeneğinin verileceği durumlar, aile yardımı ödeneğine hak
kazanma ve bu hakkı kaybetme ile ilgili hususlar düzenlenmiştir. Bu maddelere
göre, aile yardımına müstahak olan çocukların yurt dışı tedavilerinin yurt dışında
sürekli görevle bulunan ana ya da babasının kurumunca karşılanması gerekmektedir.
Her ne kadar 657 sayılı Yasanın 203'üncü maddesinde, karı ve kocanın her ikisi
de memur iseler aile yardımı ödeneğinin yalnız kocaya verileceği belirtilmiş
ise de, bu düzenleme, ödeme usulüne ilişkin bir düzenleme olup, mükerrer ödemeyi
önleme amacıyla getirilmiştir. Nitekim bu düzenleme "Aile Yardımı ödeneğinin
ödeme Usulü" başlıklı 203'ncü maddesinde yer almıştır.
Oysa, 209'uncu maddenin üçüncü bendinde çocukların yurt dışı tedavi giderinden
yararlanabilmesi için getirilen koşulda, çocuğun aile yardımı ödeneğine müstahak
olması yeterli görülmüştür. ödemenin memur olan ana ya da babaya yapılması,
çocuğun "aile yardımı ödeneğine müstahak olma" durumunda bir değişiklik
yaratmayacaktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, kocası yurt içinde memur olan, kendisi sürekli
görevle yurt dışına gönderilen kadın memurun yanında bulunan aile yardımı ödeneğine
müstahak çocuklarının yurt dışında yapılan tedavi giderlerinin, kadın memurun
kurumunca yurt dışında ve döviz olarak ödenmesinde yasal sakınca bulunmamaktadır.
3. Yukarıda (2/b) işaretli kısımda açıklanan yasal gerekçeler karşısında, kocası
aylıksız izinli memur olan ya da emeklilik statüsünde bulunan, kendisi sürekli
görevle yurtdışında bulunan kadın memurun yanındaki çocuklarının yurt dışında
yapılan tedavi giderlerinin, kadın memurun kurumunca, yurt dışında ve döviz
olarak ödenmesi gerekmektedir.
4. Devlet Memurları Kanununun değişik 156 'ncı maddesinde, kurumların yurt
dışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev yapan Devlet Memurlarının aylıklarının
155'inci maddeye göre saptanacak yurt içi aylık tutarından belirtilen kesintiler
indirildikten sonra kalan kısmın, Dışişleri Bakanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı
ve Devlet Personel Başkanlığının görüşüne dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından
saptanacak emsal ile çarpılması sonucu bulunacağı; değişik 157'nci maddesinde
de, 156'ncı maddede yazılı emsal katsayıların, her yabancı ülkenin ekonomik
durumu, para ve geçim koşulları ile memurun temsil görevi ve aile yükümlülüğü
göz önünde tutulmak suretiyle saptanacağı hükme bağlanmıştır.
Sürekli görevle yurt dışında bulunan memurların aylıklarına uygulanacak emsaller
en son 12.3.1987 gün ve 87/11595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile saptanmıştır.
Yurt dışı aylıklara uygulanacak emsaller, karara ekli cetvellerde gösterilmiş;
kararın 3'üncü maddesinde de; ekli cetvellerdeki emsallerin, iki çocuğu geçmemek
üzere aile yardımı ödeneğine müstahak her bir çocuk için yüzde 2,5 oranında
ayrılarak uygulanacağı, bu emsal yükseltmesinden yararlananlara ayrıca aile
yardımı ödeneği verilmeyeceği belirtilmiştir.
Her ne kadar, kararın 3'üncü maddesinin sonunda, eşlerden her ikisinin de bu
karara göre aylık almaları halinde çocukları için getirilen yükseltmeden yalnız
aile reisinin yararlanacağı ifade edilmiş ise de, bu ifadede de açıkça vurgulanmış
olduğu gibi, çocuklar için yapılacak emsal yükseltmesinden yalnız aile reisinin
yararlanması, eşlerden her ikisinin de bu karara göre aylık almasına, bir başka
deyişle eşlerden her ikisinin de sürekli görevle yurt dışında bulunmasına bağlıdır.
Kararın 3'üncü maddesinin sonundaki söz konusu düzenlemenin eşlerden yalnız
birinin sürekli görevle yurt dışında bulunması halinde emsal yükseltmesinden
bu memurun yararlanmasına engel olmadığı açıktır.
Aslında bu düzenlemenin amacı, yurt dışında görevli memurun yanında bulunan
çocukları için yapacağı giderlerinin görevli bulunulan ülke koşullarına göre
karşılanması ve böylece yurt dışında ülkeyi temsil eden memurun güç durumda
kalmasının engellenmesidir.
Bu nedenlerle, eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan; kendisi
sürekli görevle yurt dışına gönderilen kadın memur yurt dışı aylık emsalinin,
iki çocuğu geçmemek üzere yanında bulunan ve aile yardımı ödeneğine müstahak
olan her çocuk için yüzde 2,5 oranında artırılarak uygulanması uygun olacaktır. SONUÇ :
1. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 108'inci maddesine
göre (memurlar.net'in notu: askerliğe ilişkin aylıksız izin bu madde
kapsamında verilmektedir.) aylıksız izin kullanan Devlet memurunun; kendisinin, eşinin bakmakla yükümlü olduğu ana, baba
ve çocuklarının tedavi giderlerinin kurumunca karşılanması gerektiğine
çoğunlukla, 2. a) Sürekli görevle yurt dışına gönderilen Devlet memurunun yanında bulunan;
- Aylıksız izinli memur ya da emekli eşinin yurt dışı tedavi giderinin; yurt
dışında sürekli görevle bulunan memurun kurumunun yurt dışında ve döviz olarak
ödenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığına çoğunlukla,
- Aylıksız izinli memur eşinin bakmakla yükümlü olduğu ana, babasının yurt
dışı tedavi giderinin yurt içi emsali kadarının aylıksız izinli memurun kurumunca
Türkiye'de ve Türk parası olarak karşılanması gerektiğine çoğunlukla,
- Emekli eşinin ana babasına ilişkin sorunun, bağlı olduğu emeklilik statüsü
ile ilgili mevzuat esasları çerçevesinde çözülmesinin uygun olacağına çoğunlukla,
b) Eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan kendisi sürekli görevle
yurt dışına gönderilen kadın memurun yanında bulunan aile yardımı ödeneğine
müstahak çocuklarının yurt dışında yapılan tedavi giderlerinin, kadın memurun
kurumunca, yurt dışında döviz olarak ödenmesinde yasal sakınca bulunmadığına
çoğunlukla,
3. Eşi aylıksız izinli memur ya da emekli olan, kendisi sürekli görevle yurt
dışına gönderilen kadın memurun yanındaki çocuklarının yurt dışı tedavi giderlerinin,
kadın memurun kurumunca, yurt dışında ve döviz olarak ödenmesi gerektiğine çoğunlukla,
4. Eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan, kendisi sürekli görevle
yurt dışına gönderilen kadın memurun yurt dışı aylık emsalinin, iki çocuğu geçmemek
üzere, yanında bulunan ve aile yardımı ödeneğine müstahak olan her çocuk için
yüzde 2,5 oranında artırılarak uygulanmasının yerinde olacağına oybirliğiyle
karar verildi.
Kaynak: memurlarnet Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |