29-12-2008, 05:03 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Tapınak Şövalyeleri ve Kıbrıs Tapınak Şövalyeleri ve Kıbrıs
Kıbrısla ilgili bol miktarda analizler yapılır ama nedense bu analizler hep stratejik ve siyasi açılardan yapılır. Kıbrıs adasının Yahudilik, Hıristiyanlık ve Masonluk gibi örgütlenmeler için ne kadar önemli olduğu genelde konuşulmaz ve yok farzedilir. Büyük resim'i göremeyenlerse havanda su döver.
Esasında Kıbrıs hakkında ciltlerce yazılabilir. Zaman içinde vakit oldukça ilginç başka konularıda yazarım.
Aşağıdaki ilk resim Tapınak Şövalyelerinin mührünü gösteriyor. Atın üzerindeki iki kişi Şövalyelerin hem savaşçı, hemde papaz kimliklerini vurguluyormuş. !!!! (Tam üstüne basmış, tarihte ve bütün dinlerde durum aynıdır.)
Aşağıda bu konuda değişik bir açıdan yazılmış bir makale var :
----------------------------------------------
Kıbrısın Müslüman Türklerce yönetilen Kuzey bölümünün yeniden adanın geri tarafıyla birleştirilmesini Rumlarla birlikte sabırsızlıkla bekleyen bir başka grupta Tapınak Şövalyeleridir.
Bugünde varlığını Masonlar içinde sürdürdüğü rivayet edilen bu grupta değişen tek şey artık üzerinde Kırmızı Haçlar çizilmiş zırhlarını giyip atlarıyla dört nala Müslüman topraklarında savaşmak yerine Plazalarında Italyan takım elbiseleriyle finans operasyonları yapmalarıdır. Fikirleri ise hiçbir zaman değişmemiştir ve Kıbrıs onlar için çok önemlidir çünkü görülmesi gereken eski bir hesapları vardır.
Üçüncü haçlı seferinin yaşandığı günlerde Selahaddin Eyyubi komutasındaki Müslüman orduları Haçlı ordularını perişan etmiş ve yüz sene önce büyük bir katliam eşliğinde Haçlılara esir düşmüş Kudüsü geri almışlardı.
Kudüsü geri almak için bir araya gelen bugünkü Avrupa Birliğinin o zamanki ismi olan Alman, Fransız ve İngiliz Haçlı ittifakı Kudüsü geri almak için bölgede bir liman şehrini ele geçirip oraya yığınak yaptıktan sonra Kudüs üzerine yürümeyi kararlaştırdılar. Alınması gereken liman şehri Akka kenti olacaktı.
Alman orduları karadan, Fransız ve İngilizlerde denizden yola çıktılar. İngilizlerin başında Amerikan yapımı Robin Hood filmlerinden tanıdığımız ve bizlere kahraman ,iyi yürekli bir kral olarak lanse edilen Aslan Yürekli Richard vardı. Bize söylenmeyen küçük ayrıntı ise Aslan Yürekli denen Richardın silahsız insanları kılıçtan geçirmek gibi ufak bir alışkanlığı olduğudur.
Fransız Ordusu sorun yaşamadan Akkaya ulaşırken İngiliz filosu yolda fırtınaya tutulmuş ve Giritle Rodos adalarına sığınmak zorunda kalmıştı. Üç İngiliz gemisi ise Kıbrısa ulaşmayı başardılarsa da gemileri adanın açıklarında battı. Rum Kralı Comnenos ise dindaşı olan bu haçlı savaşçılarından boğulmaktan kurtulmayı başaranları esir ederek "konforlu" zindanlarında misafir etti.
İngiliz filosunun geri kalanı fırtınadan sonra Kıbrısa geldiğinde askerlerine gösterilen "misafirperverlikten" hiç hoşnut kalmayan Richard adaya çıkartma yaparak eline geçirdiği Rumları öldürmeye başladı. İyi eğitimli İngiliz haçlıları karşısında kazanma şansı bulunmadığını anlayan Kıbrıs kralı Isaac demir zincirlere bağlanmama sözünü alarak teslim oldu. Her zaman sözünü tutan (!!!) bir kral olan Aslan Yürekli Richard ise kral Isaac'ı demir zincirlere vurdurmadı ama gümüşten bir tasmaya vurdurarak Kıbrıs sokaklarında maymun gibi dolaştırdı.
Kudüse doğru yoluna devam etmek isteyen Richard Kıbrıslı Rumların isyan ihtimaline karşı adadan ayrılamıyor fethettiği bir yeri geride bırakıp gitmeyi onuruna yediremiyordu işte Tapınak Şövalyeleri bu aşamada sahneye çıktılar.
Kudüs fethine katılmış şövalyelerin kurduğu ve zamanla bir tarikata dönüşmüş Tapınak Şövalyeleri askerlikten çok ticaretle uğraşır olmuşlar, Kudüsteki Yahudilerden de ticaretin sırlarını öğrendikten sonra kurdukları ortak işlerle krallara borç verecek kadar zenginleşmişlerdi. Bu "kutsal" şövalyeler Kudüse hac için gelen Hıristiyanları soyuyor ve buradan elde ettikleri paraları bütün Avrupa soylularına yüksek faizlerle borç vererek büyük vurgunlar vuruyorlardı.
Tapınak şövalyelerinin o günkü üstadı olan Robert de Sable Papayla yakın dostluk ve kar ortaklığı ilişkileri vardı. Bu ballı iş ilişkisi sayesinde Papadan "Omne Datum Optimum" başlıklı bir fetvada koparmayı başarmış ve Kutsal Topraklardan haraç kesme yetkisini ele geçirmişti. Fetvaya göre bu bir "Tanrı işi" olduğu için kimseye de tek kuruş vergi vermeyeceklerdi.
Ekonomik olarak iyice zenginleşen ve semiren Şövalyeler artık sadece kendi kontrolleri altında olacak bir ülke kurmak istiyorlardı bu sebeple Kıbrıs adasını Richarddan parasıyla satın almak için teklifte bulundular.
Kıbrıstan kurtulmak isteyen Richard bu teklife balıklama atladı. Kıbrıs adası Akdenizdeki konumu itibariyle Tapınak şövalyelerinin haraç ve tefecilik işlerinin merkezi olacaktı bu sebeple Richardın istediği fiyatı hemen kabul ettiler ve yüklüce bir serveti ön ödeme olarak verdiler. Adayı alan Tapınakçılar burada büyük bir askeri kuvvet bırakamıyorlardı çünkü Haçlı Seferleri devam ediyordu bu sebeple adaya sadece on dört şövalye gönderebildiler. Bu On dört şövalye kendilerine bir şato satın alıp içine yerleştikten sonra "iyi" haçlılar olarak hemen faaliyete geçerek Kıbrıslı Rumları soymaya başladılar.
Sonunda Kıbrıslı Rumlar dayanamayıp isyan ettiler. Yüzlerce Rum köylüsü şövalyeleri linç etmek için şatoya doğru yürüyüşe geçmişlerdi ki zırhlarını ve silahlarını giyinen şövalyeler şatodan çıkıp Rumlara hücum etti. Yılları bulan savaş tecrübeleri olan, iyi eğitimli ve zırhlı on dört şövalye kendilerini kuşatan Rum köylülerini darmadağın ederek isyanı bastırdı.
İsyan az kuvvetlerle adayı tutamayacaklarını Şövalyelere göstermişti bu sebeple Richardın adayı yeniden geri alıp alamayacağını sordular. Richard adayı geri aldı ve İtalyan Lusignan ailesine iki kat paraya sattı. Ada için Richarda verdikleri depozit yanan Tapınak Şövalyelerine adadaki şatolarını ellerinde tutmalarına izin verildi. Böylece tapınakçılar yavaş yavaş Kıbrısta çeşitli yatırımlar yapmaya ve örgütlenmeye başladılar.
Akkanın 1291'de düşmesi ve Haçlıların Müslüman topraklarından iyice kovulması Tapınak Şövalyeleri için Kıbrısın önemini arttırmıştı. Bir gün yeniden Kudüse döneceklerine inanan Tapınak Şövalyeleri bölgeye en yakın yer olan Kıbrıstan ayrılıp Avrupaya geri dönmeyi hiç düşünmüyorlardı. Bir süre sonra Kıbrıs Tapınakçıların dev tefecilik ve ticari faaliyetlerinin merkezi haline geldi.
Tapınak şövalyelerinin giderek artan gücünden korkan Krallar ve Papa kurdukları bir komployla Şövalyeleri kafir ilan edip Avrupada özellikle Fransada ellerine geçirdikleri pek çok şövalyeyi Engizisyon mahkemelerinde idama mahkum ederek mal varlıklarına el koydular. Böylelikle Şövalyelere borçlu oldukları paraları ödemekten de kurtuldular.
(SBeşkurt not: Ayın 13'üne denk gelen Cuma'nın uğursuz sayılması bu olaydandır, çoğumuzda nedenini bilmeden inanırız )
Tapınak şövalyelerinin bir kısmı Kıbrısta varlıklarını sürdürmeye devam ettiyse de 1571de Osmanlılar adayı fethederek Tapınakçılara son darbeyi indirdi.
Tapınakçıların Türklere kin duymasını sağlayan esas olay bu fetih sırasında yüzlerce yıllık Tapınak Şövalyeleri arşivlerinin Osmanlılar tarafından yakılmasıdır. Bu arşivlerde ileride şantaj olarak kullanacakları belgeler ve paralarını sakladıkları gizli hazinelerin yerleri de bulunuyordu. Kıbrısın Osmanlılarca fethi sonrası tamamen yeraltına inen Tapınakçılar uzun süre kendilerine gelemedi.
Osmanlının elinden adaların İngiltereye geçmesinin ardından tapınakçılar Mason teşkilatı sayesinde adaya tekrardan ayak bastılar. 1888 senesinde 27 mason İngiliz askeri tarafından Kıbrısta ilk mason locası kuruldu. Aziz Paul No: 2277 isimli bu loca bir süre sonra Rumlar tarafından da ilgi görmeye başladı. İlk kurulan locanın ardından üst üste yeni masonik localar Kıbrısta faaliyete geçti
Mısırda kurulmuş olan ve kendiside bir mason olan Lord Kitchener locası 1955de Kıbrısa taşındı. 1938de Otello locası, 1956da Lusignan locası (Kıbrısın eski sahibi İtalyan aile adına) kuruldu. İngiliz üssündeki mason İngiliz askerleri için kurulan Apollo locası ve Yunan şarap tanrısı Dionysos adına kurulan Dionysos locasını da eklersek bu kadar küçük bir adada bu kadar fazla Mason locası olmasının Tapınakçıların adaya verdiği önemi gösterdiğini söyleyebiliriz.
Dedikodulara göre Türkiyenin Kıbrısa müdahalesi ile sonuçlanan Türklere yönelik kanlı katliamların pek çoğunda bu locaların üyelerinin parmakları bulunmaktaydı. Tahmin edemedikleri tek şey ise Türkiyenin adaya müdahale edebilecek gücü göstermesiydi.
Bu arada yeni kurulan Dionysos locasının bir ilginç özelliği de locanın ahşap kısımları için gelen kerestelerin Kudüsteki Kral Süleymanın bahçesi denilen ve Yahudilikte özel bir yeri olan koruluktaki ağaçlardan elde edilmiş ve bunların bizzat İsrail Büyük Locası Üstadı Azamı tarafından hediye edilmiş olmasıdır.
Son olarak Kıbrıstaki mason localarında pek çok Kıbrıs "Türkünün"de bulunduğunu söylersek masonik şövalyelerin amaçlarına oldukça yaklaştıklarını yorumlayabiliriz.
------------------------------------------------
SBeşkurt not : Bu konuda bir başka yorumda 1974 yılında Kıbrıs'ta çok güçlü olan Komünist AKEL partisini zayıflatmak ve dolaylı olarak da Rusya'nın Kıbrısı ele geçirmesini önlemek için Türkiye'nin adaya çıkartma yapmaya mecbur bırakıldığıdır.
Tabii gerçek nedir, biz işin içinde olmadığımız için bilemeyiz.
Fakat gidişata bakarsak Kıbrısın bize emaneten verildiği ve şimdi zamanı geldiği için tekrar geri alınmak üzere olduğu izlenimi bende gittikçe kuvvetleniyor. Ben şahsen dikkatle izliyorum.
Konu hakkında daha detaylı bilgilenmek isteyenler Google'da ( "templar knights" cyprus ) diye aratırlarsa yüzlerce kaynak bulabilirler. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |