hipnoz hakkında yanlış bilinenler

[*kelebek*]

Hipnoz hakkında
genel olumsuz yargılar çok yaygın. Alternatif tıp çalışmaları içinde hipnoz kendine sağlam bir yer etmiş görünüyor. Hipnoz, birçok meslek etkinliğini arttırmak için kullanılabilir. Kafalardaki soru işareti, endişe ve güvensiz olma sebebi çok fazla bilgi sahibi olmamakla alakalıdır. Özel bir terapi olarak hipnozun kullanımı 18. yüzyıla dayanır. Ayrıca filmlerdeki kurgularla gösterilen uç örnekler toplumun genelinde önyargı oluşturması yönünde etkili olmuştur. Şov – gösteri amaçlı olmaktan ziyade tedavide kullanılması faydalı sonuçlar getirir. Hipnoz gücünü telkinden alır. Kısaca maddelemek gerekirse;
1- Hipnoz, asla kendini kaybetme hali değildir. Uyku değildir.
2- Hipnozda kişi konuşulanları hatırlar.
3- Hipnozda kişi isterse gözlerini açabilir ve konuşabilir.
4- Hipnoz, kişinin mahremini-sırrını ortaya döken bir çalışma değildir.
5- Hipnoz, kişi istemediği ve izin vermediği sürece oluşmaz, gerçekleşmez.
6- Hipnozda terapist yönetici, yol gösterici, bir rehberdir.
7- Hipnozda transa geçme eylemini kişi kendisi gerçekleştirir.
8- Hipnoz bilinçaltıyla yapılan aktif ve tedavi amaçlı bir çalışmadır.
9- Hipnozun dili hayaldir.
10- Hipnozla tedavi etkili ve kalıcıdır.
11- Hipnoz, sorunlarla baş etmede oto-kontrolü güçlendirir.
12- Hipnozun yan tesiri diye bir şey yoktur
13- Hipnozun yan tesiri ancak kişinin kendini çok daha iyi hissetmesidir.
13- Hipnozdan uyanamamak diye bir olumsuz durum olamaz.
14- Hipnoz gücünü telkinden alır.
HİPNOZUN ÇÖZÜM OLARAK KULLANILDIĞI TEDAVİLER
1- Kilo verme
2- Fobiler
3- Öğrenme isteksizliği
4- Sigarayı bırakma
5- Özgüven eksikliği
6- Cinsel problemler
7- Takıntılar
8- Uykusuzluk - sinirlilik (öfke )
9- Duygusal sorunlar
10- Dil öğrenme
Pek çok insanın fark etmediği şey, telkin almak için hipnotik durumda olmak gerekmediğidir. Telkine yatkınlığın hipnozda arttığı doğrudur. Ancak tam uyanık iken de telkine açık hale gelebiliriz. 'Bir insana kırk gün delisin dersen delirir' atasözü telkinin gücünü açıklamak yönüyle tam yerinde bir örnektir.
İnsanlar kendi bilinçaltlarıyla uyumu yitirdikleri için hasta olurlar... Hastalar aşırı programlamadan geçmiş insanlardır… Dış programlama o kadar fazladır ki kendi benlikleriyle bağlantıları kopmuştur… Milton Ericson

alıntıdır