''Konuşma sırasında geçmişteki hatalar ve yanlışlarla ilgili, ama konuyla ilgisi olmayan bir listeyi çıkarmak: İlişkilerimizde temizlenmemiş bir sürü sıkıntı olabilir ancak bunları yeri gelince konuşmak gerekir. Bir yıl boyunca yıkanmamış çamaşırları bir kerede ve özellikle başka bir şey yaparken örneğin araba kullanırken yıkayamazsınız.''
hahaha burada varya okurken en huzurlu okudugum paragraf sadece bu idi. çünki en azindan mantikli duruma girebilecek alternatif pozisyonlardan bahsedilmis.
demişki geçmiş hatalar konuşulur ama şu şu durumlarda şu şekilde konusulursa daha doğru olur.
bence diğer maddelerin buyuk kısmındada benim zihnimden eklediğim alternatif durumlar mevcuttur.
''Kişinin sevgisini ve sadakatini her olay ve sözle sorgulamak: Bu da komik başka bir tutum. Kendine su getirdin, bana su getirmedin demek ki beni sevmiyorsun. Beş dakika geç kaldın, ama Ahmet?i almaya giderken hiç geç kalmıyorsun demek ki beni sevmiyorsun gibi sözlerle her şeyi, kişinin sevgi ve sadakatini sorgulamak için kullanmak.''
tam olarak katılmadığım bir madde de bu..
bazı durumlarda insanı artık bezdirdikleri için hiç te komik bir tutum değildir.
bazı ilişkilerde ve bazı durumlarda o ilişkinin surmesi icin birseyler vermek gerekir.her iki taraf ta bunu kendiliğinden yapmazsa zaten o ilişki surmez.ya da tek taraf bunu ustlenirse diğeri bunu suistimal ederse bir yerde patlama olur.
mesela benden bir ornek defalarca uzaktaki arkadasini gormek icin km'lerce yol giden ve ona zar zor 2 gunumu ayıran ben..(o çok daha mesgul diye buna karar vermiştik) o ayirdiğim 2 günün sadece toplasan 5 saati filan onu gorebiliyordum..cunki yapılması gereken işleri vardı bende saygıyla beklerdim.ve bu durumdan hic huzursuzluk duymazdım...saygı duyardım,istemezdim işini aksatsin.. zaten o da buna musade edecek bir yapıya sahip değil derdim.
sonra bi kaç kere ust uste hiç te acil olmayan durumlarda sans eseri işini ektiğini ertelediğini öğrendim. 1 oldu neyse dedim 2 oldu neyse dedim 3 oldu koyuverdim elimi belime.
carcarcar curcur cur.sonuç:ben gelmiycem artık sen gel bundan boyle o zaman dedim.
e yanii örneğe dönecek olursak;sıcak ve yorucu bir günde susuzluktan ölen iki kişinin ayni anda eve girip birinin diğeri orda içi kurur iken kana kana su içmesi ve hic istifini bozmamasi en fazla 3 kere katlanilacak bir durumdur.zaten bu uyarılara rağmen 3 kere tekrarlıyor ise bunun türevleri coktaan yaşanmiştir..birikim orada fosforlu kalemle çizilir veee ya bismillah allahin hakkı 3 derler dersin.
yok daha neler abarttım tabi biraz.
bunun adi beni sevmiyorsun değil daha çok ''duyarsizliktir''.
bu duyarsizliğa da halk arasında :tembel bu ,sevgisiz bu,saygisiz bu,bencil bu,yunan geni var zaten bunda gibi terimler kullanilir.
de babam de..
ee güzel dimi?
şaka bir yana,
sonucta kimse ama hic kimse kendine yapılmasından haz almadığı, rahatsızlık duyduğu yada yapıldığı takdirde rahatsız olabileceği tavır ve sozleri karsısındakine uygulamamalıdır.uygulamamaya calişmalıdır. insanız sonucta herkez dalgin olabilir.herkesin önce kendini düşündüğü anlar olabilir.herkes ince düşünememiş olabilir..buradaki püf nokta bu sıralanmıs maddelerden ziyade duyarlılıktır diye düşünüyorum.
madde madde yazılan bu satırlara bende tümüyle katılıyorum fakat insanları bu kadar genelleştirlmiş maddeleşmiş kategorilere sokmak oyle kolay iş değildir.
maalesef bu orneklere direk giren insanlarımızda var..komik ve saçma olabilen bezdirebilen..
ve bir de bu maddeleri kendi çıkarlarına yoran ''hmmm anlaşıldıı tamam benim hatun demekki sandığım üzere gecimsizmiş'' diyen de cıkabilir.
yada ayse gibi, benim gibi
hassas terazisinde ölçüm yapan; ''vah vah, yanliş bir suru sey sergilemişim.. dusun ben galiba sınıfta kaldım diyende olabilir''.
bizler sonucta kendini geliştirmeye calişan, kişi psikolojisinden az cok anlayan, duyarlı olmaya çalişan insanlarız.olumsuz bir durum karsisinda bile pat diye koruma kalkanlarımızı cıkarıp, olayı kılıç kalkan oyununa döndürecegimizi sanmiyorum.
evet hatasızda değiliz öğreniyoruz işte..
nasıl öğreniyoruz? kendimizi geliştirerek..bir olmayı öğrenerek..duyarlı ve hoşgorulu gozlerle bakmayı öğrenerek,kendimizi severek güvenerek.
sevgilerimle