Cinselliğin 4 Boyutu

[RimA Vita Perfetto]

CİNSELLİĞİN 4 BOYUTU
Merhaba Sevgili Okurlar,
Bu hafta sizlerle paylaşmak istediğim konu spiritüel cinsellik, ve kadınlarla erkekler tarafından seksin algılanma şekli. Bu konu malesef kolayca herkesin konuşabildiği bir konu değil; hatta oldukça zor çünkü hepimizim kafasında belirli ölçülerde tabular ya da sınırlamalar var. Sekste kendimizi tam ve bütün olarak ifade edebildiğimiz söylenemez çünkü derinlerde biryerde korkuyoruz.
Eğer konuya enerji boyutundan bakarsak, seks, dişi ve eril enerjilerin birlikte dans etmesi olarak tarif edilebilir. Ruhsal öğretilere ve kadim uygulamalara göre cinsellik sadece fiziksel bir eylemden ibaret değildi. Yani sadece bedenlerimiz değil, hem bizim hem de partnerimizin ruhsal, duygusal, zihinsel ve bedensel olarak, 3. 4. 5. ve 6. boyutlarda bütünleşebildiğimiz, İlahi sevgiye ulaşabildiğimiz bir birleşme olması arzu edilmişti. Her iki tarafın da 4 ayrı boyut ve açıdan birleşme yaşayabilmesi, zaten yeryüzünde bedenli haldeyken cenneti deneyimlemek demekti.
Buraya kadar olan bilgileri daha önce sizinle paylaşmıştım. Şimdi bu 4 boyut ve açıyla neleri kast ettiğimizi anlatmak istiyorum.

1. BEDENSEL SEVİYE
Vücudumuz masumdur. O sadece bedensel arzuları bilir ve asla iyi ya da kötü olarak yargılamaz. Doğru kişiyi yanlış kişiden ayırd etmez. Çünkü bedenlerimizin arzuları hormonlar tarafından doğal olarak yükselir. Bu arzuların ne şekilde doyuma ulaştırılacağı, kişinin ruhsal bilinç düzeyi tarafından kararlaştırılır. Bu da kendiliğinden olur. Seksüel enerjisini nasıl ve ne şekilde ifade edeceğini vücudumuz bilemez. O yüzden de sizin farkındalık seviyenize göre yapacağınız liderliğe kabul verir.

Eğer seksi aşk ve sevgiyle yaşamayı seçerseniz, hayatınızdaki en coşkuku ve doyum verici deneyim halini alır. Eğer sevgi yoksa, o zaman korkularınız, daha doğrusu yargılarınız devreye girer. Daha ağır ve karanlık duygular, cinsel enerjinizin akışını kontrol etmeye başlar. Ve yaşam enerjiniz blokajlarla tıkanmaya başlar. Çakralarınız kapanma ya da tıkanma riskiyle karşılaşır.

2. RUHSAL SEVİYE
Cinsel bütünleşme son derece ruhsal bir eylemdir. Eğer seksin bu boyutunu görmezlikten geliyorsanız, o zaman AN da kalamıyorsunuz demektir. Tabi cinselliğin gerçek faydalarından da yararlanamazsınız.
Bildiğiniz gibi korku, nefret, öfke, üzüntü gibi duygular sizi merkezinizden uzaklaştırır. Eğer bir ilişkide bu duygulardan herhangi biri varsa, ama farkında olmak istemediğimiz için zihnimizle bunun tersini düşünüyorsak, o zaman bu duygular cinsel birleşme zamanında ortaya çıkacaktır. Çünkü cinsel beraberlik, tıpkı bir hipnotik trans gibidir. Analitik zihin devre dışı bırakılarak bilinçaltımızdaki duygular ortaya çıkar. Bu duygular, cinsel beraberlik sırasında haz almayı, orgazm olmayı bedenlerimizi partnerimize tam olarak açabilmemizi engeller. Hatta bazı hanımların vajinismus problemleri yaşama ya da orgazm olamama sebepleri, genelde bu tarz bilinçaltına atılan suçluluk, öfke, korku gibi olumsuz duyguların bastırılmasından kaynaklanır.
Eğer vücudumuz cinsel birleşmeyi reddediyor, yeterince hazırlanamıyor, haz alamıyorsa, bunun ardında muhakkak duygusal bir blokaj vardır. Bu blokajın kaldırılabilmesi için, bilinçaltınıza attığınız ve yüzleşmek istemediğiniz olumsuz duyguların, sevgi ve özenle ele alınması ve temizlenmesi gerekmektedir. Sevgili hanımlar, aslında tutucu toplumlarda cinsel problemler genelde suçluluk, toplumsal sınırlamalar ya da ayıp kavramlarıyla ateşlenir. Eğer cinsel yaşamlarımızın bedenlerimiz ve hayat kalitemiz, hatta şifamız ve sağlığımız üzerinde ne kadar önemli olduğunu bilseydik, başkalarının ne diyeceği konusunu tamamiyle bir kenara bırakır kendimizi tam olarak ifade edebilene kadar özgürlüğümüzü yaşardık. Bu yolculuğun sonunda varılması gereken nokta, DENGE dir. İçsel dengemize sevgi ve huzurla varabilmemizin tek yolu budur. Ve dengenin içinde asla gizlilik, utanma ya da taşkınlık yoktur artık. Sadece huzur ve doyum vardır.
Bu çok önemli noktaya gelebildiğimizde seksüel enerji bedenimizden blokajsız bir şekilde akar ve bizi şifalandırır.

3. DUYGUSAL SEVİYE
Ruhumuzun kalbimizdeki varlığı, duygularımızı oluşturur. Burada ruh ile duyguları birbirinden ayırmalıyız. Ruh, daha çok içsel bilişimizi, farkındalığımızı oluşturur. Duygular ise belki olayları algılama biçimimize verdiğimiz tepkilerdir. Ve algılama biçimimiz her zaman doğru olmayabilir. Korku ise daha çok hayatımızda olan bitenlere anlam veremediğimizde ya da anlayamadığımızda oluşur.

Cinsel beraberlik yaşayan bir çift, karşılıklı olarak birbirlerine tam anlamıyla kalplerini açabilirlerse, onların arasında GÜVEN, ve GERÇEK SEVGİ oluşur. Kalbinizi o ilişkiye verdiğinizde, hayatınıd,zda gerçekten neler olup bittiğini ruhunuz bilir. Farkındalık yoluyla hisseder. Ve herşeyin yolunda olduğuna dair güven duyar. Bedenlerinizi ve duygularınızı tam olarak birbirinize açabilir, korkusuzca çırılçıplak kalabilirsiniz. Sadece vücudunuz değil kalbiniz de çırılçıplaktır.
Olduğunuz gibi hiç değişmeden de kalsanız, çok sevilip kabul gördüğünüzü hissedersiniz. Bu tarz bir kabul görme, en büyük ŞİFA kaynağıdır. Eğer seksüel enerjinizin kalbinizdeki duygularla tam ve dürüstçe yani MASKESİZ olarak akmasına izin verireseniz, vücudunuzda bağışıklık sisteminiz kuvvetlenir ve varsa potansiyel hastalıklarınızı iyileştirir. Duygusal olarak ta güçlenmenizi ve eğer bastırılmış korkularınız varsa temizlenmesini sağlar.
Kısacası, hem kalpten hem bedenden hem de ruhtan gerçek bir birleşme yaşıyorsanız, hipnoz seanslarına gerek bile kalmadan bilinçaltınızdaki her türlü yarayı da otomatik olarak iyileştirmiş olursunuz.
Bir de madalyonun öbür yüzünden söz edelim. Eğer bilinçaltınızda bu tarz sınırlamalar varsa, cinsel birleşme blokajdan başka bir sonuç veremez. Daha büyük duygusal ya da ruhsal sorunlarla karşılaşırsınız. Orgazm olmanız zorlaşır hatta hemen hemen imkansızlaşır. Donuk bir görüntünüz olur ve duygularınızı kolaylıkla karşınızdakine iletemeyebilirsiniz.
Bazen cinsel birleşmeyi, içinizden tamamlanma ya da bütünleşme özlemi ile arzu edebilirsiniz. Aslında insanların çoğu bu özlem duygusunu partnerine yönlendirir. Ve partneri ile istediği kadar birlikte olamıyorsa bu bir takıntı halini alabilir. Derinlerdeki özlem duygusu aslında insani bir şekilde partnerine yönlenmiştir ama aslında RUH, bölünmeden önceki yani CENNET teki Adem ile Havva nın ayrılmamış, ya da eril ve dişi enerjinin birbirinden henüz kopmamış halindeki bütünlük ve denge halinin o muhteşem hissini hatırlıyordur.
Çoğumuzun içgüdüsel olarak bilinçaltındaki hatıralarda tuttuğu bütünleşme ve denge hissine yeniden kavuşabilmenin yöntemlerinden bir tanesi cinsel birleşmedir. Oysa kadın ile erkek yeryüzünde birbiriyle bütünleşme yerine rekabete girdiğinde, kurulan ilişkilerde güven ve sevgi oluşamadığından, enerji serbest olarak akamaz. Yol bulamaz. Oysa kalbimiz derinlerde bir yerde bu hafifliğin ve hazzın peşindedir
Bütünleşme ve yeniden BİR olmanın hazzı, cindellikten başka bir de derin meditasyon sırasında yaşanabilir. Üstteki 3 çakra hızlanarak açılır ve daha fazla enerjinin akabilmesine izin verir. Başınızın üzerindeki , alnınızın ortasındaki ve boğazınızdaki çakralar genişleyip aktifleşirken, göbek hizanızdaki, üreme organlarınızdaki ve kuyruk sokumunuzdaki çakralar biraz pasifleşerek dünyevi anlamdaki bağlarınızı geçici olarak zayıflatırlar.
Aslında bütünleşme ve BİR olma hissi tüm çakraların aktif olması ile sağlanmalıdır. Bu bir VECD halidir ve İlahi sevgiyi de bedenlemeyi içerir. Bu ancak cindel birleşmenin 4 boyutlu yüksek halinde gerçekleşir.
Sadece üst çakraların açılıp aktif olması ve aşağıdakilerin yavaşlaması bir de uyuşturucu alımında ortaya çıkar. Bu geçici olarak dünyevi sıkıntılardan ve enerjinin ağırlığından kurtuluş hissi verse de, çok tehlikelidir. Çünkü bedeninizin üst kısmı ile alt kısmı arasındaki denge bozulur ve enerji bir müddet sonra yeniden akamayacak hale gelir. Uyuşturucunun etkisi geçtikten sonra ruh haliniz daha da kötü olmuştur çünkü enerji alanınız ile birlikte maddi boyutta bedeninizde ve ruh halinizde, hatta duygularınızda kuvvetli bir dengesizlik yaşarsınız. Deneyimlediğiniz hafiflik ve sıkıntılardan kurtulma hissi yerini büsbütüb dünyevi sorunlar ve sıkıntıların ağırlığına bırakır. Onları olduğundan daha kötü algılamaya başlarsınız.
BİR olma özleminiz ilahi bir bütünlük ya da doğmadan önceki denge hali için olabilir ama şunu sakın unutmayın. Ruhsal öğretilere göre dünyaya gelme amacımız, cennete ulaşmak için burada acı çekmek değil, cenneti bedenli halimizle yeryüzüne indirmektir. Öyleyse denge ve bütünleşmenin gerçek halini dünyada arayacağız.

4. ZİHİNSEL SEVİYE
Ruhunuzun, bedeninizin duygularınızın kabul ettiği bir şeyi öncelikle zihniniz kabul etmelidir. Bunun çok zor olduğunu söylemeliyim çünkü zihin yargılarla doludur. Bir şeyin iyi veya kötü olduüunu, doğru veya yanlış olduğunu, hatta toplumsal kalıplara uyup uymadığını kontrol eder ve sürekli bizi uyarır. O yüzden, ya kendimizi ve partnerimizi olduğu gibi kabul edebilmeyi öğreneceğiz ki bu başlı başına ruhsal bir derstir, ya da hiç yargılamayacağımız bir beraberlik yaşayacağız.
Oysa hiç yargılamayacağımız, mükemmel kişi yoktur. Ama burada bazı kriterler geçerli olabilir. En önemlisi, partnerimizin bizimle aynı frekansta, benzer değerlere sahip olması bize acı çektirmeyecektir. İlişkilerde 4 boyutlu orgazma sahip olabilmenin en basit görünen ama en zor kısmı, zihinsel seviyeye ulaşabilmektir. Herkes tarafından onaylanan bir ilişkide dışardan görüntü bazen çok güzel olabilir ama ilişkiyi yaşayanların mutlu olmadığı ya da 4 boyutlu orgazm ve bütünleşmeye ulaşamadığı sıklıkla görülür.

Kimi zaman toplumun onayladığı, herkesin bizden beklediği şekilde ilişkiler yaşamayı, sadece başkalarından onay beklediğimiz için istiyor olabiliriz. Üstelik bunun farkına varmayız çünkü bu da bilinçaltından gelmektedir. Onaylanma ihtiyacı, yaşam derslerinden biridir ve kendi kendimizi onaylamayı, kendi kendimizi yargısızca sevmeyi öğrenene kadar başkalarına bağımlı ve onların istediği kalıpta yaşamaya mahkum oluruz.

Buradaki ince çizgi, bizi gerçekte neyin mutlu edeceğini keşfedebilmekte yatar. Toplumu ya da bizim için otoriteyi temsi eden kişilerin bizi onaylamasından kurtulabilsek, aslında kendi sınırlarımızı keşfedebileceğiz. Neye ihtiyacımız olduğunu özgürce keşfedebilirsek, acı çekmeyeceğimiz bir ilişkiyi kurabiliriz. Ve acı çektirmeyecek bir ilişki tanımı her birey için farklıdır. Tıpkı parmak izi gibi, kişinin yaşadığı tecrübeler, çocukluğundan itibaren ailesi ve çevresinden aldığı kalıplar, ve hatta geçmiş yaşam öyküleri ya da ruhunun getirmiş olduğu korkular burfada rol oynar. Bu çok karmaşık bir iştir.
Kısacası, zihnimizin kabul ettiği ve korku bazlı değil sevgi ile seçilmiş bir ilişkide isek, 4 boyutlu orgazma ulaşabiliriz.Böyle bir birleşmeden doğan çocuklar sevgi ve ışık ile dünyaya gelme şansına sahip olurlar.
Tam anlamıyla 4 boyutlu orgazm yaşanırken, öylesine güçlü bir haz, mutluluk, doygunluk, sevinç ve vecd halleri yaşanır ki, bazen bedenlerimiz bu kadar enerjiye alışkın olmadığı için nasıl tepki vereceğini bilemez. Kendinizi hem kahkahalarla gülüp hem de sevinçten ağlarken bulabilirsiniz. Bedeniniz sarsılır ve titrer. Etrafınızdaki herşey ve herkes sadece sevgi ve ışıktan oluşmuştur ve bundan başka hiçbir şeyi algılamazsınız. Kendinizi tam ve koşulsuzca güvende hissedersiniz. Hatta geleceğiniz ile ilgili potansiyelleri görme şansına sahip olursunuz. Aklınızan geçen soruların ilahi boyuttaki cevapları size ilham şeklinde akar ve eğer yaratıcı bir iş yapıyorsanız, örneğin ressamsanız ilham periniz size çok müthiş fikirler verecektir. Üstelik bu fikirler size özel olacaktır çünkü o anda kendi yüksek bilincinizi bedenlemiş olacaksınız.
Sevgilerimle...

SEDA DİKER

[RimA Vita Perfetto]

Bugün arkadaşımla cinsellik ve tabular üzerine konuştuk ve aklıma daha önceden okuduğum bu yazı geldi. paylaşmak istedim. güzel okumalar..

[juger]

Kesinlikle çok güzel ve öğretici bir yazı. Ama önemli olan bunu kafaya takmadan, rahatça yapabilmek. Seksin de doğal bir ihtiyaç olduğunu bilip, doğal haliyle kullanabilmektir.

Yoksa bir insan bununla kafayı bozarsa bundan çok daha kötüsü olabilir. Seks, su içmek kadar doğal bir duygudur. Buna göre yaşamak gerekir.

Güzel paylaşım için teşekkürler :)

[RimA Vita Perfetto]

kesinlikle öyle jıger. tek yorum yapan da sensin. oysa ki ben 'utanmadan' bu yazıyı paylaştım .. cinselliğin su içmek kadar doğal bir ihtiyaç olduğunu bilerekten.. :))

[AYIŞIĞI]

bu kadar güzel ve açık anlatılabilirdi cinsellik.nefes almak kadar doğal,ve sevgi,zihin,beden bütünlüğüyle yoğrulursa en büyük mutluluk ve tadavi kaynağı bence de.ama tabi ki önemli olan hepsine aynı anda sahip olabilmek.hayatımızda bazı şeyleri farketmek için geç kalmış olabiliyoruz ne yazık ki.o yüzden de içimizdeki boşlukları doldurmakta zorlanabiliyoruz..tüm güzellikleri zamanında farkedebilmemiz dileğiyle.

[evlenmek_güzel_şey:D]

evet güzel bir yazı hepsini okumadım ama evlenirsem okurum :D:D

[RimA Vita Perfetto]

AYIŞIĞI Nickli Üyeden Alıntı

bu kadar güzel ve açık anlatılabilirdi cinsellik.nefes almak kadar doğal,ve sevgi,zihin,beden bütünlüğüyle yoğrulursa en büyük mutluluk ve tadavi kaynağı bence de.ama tabi ki önemli olan hepsine aynı anda sahip olabilmek.hayatımızda bazı şeyleri farketmek için geç kalmış olabiliyoruz ne yazık ki.o yüzden de içimizdeki boşlukları doldurmakta zorlanabiliyoruz..tüm güzellikleri zamanında farkedebilmemiz dileğiyle.

aminnnnn :))))


Büdü senin bir an önce doğru kadını bulmanı istiyorum :)))

[evlenmek_güzel_şey:D]

RimA Vita Perfetto Nickli Üyeden Alıntı

aminnnnn :))))


Büdü senin bir an önce doğru kadını bulmanı istiyorum :)))

inşallah hayırlısı edi :D

[kuzzen]

yazın gerçekten harika sana teşekkürederim.çok güzel anlatmışsın bence sitede bekerarkadaşlar varsa onlarda okusunlar kafalarında cinsellikle ilgili bir yargı varsa bunların değişmesi için çaba göstersinler sevgiler arkadaşlar

[RimA Vita Perfetto]

yazı bana ait değil paylaşımcıyım sadece kuzzen. zaten özellikle erkekler okumalı yazıyı :)