08-04-2010, 08:16 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Bazı anlar bir kere yaşanır...
Bazı
anlar bir kere yaşanıyor, doğum da bu anlardan belki de en özel olanı. Çok özel
ve önemli olan bu anlarını birçok kadın belgelemek istiyor. Derya Avcuoğlu genç bir anne(29) ve de fotoğrafçı. Fotoğrafçılığı anneliğinden
eski tabi ki… Kızı Ela'ya hamileyken hamilelik fotoğraflarını çektirmek istemiş
ama bunu yapacak kimseyi bulamayınca kendi kendini çekmeye çalışmış… Anne
olduktan sonra da bu sürecin çok kıymetli olduğunu düşünerek hamile ve doğum
fotoğrafları çekmeye başlamış…
Gerisini Derya Avcuoğlu'ndan dinliyoruz:"Anne olduktan sonra dünyaya bakışım değişti. Ben hamileyken kendi
fotoğraflarımı çektirmek istemiştim. Karnımın her ay büyüdüğünü görmek,
hamileliğimin dördüncü, beşinci ayında çekmek daha sonra bunlara teker teker
bakmak istedim. Ama bunları çektirecek fotoğrafçı arkadaşım yoktu. Çok
fotoğrafçı arkadaşım olmasına rağmen hiç kimseyle bu çalışmayı yapamadım. Sonra
kendi kendimi çekmeye başladım. Hamileliğimin son ayında kendi nu fotoğraflarımı
çektim ama bunu hiç kimse görmedi tabi ki. Ben böyle bir süreci atlattıktan
sonra doğum, hamile fotoğrafı çekmeye karar verdim. Son bir buçuk senedir
çevremde 6 tane hamile vardı. Etrafında bu kadar çok hamile olan insan ne yapar
doğal olarak fotoğraflarını çeker. Ben de bir arkadaşımla başladım. Onun
hamilelik öncesi fotoğraflarını çektim sonra derken doğuma kadar her ay
fotoğraflarını çektim. Karnının büyümesini izledik beraber sonrasında doğumunu
çektim." Hangi zamanlarda fotoğraf çekileceğini anne adayı mı belirliyor, fotoğrafı
çeken mi?
Kişiye
göre değişiyor. Bazıları hamileliğinin ilk aylarında geliyor. Karnım daha yokken
çek diyor. Sonra karnı biraz daha çıkmışken geliyor. Asıl önemli olan doğum
fotoğrafları çekenler var ama hamile fotoğrafı çeken pek kimse yok. Benim doğum
fotoğrafçılarından farkım daha çok hamile fotoğrafı çekmem. Sadece kadını değil
onu eşiyle beraber de çekiyorum. Annenin, babanın çocuğuna olan beklentisi onu
beklemesi sevgisini özlemini yansıtan fotoğraflar çekiyorum.Bu fotoğrafları onların sıradan hayatı içinde mi çekiyorsun, özel bir stüdyo
ortamı oluşturuyor musun? Ya da sen hangisini tercih ediyorsun?İsteğe göre değişiyor, kişinin kendi evinde fotoğraf çekmeyi seviyorum. Bebek
odası hazırsa orada ya da stüdyoda. Stüdyoda çekilen fotoğraflar çok fazla keyif
vermiyor. Doğal ortamda mesela koltuğunda olanlar daha güzel oluyor, çünkü
çocuğa da bir anı aslında. Annem bana hamileyken evimiz böyleymiş diyebilir
çocuk ileride. Zaten evlerinde insanlar daha rahat oluyorlar çünkü stüdyo
ortamına girince insanlar gerilmeye başlıyor, ellerini ayaklarını nereye
koyacaklarını bilmiyorlar. Anne olmanın verdiği hem duyarlılık hem de şefkatle
daha rahat oluyorlar benimle." Anne olmak bu işi yaparken sana başka bir bakış açısı kazandırıyor mu? Veya
bir erkek fotoğrafçı bu işi aynı hassasiyetle yapabilir mi?Kesinlikle, yapamaz. Nasıl bir fark var, daha mı rahat empati kuruyorsun, ihtiyaçları mı daha iyi
anlıyorsun?
İhtiyaçları
daha iyi biliyorum hamile vücudunu daha iyi tanıyorum. Estetiğini biliyorum
doğuma girdiğim zaman hangi anın anne baba için ne kadar önemli olduğunu
doğumhaneye giderkenki heyecanı telaşını biliyorum. Çünkü ben de yaşadım aynı
şeyi, ben de biliyorum nerede ne yapılacağını. Annenden, babandan doğuma
giderken ayrılmanın verdiği hüznü yansıtıyorsun. Doğumhaneye girerkenki endişeyi
hissediyorsun onunla beraber. Doğuma girdiğinde bebeğin ilk çıkışını, onun
bebeğiyle ilk karşılaşma anını, zaten sen de yaşadığın için sen de o heyecanı
biliyorsun. Diyorsun ki burada şunu hissetti. Bunu yansıtmalıyım fotoğraflarıma…Doğum ve hamile fotoğrafı çekmekle herhangi bir şeyi çekmek arasında nasıl
bir fark var?
Baştan beri insanlarla çalışmayı seviyorum, stil life ya da köy, manzara çekmeyi
sevmiyorum. Duyguları vermeye çalışıyorum. Benimle çalışırken hiçbir şekilde
heyecanlanan kimseyi görmedim. İnsanlar ilk geldiklerinde tedirgin oluyorlar poz
vermeyi sevmiyorlar sonra sohbet ettikçe anlaşıyoruz.Babaların tavrı nedir erkekler de anneler kadar gönüllü mü bu iş için?Annelerden çıkıyor fikir genellikle. Benim çalıştığım hiçbir baba karşı olmadı
ama anneler kadar da hevesli değiller. Böyle şeyleri kadınlar daha çok sever,
yeniliklere her zaman kadınlar atlarlar. Genelde artık 3-5 tane doğum
yapılmıyor. Bir tane yapıyoruz ve bir yerlerde hatırası kalsın istiyoruz. Benim
albümümde annemin karnındayken fotoğrafım yok. Bunun teknolojinin gelişmemiş
olmasıyla alakası yok. Ben 78 doğumluyum. Bazı insanlar buna müstehcen
bakıyorlar. Çok özelmiş gibi hamileyken mahremiyetine giriyormuş gibi
hissediyorlar ama büyük şehirlerde özellikle, bundan sıyrılıyor insanlar.Tam olarak neyi nasıl çektiğini anlatır mısın?Doğum
öncesi hazırlıkları çekiyorum, genelde sezaryen de tarih belli oluyor. Bana da
haber veriyorlar. Bir hafta öncesinde hazır olmaya çalışıyorum. Normal doğumda
da sancılar pat diye çocuk gelmiyor. Ameliyat kıyafetleri giyip doğumhaneye
giriyorum. Doğumhanedeki ekip yardımcı oluyor bana çekim yaparken. Şuraya
dokunma buradan uzak dur şu an bunu çekmen uygun ya da değil diyorlar. Özel
anlar ya da müdahale edilecek anlar oluyorsa ben dışarıya çıkıyorum. Zaten
doktorla da tanışıyoruz doğumdan önce doktorlar bol bol poz veriyorlar.
Sırasıyla: Doğumhaneye gidiş, doğumhane, doğumdan çıkış, bebeğin
anneyle tanışma sahnesi, ilk emzirme sahnesi, bebeğin babayla tanışma sahnesi,
bebeğin diğer akrabalarla tanışma sahnesi. Bebeğe yapılan ilk işlemleri
çekiyorum. Yıkanırken, tartılırken…Tedirgin olanlar için bir şey diyecek misin?Bazı anlar bir kere yaşanıyorDerya Avcuoğlu kimdir?
1978 yılında doğdu. İlköğretim yıllarında katıldığı bır yarışmadan sonra hobi
olarak başlayan fotoğraf macerasını, ılerleyen yıllarda ''Yıldız Teknik
Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü"nü kazanarak profesyonelliğe taşıdı. Okul
bitirme tezi olarak hazırladığı ''nü'' projesi başarısından dolayı 1999 yılında
Ifsak'ta kişisel sergi olarak değerlendirildi. Aynı zamanda ılk kişisel sergisi olan bu oluşumda bazı fotoğraflarında
uyguladığı ''ışıkla boyama tekniği'' ilgi gördü. Derya Avcuoğlu ışıkla boyama
tekniğini daha olgun kullanabildiği ikinci ''nü'' konulu kişisel sergisini
Aralık 2000'de Fotoğrafevi'nde açtı. Fotoğrafçı bu sergilerden ayrıca, 1999
yılında Orhan Cem Çetin önderliğinde oluşturulan karma sergiye ve 2003 yılında
Afad tarafından düzenlenen ''Türk Kadın Fotoğrafçıları'' karma sergisine eserler
verdi. Evli ve bir kız çocuk annesi olan Derya Avcuoğlu fotoğraf çalışmalarına devam
etmektedir.
Web adresi:
www.deryaavcuoglu.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |