Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Kanseri önleyen beslenme alışkanlıkları Çağımızın en önemli hastalıklarından biri olan kanserin hangi yaşta ve ne zaman ortaya çıkacağı hiç belli olmuyor. Ancak özellikle kanser ve beslenme alışkanlıkları arasındaki ilişki insanların beslenmelerine ne kadar çok dikkat etmeleri gerektiğini gösteriyor. Uzmanlar, aşırı besin tüketimi ve şişmanlığın kanser riskini artırdığı konusunda birleşiyorlar. Şişmanlık, erkeklerde bağırsak ve akciğer, kadınlarda ise hormonlarla ilgili kanserleri (göğüs, rahim, yumurtalık, tiroid bezi tümörleri) özellikle desteklemektedir. Yağlar
Genelde, yağların kanserle olan ilişkilerinde, yağın cinsi ve miktarı önemlidir. Linoleik asit düzeyi yüksek olan bazı sıvı yağlar (ayçiçek, mısırözü, pamuk yağları vb) kanser oluşumunu desteklerler. Bunun nedeni, kızartma sürecinde ortaya çıkan peroksitlerin DNA hasarına yol açmalarıdır.
Sıvı yağların hidrojenle doyurulması ile yapılan margarinler, işlem sırasında ortaya çıkan ve doğal olmayan 'trans yağ asitleri' nedeniyle, kanser oluşturma açısından daha da tehlikelidirler. Buna karşın, balık yağında ve bazı sebzelerde bulunan omega-3 yağ asitleri, kansere karşı koruyucu etkinlik göstermektedir. Balık yağlarının, insanlarda ve hayvanlarda prostat, göğüs, melanoma, fibrosarkoma ve bağırsak kanserlerini önledikleri bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Omega-3 yağ asitleri, ayrıca, vücudun bağışıklık sistemi hücrelerini koruyarak da kanser oluşumuna karşı direnci artırmaktadır. Dolayısıyla, kanser açısından risk altında olan kişilerin, özellikle bitkisel sıvı yağ tüketim miktarını mümkün olduğunca azaltması, margarin kullanmaması, buna karşın balık yağı tüketimini artırması önemlidir. Tereyağı, içerdiği butirik asidin kanser önleyici etkilerinden dolayı, risk altında olan kişilerce sınırlı miktarda kullanılabilir. Proteinler
Hayvansal kaynaklı protein (süt, yoğurt hariç) açısından zengin diyetler, mide, bağırsak, göğüs, prostat ve böbrek kanserlerini hızlandırabilmektedir. Et ve tavuk tüketimi azaltıldığında kanser oluşumu da engellenmektedir. Bunun yanında, bitkisel proteinler, özellikle soya proteini, kansere karşı vücudu korumaktadır. Nişasta, şeker ve posa
Yüksek miktarda hamurişi ve şeker tüketimi pankreas, göğüs, yemek borusu, mide ve bağırsak kanserleri riskini artırmaktadır. Ayrıca bu tür besinlerin aşırı tüketimi, şişmanlığa neden olarak dolaylı yoldan kanser oluşumunu desteklemektedir.
Diyet ve kanser ilişkilerinde, en ilgi çeken besin maddelerinden biri de posadır. Posa, sindirim sisteminde sindirilemeyen maddelerdir. Ana kaynakları, tahıllar, kurubaklagiller, meyve ve sebzelerdir. Posa, et ve yağ tüketimiyle bağırsakta artan kanser yapıcı maddeleri azaltarak ve emerek; bağırsak bakterilerinin, safra asitlerini kanser yapıcı maddelere dönüştürmesini önleyerek ve de bağırsak hareketlerini artırarak bağırsak kanserine karşı koruyucu etkisini gösterir. Ancak, etkinlik posanın kaynağına göre değişebilmektedir. Meyve ve sebze posaları, bağırsak kanseri riskini önemli düzeyde azaltmaktadır. Erkeklerde meyveler, kadınlarda ise sebzeler daha etkili olmaktadır. Antioksidanlar ve biyoflavonoidler
Portakal, limon, greyfurt, taze biber, lahana, karnabahar ve yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunan C vitamini mide, bağırsak, boğaz, idrar yolları, deri, melanoma ve rahim kanserlerinin oluşmasını engellemektedir. E vitamini, göğüs, rahim, bağırsak, yemek borusu ve deri kanserleri üzerinde önleyici etki göstermekte, sıvı yağların kanser oluşturucu etkilerini azaltmaktadır. En çok tahıllar, yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz ve balık yağlarında bulunur.
Beta-karoten, A vitaminin bitkilerde bulunan ön maddesidir. Ağız, boğaz, burun, akciğer, mide, bağırsak, deri, pankreas ve rahim kanserlerinin önlenmesinde etkinlik göstermektedir. Karotenler yeşil yapraklı sebzeler, domates, havuç, balkabağı, kayısıda bol miktarda bulunur. Biyoflavonoidler, meyve ve sebzelerde bulunan renkli maddelerdir. Başlıca kaynakları, narenciye, çilek, böğürtlen, kara üzüm, ahududu ve yeşil yapraklı sebzelerdir. Özellikle, bağırsak ve deri kanserlerine karşı koruyucu etkinlik gösterirler. Alkol
Aşırı alkol tüketimi, özellikle sigara ile birlikte, karaciğer, ağız, farinks, yemek borusu, göğüs ve bağırsak kanserlerine neden olabilmektedir. Alkolün insanlarda DNA hasarı yaptığı saptanmıştır. Göğüs kanseri üzerindeki etkisi, vücuttan östrojen hormonunun salgılanmasını artırmasına bağlanmaktadır. Ayrıca, yüksek düzeyde alkol tüketenlerde genelde görülen yetersiz ve dengesiz beslenme, bağışıklığın baskılanmasına neden olmakta ve bu nedenle bu kişilerde kanser daha sık görülmektedir. Folik Asit
İnsanlarda, bir B grubu vitamini olan folik asit yetersizliğinde, DNA bağırsak tümörleri artmaktadır. Folik asit normal hücrelerin kanserli hücrelere dönüşmesi için gerekli olan DNA mutasyonunu önlemektedir. En çok bulunduğu besinler yeşil yapraklı sebzeler, buğday, esmer ekmek, mercimek, nohut, kuru fasulye, fındık, ceviz, lahana ve karnabahardır. Madensel Maddeler
Daha tam açıklığa kavuşmamasına karşın, diyetle alınan kalsiyum, magnezyum ve çinkonun, vücudumuzda ağır madensel maddelerin kanser yapıcı etkilerini azalttığı sanılmaktadır. Aşırı tuz tüketimi yemek borusu, mide ve bağırsak kanserlerini artırmakta, potasyum ise aynı tümörlerine karşı koruyucu etkinlik göstermektedir. Diğer besinler
Sebze ve meyveler kansere karşı kesin koruyuculuk gösterirler. Diyetlerinde sebze ve meyve miktarı yüksek olan toplumlarda akciğer, boğaz, ağız boşluğu, rahim, yumurtalık, prostat, yemek borusu, mide, bağırsak ve idrar kesesi kanserlerinin görülme sıklığı yüzde 50 oranında azalmaktadır. Böyle bir etkiyi sağlamak için günde en az üç porsiyon sebze ve iki porsiyon meyve yemek gerekmekte. Sebzeler arasında tümör önleyici etkinlik açısından en önemlileri yeşil yapraklılar (roka, tere, maydonoz, kara lahana, ıspanak) ve turpgiller (lahana, karnabahar, brokoli) olarak belirlenmiştir.
Sarmısak, kanser önleyici özelliği ile dikkat çeken bir besindir. Özellikle mide kanserlerinin önlenmesinde etkin olan aktif maddesi, sarmısağa kokusunu veren kükürtlü bir bileşiktir. Soğan da, kükürtlü aktif maddesine bağlı olarak mide kanserlerinde koruyucu özelliğe sahiptir. Tahıllar, özellikle de, fındık, fıstık ve kurubaklagiller (fasulye, nohut, mercimek) ve soya fasulyesi, kanserli hücre oluşumunu engellemektedir.
Besinlerde kanser önleyici maddelerin hemen tümü bitkisel kaynaklıdır. Ancak hayvansal bir besin olan yoğurt (özellikle probiyotik yoğurtlar), içerdiği laktobasil bakterilerine bağlı olarak, bağışıklık sistemini kanser yapıcı maddelere karşı uyarmakta, kanser oluşumunu destekleyen maddeleri ve enzimleri baskılayarak vücudumuzu korumaktadır.
Doğal bitki ve besinler arasında, kanseri en iyi önleyen maddelerden biri olan yeşil çay, özellikle güneş ışınlarının ve bazı kimyasal maddelerin neden olduğu deri kanserlerinin oluşmasını engellemektedir. Bu etkinliği, içerdiği epigallokateşinin adlı bir antioksidan maddeden kaynaklanmaktadır.
Yapılan çalışmalar, genelde et tüketiminin kanseri desteklediğine işaret etmektedir. Vejetaryenlerde kanser sıklığı et yiyenlere göre daha düşük olmaktadır. Çeşitli çalışma sonuçları et tüketiminin mide, bağırsak, pankreas, prostat, karaciğer ve böbrek kanserleri için bir risk faktörü olduğunu göstermiştir. Etin bu etkinliği, kanser yapıcı ön madde içeriğine bağlanmıştır. Buna karşın, yağlı balıklar, büyük olasılıkla, içerdikleri omega-3 yağ asitlerine bağlı olarak, yumurtalık ve akciğer kanserlerine karşı koruyucu etkinlik göstermektedir. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |