Doç.Dr.Ayşen Gürcan : Herşey Bir Flim Karesiymiş Gibi 'Gelecek ve Geçecek' Gibi Algılayan Bir Nesil Geliyor - 3
Röportajınilk
bölümünüburayı tıklayarak ve ikinci bölümünburayı
tıklayarakokuyabilirsiniz. Kadinvizyon.com; Geçtiğimiz
haftalarda bir genç internette annemi nasıl öldüreyim şeklinde bir anket
düzenledi ve gerçekten de annesini öldürdü. Sizce, Türkiye bu noktaya nasıl
geldi? Neler bu oluşuma zemin hazırladı?
Ayşen Gürcan; Toplumun birimi
ailedir, bu tüm sosyolojik teorilerde böyle anılır. Toplumda olagelen ama olağan
olmayan olaylar da bir aile üzerinden gerçekleşir. Ancak bir olayın aile içinde
oluyor olması müsebbininin aile olmasını gerekli kılmaz.
Şunu demek istiyorum; efendim, bir
gencin annesini katletmesinin arka planında ailenin oynadığı rol ne kadar etkili
olabilir? Bir anne veya baba yavrularının sonrasında onları katletmesi için ne
yapmış olabilir ki? Ya da bir evlat, bir anneye onu yoketmek adına kin taşıması
için ne yaşamış olabilir ki?
Mutlaka arka planında bir şeyler
arıyorsak, bunu aile içinde değil, aileyi aile olmaktan çıkartan başka unsurlara
bakmak gerekir diye düşünüyorum. Bunlardan birincisi; sanallaşan hayatlar, yani
bir tür yabancılaşma, hayata, değerlere, hatta en yakınlarına bile. Çocuk
yetiştirmede birinci mesuliyet ailede olsa bile, günümüz koşullarında sadece
aile değil ne yazık ki çocuğun kendini biçimlendirmesinde. Arkadaş, okul
çevresi, tv ekranı ve tabii internet ortamı.
Dışardan etkiymiş gibi görünen bu
unsurlar gencin hayatı algılaması ve davranışlarına yön çizmede en az aile hatta
bazı aile düzenlerinde çok daha üzerinde bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir.
Bir gencin en yakınlarına bir öfke nöbeti ile akıl dışı bir saldırıda bulunması,
hatta bunun için soğukkanlı olmasını açıklamak için sadece arka plandaki aile
ilişkilerinin çok ötesinde unsurların etkisini dikkatten kaçırmamalıyız.
Özellikle kitle iletişim araçları ve
son günlerde yaygınlaşan internet ortamının sağladığı "sanki varmış" gibi
görünen sanal rollerin yaşama yansıması ile, gençlerimizin hayatı bir sanal
dünya olarak algılayıp, davranışlarının sonuçlarını dikkate almaksızın
oynadıkları bir arena haline gelmiş olmasından endişe duyuyorum. Çünkhayattan
uzak, davranışlarını kontrol etmeye dahi gerek görmeyen, sonuçlarını sanki bir
sahne ortamında yaşayıp geçecekmiş gibi düşünen, her şey bir film karesiymiş
gibi "gelecek ve geçecek" şekilde algılayan bir nesil geliyor. "Vur patlasın çal
oynasın", "benden bir şey isteme zaten çok yorgunum", sorumluluklarını
isteklerinin yerine gelmesi olarak algılayıp "ama benim ihtiyaçlarımı gidermek
senin görevin" diyen bir anlayışı çocuklarımız kendi kendilerine keşfetmediler.
80 li yıllardan bu yana bu ortamı sağlayan- besleyen değişimler geçiriyoruz.
Özellikle çocuklarımıza rol model
sunmada eğer yetersiz kalıyorsak, onun kendi rol modellerini internetten veya tv
ekranından bulması hiç de zor olmayacaktır. Sadece rol model bulmak değil,
bulduğu rol modelin öngördüğdavranışları da tıpkı izlediği gibi izlenecek
hayatları yaşıyor saymak, belki de en tehlikelisi bu.
Çocuklarımıza bir aile ağı içinden
çıkartıp, hatta onları baş köşeye koyup, onlara bir mülkiyet alanı açıp,
üzerimizdeki "YÜK"lerinden kurtulmak adına, yapayalnız odalarında bırakmak,
onları sözüedilen dış unsurların etkisine bırakıvermek, sonrasında oluşacak
risklere de göğüs germek anlamı taşıyacaktır. Oysa ailede "yük olmak" değil,
"yükalmak" esastır, bu ebeveyn için de, evlat içinde karşılıklı olacak bir
unsurdur. Yük almak demek, onun her istediğini yapmak değil,
birlikte yaşam alanını "kolaylaştırıcı ve paylaştırıcı" olmak anlamı taşır. Birlikteysek, BİR YAŞARIZ düşüncesi ile
kişilerin bireysel hayatlarından önce beraber hayatlarının önceliği gelir. Bunu
yaşamakla birliktelik içinde aile olmak anlam kazanacaktır. Anneliğin veya
babalığın sınırlarını daha öncesinde düşünmemiş olmak, evladın davranışlarının
da sonucunu kestirememeye gidecektir. Sınır eylemi daraltmayacağı gibi aynı
zamanda eyleme katbekat anlam da katacaktır. Ailede yükalmak esasının
başlangıcını ana-baba ailesinin tüm fertlerinin yükünalarak evladına örnek
olmakla başlar, bu sevginin de temelidir. Çocuğun veya gencin her istediğini
almak, madden ihtiyacını gidermek,
onun iyi okullarda okutmayı yeterli saymak yük almak değil kısa yoldan "yük
def"etmektir aslında. Her şey gibi çocuk da emek isteyen, ter isteyen ve
sonucunu da KDV li olarak ödeyecek bir sistemdir. Elbette yarınlar adına çocuk
bakılmaz, ama ne ekersen onu biçersin düsturu ne yazık ki, en çok nesiller arası
ilişkilerde gündeme getirilmiştir, bu boşuna bir getiriliş de
değildir.
Röportajındevamını burayı
tıklayarakokuyabilirsiniz.
Kaynak:Kadınvizyon Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |